İsrail'deki savaş karşıtları azınlıkta olsa da görüşleri iç acıtıcı

Barış savunucuları provokasyonlardan korkuyor

İsrail Demir Kubbe Füze Savunma Sistemi’nin Lübnan'dan atılan roketleri engellediği anlar (AFP)
İsrail Demir Kubbe Füze Savunma Sistemi’nin Lübnan'dan atılan roketleri engellediği anlar (AFP)
TT

İsrail'deki savaş karşıtları azınlıkta olsa da görüşleri iç acıtıcı

İsrail Demir Kubbe Füze Savunma Sistemi’nin Lübnan'dan atılan roketleri engellediği anlar (AFP)
İsrail Demir Kubbe Füze Savunma Sistemi’nin Lübnan'dan atılan roketleri engellediği anlar (AFP)

İsrail'in girdiği her savaşta olduğu gibi, bazıları koalisyon hükümetinde yer alan partilerine olan bağlılıkları nedeniyle, bazıları da güvendikleri ve ‘halkın ordusu, vatanın koruyucusu’ olarak gördükleri orduya olan sarsılmaz destekleri nedeniyle halk ezici bir çoğunlukla ülkesinin yanında oluyor. Ancak her zaman muhalif olan bir taraf vardır. Seslerini yükseltirler ve kendilerini riske atarlar. Bu muhalif kanadın katı bir görüşü vardır ve söyledikleri geniş yankı uyandırır.

Bu muhaliflerden biri olan gazeteci yazar B. Michael “Affedersiniz, biri bana Lübnan'da 5 bin eve 5 bin el yapımı patlayıcı atmakla, bir otobüse bomba yerleştirmek ya da suçluların da bulunduğu mahallelere misket bombası atmak arasındaki farkı açıklayabilir mi?” diye sordu.

B. Michael, şöyle devam etti:

“5 bin çağrı cihazı sadece kötü niyetli kişilere (Hizbullah) verildi. Oysa bir otobüse yerleştirilen bomba ya da misket bombası ayrım gözetmeksizin herkesi hedefler. Çağrı cihazlarını gönderenlerin cihazın nerede patlayacağı, kimin eline geçeceği, nerede bulunacağı ve etrafta kaç kişi olacağı konusunda hiçbir fikri yoktu. Bu bir markette mi, meraklı bir çocuğun elinde mi, belki bir benzin istasyonundaki arabada mı, yoksa bir çiftin elinde mi olacağını bilmiyorlardı.”

İsrail’i temelinden sarsması gereken bir sonuca varan B. Michael, “Ne yazık ki ve utanç verici bir şekilde İsrail, devlet terörizmini meşrulaştırma ve Gazze'de, işgal altındaki Batı Şeria'da ve şimdi de Lübnan'da olduğu gibi şiddet ve sınır tanımayan yollarla bir halka terör ve acı dayatma yolunda uzun bir yol kat etmiştir” ifadelerini kullandı.

Savaşla ilgili bölünmüşlük hali

Sadece B. Michael böyle düşünmüyor. Lübnan ve ötesinde topyekûn bir savaşa yol açacak olsa bile Hizbullah'a karşı savaşı desteklediğini söyleyen İsraillilerin oranı yüzde 60'ken İsraillilerin yüzde 29'u buna karşı çıkıyor. Ancak sesleri zayıf kalıyor. Çoğunluğu savaşa öncelikle Hamas'ın elindeki İsrailli rehineler meselesini ve Gazze'ye yönelik nafile savaşı tamamen gizlediğinden karşılar ve Başbakan Binyamin Netanyahu'yu insanların dikkatini rehineler meselesinden uzaklaştırmak için bu savaşı başlatmakla suçluyorlar.

Barış yanlısı oldukları için savaşa ilkesel olarak karşı çıkanlar azınlıktalar. Çoğu provokasyonlar, vatan hainliği suçlamalarına maruz kalmak ve fiziksel saldırılara uğramak korkusuyla sessiz kalıyor. Rehinelerin aileleri bile düzenledikleri protesto gösterilerinin bastırılması için Netanyahu'ya yakın kişiler tarafından yürütülen ve ‘zehir makinesi’ olarak adlandırdıkları saldırılardan şikayet ediyorlar.

Kanlı provokasyon

Muhalefetteki İsrailli Arap milletvekili Aida Touma Süleyman dün, Gazze'ye yönelik soykırım savaşına karşı çıktığı kadar Lübnan'a yönelik devam eden savaşa da karşı çıktığını söylediği için İsrail meclisindeki (Knesset) bir komisyon toplantısı sırasında kanlı bir şekilde provokasyona uğradı.

İsrailli askeri analist Amos Harel, Haaretz için kaleme aldığı makalede, “İstisnai olarak, İsrail'in siyasi ve güvenlik liderliğinde artık ortak bir yaklaşım var. Başbakan Binyamin Netanyahu iki hafta önce, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve ordunun komuta kademesiyle Lübnan ve Gazze Şeridi arasındaki öncelik sıralaması konusunda sert bir tartışma yaşadı. Gallant ve komutanlar, Gazze Şeridi'ndeki çatışmaların sona ermesi için yalvarıp bir esir takası anlaşmasına ve ateşkese varılmasını isterken, Netanyahu buna ve Lübnan'daki çatışmalara odaklanılması önerilerine karşı çıktı” diye yazdı.

Harel, şöyle devam etti:

“Netanyahu tutumunu değiştirerek keskin bir dönüş yaptı. Varlığımızın temeli olan Philadelphia (Salahaddin) Koridoru (askerler oradan çekilmese bile) unutuldu ve şimdi Netanyahu açıkça Hizbullah ile bir gerilim yaşanmasını istiyor. Gallant ve Genelkurmay Başkanı’nın çekinceleri vardı, ama sonunda Netanyahu ile birlikte hareket etmeye ikna oldular. Şimdi bu üç isim İsrail'in saldırgan adımlarının devamı için topyekun bir savaşı göze almaya hazırlar.”

İsrail basından bazı medya kuruluşlarının aktardığına göre birçok siyasetçi ve uzman Lübnan'daki mevcut savaşın gereksiz olduğunu ve bu savaşın siyasi kazanımlarla sonuçlanmayacağını düşünüyor. En iyi ihtimalle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararı temelinde bir anlaşmaya varılabilir. Bu, savaş olmadan da sağlanabilir. Ancak İsrailli liderler sanki gözlerinde bir çağrı cihazı patlamış da kör olmuşlar gibi davranıyorlar.



Rusya, Ukrayna’ya karşı savaşın başlangıcından bu yana “en şiddetli saldırıyı” başlattı

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği hava saldırısı sırasında, yakınlardaki bir saldırı bölgesinden yükselen yoğun duman gökyüzünü kapladı (Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği hava saldırısı sırasında, yakınlardaki bir saldırı bölgesinden yükselen yoğun duman gökyüzünü kapladı (Reuters)
TT

Rusya, Ukrayna’ya karşı savaşın başlangıcından bu yana “en şiddetli saldırıyı” başlattı

Rusya'nın Kiev'e düzenlediği hava saldırısı sırasında, yakınlardaki bir saldırı bölgesinden yükselen yoğun duman gökyüzünü kapladı (Reuters)
Rusya'nın Kiev'e düzenlediği hava saldırısı sırasında, yakınlardaki bir saldırı bölgesinden yükselen yoğun duman gökyüzünü kapladı (Reuters)

Rusya ordusu dün sabah Ukrayna'ya hava saldırısı düzenledi. Ukrayna, bu saldırının savaşın başlangıcından bu yana en şiddetli saldırı olduğunu belirterek, iki kişinin öldüğünü ve Kiev'deki hükümet merkezinin bulunduğu büyük kompleksin vurulduğunu açıkladı. Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya'nın cumartesi gecesinden pazar sabahına kadar en az 805 insansız hava aracı (İHA) ve 13 füze ile saldırdığını ve bunun savaşın başlamasından bu yana en büyük hava saldırısı olduğunu duyurdu. Öte yandan, Ukrayna'nın başkenti Kiev'in Şehir Askeri İdaresi Başkanı Timur Tkachenko, Rusya'nın şehre düzenlediği saldırının ardından başkentin Peçerski semtindeki bir hükümet binasının çatısında yangın çıktığını söyledi.

Ukrayna hükümet binasından yoğun dumanların yükseldiği görülürken acil durum hizmetlerine göre saldırılar Kiev'deki bazı yüksek katlı binalara da zarar verdi.

Diğer taraftan Rusya, yalnızca askeri tesisleri ve ilgili altyapıyı hedef aldığı açıklamasında bulundu. Rusya Savunma Bakanlığı, Rus ordusunun Ukrayna askeri-sanayi kompleksine ait tesisleri ve ulaşımla ilgili altyapıyı vurduğunu belirtti.


Hamaney, yetkililere ‘ne savaş ne barış’ durumunu aşmaları çağrısında bulundu

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Hükümet Haftası vesilesiyle Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın kabine üyelerine hitap etti. (İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Hükümet Haftası vesilesiyle Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın kabine üyelerine hitap etti. (İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesi)
TT

Hamaney, yetkililere ‘ne savaş ne barış’ durumunu aşmaları çağrısında bulundu

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Hükümet Haftası vesilesiyle Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın kabine üyelerine hitap etti. (İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesi)
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Hükümet Haftası vesilesiyle Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın kabine üyelerine hitap etti. (İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesi)

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Mesud Pezeşkiyan hükümetine ‘ne savaş ne barış’ durumunu aşması çağrısında bulunarak, yetkilileri iç uzlaşıya odaklanmaya, kamuoyuna hitap ederken ‘güçlü noktaları’ vurgulamaya ve yaşam ve ekonomik koşulları iyileştirmek için çalışmaya çağırdı.

Hamaney'in internet sitesinde, Hükümet Haftası vesilesiyle Pezeşkiyan hükümeti üyelerine, “Yaşam koşullarının iyileştirilmesi, ulusal haysiyetin korunmasının en önemli göstergelerinden biri olarak yürütme gündeminin en üstünde yer almalıdır” dediği aktarıldı.

Hamaney, hükümetin piyasayı kontrol etmek ve kontrolsüz fiyat artışlarını frenlemek için acil önlemler alması gerektiğini vurgulayarak, hükümeti yerli üretimi artırmaya ve somut sonuçlar elde edilene kadar kararları uygulamaya devam etmeye çağırdı.

Hamaney, ‘kış ayları için gerekli gaz rezervlerine’ ve ‘ithalat yoluyla gaz açığını kapatma planlarına’ dikkat edilmesi ve petrol üretiminin artırılması gerektiğini belirtti.

Petrol üretimindeki düşüşü eski yöntem ve ekipmanlara bağlayan Hamaney, “Sorunları çözmek ve petrol üretimi ve çıkarılmasında bir dönüşüm gerçekleştirmek için genç mezunların bilgilerini kullanmalıyız. Petrol ihracatında daha fazla faaliyet gösterilmesi, petrol müşterilerinin çeşitlendirilmesi ve çoğaltılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Hamaney, Avrupa güçlerinin Tahran'ın nükleer konuda eylül ayı sonuna kadar iş birliği yapmaması halinde snapback mekanizmasını devreye sokma kararı almasının ardından, Birleşmiş Milletler'in (BM) Tahran'a yaptırımları yeniden başlatma olasılığı hakkında yorum yapmadı.

Dış politika

Haziran ayında İsrail ile 12 gün süren savaş sırasında hükümetin performansından duyduğu memnuniyeti dile getiren Hamaney, “Bu sınavda iyi bir performans sergilediler; etkili ve önemli bir rol oynadılar” dedi.

Hamaney ayrıca, muhafazakâr muhaliflerinin eleştirilerine maruz kalan Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a desteğini yineledi. Hamaney, Pezeşkiyan'a hitaben şu ifadeyi kullandı: “Coşku, titizlik ve sorumluluk duygusuna dayanan bu çalışma tarzı, ülkemizin şu aşamada tam da ihtiyacı olan şeydir.”

dfrgty
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Laricani, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile tokalaşırken (İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesi)

Toplantı, Pezeşkiyan'ın Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesine katıldığı, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerde bulunduğu Çin ziyaretinden dönüşünden birkaç gün sonra gerçekleşti. Görüşmeler, stratejik ilişkiler ve Avrupa'nın BM yaptırımlarını yeniden uygulamaya koymak için snapback mekanizmasını harekete geçirme konusundaki tutumuna odaklandı.

Hamaney, Pezeşkiyan'ın Pekin'e yaptığı son ziyaretin ‘en önemli ve başarılı adımlardan biri olduğunu ve büyük stratejik değeri olduğunu’ söyledi. Hamaney, “Sonuçları henüz ortaya çıkmamış olabilir, ancak ülkenin hem ekonomik hem de siyasi açıdan bazı temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyel yollar açmıştır. Bu ziyaret bazı somut sonuçlar vermiştir ve bu sonuçlar dikkatli ve ciddi bir şekilde takip edilmelidir” şeklinde konuştu.

Ne savaş ne barış

Konuşmasının bir bölümünde Hamaney, yetkililere kamuoyunu etkilemek için medyadaki varlıklarını artırmaları çağrısında bulunarak, ‘İslam Cumhuriyeti'nin gücü, yetenekleri ve potansiyelini yansıtan bir imaj’ vermelerini istedi. Hamaney, “Sadece zayıflıklardan bahsetmek yeterli değil” dedi.

“Medya, basın, radyo, televizyon ve hatta hükümet yetkilileri büyük bir sorumluluk taşıyor” diyen Hamaney, yetkililere, ‘kamuoyu önüne çıktıklarında veya medya platformları aracılığıyla konuştuklarında, söylemlerinin çaresizlik, umutsuzluk ve hayal kırıklığı ruhunu yansıtmaması gerektiğini’ ifade etti.

Hamaney sözlerini şöyle sürdürdü: “Medyadaki yazarlar, aktivistler, radyo ve televizyonda platformları olanlar bilinçli olmalı ve ülkeye zarar veren mesajlar vermemelidir. Sadece olumsuzluklara odaklanmamalı, ulusal ruhu teşvik etmek ve halkın güvenini korumak için gerçek güçleri ve potansiyeli vurgulamalıdırlar.”

rgty
İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Danışmanı Ali Şemhani de toplantıya katıldı. (İran Dini Lideri Ali Hamaney'in internet sitesi)

Hamaney, düşmanların dayattığı ‘ne savaş ne barış’ durumunun üstesinden gelmek için çalışkanlık ve gayret ruhunun teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, bu durumun ‘ilerlemeyi engellediğini ve toplumda tereddüt ve kafa karışıklığı yarattığını’ söyledi. “Bu durumun üstesinden gelmek için çalışkanlık ve somut sonuçlar yoluyla umut ve yenilikçilik ruhunu teşvik etmek gerekir” inancını dile getiren Hamaney, “Mevcut zorlukların üstesinden gelmenin yolu, ulusal irade ve kararlılıktır” dedi.

Hamaney, “Hükümetlerin temel görevi, ulusal gücün temellerini güçlendirmektir” ifadesini kullandı.

İç uzlaşı

‘Mevcut fırsatlardan birinin ülkede uzlaşı oluşturma olasılığı’ olduğunu düşünen Hamaney sözlerine şöyle devam etti: “Koşullar, hükümetin üç kolunun başkanlarının birbirleriyle anlaşma, uyum ve iş birliği içinde olmaları için elverişli. Birçok karar alma ve politika belirleme departmanı da uyum içinde ve aynı yönde çalışıyor. Bence bugün uzlaşma sağlamak geçmişte olduğundan daha kolay. Bu fırsat en iyi şekilde değerlendirilmeli; uzlaşma sağlanan çalışmalarla ilerlemeli ve harekete geçmeliyiz. Farklılıklar ve yol boyunca engeller var, ancak bu engeller aşılmalı ve fırsatlar kaçırılmamalıdır.”

Hamaney, İbrahim Reisi liderliğindeki önceki hükümetin, hükümetin üç kolunun muhafazakâr hareketin elinde yoğunlaşmasını ifade eden ‘yönelim birliği’ sloganını benimsemesinin ardından Pezeşkiyan'ın ortaya attığı ‘iç uzlaşı’ sloganına atıfta bulundu.

Hamaney, bakanlıktaki kurum ve çalışan sayısını azaltma planına destek verdiğini belirterek, “Varlıkları veya işlevleri çakışan bazı kurumları azaltmak veya belirli bir bakanlık veya kurumdaki çalışan sayısını azaltmak büyük bir görev… Bu kolay değil” dedi.


Trump’tan Hamas'a rehine anlaşmasını kabul etmesi için “son uyarı”

ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Reuters)
TT

Trump’tan Hamas'a rehine anlaşmasını kabul etmesi için “son uyarı”

ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, New York'ta düzenlenen bir tenis maçı sırasında Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yan yana (Reuters)

Reuters ABD Başkanı Donald Trump’ın dün, Hamas'a ‘son uyarı’ olarak nitelendirdiği bir açıklama yaptığını ve ona Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik anlaşmayı kabul etmesi için çağrıda bulunduğunu bildirdi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social’dan yaptığı bir paylaşımda şunları söyledi:

“İsrailliler benim şartlarımı kabul etti. Şimdi Hamas'ın da bunları kabul etme zamanı geldi. Hamas'ı bunları kabul etmemenin sonuçları konusunda uyardım. Bu son uyarımdır, başka uyarı olmayacak!”

Öte yandan Hamas Hareketi tarafından dün yapılan açıklamada, Gazze'de ‘ateşkes anlaşmasına varmak için ABD tarafından bazı önerilerin kendisine iletildiğini’ doğruladı.

Hamas’ın açıklamasında, “Aracılar aracılığıyla Amerikan tarafından ateşkes anlaşmasına varmak için bazı öneriler aldık ve bu nedenle Hamas, saldırıyı durdurma çabalarına yardımcı olacak her türlü adımı memnuniyetle karşılar” ifadeleri yer aldı.

Hamas, savaşın sona erdirilmesi ve Gazze Şeridi'nden tamamen çekilme konusunda net bir açıklama yapılması ve Gazze Şeridi'ni yönetmek üzere bağımsız Filistinlilerden oluşan ve derhal çalışmalarına başlayacak bir komite kurulması karşılığında tüm rehinelerin serbest bırakılması konusunu görüşmek üzere derhal müzakere masasına oturmaya hazır olduğunu vurguladı.

Açıklama şöyle devam etti:

“Düşmanın üzerinde anlaşmaya varılacak konulara açık ve net bir şekilde bağlı kalmasıyla, daha önce varılan anlaşmaların reddedilmesi veya ihlal edilmesi gibi durumların tekrarlanmaması sağlanacaktır. Bunların en sonuncusu, arabulucuların ABD’nin önerisine dayalı olarak bize sunduğu ve bizim 18 Ağustos 2025'te Kahire'de onayladığımız anlaşmaydı. İşgalciler bugüne kadar bu anlaşmaya yanıt vermediler, ancak katliamlarına ve etnik temizliklerine devam ettiler.”

Açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı:

“Bu yüzden Hamas bu fikirleri halkımızın gereksinimlerini karşılayan kapsamlı bir anlaşmaya dönüştürmek için arabulucularla sürekli temas halindedir.”

ABD merkezli haber sitesi Axios dün ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un geçtiğimiz hafta Hamas Hareketi’ne Gazze'de ateşkes için yeni bir öneri gönderdiğini bildirdi.

Axios, Witkoff'un yeni önerisinin Gazze'deki savaşın sona erdirilmesi karşılığında geriye kalan tüm rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma yapılmasını içerdiğini bir raporda açıkladı.

Axios, Witkoff'un yeni önerisinin, İsrail'in Gazze şehrini işgal etmek için planladığı büyük çaplı saldırıdan önce diplomatik bir çözüm bulmayı amaçladığını da kaydetti.

Witkoff'un bir aracı aracılığıyla Hamas'a, tüm rehinelerin serbest bırakması halinde Trump'ın savaşın sona ermesini garanti edeceğini bildirdiğini aktaran Axios, aracının da Witkoff'a Hamas'ın kapsamlı bir anlaşmaya varmaya hazır olduğunu ilettiğini bildirdi.