Tayvan adanın çevresinde 153 Çin savaş uçağı tespit etti

Tayvan çevresinde manevra yapan Çin uçaklarını televizyon ekranından izleyen bir Çin vatandaşı (AFP)
Tayvan çevresinde manevra yapan Çin uçaklarını televizyon ekranından izleyen bir Çin vatandaşı (AFP)
TT

Tayvan adanın çevresinde 153 Çin savaş uçağı tespit etti

Tayvan çevresinde manevra yapan Çin uçaklarını televizyon ekranından izleyen bir Çin vatandaşı (AFP)
Tayvan çevresinde manevra yapan Çin uçaklarını televizyon ekranından izleyen bir Çin vatandaşı (AFP)

Tayvan Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Pekin'in bir gün süren büyük ölçekli askeri tatbikatlar sonrasında, adanın çevresinde 153 Çin savaş uçağının tespit edildiğini duyurdu.

Bakanlık yaptığı açıklamada, dün sabah saat 05.00'ten bu sabah saat 6'ya kadar toplam 153 Çin askeri uçağının tespit edildiğini belirterek, bu sayının bir günlük rekor olduğunu kaydetti. Tayvan Savunma Bakanlığı aynı dönemde 14 Çin donanma gemisini gözlemledi.

Pekin pazartesi günü, Tayvan'ı çevrelemek üzere savaş uçakları, insansız hava araçları, savaş gemileri ve sahil güvenlik botları gönderirken, ada da buna “uygun kuvvetler” göndererek ve uzak adalarını yüksek alarm durumuna geçirerek karşılık verdi. Tayvan, Çin'in eylemlerini “mantıksız ve provokatif” olarak kınarken, ABD tatbikatları “haksız” olarak nitelendirdi. Tayvan Savunma Bakanlığı'na göre tespit edilen uçaklardan 111'i Tayvan Boğazı'ndan geçen ve Çin anakarasını Tayvan'dan ayıran sınır çizgisini geçti.

Japon hükümeti, Pekin'in Tayvan çevresindeki askeri tatbikatları nedeniyle Çinli mevkidaşına “endişelerini” dile getirdiğini açıkladı ve Japon ordusunun takımadaların güneyinde bulunan Yonaguni Adası çevresine savaş uçakları gönderdiğini kaydetti. Başbakanlık Sözcüsü Kazuhiko Aoki gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hükümet ilgili faaliyetleri büyük bir ilgiyle yakından takip ediyor ve Japonya'nın endişelerini Çin tarafına iletti” dedi.



İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
TT

İran basını: Kaani hala hayatta ve Tahran'da halk mitingine katıldı

DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)
DMO’ya bağlı Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (DPA)

İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı dün İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı operasyonlarını yürüten Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani'nin hayatta olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr’den aktardığı habere göre, 12 gün önce İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların başında diğer üst düzey askeri komutanlarla birlikte öldürüldüğü bildirilen Kaani, dün öğleden sonra İran Silahlı Kuvvetleri’ne destek amacıyla başkent Tahran’ın merkezindeki İnkılap Meydanı’nda düzenlenen halk mitingine katıldı.

İsrail ordusu, 13 Haziran Cuma günü şafak vakti İran'a düzenlediği saldırılarda 20'den fazla üst düzey askeri komutanı öldürdüğünü açıklamıştı.

Ardından ABD Başkanı Donald Trump, dün sabah İsrail ile İran arasında ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiğini duyurdu.

İsrail, askeri operasyonların hedef aldığı İranlı yetkililerin listesini yayınladı. DMO'nun dış operasyonlardan sorumlu Kudüs Gücü Komutanı Kaani'nin akıbeti merak konusu oldu.

New York Times gazetesinin İran muhabiri, geçtiğimiz cuma günü İranlı kaynaklardan, Kaani'nin İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü aktarmıştı.

New York Times gazetesinin İsrail muhabiri Ronen Bergman pazar günü yayınlanan makalesinde şöyle yazdı:

“İsrail'in İran'a saldırısından bir ay önce, istihbarat ve savunma kurumlarının en üst düzeylerinde, Mossad'ın “Tebş'in listesinde kimler yer alacak?” şeklindeki sorusuna ilişkin yoğun tartışmalar yaşandı.”

Mossad'ın pasif ooperasyonlar için kullandığı bir terim olan ‘tebş’ ifadesi, Bergman'ın X platformunda yayınladığı yazıya göre suikast, tasfiye veya hedefli engelleme için kullanılan kod ad.

‘Mutluluk’ olarak nitelendirilen listeye dikkati çeken Bergman, bu toplantılara katılanlardan biri tarafından da bu şekilde adlandırılan listeye İranlı liderlerin dahil edilmesinin ‘rütbeleri ve uygun bir fırsatın ortaya çıkması’ şeklindeki iki faktöre bağlı olduğunu belirtti.

Bergman, yazısını şöyle sürdürdü:

“Tartışma tek bir isim üzerine yapılmıyordu. Aksine, listeyi okuduğu takdirde en çok rahatsız olacak kişinin o olduğu kesindi, çünkü listeye alınmaması konusunda tam bir fikir birliği vardı, o kadar zahmete değmeyeceği düşünülüyordu.”

Bergman, Kaani’nin bilinmeyen akıbeti ve hava saldırılarında öldürülmüş olabileceği ihtimaliyle ilgili olarak “İsrail, onun yüksek konumuna rağmen etkisinin hissedilmediğini ve bu nedenle ölümünün önemli bir etkisi olmayacağını değerlendirdi” ifadelerini kullandı.