Meşhur serinin 8. filmi, bir izleyiciye neredeyse kalp krizi geçirtiyormuş

Mission: Impossible - Son Hesaplaşma, Türkiye'de 23 Mayıs'ta vizyona girecek (Paramount)
Mission: Impossible - Son Hesaplaşma, Türkiye'de 23 Mayıs'ta vizyona girecek (Paramount)
TT

Meşhur serinin 8. filmi, bir izleyiciye neredeyse kalp krizi geçirtiyormuş

Mission: Impossible - Son Hesaplaşma, Türkiye'de 23 Mayıs'ta vizyona girecek (Paramount)
Mission: Impossible - Son Hesaplaşma, Türkiye'de 23 Mayıs'ta vizyona girecek (Paramount)

Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'nın (Mission: Impossible — The Final Reckoning) yönetmeni Christopher McQuarrie, Tom Cruise'un başrolünde yer aldığı film hakkında ipuçları verdi. 

Amerikalı yönetmenin açıklamalarına göre izleyiciler, heyecan dolu bir yapımla karşılaşacak gibi görünüyor.

Serinin son halkası olduğu belirtilen yapımda McQuarrie, ön gösterimde bir izleyicinin oldukça çarpıcı bir tepki verdiğini söyledi.

McQuarrie, Birleşik Krallık'ın meşhur sinema dergisi Empire'ın gelecek sayısına verdiği röportajda, "Küçük bir gösterim yaptık" diyerek ekledi: 

Bir izleyici, 'Tüm sahne boyunca boğuluyordum. Neredeyse kalp krizi geçirecektim' dedi. Ben de 'Sanırım bir şeyleri doğru yapmışız' diye düşündüm.

56 yaşındaki McQuarrie, izleyiciyi bu şekilde etkileyen aksiyon sahnesinin hangisi olduğunu açıklamasa da filmin fragmanında, Cruise'un canlandırdığı süper casus Ethan Hunt'ın düşmanlarla su altında, uçaklarda ve daha birçok nefes kesici ortamda mücadele ettiği görülüyor.
 

Ünlü yönetmen, 2015 yapımı Görevimiz Tehlike 5'ten (Mission: Impossible — Rogue Nation) bu yana seride yer alıyor. 

Son Hesaplaşma, Cruise'un yanı sıra Hayley Atwell, Ving Rhames, Simon Pegg, Esai Morales, Pom Klementieff, Vanessa Kirby ve Mariela Garriga gibi isimleri de kadrosunda bulunduruyor.

Serinin 8. filminde oyuncu kadrosuna ilk kez katılanlar arasında Holt McCallany, Janet McTeer ve Nick Offerman yer alıyor.

Ayrıca Angela Bassett, 2018 yapımı Mission: Impossible - Yansımalar'da (Mission: Impossible - Fallout) canlandırdığı CIA Direktörü Erika Sloane rolüyle seriye dönüyor.

Independent Türkçe, Deadline, Empire, GamesRadar



E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe