Şara, Ankara’yı ziyaret ederken SDG, İsrail’den yardım talep etti

Türkiye'nin Suriye, Irak ve Ürdün ile bölgesel eksen oluşturma çabaları sürüyor.

Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz hafta Şam'da MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi (AFP)
Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz hafta Şam'da MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi (AFP)
TT

Şara, Ankara’yı ziyaret ederken SDG, İsrail’den yardım talep etti

Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz hafta Şam'da MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi (AFP)
Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz hafta Şam'da MİT Başkanı İbrahim Kalın ile bir araya geldi (AFP)

Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaretin ardından bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak ikinci yurt dışı durağı olan Türkiye'yi ziyaret edecek.

Şara'nın Ankara ziyareti, Türkiye'nin Suriye, Irak ve Ürdün ile PKK, SDG ve DEAŞ'a karşı ortak çabaları koordine ederek SDG’nin omurgasını oluşturan Kürt ağırlıklı YPG'ye ABD desteğini sona erdirmeyi amaçlayan bölgesel bir eksen oluşturma çabaları sırasında gerçekleşiyor. Bu arada Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY), Türkiye ve desteklediği Suriyeli gruplar ile Halep'in doğusunda tırmanan çatışmalar çerçevesinde İsrail'i açıkça müdahaleye çağırdı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, “Suriye Arap Cumhuriyeti Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın davetine icabetle 4 Şubat Salı günü (bugün) Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirecektir” denildi.

Açıklamada Erdoğan ve Şara'nın Suriye’deki son gelişmeleri bütün boyutlarıyla ele alacakları ve ülkedeki ekonomik toparlanma, sürdürülebilir istikrar ve güvenliğin tesisi için iki ülke tarafından atılacak ortak adımları değerlendirecekleri belirtildi. Açıklamaya göre görüşmelerde geçiş dönemi yönetimine ve Suriye halkına çok taraflı platformlarda sağlanabilecek destekler üzerinde de durulacak.

csdfvgrt
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman pazar günü Riyad'da Şara'yı kabul etti (Reuters)

Şara’nın Suriye'nin geçici cumhurbaşkanı olarak göreve başlamasının ardından ilk durağı Riyad oldu. Şara, pazar günü Riyad'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile Suriye'deki son gelişmeleri ve ülkenin güvenlik ve istikrarını destekleme yollarını görüştü.

Şara’nın Türkiye ziyareti öncesinde Türk tarafından Şam’a birçok ziyaret gerçekleşmiş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Şam'ı ziyaret etmişti. Aynı şekilde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da Beşşar Esed rejiminin 11 Aralık'ta devrilmesinden sadece üç gün sonra ülkeyi ziyaret eden ilk üst düzey yabancı yetkili olarak aralık ayında iki kez Suriye’yi ziyaret etti. Kalın, geçtiğimiz hafta pazar günü Bağdat'ı ziyaret eden Fidan ile eş zamanlı olarak Şam’da Şara, Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ve Genel İstihbarat Şefi Enes Hattab ile bir araya geldi.

Suriye Dışişleri ve Savunma bakanları ile Genel İstihbarat Şefi’nden oluşan Suriyeli bir heyetin ocak ayı ortalarında Ankara'da Türk mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından Milli Savunma Bakanlığı'ndan bir heyet çarşamba günü Şam'ı ziyaret etti. Suriyeli heyet, Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da kabul edildi.

SDG’ye karşı bölgesel bir eksen oluşturma çabaları

Türkiye, Şara liderliğindeki Suriye yönetiminin kendisini feshetmeyi ve birleşik Suriye ordusuna katılmayı reddetmesi halinde SDG/YPG'yi ortadan kaldıracağını defalarca ilan etti. Türkiye ayrıca, ABD’nin DEAŞ'a karşı savaşta müttefik olarak gördüğü Kürt birliklerine desteğini sürdürmek için bahane olarak kullandığı SDG tarafından korunan kuzeydoğu Suriye'deki binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin bulunduğu hapishaneleri koruma görevinde destek vereceğini de teyit etti.

Türkiye son zamanlarda Irak, Suriye ve Ürdün ile birlikte, başta Kuzey Irak'taki PKK, Suriye'deki YPG ve DEAŞ olmak üzere terör örgütlerini ortadan kaldırmak için ortak çaba sarf etmeyi amaçlayan dört yönlü bir bölgesel eksen oluşturmaya çalışıyor.

zxscdfvg
Katar ve Türkiye dışişleri bakanları pazar günü Doha'da ortak basın toplantısı düzenlediler (AFP)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, pazar günü Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Doha'daki görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ABD'nin Suriye'deki Kürt gruplarla bağlarını koparmasını sağlayacak bir hamleyle Türkiye, Suriye, Irak ve Ürdün'ün DEAŞ kalıntılarıyla mücadelede iş birliği yapacağını söyledi.

Asıl meselenin YPG'nin DEAŞ mahkumlarını koruması ve onları cezaevlerinde tutması olduğunu, başka bir şey yapmadığını da sözlerine ekledi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Fidan'ın pazartesi günü Ürdünlü mevkidaşı Eymen Safadi ile başta Suriye ve Filistin'deki gelişmeler olmak üzere bölgesel konuları ele aldığı belirtildi.

SDG'den İsrail'e çağrı

KDSÖY Dış İlişkiler Sorumlusu İlham Ahmed, Halep'in doğusunda Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) grupları ile SDG arasındaki çatışmaların tırmanması üzerine İsrail'den Suriye'ye müdahale etmesini istedi. Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını reddettiklerini ifade eden Ahmed, ABD’ye de YPG'ye desteğini kesmemesi çağrısında bulundu.

Pazar günü İsrail'in Jerusalem Post gazetesine konuşan İlham Ahmed, “Suriye'nin güvenliği İsrail'in müdahalesine ihtiyaç duyuyor. Ortadoğu krizi, İsrail ve Yahudi halkının rolü olmadan bölge için demokratik bir çözüme ulaşılamayacağını herkesin anlamasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

cdfvgthy
İlham Ahmed (X platformu)

Ahmed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriye’nin kuzeyi ve doğunda özyönetim var, kıyı şehirleri özel bir statüye sahip ve Dürziler de kendilerini koruyan gruplar tarafından desteklenen kendi yönetimlerini kurdu. (Yeni Suriye yönetiminin tüm grupları ordu bünyesinde birleştirme girişimine atıfta bulunarak) Eğer birisi (aniden) tüm bu tarafları tek bir rejim altında toplamaya veya birleştirmeye çalışırsa, bu bir iç savaşa yol açar. Suriye'nin çeşitli bileşenleri bunu kabul etmeyecektir.”

Geçtiğimiz ay İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren İlham Ahmed, HTŞ'nin terör listesinden çıkarılması ve Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının HTŞ'nin ülkeyi tamamen kontrol etmesinin ve başkalarının yönetime katılımına izin vermeden ve ideolojisinde herhangi bir değişiklik olmadan ‘tek adam yönetimi’ yaklaşımının önünü açabileceği uyarısında bulunarak, “Hepimiz HTŞ'nin geçmişini ve tarihini biliyoruz” dedi.

dc
Suriye Ulusal Savunma mensupları Münbiç'te onlarca kadın tarım işçisinin ölümüne ve yaralanmasına yol açan patlamanın meydana geldiği yerde (Suriye Sivil Savunması - X)

Donald Trump başkanlığındaki yeni ABD yönetiminin Amerikan askerlerinin Suriye'den çekilmesi kararı almamasını umduğunu ifade eden Ahmed, çekilmenin olumsuz yansımaları olabileceği uyarısında bulundu.

Türkiye'nin bombardımanı ve Suriyeli gruplar ile SDG arasındaki şiddetli çatışmalar Tişrin Barajı, Karakozak Köprüsü ve Halep'in doğusundaki diğer eksenlerde devam ederken, Türkiye Suriye'nin kuzeydoğusundaki SDG mevzilerini insansız hava araçları (İHA) ve topçularla hedef alıyor.

Münbiç’te patlama

İlham Ahmed’in İsrail'in Suriye'ye müdahalesine ilişkin sözlerinin ardından Suriye Sivil Savunması, pazartesi günü Halep'in doğusundaki Münbiç kentinde bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucunda 14'ü kadın, biri erkek 15 sivilin öldüğünü, 15 tarım işçisi kadının da tarlaya giderken yaralandığını açıkladı.

Sivil Savunma, patlamanın sivillerin yoğun olarak yaşadığı bir bölgede gerçekleştiğini, çok sayıda can kaybına yol açtığını ve mülkleri tahrip ettiğini söyledi.

Geçtiğimiz aralık ayında başlatılan Özgürlük Şafağı Operasyonu sırasında SMO gruplarının Münbiç'in kontrolünü ele geçirmesinden bu yana kent, SMO gruplarının konuşlandığı alanları ve kent merkezindeki hayati noktaları hedef alan bombalı araçla düzenlenen saldırılara sık sık sahne oluyor.

wefrgty
Geçtiğimiz cumartesi günü Münbiç'te Türkiye yanlısı gruplara ait bir mevzinin yakınlarında infilak eden bomba yüklü bir aracın kalıntıları (X platformu)

Dün meydana gelen patlama, Münbiç'in kontrolünün SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi güçlerinden alınmasından bu yana meydana gelen altıncı patlama oldu. İki gün önce gruplara ait bir askeri mevzi yakınlarında bomba yüklü bir aracın infilak etmesi sonucu SMO gruplarının 9 üyesi öldü, aralarında sivillerin de bulunduğu 15 kişi yaralandı.

Halep'in doğusundaki çatışmalar

Halep'in doğusundaki son gelişmelere gelince Türk savaş uçakları, Karakozak Köprüsü yakınlarındaki Necm Kalesi'nin karşısındaki bir bölgeye 3 hava saldırısı ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arap'ta (Kobani) el-Ca'ada Okulu ve el-Camii çevresi ile Sarin kırsalındaki Dikan köyü bölgesine hava saldırıları düzenledi.

xcdfvgt
Türk savaş uçakları Halep'in doğusundaki Tişrin Barajı çevresini bombaladı (AFP)

Öte yandan SDG’ye ait İHA’ların Tişrin Barajı çevresindeki köylerde SMO gruplarına ait bir askeri aracı hedef alması sonucu 2 unsur öldü, 7 unsur yaralandı.

Bir diğer gelişmede MİT, terör örgütü PKK/YPG'nin sözde Ayn el-Arab (Kobani) sorumlularından Mahmut Ağca'yı Ayn el-Arap’ta nokta operasyonla etkisiz hale getirildi.

Türk güvenlik kaynakları pazartesi günü yaptıkları açıklamada, Ağca'nın 2006 yılında PKK'ya katıldıktan sonra 2015 yılından bu yana Türkiye topraklarında gerçekleştirilen ve Türk güvenlik güçleri mensuplarını hedef alan pek çok terör operasyonunun planlamasında yer aldığını belirttiler.

Diğer taraftan TSK ve onunla birlikte hareket eden SMO grupları, Rakka kırsalındaki Ayn İsa ilçesinin doğu kırsalındaki bölgeleri hedef aldı. Fırat'ın doğusundaki Barış Pınarı Harekatı bölgesinde kontrolleri altındaki bölgelerden Muşrife Ummu el-Beramil köyü çevresine 10 adet top mermisi düştü.



Trump, Şarm El-Şeyh'te Meloni'ye: Sana güzel olduğunu söylersem rahatsız olur musun?

ABD Başkanı Donald Trump, Şarm el-Şeyh zirvesinde İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüştü (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Şarm el-Şeyh zirvesinde İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüştü (AFP)
TT

Trump, Şarm El-Şeyh'te Meloni'ye: Sana güzel olduğunu söylersem rahatsız olur musun?

ABD Başkanı Donald Trump, Şarm el-Şeyh zirvesinde İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüştü (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Şarm el-Şeyh zirvesinde İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüştü (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Şarm El-Şeyh'te düzenlenen Gazze zirvesinde, tek kadın katılımcı olarak yer alan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin "güzelliğini" övdü.

Mısırlı mevkidaşı Abdülfettah es-Sisi ile zirveye eş başkanlık eden ABD Başkanı, yaptığı konuşmada, "Bunu söylemeye hakkım yok, çünkü normalde böyle söylerseniz kariyeriniz biter ama o güzel bir kadın" dedi.

