2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Türünün ilk örneği olduğuna inanılan, bir köpeğe ait boyanmış penisi kemiği, Surrey'ye bağlı Ewell'daki kireçtaşı kuyusundan çıkarıldı.

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
TT

2 bin yıllık köpek penisi kemiği, doğurganlık ritüelinden kalmış

Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)
Roma dönemine ait taş ocağı kuyusunda keşfedilen köpek penisi kemiğinin alt yüzeyinde kırmızı aşıboyası var (Ellen Green)

Birleşik Krallık'ın Surrey bölgesindeki Roma dönemine ait bir taş ocağı kuyusunda türünün ilk örneği olan, bir köpeğe ait boyanmış penis kemiği keşfedildi. Arkeologlar bu tarihi eserin, uzun zaman önce kaybolup giden bir doğurganlık ritüelinde kullanıldığından şüpheleniyor.

Surrey'nin Ewell bölgesindeki yaklaşık 4 metre derinliğindeki kireçtaşı kuyusu 2015'te bulunmuş ve MS 1. yüzyıldan kalma alanda o zamandan beri yapılan kazılarda, insan ve hayvanlara ait çok sayıda eski kemik ortaya çıkarılmıştı

Roma-Britanya dönemine ait kuyudan çıkarılan kalıntılar arasında domuz, at, inek, koyun ve köpek gibi 300 civarında evcilleştirilmiş hayvan var ve çoğunda herhangi bir kesme, yakma ya da hastalık izine rastlanmadı.

Araştırmacılar, Nescot kuyusu adı verilen kazı alanında bulunan köpeklerin avcılık veya çiftçilikte kullanılanların aksine çoğunlukla korgi gibi daha küçük evcil hayvan cinsleri olduğunu söylüyor.

Oxford Journal of Archaeology'de yayımlanan yeni bir çalışmada, kazı alanında bulunan ve "potansiyel olarak ayinsel önem" taşıdığından şüphelenilen boyalı bir köpek baculumu veya penis kemiği incelendi.

Çalışmanın tek yazarı olan arkeolog Ellen Green, köpek kemiğini boyamak için kırmızı aşıboyası kullanıldığını ancak bu rengi veren demir oksit mineralinin Nescot bölgesinde doğal bir şekilde bulunmadığını tespit etti.

Bu durum Dr. Green'i, kırmızı aşıboyasının özellikle seçildiğinden ve kemiğin boyandıktan sonra muhtemelen şans tılsımı olarak kuyunun içine atıldığından şüphelenmeye itti.

Arkeolog kuyuya atılan pek çok hayvanın çok genç olması nedeniyle ritüelin doğurganlıkla bağlantılı olabileceğinden de şüpheleniyor.

Kuyudaki insan ve hayvan kalıntılarından oluşan "eşsiz derleme" (ve Roma-Britanya dönemine ait bir kemik üzerinde kırmızı aşıboyası kullandığına dair kayıtlardaki ilk örnek) Dr. Green'in, bölgenin eski sakinlerinin ritüel aracılığıyla "doğurganlıkla kozmolojik bağlantılar" kurma arayışında olduğu sonucuna varmasına yol açtı.

Dr. Green, "Ritüel kuyularının doğurganlıkla ilişkili olduğu fikri yeni olmasa da bu araştırma, çok sayıda kanıttan yararlanarak bu fikri destekleyen ilk çalışmalardan biri" diyor.

Mevsimsellik ve kullanılan hayvanların doğum zamanları nedeniyle ritüel, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olabilir.

Araştırmada "Bu durumda ölülerle dolu bir unsur, yeni yaşam ve yenilenmenin potansiyel bir sembolü haline geliyor ve Roma-Britanya inancının sürekli büyüyen dokusuna katkı sağlıyor" ifadeleri yer alıyor.

İnsan ve hayvanların, kullanılmayan taş ocağı kuyusunda yaklaşık yarım yüzyıl boyunca birikmesinin ardındaki nedenleri kesin bir şekilde bilmek imkansız olsa da kanıtlar; bereket, yeni yaşam ve tarımsal döngü fikirleriyle bağlantılı olduğunu destekliyor.

