Cezayir askeri heyeti İtalya'da gelişmiş ekipman alımını görüştü

Güvenlik ve enerji alanlarındaki ikili iş birliği üzerine önemli adımlar atıldı

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile birlikte 23 Ocak 2023 tarihinde Cezayir'de. (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile birlikte 23 Ocak 2023 tarihinde Cezayir'de. (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)
TT

Cezayir askeri heyeti İtalya'da gelişmiş ekipman alımını görüştü

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile birlikte 23 Ocak 2023 tarihinde Cezayir'de. (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile birlikte 23 Ocak 2023 tarihinde Cezayir'de. (Cezayir Cumhurbaşkanlığı)

İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan üst düzey bir Cezayir askeri heyeti, İtalya ile savunma alanındaki ortaklığın güçlendirilmesi, askeri teçhizatın geliştirilmesi ve askeri alanda modern teknoloji konusunda kadroların eğitilmesi konularını görüştü.

Şarku’l Avsat’ın MENA Defence internet sitesinden aktardığı habere göre görüşmeler 3-5 Aralık tarihleri arasında İtalyan ordusunun karargâhı Cornudi Sarayı'nda gerçekleşti. Görüşmelere Cezayir Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Tümgeneral Muhammed es-Salih bin Bişe ve İtalya Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Luisa Riccardi başkanlık etti.

Aynı internet sitesine göre görüşmeler, ‘Bolzano'daki (kuzey) Iveco savunma tesisi ve Ronchi di Legionari'deki (kuzeydoğu) Leonardo tesisi gibi İtalyan sanayi bölgelerine stratejik ziyaretler düzenlenmesini’ içeriyordu.

Cezayir ve İtalya cumhurbaşkanları bir görüşmede (Arşiv-Cezayir Cumhurbaşkanlığı)Cezayir ve İtalya cumhurbaşkanları bir görüşmede (Arşiv-Cezayir Cumhurbaşkanlığı)

Luisa Riccardi toplantıların başında Cezayir'in ‘Akdeniz'de bir istikrar limanı ve Avrupa ile NATO'nun güney kesiminde stratejik bir ortak’ olduğunu söyledi. Riccardi, Cezayir ile askeri alandaki ortaklığın ‘enerji krizinden yasadışı göç akımlarına, Ukrayna'daki Rus saldırganlığı ve iklim değişikliğinin etkileriyle bağlantılı jeopolitik gerilimlere kadar dünya çapında zorluklarla dolu uluslararası bir bağlamda gerçekleştiğini’ ifade etti.

İtalya Savunma Bakanlığı'nın internet sitesine göre Cezayirli üst düzey askeri yetkili, İtalya'nın ‘hem ürünlerinin yüksek güvenilirliği hem de İtalyan endüstrilerinin Cezayir'de iş birliği, teknoloji alışverişi ve transferi ile teknik personel eğitimi başlatmaya hazır olması bakımından askeri teçhizat açısından Cezayir için önemli bir ortak olduğunu’ belirtti. Cezayir'in doğusundaki Setif tesisinde Leonardo ile Havacılık ve Uzay Sanayi Geliştirme Kurumu arasındaki ortaklığı vurgulayan Savunma Bakanlığı yetkilisi, ‘gelecekte AW139 helikopterlerinin montajının endüstriyel aşamasını ve diğer alanlarda endüstriyel iş birliğini başlatmak amacıyla faaliyeti hızlandırma fırsatının’ altını çizdi.

Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, geçtiğimiz ekim ayında İtalya'ya yaptığı ziyaret sırasında (Cezayir Savunma Bakanlığı)Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, geçtiğimiz ekim ayında İtalya'ya yaptığı ziyaret sırasında (Cezayir Savunma Bakanlığı)

MENA Defence'a göre iki ülke arasındaki ortaklık askeri çerçevenin ötesine geçerek enerji ve sanayi gibi stratejik sektörlere de uzanıyor ve iki ülke arasında artan karşılıklı bağlılığı yansıtıyor. Cezayir'in bölgede önemli bir doğal gaz tedarikçisi olması ve İtalya'nın Avrupa pazarlarına açılan bir kapı olması nedeniyle iki ülke, enerji alanındaki iş birlikleriyle ekonomik ve stratejik ortaklıklarını güçlendiriyor.