Dünyanın dört bir yanından yaklaşık 30 liderin yer aldığı grup fotoğrafında Meloni tek kadındı.

"Riski göze alıyorum," diye devam etti 79 yaşındaki ABD başkanı, Meloni'yi ararken. "Nerede? Güzel olduğunu söylesem rahatsız olur musun? Çünkü öyle."

"İtalya'da çok saygı görüyor," dedi Trump.

"Çok başarılı bir politikacı." Tam arkasında duran Meloni sadece gülümsedi.

Trump daha önce cinsiyetçi ifadeler kullandığı için eleştirilmişti.

Eylül ayında New York temyiz mahkemesi, cinsel saldırı suçundan mahkumiyetiyle ilgili bir iftira davasında yazar E. Jean Carroll'a 83,3 milyon dolar ödemesine hükmeden kararı onadı.


Açık mikrofon vakası: Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ABD Başkanı Trump'tan oğlu Eric ile görüşme talebinde bulundu

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Şarm eş-Şeyh'te ABD Başkanı Donald Trump ile tokalaşırken (AP)
Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Şarm eş-Şeyh'te ABD Başkanı Donald Trump ile tokalaşırken (AP)
TT

Açık mikrofon vakası: Endonezya Cumhurbaşkanı Subianto ABD Başkanı Trump'tan oğlu Eric ile görüşme talebinde bulundu

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Şarm eş-Şeyh'te ABD Başkanı Donald Trump ile tokalaşırken (AP)
Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Şarm eş-Şeyh'te ABD Başkanı Donald Trump ile tokalaşırken (AP)

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, dün ABD Başkanı Donald Trump'tan, Trump Vakfı Başkan Yardımcısı olan oğlu Eric Trump ile görüşme talebinde bulundu.

Subianto’nun bu talebi, Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesine yönelik Mısır'da düzenlenen zirvede yaptığı konuşmanın ardından mikrofonun açık kalmasından dolayı herkesçe duyuldu. Trump ve Subianto, konuştukları sırada mikrofonun açık olduğunun farkında değillerdi.

İki liderin, Trump'ın Gazze'de ateşkes anlaşmasına varıldığını açıklanmasının ardından Mısır'ın tatil beldesi Şarm eş-Şeyhi’te düzenlenen zirvede bir araya gelen dünya liderlerine hitap ettikten sonra yaptıkları bu konuşmayla ilgili ne Beyaz Saray ne de Endonezya’nın Washington Büyükelçiliği yorum talebine yanıt verdi.

Mikrofondan gelen seste Trump Vakfı’ndan mı yoksa Başkan veya ailesinin dahil olduğu herhangi bir iş anlaşmasından mı bahsedildiği tam olarak anlaşılmıyordu. İki lider mikrofon olan bir sahnede dururken Trump ile konuşan Subianto, ‘güvenli olmayan’ bir bölgeden bahsetti. Ardından Trump'a “Eric ile görüşebilir miyim?” diye sordu.

Trump, “Eric’e seni aramasını söyleyeceğim. Öyle yapayım mı? O iyi bir çocuk. Eric'e seni aramasını söyleyeceğim” diye cevap verdi. Endonezya Cumhurbaşkanı, “Daha iyi bir yer arayacağız” dedi. Trump tekrar, “Eric'e seni aramasını söyleyeceğim” karşılığını verdi. Subianto, “Eric ya da Donald Jr.” dedi.

Eric ve kardeşi Donald Jr. gayrimenkul, konaklama hizmetleri ve blok zinciri tabanlı projeler gibi iş faaliyetleri yürüten Trump Vakfı'nın başkan yardımcısı olarak görev yapıyorlar. Vakfın internet sitesine göre Trump Vakfı, Endonezya'nın başkenti Cakarta'nın dışında bir golf kulübü işletiyor.


Netanyahu'nun Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılımının teyit ve ardından iptal edilmesinin ardındaki gerçekler

İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın katılımıyla Knesset'te konuşmasını yaparken (AFP)
İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın katılımıyla Knesset'te konuşmasını yaparken (AFP)
TT

Netanyahu'nun Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılımının teyit ve ardından iptal edilmesinin ardındaki gerçekler

İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın katılımıyla Knesset'te konuşmasını yaparken (AFP)
İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'ın katılımıyla Knesset'te konuşmasını yaparken (AFP)

Ahmed Abdulhekim

Kahire ve Tel Aviv'in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze ile ilgili Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'ne katılacağını duyurması ve ardından katılımın hızla iptal edilmesi, Kızıldeniz sahillerindeki tatil beldesinde düzenlenen zirve ile ilgili kafa karışıklığına yol açtı. Bu durum, zirveye katılacak davetlilerin listesinde Netanyahu'nun adının daha önce yer almaması sebebiyle, bu kararın alınmasının ve ardından geri adım atılmasının arkasındaki nedenler hakkında bir dizi soruyu tetikledi.

İsrail medyası ile Mısır Cumhurbaşkanlığı, Netanyahu'nun zirveye katılacağını vurgularken, Mısır Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada Netanyahu’nun katılımına ilişkin davetin, ABD Başkanı Donald Trump ile Mısırlı mevkidaşı Abdulfettah es-Sisi arasında, bu sabah Trump İsrail'de iken İsrail Başbakanı Netanyahu eşliğinde gerçekleşen bir telefon görüşmesi sırasında, Trump’tan geldiği doğrulandı. Sisi’nin Netanyahu ile de görüştüğünün belirtildiği açıklamada, “Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın katılacağı barış zirvesine Netanyahu’nun da katılması kararlaştırıldı” denildi.

Ancak Mısır Cumhurbaşkanlığı, çok geçmeden Netanyahu'nun “dini bayram” nedeniyle zirveye katılamayacağını duyurdu. Bu, Trump'tan aldığı daveti öven İsrail Başbakanlık Ofisi'nin de belirttiği aynı gerekçeydi.

Davet nasıl gerçekleşti?

The Independent Arabia'nın bu sabah başlamadan önce incelediği Şarm el-Şeyh Zirvesi'nin nihai davetli listesine göre, Netanyahu katılımcı liderler arasında değildi. Şarku’l Avsat’ın Amerikan internet sitesi Axios'tan aktardığı habere göre Netanyahu'ya davet, Tel Aviv'de Başkan Trump'ı kabul etmesinin ardından yapıldı. İnternet sitesi, ismi açıklanmayan bir kaynağa dayanarak, “Netanyahu'nun Şarm el-Şeyh Zirvesi'ne katılması, Başkan Trump'ın Netanyahu ile birlikte Ben Gurion Havalimanı'ndan Knesset'e ABD başkanlık limuzininde yaptığı yolculuk sırasında planlandı” dedi.

Axios, “Muhabirinin Başkan Trump ile İsrail'e giderken Başkanlık uçağında yaptığı röportajda, Trump'ın Netanyahu'nun konferansa davet edilmediğinden haberi olmadığını ve davetlerin Mısırlılar tarafından yapıldığını söylediğini” bildirdi. Site haberinde, “Trump’ın, limuzuni ile havalimanından Knesset'e giderken Netanyahu'ya katılmasının daha iyi olacağını söylediğini” belirtti ve ismi açıklanmayan kaynaktan aktardığına göre, Netanyahu da Trump'ın davetini kabul etti.

Axios'un üst düzey bir ABD yetkilisine dayandırdığı habere göre, “Bundan sonra Başkan Trump, Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana görüşmeyen Sisi ve Netanyahu arasında arabuluculuk yapmaya başladı. ABD Başkanı, Mısır Cumhurbaşkanı'nı arayarak Netanyahu'yu zirveye davet etmesini istedi. Kısa bir süre sonra Cumhurbaşkanı Sisi ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında temas kuruldu ve Netanyahu, Şarm el-Şeyh Konferansına resmen davet edildi.”

