Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Tek Su Zirvesi kapsamında Riyad'da devlet başkanları ve üst düzey yetkililerle bir araya geldi

TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Tek Su Zirvesi kapsamında Riyad'da devlet başkanları ve üst düzey yetkililerle bir araya geldi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve üst düzey Fransız iş dünyası liderleriyle bir araya geldi. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve üst düzey Fransız iş dünyası liderleriyle bir araya geldi. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün (Salı) başkent Riyad'da düzenlenen Tek Su Zirvesi çerçevesinde devlet başkanları ve uluslararası kuruluşların üst düzey yetkilileriyle bir dizi ikili görüşme gerçekleştirdi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve bir grup üst düzey Fransız iş dünyası lideri, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrain Oyun-Erdene, Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov ve Dünya Bankası Grubu Başkanı Ajay Banga ile bir araya geldi.

xcdvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve üst düzey Fransız iş dünyası liderleriyle bir araya geldi. (SPA)

Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Macron ve Fransız iş dünyası liderleriyle yaptığı toplantıda, çölleşmeyle mücadele çabaları, uzmanlık ve yenilikçi teknolojilerin paylaşımı, su sorunlarının ele alınması ve su kaynaklarının sürdürülebilirliğinin sağlanması için araştırma ve geliştirmenin teşvik edilmesi, bir dizi ekonomik girişimin gözden geçirilmesi ve Suudi-Fransız ilişkileri ve bunları geliştirme yolları ele alındı.

İkili görüşme sırasında Muhammed bin Selman ve Kazakistan Cumhurbaşkanı, iki ülke arasındaki ilişkilerin yönlerini ve çeşitli alanlarda bunları geliştirme ve iyileştirme yollarını gözden geçirmenin yanı sıra su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak ve çevresel zorluklarla yüzleşmek için ortak eylemlerin koordinasyonu başta olmak üzere bir dizi konuyu ele aldı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif ile Suudi Arabistan-Pakistan ilişkilerinin boyutlarını, ikili iş birliği alanlarını ve bunları geliştirmenin yollarını gözden geçirdi. Ayrıca son bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve bunlara yönelik çabaları ve özellikle su sorunlarının ele alınmasına yönelik çabalar olmak üzere bir dizi konuyu ele aldı.

Muhammed bin Selman'ın Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrain Oyun-Erdene ile görüşmesinde ise iki ülke arasındaki iş birliği olanakları ve ortak çıkarlara hizmet edecek şekilde bunları geliştirme fırsatları ele alınırken, Tek Su Zirvesi'nde yer alan bir dizi konu da gözden geçirildi.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov ile görüşmesinde de iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin gözden geçirilmesinin yanı sıra başta su kıtlığı ve kuraklıkla ilgili çevresel zorluklara karşı ortak koordinasyon olmak üzere bir dizi konu ele alındı.

Muhammed bin Selman ve Dünya Bankası Grubu Başkanı Ajay Banga, Suudi Arabistan ve Dünya Bankası arasındaki iş birliği ilişkilerini, Suudi Arabistan’ın su sorunlarının ele alınmasına yönelik çaba ve girişimlerini, su kaynaklarının kullanımı ve korunmasında iş birliğinin geliştirilmesini gözden geçirdi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Fransa Cumhurbaşkanı, Kazakistan Cumhurbaşkanı ve Dünya Bankası Grubu Başkanı'nın eş başkanlığında düzenlenen Tek Su Zirvesi'ne Suudi Arabistan'ın ev sahipliği yapması, Krallığın su üretimi, taşınması ve dağıtımı konusundaki onlarca yıllık küresel deneyimine ve su sorunlarına yönelik teknik çözümler geliştirmesine dayanarak, dünya genelindeki su sorunlarının ele alınmasında uluslararası alanda oynadığı öncü rolü ve çevresel sürdürülebilirlik konularına olan bağlılığını vurguluyor.

cvf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'da Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile görüştü. (SPA)