Cezayir Donanması'nın İtalyan Fincantieri şirketi tarafından üretilen Vulcano gemi modelinden esinlenerek bir lojistik destek birimi satın almayı planladığı da kaydedildi. Ülkenin doğusundaki Annaba kentinde bulunan gemi inşa tersanesini yaklaşık 50 metre boyunda gemiler üretecek şekilde genişletmeyi planlayan Cezayir, bu girişimlerle ‘bir yandan yerel üretimi teşvik ederken, diğer yandan da ülkenin donanma kabiliyetlerini modernize etmeyi amaçlıyor.’

 Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, geçtiğimiz ekim ayında Roma'da İtalya Genelkurmay Başkanı ile bir araya geldi. (Cezayir Savunma Bakanlığı)Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha, geçtiğimiz ekim ayında Roma'da İtalya Genelkurmay Başkanı ile bir araya geldi. (Cezayir Savunma Bakanlığı)

Gözlemcilere göre Cezayir savunma heyetinin İtalya ziyareti, Başbakan Giorgia Meloni'nin Ocak 2022'de Cezayir'e yaptığı ve Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile askeri teçhizat, savunma teknolojisi ve eğitim alanlarında iş birliği yollarını görüştüğü ziyaretin sonuçları bağlamında gerçekleşiyor.

Ziyaret sırasında Cezayir'in gaz tedarikinin arttırılmasının yanı sıra, İtalyan ve Cezayir kurumları arasında silah ve askeri teçhizat üretimi alanlarında ortaklıklar, helikopter ve diğer savunma sistemlerinin üretiminde iş birliği, deniz savunması alanında iş birliğinin yanı sıra askeri gemi yapımı ve denizcilik teknolojisi konusunda uzmanlık alışverişi ile Cezayir'in bu alandaki kapasitesinin güçlendirilmesi gibi askeri üretim alanındaki iş birliğine odaklanıldı.



Doğu Kongo'da kriz... Şiddetlenen çatışmalar ‘barış anlaşmalarını’ tehdit ediyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti askerleri (Reuters)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti askerleri (Reuters)
TT

Doğu Kongo'da kriz... Şiddetlenen çatışmalar ‘barış anlaşmalarını’ tehdit ediyor

Demokratik Kongo Cumhuriyeti askerleri (Reuters)
Demokratik Kongo Cumhuriyeti askerleri (Reuters)

Doğu Kongo’da yaklaşık 30 yıldır süren silahlı çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan ‘barış adımlarına’ rağmen çatışmaların devam etmesi, bölgede gerilimi bitirmeyi hedefleyen ‘barış anlaşmalarını’ tehdit ediyor.

Doğal kaynaklar açısından zengin ve Ruanda’ya komşu olan Doğu Kongo’da, yaklaşık otuz yıldır aralıksız silahlı çatışmalar yaşanıyor. Şiddet, Ruanda’nın desteğini aldığı belirtilen 23 Mart Hareketi’nin (M23) ocak ve şubat aylarında bölgenin iki ana kenti Goma ve Bukavu’yu ele geçirmesinin ardından arttı.

Uluslararası kuruluşlar Doğu Kongo’da artan şiddetin risklerine dikkat çekerken, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) yetkilileri perşembe günü yaptıkları açıklamada, ‘içinde bulunduğumuz aralık ayının çatışmalar açısından en şiddetli dönem’ olduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar ise barış anlaşmalarının, bölgedeki tüm çatışma nedenlerini ele almadığı için başarı şansının belirsiz olduğunu ifade etti.

Taraflar arasında yürütülen bir dizi temas sonucunda, ABD Başkanı Donald Trump ile Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi, aralık ayı başında Washington’da bölgedeki barış ve ekonomik iş birliği ihtimalini güçlendirmeyi amaçlayan bir anlaşmaya imza attı. Washington’da Ruanda ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti arasında imzalanan bu anlaşma, haziran ayında yine Washington’da varılan çerçeve mutabakatın yanı sıra, Kinşasa ile M23 arasında 15 Kasım’da Katar’da imzalanan ve 19 Temmuz’daki önceki anlaşmanın devamı niteliğindeki Doha çerçevesinin son halkası olarak değerlendiriliyor.

Buna rağmen Doğu Kongo’daki tablo kırılganlığını koruyor. Silahlı saldırıların sürmesi, istikrara yönelik somut adımların atılmasını engelliyor. Alman haber ajansı DPA’nın ICRC’nin Güney Kivu bölgesindeki bir yetkilisine dayandırdığı haberine göre, eyaletin farklı bölgelerinde devam eden çatışmalar can kayıplarına yol açtı ve binlerce aileyi yerinden etti.

ICRC, aralık ayının başından bu yana 100’den fazla sivilin ateşli silahla yaralanmaları nedeniyle örgütün desteklediği hastanelerde tedavi gördüğünü açıkladı. Reuters’ın Demokratik Kongo Cumhuriyeti Ordu Sözcüsü Sylvain Ekenge’ye dayandırdığı haberinde ise ‘ülkenin çatışmalardan etkilenen doğu kesiminde her gün çatışmalar yaşandığı’ belirtildi. Ekenge, “Kuzey Kivu ve Güney Kivu’da çatışma olmayan tek bir gün bile geçmiyor” dedi. Reuters’a konuşan yerel kaynaklar, Ruanda destekli M23 militanlarının, daha önce çekileceklerini açıklamalarına rağmen Doğu Kongo’daki Uvira kasabasından ayrılmadığını belirtti. Ayın başında M23, Kuzey Kivu eyaletinin başkenti Goma ile Bukavu’nun kontrolünü ele geçirmişti.

Doğu Kongo'daki gösterilerden (Reuters)

Doğu Kongo'daki gösterilerden (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, daha önce M23’ün Güney Kivu eyaletinde birçok noktaya düzenlediği ve sivillerin hayatını kaybetmesine yol açan saldırıları kınamıştı. Guterres, bu ay içinde yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nin 2773 sayılı kararı doğrultusunda ‘derhal ve koşulsuz bir ateşkes’ çağrısında bulunmuş, artan şiddetin ‘krize kalıcı bir çözüm bulunması yönündeki çabaları tehdit ettiğini ve daha geniş çaplı bir bölgesel savaş riskini artırdığını’ ifade etmişti.

BM Güvenlik Konseyi, geçtiğimiz eylül ayında 2773 sayılı kararı oy birliğiyle kabul etti. BM Şartı’nın 7’nci Bölümü kapsamında alınan kararda, Ruanda ordusuna M23’e verdiği desteği sonlandırma ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti topraklarından ön koşulsuz ve derhal çekilme çağrısı yapıldı.

Afrika uzmanı Rami Zahdi, Doğu Kongo’daki barış anlaşmalarının, 30 yılı aşkın süredir devam eden çatışmanın ana nedenlerini ele almaması nedeniyle başarı şansının belirsiz olduğunu belirtti. Zahdi, sorunun barış anlaşmalarının ötesinde daha derin boyutlara sahip olduğunu, bu metinlerin çatışmada yer alan diğer aktörleri ve kendi çıkarlarını korumak amacıyla krize müdahil olan bölgesel ülkeleri dikkate almadığını söyledi. Doğu Kongo’da hâlen yer yer çatışmalar ve silahlı gerginliklerin sürdüğünü vurgulayan Zahdi, bu durumun barış anlaşmalarının başarı ihtimalini zayıflattığını kaydetti. Zahdi’ye göre krizin çözümü, çok uluslu güçlerden oluşacak bir BM misyonunun görevlendirilmesi ve barış anlaşmasının uygulanmasının sıkı şekilde denetlenmesini gerektiriyor.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Afrika çalışmaları araştırmacısı olan Salah Halil ise Doğu Kongo’nun karşı karşıya olduğu temel sorunlardan birinin, ‘dış aktörler adına savaşan çok sayıda silahlı grubun varlığı’ olduğunu ifade etti. Bölgenin, ideolojik farklılıklarına rağmen ekonomik çıkarlar etrafında birleşen silahlı hareketler arasında ittifaklara sahne olduğunu belirten Halil, çatışmaların sürmesinin Washington’da imzalanan barış anlaşmasını tehdit ettiğini söyledi. Halil, bölgedeki kırılganlık ortamında silahlı grupların doğal kaynaklardan faydalanma amacıyla yeniden harekete geçebileceği ve çatışmaların yeniden alevlenebileceği uyarısında bulundu.


Birleşmiş Milletler: Hızlı Destek Kuvvetleri katliamında en az 1000 kişi öldü

15 Nisan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin Zemzem mülteci kampına düzenlediği saldırıların ardından yerinden edilmiş insanlar eşeklerin çektiği bir arabayla taşınıyor (Reuters).
15 Nisan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin Zemzem mülteci kampına düzenlediği saldırıların ardından yerinden edilmiş insanlar eşeklerin çektiği bir arabayla taşınıyor (Reuters).
TT

Birleşmiş Milletler: Hızlı Destek Kuvvetleri katliamında en az 1000 kişi öldü

15 Nisan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin Zemzem mülteci kampına düzenlediği saldırıların ardından yerinden edilmiş insanlar eşeklerin çektiği bir arabayla taşınıyor (Reuters).
15 Nisan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin Zemzem mülteci kampına düzenlediği saldırıların ardından yerinden edilmiş insanlar eşeklerin çektiği bir arabayla taşınıyor (Reuters).

Birleşmiş Milletler'in Perşembe dün yayınladığı bir raporda, geçen nisan ayında Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Kuzey Darfur'daki iç göçmenler için kurulan Zemzem kampına düzenlediği saldırıda 1000'den fazla sivilin öldürüldüğü ve bunların yaklaşık üçte birinin yargısız infaza uğradığı belirtildi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) raporunda, 11-13 Nisan tarihleri ​​arasında gerçekleşen HDK saldırısında "katliamlar, tecavüz, diğer cinsel şiddet eylemleri, işkence ve kaçırma" olaylarının işlendiği ifade edildi. OHCHR, "en az 1013 sivilin öldürüldüğünü" vurguladı.

Bir diğer gelişmede, HDK dün Sudan'ın Nil Eyaleti'ndeki çeşitli şehirleri hedef alan büyük ölçekli bir insansız hava aracı (İHA) saldırısı düzenledi. Düzinelerce İHA’nın kullanıldığı saldırı, büyük bir elektrik santralini vurdu, iki kişinin ölümüne ve Sudan'ın büyük şehirlerinde yaygın elektrik kesintilerine neden oldu.

Askeri bir kaynak ve görgü tanıkları Şarku’l Avsat’a, Nil Eyaleti'ndeki Atbara, Ad-Damir ve Berber şehirlerine düzenlenen saldırıda yaklaşık 35 İHA’nın kullanıldığını bildirdi. İHA saldırısı, Atbara'daki el-Muqran elektrik santralindeki elektrik transformatörlerine önemli hasar verdi ve Hartum, Nil Nehri ve Kızıldeniz eyaletlerinde tamamen elektrik kesintisine yol açtı.


HDK Güney Kordofan'da şiddeti artırdı ve Dilling'deki askeri hastaneyi bombaladı

Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)
Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)
TT

HDK Güney Kordofan'da şiddeti artırdı ve Dilling'deki askeri hastaneyi bombaladı

Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)
Birleşmiş Milletler helikopteri, öldürülen askerlerin cesetlerini Abyei'ye taşıdı (dolaşımda)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Güney Kordofan eyaletindeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Cumartesi günü eyalet başkenti Kadugli'deki bir BM yerleşkesini hedef alarak altı Bangladeşli barış gücü askerini öldürdüklerine dair çelişkili raporların ardından, dün geri dönerek kuşatma altındaki eyaletin ikinci büyük şehri Dilling'deki bir askeri hastaneyi bombaladı; 7 kişi öldü, 12 kişi de yaralandı.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir hastane sağlık çalışanı, kurbanların hastalar ve refakatçileri olduğunu belirterek, askeri hastanenin "askeri personelin yanı sıra şehrin sakinlerine ve çevredeki bölgelere de hizmet verdiğini" belirtti.

Aynı bağlamda, BM ekipleri, Sudan hükümetiyle koordinasyon içinde, cumartesi günü Kadugli'deki bir BM yerleşkesini hedef alan insansız hava aracı (İHA) saldırısında öldürülen ve yaralanan UNISFA barış güçlerinin tahliyesini dün gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre şehirde Sudan ordusu ile HDK arasında tırmanan çatışmalar nedeniyle UNISFA'nın tüm birliklerini ve personelini Kadugli'den tahliye etmeyi düşündüğüne dair sürekli haberler geliyor.