Rusya'nın "süper silah" testi faciayla sonuçlandı: 60 metrelik krater oluştu

Batı'nın "Şeytan II" diye adlandırdığı balistik füze, nükleer başlık taşıyabiliyor.

Soldaki uydu görüntüsü, silonun test sonrası halini, sağdakiyse fırlatma öncesi durumunu gösteriyor (Reuters)
Soldaki uydu görüntüsü, silonun test sonrası halini, sağdakiyse fırlatma öncesi durumunu gösteriyor (Reuters)
TT

Rusya'nın "süper silah" testi faciayla sonuçlandı: 60 metrelik krater oluştu

Soldaki uydu görüntüsü, silonun test sonrası halini, sağdakiyse fırlatma öncesi durumunu gösteriyor (Reuters)
Soldaki uydu görüntüsü, silonun test sonrası halini, sağdakiyse fırlatma öncesi durumunu gösteriyor (Reuters)

Rusya'nın "süper silahı" diye nitelendirilen kıtalararası balistik füzesi Sarmat'ın, test sırasında infilak ettiği bildiriliyor.

Batı'da "Şeytan II" diye adlandırılan RS-28 Sarmat füzesinin testi, Arhangelsk Oblastı'na bağlı Mirni kentinde yer alan Plesetsk Uzay Üssü'nde gerçekleştirildi.

Amerikan firması Maxar'ın paylaştığı 21 Eylül tarihli uydu görüntülerinde, bölgede yaklaşık 60 metrelik krater oluştuğu görülüyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, dün yaptığı açıklamada bu testlerin Rus ordusu tarafından düzenlendiğini belirterek, olayla ilgili bilgileri olmadığını öne sürdü. 

Diğer yandan Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Kremlin'in yorum taleplerini Savunma Bakanlığı'na yönlendirdiğini, bakanlığın ise yanıt vermeyi reddettiğini bildirdi. Ayrıca Sarmat füzesinin testlerine dair son dönemde bakanlık tarafından hiçbir anons yapılmadığı aktarıldı. Diğer yandan Amerikan haber sitesi Ars Technica, bölgedeki pilotlara geçen hafta uçuş rotalarını değiştirmeleri için uyarı gönderildiğini yazdı.

Rusya'nın nükleer silah alanındaki çalışmalarını takip eden Russian Nuclear Forces projesinin başındaki analist Pavel Podvig, görüntülere dair şu değerlendirmeleri paylaştı: 

Belirtilere göre, 19-23 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan Sarmat kıtalararası balistik füzesinin uçuş testi başarısızlıkla sonuçlandı. Yaşanan yıkım, füzenin siloda patladığını gösteriyor.

18 bin kilometre menzile sahip 35 metre uzunluğundaki füzenin test sırasında neden patladığı henüz bilinmiyor. 

Londra merkezli düşünce kuruluşu Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'den Timothy Wright, siloyu çevreleyen alandaki tahribatın, ateşleme sonrası yaşanan bir sorundan kaynaklanabileceğini belirtiyor. Wright, mekanik arıza sebebiyle füzenin ateşlendikten sonra siloya veya silonun yakınındaki bir alana geri düşmüş olabileceğine işaret ediyor.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Savaş Çalışmaları Enstitüsü'nden George Barros da benzer bir senaryoya dikkat çekerek şu ifadeleri kullanıyor: 

Fırlatma rampası ve çevresinde, füzenin ateşlendikten kısa süre sonra patladığını düşündüren geniş çaplı bir hasar oluştuğu görülüyor.

Rusya, Sarmat füzesini, 1988'den beri envanterinde bulundurduğu, Batılı devletlerin "Şeytan" diye nitelediği kıtalararası balistik füze Voyevoda'nın yerine geliştiriyor.  

2010'dan beri üzerinde çalışılan füzenin ilk başarılı testi Nisan 2022'de gerçekleştirilmişti. 16 nükleer başlık taşıyabilen RS-28'in Şubat 2023'te yapılan testindeyse teknik arıza çıkmış ve süreç tamamlanamamıştı.

Independent Türkçe, Guardian, Washington Post, Ars Technica, Reuters



"Kedi-köpekleri yiyorlar" denen Haitili göçmenler, ABD'de hangi koşullarda çalışıyor?

Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
TT

"Kedi-köpekleri yiyorlar" denen Haitili göçmenler, ABD'de hangi koşullarda çalışıyor?

Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)
Brezilya şirketi, ABD'de önemli bir piyasa payına sahip (AFP/Arşiv)

Cumhuriyetçi Donald Trump, Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris'le yalnızca bir kere canlı yayında kozlarını paylaşırken 10 Eylül'de yapılan münazarada en dikkat çeken iddia, eski başkanın Haitili göçmenleri işaret ederek "Springfield'da köpekleri yiyorlar. Oraya gelen insanlar orada yaşayan sakinlerin evcil hayvanlarını yiyor" demesi oldu.