Suudi Arabistan'ın zirveye ev sahipliği yapması, 2030 Vizyonu ve onun küresel ortaklıklar kurma, yaşam kalitesini sağlama ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma sütunları doğrultusunda, mevcut nesiller için daha iyi bir yaşam sağlamak ve insanlık için daha iyi bir geleceği güvence altına almak için su sorunlarını ele alma ve küresel düzeyde su kaynaklarının sürdürülebilirliğini artırmaya yönelik çabaları birleştirme yollarında uluslararası bir değişim yaratma konusundaki öncü rolünün bir yansımasıdır.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi zirvede yaptığı konuşmada, dünyanın bugün su sektöründe artan zorluklarla karşı karşıya olduğunu, artan kuraklık oranlarının kullanılabilir su kıtlığıyla temsil edilen çoklu krizlere yol açtığını, çölleşme sorunlarını şiddetlendirdiğini ve bunun sonucunda insan yaşamı ve toplumlar için tehdit oluşturduğunu, bunun da su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak için planlar geliştirmek üzere ortak eylem gerektirdiğini söyledi.

Suudi Arabistan, Dünya Su Konseyi ile iş birliği içinde 2027 yılında 11. Dünya Su Forumu'na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Muhammed bin Selman, Riyad merkezli, ülkelerin ve kuruluşların zorlukları bütüncül bir şekilde ele alma çabalarını geliştirmeyi ve entegre etmeyi amaçlayan küresel bir organizasyonun kurulduğunu duyurdu.

Krallığın Dünya Su Örgütü'nü kurma girişimi uluslararası düzeyde çevre alanında öncü bir adımdır. Zira bu organizasyon, su güvenliği sorunlarını ele almak üzere ortak uluslararası eylemi teşvik etmeyi ve Suudi Arabistan’ın çevre koruma çabalarına katkıda bulunma ve iklim eylemi alanında bölgesel ve uluslararası düzeyde öncü bir rol oynama kararlılığını teyit etmeyi amaçlamaktadır.

xscvdf
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Riyad'da Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrain Oyun-Erdene ile görüştü. (SPA)

Tek Su Zirvesi, iklim değişikliği bağlamında su sektöründe ve finansmanında karşılaşılan zorluklara yönelik olası çözümler konusunda uluslararası tartışmalar yapmak üzere ülke, kuruluş, finans kurumları ve özel sektörden liderleri bir araya getirmeyi amaçlıyor. İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve kirlilik nedeniyle küresel su krizi artarken zirve, 2026'daki Birleşmiş Milletler (BM) Su Konferansı'na hazırlık olarak su sektöründeki zorluklara somut çözümler için bir kuluçka merkezi olarak hizmet etmeyi hedefliyor.



NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

TT

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) sahibi olduğu NEOM'daki gelişme hızı, Oxagon ve NEOM Yeşil Hidrojen projelerinin üretim ve işletmeye yaklaşmasıyla birlikte hızlanıyor. Söz konusu projeler, Suudi Arabistan’ın temiz enerji ve ileri endüstrilere geçişinde önemli bir rol oynuyor. Bu adım, karbon emisyonlarının azaltılması ve ulusal ekonominin çeşitlendirilmesini hedefleyen Vizyon 2030 çerçevesindeki çalışmalar kapsamında atılıyor. Yenilenebilir enerji ve teknolojik yenilik temelli entegre sanayi ve teknoloji ekosistemlerinin inşası yoluyla, NEOM’un sürdürülebilir sanayiler ve geleceğin teknolojileri alanında küresel bir merkez olarak konumunu güçlendirmesi amaçlanıyor.

İşletme ve bakım

NEOM Yeşil Hidrojen Şirketi CEO'su Visam el-Gamidi, şirketin 2026'da test ve devreye alma aşamalarını tamamladıktan sonra 2027'de ticari üretime başlamaya hazırlandığını duyurdu. Bu projenin, Suudi Arabistan’ın temiz enerjiye geçişinin en önemli dayanaklarından biri olduğunu ve karbonsuzlaşma ve net sıfır emisyon hedefleri olan Vizyon 2030 hedefleriyle uyumlu olduğunu açıkladı.

