Şam kırsalındaki gerginlik İsrail'in iştahını kabartıyor. Ceramana'da ne oldu?

Tel Aviv, Suriye'yi Dürzilere zarar verilmemesi konusunda uyarırken, Dürzilerin ileri gelenleri 'çete’ olarak nitelendirdikleri silahlı grubu reddettiler

Suriye'deki yeni Askeri Operasyonlar İdaresi’ne bağlı birlikler (AFP)
Suriye'deki yeni Askeri Operasyonlar İdaresi’ne bağlı birlikler (AFP)
TT

Şam kırsalındaki gerginlik İsrail'in iştahını kabartıyor. Ceramana'da ne oldu?

Suriye'deki yeni Askeri Operasyonlar İdaresi’ne bağlı birlikler (AFP)
Suriye'deki yeni Askeri Operasyonlar İdaresi’ne bağlı birlikler (AFP)

İsmail Derviş

Suriye'nin başkenti Şam'ın kırsalında yer alan Ceramana ilçesi, dün akşam eski rejim yanlısı milisler tarafından saldırıya uğraması ve bir kişinin ölmesi, bir kişinin de yaralanmasının ardından daha önce eşi ve benzeri görülmemiş bir güvenlik gerilimine sahne oldu.

Olayın ardından, milislerin bir polis karakoluna saldırması sonucu iç güvenlik güçleri bölgeye sevk edilirken, Suriye Savunma Bakanlığı da bölgeye askeri takviye gönderdi.

Yerel kaynaklar, eski rejim yanlısı milisler tarafından öldürülen kişinin İdlib'in güneyindeki Kefer Nebil beldesinden Ahmed Edib el-Hatib isimli kişi olduğunu aktardılar.

Peki olaylar nasıl başladı?

Şam Kırsalı Emniyet Müdürü Husam et-Tahhan yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Suriye Savunma Bakanlığı mensupları akrabalarını ziyaret etmek üzere ilçeye girerken, ‘Ceramana Kalkanı' adlı silahlı bir grup tarafından kontrol noktasında durduruldular. Silahlarıyla birlikte ilçeye girmeleri engellendi. Silahlarını teslim ettikten sonra darp edilip, aşağılandılar ve ardından araçlarına doğrudan ateş edildi. Kontrol noktasından açılan ateş sonucunda bir unsur olay yerinde öldürüldü, bir unsur ise yaralanarak kontrol noktasındaki unsurlar tarafından alıkonuldu.”

Tahhan, olayın ardından silahlı kişilerin Ceramana'daki polis karakoluna saldırdığını, hakaretler eşliğinde polis memurlarını karakoldan çıkardığını ve silahlarını aldığını söyledi. Ceramana Kalkanı başlangıçta polis memurunu esir aldığını reddetse de esir alınan polis memuru daha sonra Ceramana’nın ileri gelenlerinin aracılığıyla serbest bırakıldı.

zxcdvf
Ceramana’daki gerginlik sonrası (Sosyal medya)

Güvenlik yetkilisi, Şam Kırsalı Emniyet Müdürü Tahhan’ın Ceramana'nın ileri gelenleri aracılığıyla silahlı saldırı olayına karışanların peşine düşmek için çabalarını sürdürdüğünü ve polis memurlarının söz konusu birime iade edilmesi için çalıştığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre  kaynaklar, Suveyda'nın ileri gelen Dürzi liderlerinden Leys el-Bulus liderliğindeki bir konvoyun Ceramana’ya gittiğini ve Genel Güvenlik Güçleri ile silahlı unsurlar arasındaki çatışmaların dün akşam yeniden başladığını, çatışmalarda bir kişi öldüğünü ve beş kişinin de yaralandığını bildirdiler.

Yerel kaynaklara göre Bulus, yeni Suriye yönetimine yakın bir isim ve Suveyda'ya gelişi durumu sakinleştirmeyi amaçlıyor.

Diğer kaynaklar, Genel Güvenlik ile Ceramana ilçesinin ileri gelenleri arasında yapılan görüşmelerin ilk aşamada gerginliğin azalmasıyla sonuçlandığını bildirdi. Suriyeli yetkililer militanlara kanun kaçaklarını teslim etmeleri, silahlarını teslim etmeleri ve şehirdeki kontrol noktalarını kaldırmaları için beş günlük bir süre verdi.

Ceramana'nın ileri gelenleri: Onlar bir çete

Bu gelişmelerle bağlantılı olarak Ceramana’nın ileri gelenleri, polis memurlarını ilçe polis karakoluna dönmeye ve Genel Güvenlik personeline yönelik saldırı hakkında soruşturma başlatmaya çağıran bir açıklama yayınlayarak saldırıyı kınadılar ve faillerin cezalandırılmasını istediler.

 Yazılı olarak yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Dün gece Ceramana’da meydana gelen ve Ahmed Edib el-Hatib'in ölümü ve iki kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan, örf ve adetlerimize uymayan disiplinsiz bir güruhun eliyle meydana gelen bu vahim kaybın hüznünü sizlerle paylaşıyoruz. Hatib'in ölümüne yol açan koşulların yeniden oluşmasına izin verilememeli ve failler adalet önüne çıkarılarak hak ettikleri cezayı almalı. Bireysel eylemlerin Guta ve Şam'daki komşularımızla ve anavatanımız Suriye’nin halkına olan bağlılığımıza ve onlarla olan ilişkilerimize zarar vermesine izin vermeyeceğiz.”

Açıklamada, mevcut durumu kullanan tüm istismarcıların ve kanun kaçaklarının üzerine gidilmesi ve bu trajik olaydan sorumlu olduğu kanıtlanan herkesin hakkettikleri cezaları almaları için yetkili makamlara teslim edilmesi ve Ceramana Bölge Merkezi’nin en kısa sürede durumu akıllıca ve etkin bir şekilde yönetebilecek yetkinliklerle yeniden faaliyete geçirilmesi gerektiği vurgulandı.

Gözlemciler, bu açıklamayı Ceramana'daki Dürzi azınlığın yeni Suriye yönetimine destek gösterisi olarak değerlendirdi.

İsrail ‘yardım hattında’

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna Ceramana'daki Dürzileri savunmak üzere hazır olması talimatı verdi. Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada İsrail'in Dürzilerin güvenliğine bağlı olduğu, onlara zarar verecek her türlü girişime karşılık vereceği ve güvenlikleri için gerekli tüm adımları atacağı ifade edilirken yeni Suriye yönetimine yönelik tehditlere de yer aldı.

zxcdvfgt
Suriye'deki Genel Güvenlik personeli (Arşiv- AFP)

Netanyahu, birkaç gün önce ‘İsrail'in Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ya da Yeni Suriye Ordusu güçlerinin Şam'ın güneyindeki bölgelere girmesine izin vermeyecekleri’ açıklamasında bulunmuş, Tel Aviv'in Suriye'nin güneyindeki Dürzileri korumaya kararlı olduğunu ve onlara yönelik herhangi bir tehdide müsamaha göstermeyeceğini vurgulamıştı.

Başkent Şam'ın kırsalında yer alan ve idari olarak Şam Kırsalı vilayetinin bir parçası olan Ceramana ilçesinde yaşayan Dürzilerin çoğunluğunu Suriye'nin güneyindeki Dürzi nüfusun yoğun olduğu Suveyda’dan gelen göçmenler oluşturuyor.

Askeri konsey ‘kabul edilemez’

Ceramana'daki olaylardan birkaç gün önce, Suveyda'nın güneyindeki el-Gariye beldesinde yerel bir grup, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra bir grup subay tarafından kurulan ve ‘Askeri Konsey’ adı verilen oluşuma katıldığını duyurdu.

‘Suveyda Askeri Konseyi’ isimli bir Facebook hesabı, Ürdün sınırındaki el-Gariye beldesinde bulunan hizmet binasının önünde duran askeri üniformalar giymiş bir grup insanın videosunu yayınladı. Videoda söz konusu gruptan bir kişinin Suveyda Askeri Konseyi’ne katıldığını duyuran bir bildiri okuduğu görülüyordu. Söz konusu kişi grubun ‘topraklarını ve onurunu her türlü tehlikeden korumak için her türlü görevi yerine getirmeye hazır olduğunu’ söylüyordu.

Buna karşın Suveyda'da Dürzilerden oluşan grupların çoğu Savunma Bakanlığı çatısı altındaki yeni Suriye ordusuna katılmaya hazır olduklarını duyurdu.

Suwayda24 haber ağı, Suveyda Askeri Konseyi’nden yapılan çağrılara Suveyda’daki büyük askeri gruplardan yanıt gelmediğini ve bu grupların da ‘operasyon odaları’ adı altında gruplar oluşturduğunu bildirdi. Suwayda24 tarafından aktarılan bilgilere göre aralarında Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin de bulunduğu bazı önde gelen din adamları, Suveyda Askeri Konseyi’nin Suveydalıları temsil etmediğini açıkladılar.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.