Güney Kore'de, Demokrat Parti'den geçici başkana azil tehdidi

Demokrat Parti lideri "Gecikmeler Başbakan'ın anayasaya uymaya niyeti olmadığını gösteriyor" dedi

Geçici Devlet Başkanı Han Duck Soo (AP)
Geçici Devlet Başkanı Han Duck Soo (AP)
TT

Güney Kore'de, Demokrat Parti'den geçici başkana azil tehdidi

Geçici Devlet Başkanı Han Duck Soo (AP)
Geçici Devlet Başkanı Han Duck Soo (AP)

Güney Kore'nin muhalefet partisi, Yoon Suk Yeol'un başarısızlıkla sonuçlanan sıkıyönetim girişimiyle ilgili özel bir soruşturma başlatılması için yasa çıkarmaması halinde geçici Devlet Başkanı Han Duck Soo'yu azletmekle tehdit etti.

Yeol, bu ay ülkeyi kaosa sürükleyen ve partisini bölen sıkıyönetim girişimi nedeniyle 14 Aralık'ta parlamentoda yapılan ikinci bir oylamayla azledilmişti. Yoon'un başkanlık yetkileri askıya alınırken görevi Başbakan Han devralmıştı.

Ana muhalefetteki Demokrat Parti, Anayasa Mahkemesi'nin incelemesi altındaki Yoon'a yönelik suçlamaları genişletmek üzere harekete geçti. Parti, ayaklanma suçlamalarını takip etmek ve lüks çanta skandalı nedeniyle Yoon'un eşini soruşturmak için özel bir danışman atanmasını öngören yasa tasarısını bu ay onayladı.

Muhalefet, Han'ı Yoon'un sıkıyönetim girişimine yardım etmekle suçladı ve onu polise ihbar etti. Demokrat Parti, mevzuatın salı gününe kadar yürürlüğe girmemesi halinde geçici devlet başkanına karşı "derhal azil işlemlerini başlatacağını" duyurdu.

Demokrat Parti Grup Başkanı Park Chan Dae, parti toplantısında yaptığı konuşmada, "Gecikmeler başbakanın anayasaya uymaya niyeti olmadığını gösteriyor ve bu, isyancıların vekili olarak hareket ettiğini kabul etmekle eşdeğerdir" dedi.

Han, Güney Kore siyasetinde 30 yıl boyunca muhafazakar ve liberal başkanlar döneminde liderlik görevlerinde bulunmuş bir teknokrat. Yoon onu 2022'de başbakan olarak atamıştı.

Han daha önce Yoon'un sıkıyönetim ilanını engellemeye çalıştığını ancak bunu başaramadığı için parlamentodan özür dilediğini söylemişti.

Muhalefet lideri ayrıca Yoon'u mahkeme belgelerini kabul etmeyi defalarca reddederek Anayasa Mahkemesi yargılamasını engellemekle suçladı.

Park, "Soruşturma ve azil davalarındaki herhangi bir gecikme, ayaklanmanın bir uzantısı ve ikinci bir ayaklanmanın planlanması anlamına gelir" dedi.

Yoon, sıkıyönetimin ayaklanma teşkil edip etmediğini soruşturan yetkililer tarafından yapılan çağrılara uymadı. Avukatları, Yoon'un ayaklanma suçlamalarını reddettiğini ve azil davasında kamuya açık bir duruşma olması durumunda kendini savunacağını belirtti.

Yoon hakkında hem Güney Koreli savcılar hem de polis, savunma bakanlığı ve yolsuzlukla mücadele yetkililerinden oluşan ortak ekip tarafından ayaklanma iddiasıyla soruşturma yürütülüyor.

Geçen hafta Güney Kore'nin iktidardaki Halkın Gücü Partisi lideri, sıkıyönetim uygulama girişimi nedeniyle Yoon'un görevden alınmasını desteklediği için istifa etmişti.

Bir zamanlar Yoon'un yakın müttefiki olan Han Dong Hoon, sıkıyönetimin kaldırılmaması halinde şiddet olaylarının patlak vermesinden endişe duyduğunu söylemiş ve bu tutumunu yasadışı eylemlere karşı bir duruş diye savunmuştu.

Independent Türkçe



İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
TT

İsrail, Ortadoğu'da imparatorluk mu kurmak istiyor?

Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)
Esad yönetiminin devrilmesiyle İsrail ordusu Golan Tepeleri'ni geçmişti (Reuters)

İsrail'in tanınmış gazetelerinden Haaretz, Tel Aviv yönetiminin Ortadoğu politikasını masaya yatırdı.

Haberde, İsrail'in son dönemdeki hamleleriyle Ortadoğu'da "imparatorluk inşa ettiği" izlenimi yaratmaya başladığı belirtiliyor.

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) öncülüğündeki rejim karşıtlarının Beşar Esad yönetimini devirmesinin ardından İsrail ordusunun Golan Tepeleri'ndaki tampon bölgeye girdiği hatırlatılıyor. 

İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'den bu yana işgal altında tutuyor. İsrail'le Suriye arasında 1974'te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'yla tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırları belirlenmişti. 

Ancak Esad'ın devrilmesinin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun talimatıyla İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) 1974'ten bu yana ilk kez tampon bölgeye girmişti. Birleşmiş Milletler hamleyi kınarken, ABD ve İsrail bunun "geçici bir hareket" olduğunu savunmuştu. 

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, 13 Aralık'ta yaptığı açıklamada, tampon bölgede yer alan ve 7 Aralık sonrası Hermon Dağı'nda işgal edilen bölgede, kış aylarında kalınması için talimat verdiğini belirtmişti.

Bunlara ek olarak İsrail ordusunun Şam'a 25 kilometre kadar yaklaştığı bildirilmişti.

"İsrail gerçekten Ortadoğu'da bir imparatorluk mu kuruyor?" başlıklı analizde, İsrail ordusunun Gazze işgali ve Lübnan'da Hizbullah'la çatışmalarına da dikkat çekilerek, şu ifadelere yer veriliyor: 

İsrail'in 42 yıl önce Lübnan'ı işgal etmesinden bu yana ilk kez başka ülkelerin egemenlik alanlarını ele geçirmesi ya da işgal etmesi hâlâ şoke edici geliyor. Ancak İsrail'in Gazze üzerindeki planlarını daha az korkunç hale getirmek pek mümkün değil. Toplu sürgün ve Gazze Şeridi'nin kuzeyin neredeyse tamamen yok edilmesi, ganimet beklentisiyle sınırlarda kamp kuran yerleşimciler artık dünün haberleri.

Aylar süren çatışmaların ardından İsrail ve Lübnan arasında 27 Kasım'da 60 günlük ateşkes anlaşması imzalanmıştı. 

Ancak analizde, İsrail'deki radikal sağcı yerleşimcilerin Lübnan sınırını işgal ettiğine dikkat çekiliyor. Uri Tzafon (Uyan Kuzey) adlı yerleşimci grup, aralıkta İsrail'in kuzeyinden Lübnan'a girmiş ve burada çadırlar kurmuştu. 

IDF başta haberleri yalanlamış daha sonraysa yerleşimcilerin Lübnan'a girdiğini doğrulamıştı. Ordu yetkilileri daha sonra yerleşimcilerin buradan çıkarıldığını bildirmişti. 

Independent Türkçe, Haaretz, Times of Israel