Şirketin ACWA Power, Air Products ve NEOM arasında bir ortak girişim olduğunu ve NEOM projesi kapsamındaki sanayi şehri Oxagon'da bulunduğunu belirtti. Proje üç ana tesisten oluşuyor: Oxagon'daki hidrojen üretim tesisi, yaklaşık 80 kilometre doğuda bulunan güneş enerjisi sahası ve yaklaşık 120 kilometre kuzeydeki rüzgâr türbini sahası.

El-Gamidi, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda, projenin toplam üretim kapasitesinin 2026 yılı sonuna kadar hidrojen tesisine güç sağlamak için 4 gigawatt olacağını ve ticari üretimin ertesi yıl 2027'de başlayacağını açıkladı. Tesis, günde 600 ton hidrojen üretebilecek; bu hidrojen, yılda 1,2 milyon ton amonyağa dönüştürülecek ve projenin bir parçası olarak inşa edilen deniz rıhtımı da dahil olmak üzere tesise ait özel bir liman üzerinden sevk edilecek. El-Gamidi, şirketin yaklaşık iki yıl önce inşaat aşamasına girdiğini ve şu anda inşaat aşamasının yüzde 80'inden fazlasını tamamladığını, güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinin ise ileri aşamalarda olduğunu ve 2026 yılında hidrojen tesisine test ve işletme için enerji sağlamaya hazır olduğunu bildirdi.

El-Gamidi, şirketin sadece fabrikayı inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda kurumsal yapısını da kurduğunu, bugüne kadar yaklaşık 350 çalışanı istihdam ettiğini, operasyonlar, bakım ve tüm destek fonksiyonları için gerekli yetenekleri çektiğini açıkladı. Şirket ayrıca, bu gelecek vaat eden sektöre katılmak üzere yeni mezunları eğitmek ve nitelik kazandırmak için özel eğitim programları başlattı.

El-Gamidi, şirketin Oxagon bölgesinde bulunmasının ve limanın hidrojen tesisine yakın olmasının projenin başarısında belirleyici bir rol oynadığını belirtti. El-Gamidi’ye göre, tüm rüzgâr türbinleri Neom Limanı ve Oxagon hizmetleri üzerinden ithal edildi. Ayrıca hidrojen tesisinin ana ekipmanları ve birçok diğer ekipman da Neom Limanı ve Oxagon üzerinden getirildi.

Oxagon'un sanayi bölgesindeki yatırımcılara NEOM'da lisans ve izinler, liman hizmetleri, mühendislik ve lojistik hizmetlerini içeren entegre bir sistem sağladığını ve bunun da projenin uygulama aşamalarında önemli ilerlemeler kaydetmesini sağladığını belirtti.

El-Gamidi, bugün inşa edilenin sadece bir istasyon değil, küresel bir model haline gelecek yeni bir endüstrinin başlangıcı olduğunu vurgulayarak, büyük ölçekli bir hidrojen endüstrisi kurmanın ve onu geleceğe taşımanın mümkün olduğunu dünyaya kanıtladığını ifade etti.

Projenin ekonomik ve sosyal etkisi hakkında konuşan el-Gamidi, şirketin NEOM Yeşil Hidrojen Projesi kapsamında 300 ila 350 arasında doğrudan istihdam sağlayacağını ve bunların çoğunun halihazırda doldurulduğunu, ayrıca destekleyici sektörlerde bu sayının 6 ila 7 katı arasında dolaylı istihdam yaratacağını açıkladı.

Projenin NEOM'da yer almasının, tesisin bakımını ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini desteklemek için sürekli endüstriyel hizmetlere ihtiyaç duyulacağı anlamına gelen, yukarı ve aşağı akış hizmetlerinin geliştirilmesine kapı açacağını belirtti. Suudi Arabistan'daki hidrojen endüstrisinin yapay zekâ, dijitalleşme ve mühendislik çözümleri gibi alanlarda uzmanlaşmış birçok şirketi çekeceğini ve Suudi ekonomisinin çeşitlendirilmesi için yeni bir dayanak noktası olacağını vurguladı.

Gelecekteki fırsatlar

Oxagon CEO'su Vishal Wanchoo ise projenin NEOM'da ileri ve temiz endüstrilere ev sahipliği yaptığını ve bölgenin ana ekonomik itici güçlerinden biri olduğunu vurguladı. Oxagon'daki çalışmaların 2021'de planın başlatılmasından bu yana önemli ilerleme kaydettiğini açıkladı. Şehrin, Neom limanı çevresindeki Kızıldeniz'de, özellikle Avrupa ve Afrika olmak üzere birçok coğrafi bölgeye mükemmel erişim sağlayan stratejik bir konumda bulunduğunu ve bu nedenle ürün ihracatı ve Suudi Arabistan'a hizmet vermek için ideal bir yer olduğunu belirtti.

Wanchoo, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Neom Limanı’nın halihazırda faaliyete geçtiğini ve endüstriyel şirketleri Oxagon'da iş kurmaya çekmek için çabaların sürdüğünü, Neom Yeşil Hidrojen Projesi’nin ise yeşil hidrojenin büyük ölçekli üretimi için ilk büyük proje olduğunu bildirdi. Ayrıca, Oxagon'un endüstriyel şehir için odaklandığı temel alanlar olan yapay zekâ veri merkezlerini genişletmenin ve genel olarak yapay zekâ sistemini geliştirmenin yanı sıra entegre bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak için çalıştığını da doğruladı.

Wanchoo, Neom Limanı’nın şu anda Yeşil Hidrojen Projesi’ne malzeme tedarik ederek ve karmaşık sevkiyatlar gerçekleştirerek hizmet verdiğini açıkladı ve projenin gelecekteki fırsatlarına yönelik büyük heyecanı vurguladı. Ayrıca, Oxagon'un önceliklerinden birinin kapsamlı bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak olduğunu belirterek, yeşil hidrojen alanındaki çalışmaların yaklaşık dört yıl önce başladığını ve geleneksel enerjiden temiz enerjiye geçişin devam ettiği göz önüne alındığında, Krallığa hizmet etmek ve ihracat kapasitesini artırmak için yenilenebilir enerji sisteminin tüm unsurlarının geliştirilmesinin önemini vurguladı.

Wanchoo, Oxagon’un odaklandığı ilk üç temel sütunun, rüzgâr enerjisi teknolojisinin geniş ölçekte yerli üretimi, güneş enerjisi teknolojisinin orta ve nihai aşamalarda yerli olarak üretilmesi ve yüksek üretim kapasitesine sahip bu tesislerin hem Suudi Arabistan’ın yenilenebilir enerji ihtiyacını karşılaması hem de ihracat pazarlarına hizmet etmesi olduğunu belirtti. Ayrıca, yenilenebilir enerji ekosisteminin kilit unsurlarından biri olarak batarya teknolojilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Wanchoo, bu alanda projenin önemli bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.

Temiz ve teknik endüstrilerle ilgili olarak, Oxagon'un tüm faaliyetlerinin doğası gereği temiz enerji olan yenilenebilir enerji etrafında döndüğünü açıkladı. Hedefin yenilenebilir enerji bileşenlerinin üretimi ile sınırlı olmadığını, Oxagon'daki tüm endüstrilerin tamamen yenilenebilir enerji kullanarak çalıştırılmasına kadar uzandığını vurguladı. NEOM Yeşil Hidrojen Projesi'nin en büyük yenilenebilir enerji üretim projelerinden biri olduğunu ve tamamen temiz enerjiyle çalıştığını, bu sayede Oxagon'daki diğer endüstrilere de aynı enerjiyi sağladığını belirtti.

Wanchoo, teknik alandaki odak noktalarının yapay zekâ olduğunu belirterek, yapay zekâ ile yenilenebilir enerji arasında yakın bir bağlantı bulunduğunu vurguladı. Günümüzde yapay zekânın karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin sürdürülebilirlik olduğunu, zira bu alanın soğutma amaçlı büyük miktarda enerji ve su tükettiğini söyledi. Bu nedenle, Oxagon, sürdürülebilir çözümler benimsemeye özen gösteriyor. Şehirde kurulacak dev yapay zekâ veri merkezi, yenilenebilir enerji ile çalışacak ve soğutma için deniz suyu kullanılacak; böylece operasyonların ve kullanılan teknolojilerin sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.

Wanchoo ana hedefin bu görüşmeleri ilerletmek ve şirketlerin faaliyetlerine başlayabilmeleri için anlaşmaları sonuçlandırmak olduğunu vurguladı. Yenilenebilir enerji ve yapay zekâ projelerinin hızlı büyümesi göz önüne alındığında, planın 2026 yılı sonundan önce endüstriyel üretime başlamak ve 2027 yılına kadar tam üretime ulaşmak olduğunu belirtti.


Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve ABD kara kuvvetleri arasındaki ortak askeri tatbikat "Quincy-1" dün Fort Irwin askeri üssünde başladı.

Tatbikat, operasyonel hazırlığı artırmayı, uzmanlık alışverişinde bulunmayı ve çeşitli muharebe ortamlarında ortak operasyonların entegrasyonunu amaçlıyor.

Resim   Ortak tatbikat manevraları “Quincy-1” Fort Irwin askeri üssünde başladı, (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Yaklaşık bin 200 mil karelik bir alanı kaplayan dev Fort Irwin askeri üssü, Kaliforniya ve Nevada eyaletleri arasında, Mojave Çölü'nün kalbinde yer almaktadır.


Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)

ABD, Suudi Arabistan'ın 48 adet F-35 savaş jeti satın alma teklifini değerlendiriyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li yetkililer, Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) teklif üzerinde aylardır çalıştığını belirtiyor. 

Pentagon'daki politika departmanından geçen teklifin, bakanlıktaki üst düzey yetkililer tarafından değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan nihai satış kararı için kabine düzeyinde ilave onaylar, Kongre'ye bildirim ve Donald Trump'ın imzası gerekecek.

Haberde, Suudi Arabistan yönetiminin, uçakları satın almak için doğrudan Trump'la iletişime geçtiği aktarılıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım'da Beyaz Saray'ı ziyaret edecek. Sürecin bu görüşmeden önce hızlandırıldığı ifade ediliyor. 

Analizde, hava kuvvetlerini modernize etmek ve özellikle İran'dan gelebilecek muhtemel tehditlere karşı koymak amacıyla Riyad yönetiminin yıllardır bu savaş uçaklarını istediğine işaret ediliyor. 

Washington'ın Riyad'la savunma işbirliğini geliştirmeye açık olduğunu göstermesi üzerine Suudi Arabistan'ın jetler için tekrar teklifte bulunduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde Boeing yapımı F-15'ler ve Avrupa menşeli Tornado ve Typhoon savaş jetleri yer alıyor. 

Trump, mayıstaki Ortadoğu turunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında 142 milyar dolarlık silah anlaşması imzalanmıştı. Beyaz Saray'ın "tarihin en büyük savunma satış anlaşması" diye nitelediği anlaşma hava ve füze sistemlerinden iletişim teknolojilerinin 

geliştirilmesine kadar birçok kalemi içeriyordu. 

Öte yandan satışın gerçekleşmesinin, ABD'nin Ortadoğu'daki politikasında önemli bir değişime işaret edeceği belirtiliyor. 

Ortadoğu'da filosunda F-35 bulunan tek ülke İsrail. Washington silah satışlarıyla İsrail'in "niteliksel askeri üstünlüğünü" sağlama politikası yürütüyor ancak bu jetlerin Suudi Arabistan'a da satılmasının, bölgedeki "askeri dengeleri değiştirebileceğine" dikkat çekiliyor. 

Israel Hayom'daki analizde de bu hamlenin "İsrail'in bölgedeki askeri hakimiyetine meydan okuma" anlamına geleceği yazılıyor. 

Riyad yönetimi, F-35'leri satın almak için eski ABD Başkanı Joe Biden'la da görüşmüştü. Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çerçevesinde bu satışların gerçekleştirilebileceği bildirilmişti. Ancak iki ülke arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. 

Independent Türkçe, Reuters, Israel Hayom