Sisi ve Netanyahu arasında Trump'ın da katıldığı bir telefon görüşmesi yapıldığına dair haberler İsrail medyasında yer alırken, Mısır Cumhurbaşkanlığı, İsrail Başbakanı ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Şarm el-Şeyh Zirvesine katılacağını doğruladı. Açıklamada, “Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını pekiştirmek ve anlaşmaya bağlılığı teyit etmek için barış zirvesine katılacak” denildi. Yine açıklamada, Netanyahu ve Trump'ın pazartesi günü İsrail'den Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir telefon görüşmesi yaptığı da belirtildi. Yaklaşık bir saat sonra ise Mısır Cumhurbaşkanlığı, Netanyahu'nun “dini bayram” nedeniyle zirveye katılamayacağını duyurdu. Başkan Trump'ın, Sisi ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında İsrail Başbakanı'nın zirveye katılmasını önerdiğini yineledi.

İptal nedeniyle ilgili 3 farklı anlatı

Netanyahu'nun Başbakanlık Ofisi, Başkan Trump'tan aldığı davete atıfta bulunarak, Şarm el-Şeyh Zirvesine katılamamasının nedenini “dini bayrama” bağladı. İsrail Başbakanı, ABD Başkanı'na davet için teşekkür etti ve zirve tarihinin pazartesi akşamı başlayıp salı günü gün batımına kadar devam eden Simhat Tora bayramının başlangıcına denk gelmesi nedeniyle zirveye katılamayacağını belirtti.

Buna karşılık, İsrail gazetelerinde zirveye katılmamasının gerçek nedenleri konusunda çelişkili haberler yer aldı. Israel Hayom gazetesinin haberine göre, Netanyahu'nun Şarm el-Şeyh Zirvesi'ne katılımı, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin güçlü muhalefeti sonrasında iptal edildi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Başbakanı'nın zirveye katılması durumunda zirveye katılmayacağı tehdidinde bulundu. Türk medyası, savaş suçları işlediği için Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında tutuklama kararı verilen İsrail Başbakanı'na yapılan davet nedeniyle, Erdoğan'ın Şarm el-Şeyh Zirvesi'ne katılmama kararı aldığını, ancak Netanyahu'nun zirveye katılmayacağını öğrendikten sonra zirveye katılmaya karar verdiğini aktardı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani de aynı tutumu benimsedi. Irak Haber Ajansı, ismi açıklanmayan kaynaklara dayanarak, Sudani'nin “hem Mısır hem de Amerikan taraflarına, Netanyahu'nun katılması halinde Irak'ın zirveden çekileceğini bildirdiğini ve Irak’ın bu pozisyonunda kararlı olduğunu” söyledi. Sudani “Mısır tarafının Netanyahu'ya Şarm el-Şeyh Zirvesine katılması için resmi bir davette bulunmadığını, Trump'ın Netanyahu'yu getirmeye çalıştığını ve katılımını sağlamak için diplomatik temaslarda bulunduğunu” açıkladı. Irak Haber Ajansı, “diğer katılımcıların tutumlarının Irak'ınkine benzer olduğunu ve bu nedenle Trump'ın Netanyahu'yu Şarm el-Şeyh Zirvesine getirme girişiminin başarısız olduğunu” bildirdi. Öte yandan, İsrailli Yedioth Ahronoth gazetesi, Mısır Cumhurbaşkanı’nın Netanyahu'yu davet etmediğini ve Mısır ile Arap dünyasının İsrail Başbakanı’nın zirveye katılımını reddettiğini bildirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı ve Amerikalı mevkidaşı, 20 ülkenin liderleri ile BM Genel Sekreteri António Guterres'in katıldığı Gazze ile ilgili Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi’ne eş başkanlık ediyor. Zirve, ABD, Mısır, Katar ve Türkiye'nin Gazze'deki savaşı sona erdirmek için arabuluculuk yaptığı ve ilk aşamalarında İsrailli rehinelerin Filistinli tutuklular ile takasını öngören bir anlaşmaya varılmasının ardından gerçekleşti. Anlaşmanın ilk aşaması ayrıca İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden kademeli olarak çekilmesini de onaylıyor. Bir sonraki aşama ise Hamas'ın silahsızlandırılmasını ve yönetimden ayrılarak yerine “Trump başkanlığındaki yeni bir uluslararası geçiş organının gözetim ve denetimine tabi, teknokrat ve siyasi olmayan bir Filistin komitesi” kurulmasını öngörüyor.