Lübnan'daki hastaneler cesetlerle doldu taştı

Kayıp kişilerin ailelerinden DNA testi yaptırmaları istendi

Yetkililer, İsrail'in Sayda'nın doğusundaki Ayn ed-Delb'e düzenlediği saldırılarda yaklaşık 45 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. (EPA)
Yetkililer, İsrail'in Sayda'nın doğusundaki Ayn ed-Delb'e düzenlediği saldırılarda yaklaşık 45 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. (EPA)
TT

Lübnan'daki hastaneler cesetlerle doldu taştı

Yetkililer, İsrail'in Sayda'nın doğusundaki Ayn ed-Delb'e düzenlediği saldırılarda yaklaşık 45 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. (EPA)
Yetkililer, İsrail'in Sayda'nın doğusundaki Ayn ed-Delb'e düzenlediği saldırılarda yaklaşık 45 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. (EPA)

Lübnan'daki hastaneler cesetlerle dolup taşarken barınaklar, özellikle Beyrut'un güney banliyölerinden, Bekaa'dan ve güneyden İsrail bombardımanından kaçan yerlerinden edilmiş insanların akınına uğruyor. Lübnan devleti bu krizi, sonuncusu dün (Pazartesi) Fransa tarafından sağlanan yardımlara dayanarak yönetmeye çalışıyor.

Lübnan İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürlüğü dün, İsrail'in son hava saldırılarında kaybolanların ailelerine, kimliği belirlenemeyen ceset ve vücut parçalarının varlığı ışığında DNA test merkezlerine gitmeleri çağrısında bulundu.

İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısı sonucunda kaybolanların ailelerine yardımcı olmak ve kimliği tespit edilemeyen kayıp kurbanların ya da kalıntıların kimlik tespitini kolaylaştırmak amacıyla İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürlüğü, kayıp ailelerinden DNA testleri için gerekli örnekleri almak üzere adli polis merkezlerine gitmelerini talep etmektedir” denildi.

Sosyal medya kullanıcıları yakınlarının bulunması için yardım çağrısında bulunurken, AFP bazı hastanelerin morglarının aileleri tarafından gömülemeyen ve kimlikleri dahi tespit edilemeyen cesetlerle dolup taştığını bildirdi.

İsrail, Hizbullah'la gerginliğin başlamasından bu yana bir haftadır Lübnan'ın çeşitli bölgelerine eşi benzeri görülmemiş ağır saldırılar düzenliyor. En son cuma günü Hizbullah’ın Beyrut'un güney banliyösü Haret Hreik'teki merkezini hedef alan saldırıda Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah öldürüldü ve en az altı bina yerle bir oldu.

Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında, enkaz altında ölüler, kayıp insanlar ve ceset parçaları olduğunu söylerken, dün Lübnan'dan yapılan resmî açıklamalarda pazar sabahından bu yana İsrail saldırılarında en az 125 kişinin öldüğü bildirildi. Lübnanlı yetkililer, İsrail'in Lübnan'ın güneyindeki Sayda'nın doğusunda bulunan Ayn ed-Delb'e düzenlediği saldırılarda yaklaşık 45 kişinin öldüğünü ve 70 kişinin de yaralandığını söyledi.

Eylül ortasından bu yana İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı toplamda bini aştı.

scdvfbrg
Sayda kentinin doğusundaki Ayn ed-Delb bölgesinde öldürülenlerin cesetlerinden bazıları (EPA)

Başbakan Necib Mikati dün yaptığı açıklamada, Meclis Başkanı Nebih Berri ile mülteciler konusunu görüştüğünü belirterek, ‘güneyden, güney banliyölerinden, Bekaa'dan, Baalbek'ten ve tüm bölgelerden gelen bu kadar çok sayıda yerinden edilmiş insanla ne yapacaklarını planladıklarını’ söyledi. Hükümet verilerini de açıklayan Mikati, ‘söz konusu sürecin kolay bir süreç olmadığını, çünkü barınakların, yaşam ve gıda kaynaklarının ve barınak binaları içindeki tüm sağlık ve güvenlik sorunlarının çözülmeye çalışıldığını’ ifade etti.

Tüm yardımların Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla geleceğini ve BM'nin de bu yardımları şeffaf bir şekilde dağıtacağını açıklayan Mikati, “Çünkü bu yardımların bu zor koşullarda ihtiyaç sahibi Lübnanlılara ulaşmasını istiyoruz” dedi.

Dün Lübnan'ı ziyaret ederek yetkililerle bir araya gelen Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Lübnan Kızılhaçı öncülüğünde sahadaki insani yardım kuruluşlarının çalışmalarını desteklemek üzere 10 milyon euroluk acil insani yardımın başlatıldığını duyurdu.

Fransız Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, Barrot'nun pazar akşamı Lübnan Sağlık Bakanı’na, başta çocuk hastalıkları olmak üzere acil durumlara ve genel tıbbi ihtiyaçlara cevap vermek üzere Fransa Silahlı Kuvvetler Bakanlığı tarafından uçakla taşınan 12 ton ilaç ve tıbbi ekipmanı teslim ettiği belirtildi.



Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)
TT

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)

Şarku’l Avsat'a bilgi veren kaynaklara göre Husiler, Gazze Şeridi'ni savunma ve füze gücü ile insansız hava araçlarını (İHA) destekleme bahanesiyle başkent Sana, Hacca ve İbb vilayetlerinden kaçırılan yüzlerce Yemenli kadın ve kızı seferberlik faaliyetlerine katılmaya, maddi ve ayni bağışta bulunmaya zorladı.

Kaynaklar, Husilerin ‘Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümü’ kutlamaları bağlamında Yemenli kadınları hedef almak ve onları ‘savaş çabaları’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorlamak amacıyla liderlerinin doğrudan talimatıyla onlarca kadın saha ekibi oluşturduğunu açıkladı.

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri ilk faaliyetlerini gerçekleştirmeye başladı. Sana ve kırsalında bir gün içerisinde mezhepçi bir karaktere sahip altı etkinlik düzenleyerek, kadınları bağış yapmaya ve oğullarını cephelere yollamaya çağırdılar.

SABA’nın haberine göre, Husilerin Sana'daki kadın komisyonu, füze gücü, deniz gücü ve İHA’ları destekleme bahanesiyle yaklaşık 100 bin dolar (Husilerin kontrolündeki bölgelerde bir dolar 530 Yemen riyaline denk geliyor) değerinde mali ve ayni bağıştan oluşan bir kadın konvoyuna öncülük etti.

Şarku’l Avsat'a konuşan Sana ve kırsalındaki çeşitli mahalle ve köylerde bulunan kadınlar, ‘Zeynebiyat’ın evlerine sürpriz ziyaretler yaparak, Gazze Şeridi'ni destekleme ve ABD ile İsrail saldırganlığına karşı durma bahanesiyle, Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümünü anma törenine aile üyeleriyle birlikte katılmalarını ve para ve mücevherlerini vermelerini istediklerini’ söyledi.

Bazı kadınlar, kadın ve kız çocuklarının seferberliği sırasında Husi kadın amirler tarafından kullanılan korkutma ve asgari haklardan mahrum bırakma tehditlerinden bahsetti.

Sana şehrinin el-Kaa mahallesinde yaşayan ev hanımı Ümmü Abdullah, kendisinin ve mahallesindeki diğer kadınların Husilerin ‘mezhepsel seferberlik’ ve gruba destek amaçlı bir etkinliğine katılmaya zorlandığını anlattı.

Ümmü Abdullah, Husilerin kadın etkinliklerini finanse etme bahanesiyle, görünüşte Gazze Şeridi ve Lübnan'ı desteklemek ve savaş çabalarını finanse etmek için nüfusun çoğunun maruz kaldığı zor yaşam ve maddi koşulları göz ardı ederek kadınlara yeni haraçlar dayatmasından duyduğu derin memnuniyetsizliği dile getirdi.

Husi kadın militanların saha hareketi, Yemen'in kuzeybatısındaki Hacca şehrini ve Eflah eş-Şam, Kuhlan eş-Şeref, Mabin, eş-Şağadira ve el-Mehabişa ilçelerini kapsıyor. Kadın komisyonu ve Zeynebiyat güçleri de aynı bahaneyle Yemen'in İbb vilayetinin çeşitli bölgelerindeki anneleri ve ev kadınlarını mezhepçilik ve bağış toplama kampanyalarıyla hedef almaya devam ediyor.

İbb'in ez-Zihar ilçesinde yaşayan ve Husilerin bir etkinliğine katılan Yemenli kadınlar, Husi liderlerini Filistin davasını ve bölgedeki insanların acı ve sıkıntılarını istismar etmek ve Yemenlilere dayattıkları bağışlardan büyük servet kazanmakla suçladı.

Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde kadınları hedef alması, onlara karşı çeşitli suçlar ve ihlaller işlemeye devam ettiği bir döneme denk gelirken, uluslararası ve yerel örgütler bu ihlallerin durdurulması için insani yardım çağrısında bulunmaya devam ediyor.

Yemen Hak ve Özgürlükler Ağı yayınladığı bir raporda, Husilerin Eylül 2016 ile geçtiğimiz mart ayı arasında 18 vilayette Yemenli kadınlara karşı işlediği 10 bin 156 ihlali belgeledi.

Rapora göre Husiler, top atışı ve Katyuşa roketleriyle bombardıman, mayın ve EYP patlamaları, kasıtlı keskin nişancılık ve meskûn mahallerde gelişigüzel ateş açma gibi çeşitli şekillerde 2 bin 786 kadını öldürdü ve 4 bin 369 kadını da yaraladı.