Yasadışı göçü vurgulamayı amaçlayan Trump'ın kanıtlamakta güçlük çektiği bu iddia, tüm yalanlamalara rağmen Cumhuriyetçilerin kampanyasında kullanılıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Haitili göçmenler hakkında tartışmanın odak noktasını evcil hayvan yeme iddiasından kurtarıp onların katlandığı zor iş ve yaşam koşullarına çevirdi. 

Göçmenlerin dünyanın en büyük et paketleme şirketi JBS'nin Kuzey Colorado'daki tesislerinde çalışarak Amerikan rüyasına kapıldığı anlatıldı. 

60'tan fazla dilin konuşulduğu ve işçilerin mesai sonrasında İngilizce öğrenebildiği tesislerde zor koşullar altında çalıştığı, haberde vurgulanıyor. 

İşçilerin insan kaynakları departmanının ayarladığı Rainbow Motel'de birlikte kaldığı ve bir odada 8 kişinin dahi yaşayabildiği bildiriliyor. 

WSJ'nin bugün "Haitili göçmenlerin hayatı: Kimsenin istemediği işler ve yerde uyumak" başlığıyla yayımladığı habere göre, hayatta kalma mücadelesi halıların üstüne konan elektrikli ocaklarda yemek pişirerek sürdürülüyor. 

5 odalı bir evde 30'dan fazla işçinin yaşadığı ve çoğunun yerde uyumak zorunda kaldığı, kovulmaktan korkan göçmenlerin koşullardan şikayetçi olamadığı da verilen bilgiler arasında. 

WSJ'nin ulaştığı JBS, konuyla ilgili ihbarların kendilerine ulaştığını ve gerekli soruşturmanın yürütüldüğünü savundu. 

Etçilik sektörü, ABD'nin en fazla işten ayrılma oranlarından birine sahip. 100 işçiden 30'u her yıl işten ayrılıyor. Zor koşullara katlanabileceği için göçmenler tercih ediliyor. 

Aralarından işçi başı yapılanlar hem yasal olarak gri bölgede kalan işleri çözüyor hem de diğer göçmenlere umut vaat ediyor. 

JBS fabrikasının da yer aldığı Greeley'in belediye başkanı John Gates, "Pek çok insan bunu kabul etmez. Bu lanet zorlukta bir iş" diyor. 

Ancak Mackenson Remy adlı Haitili bir göçmenin aralık ayında TikTok'a yüklediği videoyla birlikte bu zor işe rağbet artmış. Saatine 23 dolar verileceğini duyuran Remy, şöyle demişti:

JBS'deki herkes benden ötürü Haitilileri tanıyor. Onların buraya gelmesini sağlıyorum.

JBS'de çalışmayan Remy, Haitililerin fabrikada işe girmesini sağlayıp onlara yatacak yer bularak komisyonunu alıyormuş. 

JBS, gelen şikayetler üzerine Remy hakkında soruşturma başlattığını vurguluyor. Remy ise vicdanının rahat olduğunu söylüyor.

Hayat koşullarının zorluğunu ve memleketteki akrabalarına bunları anlatamadıklarını vurgulayan işçilerden biri, adının gizlenmesi koşuluyla şöyle diyor:

Hapiste olmaktan beter.

Temmuz 2021'de Devlet Başkanı Jovenel Moise'ye suikast düzenlenmesi ve aynı yıl ağustosta 2 bin 200'den fazla kişinin ölümüne neden olan 7,2 büyüklüğünde bir deprem yaşanması Haiti'deki toplumsal huzursuzluğu artırdı.

Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı ülkede, nüfusun yüzde 40'ı gıda yardımlarına bağımlıyken, Port-au-Prince'in yüzde 80'ini çeteler kontrol ediyor.

Ülkedeki şiddet olayları eski Başbakan Ariel Henry'nin Nisan 2024'te istifa etmesine, geçici başkanlık konseyinin kurulmasına ve Garry Conille'in yeni başbakan olmasına yol açtı.

Ancak Conille, temmuzda CNN'e röportaj verdiği hastaneden ofisine dönerken ülkedeki durumun pek de düzelmediği görüldü zira güvenlik görevlileri onu korumak için etrafa ateş açtı.

Conille'in CNN röportajı sırasında da silah sesleri duyuldu.

BM'ye göre yılın ilk ayında ülkede 3 bini aşkın kişi öldürüldü.

Independent Türkçe, WSJ, AP