Ünlü oyuncu, merakla beklenen yeni Dexter dizisine katıldı

Krysten Ritter (solda), Breaking Bad'de Jesse Pinkman'ın hayatının aşkı Jane Margolis'i canlandırmıştı (AMC)
Krysten Ritter (solda), Breaking Bad'de Jesse Pinkman'ın hayatının aşkı Jane Margolis'i canlandırmıştı (AMC)
TT

Ünlü oyuncu, merakla beklenen yeni Dexter dizisine katıldı

Krysten Ritter (solda), Breaking Bad'de Jesse Pinkman'ın hayatının aşkı Jane Margolis'i canlandırmıştı (AMC)
Krysten Ritter (solda), Breaking Bad'de Jesse Pinkman'ın hayatının aşkı Jane Margolis'i canlandırmıştı (AMC)

Jessica Jones ve Love & Death gibi popüler dizilerle tanınan Krysten Ritter, merakla beklenen Dexter: Resurrection'a konuk oyuncu olarak katıldı. Ritter'ın canlandıracağı karakterin adının Mia olduğu bilinse de rolüyle ilgili detaylar henüz paylaşılmadı.

Michael C. Hall ikonik rolüne dönüyor

Showtime yapımı Dexter'ın devam dizisinin çekimleri, ocak ayında New York'ta başladı. Dizinin yaz aylarında izleyiciyle buluşması planlanıyor.

Dizide Dexter Morgan rolüne geri dönen 54 yaşındaki Michael C. Hall'un yanı sıra Uma Thurman, David Zayas, Jack Alcott, Ntare Guma Mbaho Mwine, Kadia Saraf, Dominic Fumusa, Emilia Suárez, James Remar ve Peter Dinklage gibi isimler de yer alıyor.

Bir döneme damgasını vuran seri katil dizisi Dexter, 2006'da başlamış ve 8 sezon boyunca devam etmişti.

Resurrection, yan dizi Dexter: New Blood'ın ardından geliyor. 

Geçen yıl yayımlanan ve şubatta final yapan Dexter: Original Sin ise Showtime'ın son 10 yıldaki en çok izlenen orijinal dizisi oldu. Final bölümü, dünya çapında 2,68 milyon izleyiciye ulaştı.

43 yaşındaki Ritter ayrıca Kirpi Sonic 3 (Sonic The Hedgehog 3), Orphan Black: Echoes ve Breaking Bad gibi yapımlardaki rolleriyle tanınıyor. 

Dexter: Resurrection, orijinal Dexter dizisinin yaratıcısı Clyde Phillips'in yürütücü yapımcılığında hayata geçiriliyor. 

Dizinin yönetici yapımcı kadrosunda Michael C. Hall, Scott Reynolds, Tony Hernandez ve Lilly Burns yer alıyor. Marcos Siega, dizinin baş yönetmenliğini üstlenirken, Monica Raymund 4 bölümü, Siega ise 6 bölümü yönetecek. 

Independent Türkçe, Variety, Hollywood Reporter



Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
TT

Zayıflamak için Akdeniz diyetinden daha etkili bir beslenme biçimi bulundu

Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)
Tayland'ın kuzeyinden gelen fasulyeler, vegan yiyecekler yapmak için kullanılan diğer malzemelerle birlikte sergileniyor (AFP)

Yeni bir çalışmaya göre vegan beslenmeye geçmek, iltihaplanmayı azaltarak zayıflamaya katkı sağlayabilir.

Bilim insanları bitkisel beslenmeyle, "Akdeniz diyeti" adı verilen ve orta düzeyde balık, kümes hayvanları, süt ürünleri ve yumurta içeren bir beslenmeyi karşılaştırarak bunları tüketmeyi tamamen bırakmanın vücudun asit üretiminde net bir azalmaya yol açtığını tespit etti.

Hakemli dergi Frontiers in Nutrition'da yayımlanan 4 aylık çalışmadaki araştırmacılar, az yağlı vegan diyete geçmenin vücudun genel asit seviyesini düşürebileceğini saptadı. Bu değişiklik kilo kaybıyla ilişkilendiriliyor. 

Araştırmanın yazarlarından Hana Kahleova, "Et, yumurta ve süt ürünleri gibi asit üreten gıdalar tüketmek, diyet asit yükünü ya da tüketilen asit miktarını artırarak kilo alımıyla bağlantılı iltihaplanmaya neden olabilir" diyor.

Dr. Kahleova "Ancak hayvansal ürünleri yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı orman meyveleri ve baklagiller gibi bitkisel gıdalarla değiştirmek kilo kaybını desteklemeye ve sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu oluşturmaya katkı sağlayabilir" diye açıklıyor.

Çalışmada aşırı kilolu 62 yetişkin 16 hafta boyunca Akdeniz diyeti veya düşük yağlı vegan diyet yapmak üzere rasgele bir şekilde iki gruba ayrıldı. Daha sonra 4 haftalık arınma süresinin ardından her grup 16 hafta boyunca diğer diyeti uyguladı.

Araştırmacılar katılımcıların beslenme kayıtlarını yakından izleyerek yediğimiz gıdalardan vücutta oluşan net asit üretiminin ölçüsü olan asit yükünü hesapladı.

Örneğin bilim insanları et, balık, yumurta ve peynir gibi gıdaların vücudun daha fazla asit üretmesine neden olduğunu, bunun da kronik enflamasyonla bağlantılı bir değişiklik olduğunu ve vücut ağırlığının artmasına yol açabileceğini söylüyor.

Buna karşılık bitkisel beslenme biçimlerinin daha alkali olduğunu ve kilo kaybı, gelişmiş insülin duyarlılığı ve daha düşük kan basıncıyla ilişkili olduğunu söylüyorlar.

Araştırmacılar asit yükü vegan beslenme biçiminde önemli ölçüde azalırken, Akdeniz diyetinde kayda değer bir değişiklik yaşanmadığını tespit etti.

Bilim insanları bu azalmanın, önemli derecede kilo kaybıyla ilişkili olduğunu ve kalori alımındaki değişiklikler hesaba katıldıktan sonra bile devam ettiğini belirtiyor.

Çalışmaya katılanlar vegan beslenmede 5 kilograma kadar kilo kaybı yaşarken, Akdeniz diyetinde herhangi bir değişiklik olmadı.

Bilim insanları yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, pancar, kuşkonmaz, sarımsak, havuç ve lahana gibi alkalileştirici gıdaların yanı sıra kırmızı orman meyveleri, elma, kiraz, kayısı veya kavun gibi meyvelerin daha fazla tüketilmesini öneriyor.

Mercimek, nohut, bezelye, fasulye veya soya gibi baklagillerin ve kinoa veya darı gibi tahılların da alkalize edici bir etki yaratabileceğini söylüyorlar.

Araştırmacılar şu sonuca varıyor: 

Vegan beslenmenin alkalileştirici etkisi, vegan beslenmenin kilo kaybını teşvik ettiği bağımsız bir mekanizma olabilir.

Independent Türkçe