Independent Türkçe



Bu yıl herkes onu konuştu: Sydney Sweeney'nin yerini alıyor

Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
TT

Bu yıl herkes onu konuştu: Sydney Sweeney'nin yerini alıyor

Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)
Anora'da filme adını veren karakteri oynayan Mikey Madison, bir Rus oligarkın oğluyla evlenen New Yorklu seks işçisi rolündeydi (Neon)

Oscar ödüllü Mikey Madison, Anora'nın ardından ilk projelerinden birine imza atmaya hazırlanıyor.

Sean Baker imzalı Anora'daki performansıyla Oscar kazanan Amerikalı aktris, rol alacağı yeni filmi belirledi.

26 yaşındaki Madison, Edgar Allan Poe'nun tüyler ürpertici hikayesinin yeniden uyarlanacağı Kızıl Ölümün Maskesi'nde (The Masque of the Red Death) rol almak üzere görüşmeler yürütüyor. Projenin yönetmen koltuğunda Charlie Polinger oturacak. Filmin dünya çapındaki dağıtımını A24 üstlenirken, yapımcılığını ise Picturestart gerçekleştirecek.

Teklif yağsa da çok seçici davranıyor

Madison'ın yıldızı, Anora'nın geçen yıl Cannes Film Festivali'ndeki başarısının ardından parlamıştı. Birçok teklif alan aktris, yer alacağı projeler konusunda son derece seçici davranmıştı. 

Bu süreçte yalnızca iki projede adı geçti: Biri, Shawn Levy'nin yöneteceği bir Yıldız Savaşları (Star Wars) filmiydi. Madison, Starfighter adlı projede kötü karakteri canlandırmak için görüşmeler yaptı. Ancak bu toplantılar, ücret konusundaki anlaşmazlık nedeniyle sonuçsuz kaldı. 

Diğeri ise bir diş hijyenistinin bir denizkızına aşık olmasını konu alan Reptilia adlı proje. Madison, Monos'la tanınan Alejandro Landes Echavarría'nın yöneteceği bu filmde Kirsten Dunst'la birlikte kamera karşısına geçecek.

Şimdiyse Madison'ın kariyeri için anlamlı bir devam projesi bulduğu konuşuluyor. Hollywood Reporter'a konuşan kaynaklara göre Madison, filmde birbirinden farklı hayatlar süren ikiz kardeşleri canlandıracak. 

Hikayede, halkı kırıp geçiren bir veba salgını sırasında soyluları şatosuna toplayan çılgın bir prens ve onun ihtişam, entrika, intikam ve idamlarla dolu dünyası konu ediliyor. Soylular arasında yıllar önce kaybolmuş olan ikiz kardeş, halkın arasından çıkıp bu şatoya girerek olayların seyrini değiştirecek.

Sweeney yoğun takvimi nedeniyle projeden ayrıldı

Proje, A24 imzası taşıyan, bolca sansasyonel ve sosyal medyada gündem yaratacak, TikTok kuşağında yankı bulması beklenen sahnelerle dolu; tam anlamıyla "A24 klasiği" olarak tanımlanıyor.

Madison, bu filmde Hollywood'un bir diğer yükselen yıldızı Sydney Sweeney'nin yerini alıyor. Daha önce filmde başrol oynaması planlanan Sweeney, yoğun takvimi nedeniyle projeden ayrıldı. Şu sıralar Euphoria'nın yeni sezon çekimleriyle meşgul olan Sweeney, sonbaharda ise Japon anime serisi Gundam uyarlamasında rol almaya hazırlanıyor.

Kızıl Ölümün Maskesi'nin çekimlerinin bu yılın sonunda ya da gelecek senenin başında başlaması planlanıyor.

BAFTA ve Oscar'a damga vurdu

Madison, Anora'daki performansıyla büyük övgü toplamıştı. BAFTA ve Oscar dahil pek çok ödül kazanıp önemli başarılar elde etmişti. 

Anora, En İyi Film de dahil toplam 5 Oscar kazanarak geceye damgasını vurmuştu. Madison daha önce Çığlık 5 (Scream) ve Bir Zamanlar... Hollywood'da (Once Upon a Time... in Hollywood) gibi yapımlarla da sinemaseverlerin karşısına çıkmıştı.

Kızıl Ölümün Maskesi, Vincent Price'ın başrolünü oynadığı 1964 yapımı bir film de dahil olmak üzere birçok kez beyazperdeye uyarlanmıştı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety