Suriye güvenlik güçleri Dera'da eski rejim militanları ile çatışıyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5118949-suriye-g%C3%BCvenlik-g%C3%BC%C3%A7leri-derada-eski-rejim-militanlar%C4%B1-ile-%C3%A7at%C4%B1%C5%9F%C4%B1yor
Suriye güvenlik güçleri Dera'da eski rejim militanları ile çatışıyor
Savunma Bakanlığı ve Kamu Güvenliği Dairesi güçleri Dera kırsalındaki el-Sanamayn'da “eski rejimin silahlı ” milislerine karşı toplanıyor
Suriye'nin güneyindeki Dera vilayetinin kırsalında yer alan El Sanamayn kenti dün güvenlik güçleri ile “eski rejime bağlı” militanlar arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu.
Militanlara baskın düzenlemek üzere sabah saatlerinde “askeri takviye” gelirken, İç Güvenlik yetkilisi Abdurrezzakeal-Hatib “çatışmaların en yoğun olarak şehrin güneybatı mahallesindeki bazı binalarda yaşandığını” söyledi. Bir İç Güvenlik kaynağı, güçlerinin “bölgeyi silahlı unsurlardan temizlemek için askeri operasyonlara devam ettiğini” belirtti.
Şarku’l Avsat’ın el Sanamayn'daki yerel internet sitelerinden aktardığına göre, iç güvenlik unsurları ve Savunma Bakanlığı, el Hamid olarak bilinen grubun mevzilerine baskın düzenledi. Çatışmalarda üç güvenlik görevlisi öldü, ikisi yaralandı, aralarında bir çocuk ve bir kadının da bulunduğu çok sayıda sivil hayatını kaybetti, silahlı gruptan ölen ya da yaralanan olup olmadığına ilişkin bilgi verilmedi.
Lazkiye vilayeti Asayiş Dairesi Müdürü Yarbay Mustafa Kanifati'ye göre el Sanamayn operasyonu, Lazkiye vilayeti Asayiş Dairesi'nin salı günü iki Savunma Bakanlığı personelinin kentin el Datur mahallesinde pusuya düşürülerek öldürülmesi olayına karışanlardan bazılarını tutuklaması ve birçoğunun da etkisiz hale getirmesinin ardından dün başlatıldı. Kanifati, “Devrik rejimin kalıntılarından oluşan bir grup, Lazkiye'nin el-Datur mahallesinde kurdukları silahlı pusuda, Suriye Savunma Bakanlığı'nın iki personelini hedef aldı ve şehit olmalarına neden oldu” dedi.
Birleşmiş Milletler'den Şarku'l Avsat'a: Grundberg, Yemen'deki çatışmanın çözüme kavuşturulmasına yönelik arabuluculuk çabalarını sürdürmeye kararlı
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, BM Güvenlik Konseyi'ne verdiği son brifing sırasında (AFP)
Birleşmiş Milletler (BM), Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in BM Güvenlik Konseyi'nin yetkisi doğrultusunda arabuluculuk çabalarını sürdürme ve ülkedeki 10 yıllık çatışmaya barışçıl ve kapsamlı bir çözüm bulma taahhüdünü yineledi.
BM Yemen Özel Temsilcisi Sözcüsü Ezmini Bala Şarku'l Avsat'a yaptığı özel açıklamada, “ABD'nin Husi liderlerine yaptırım uygulama kararının etkisini görmek için henüz çok erken. Grundberg, BM Güvenlik Konseyi'nin Yemen'deki çatışmanın barışçıl ve kapsamlı bir çözüme kavuşturulmasına yönelik diyaloğu ilerletme yetkisine uygun olarak arabuluculuk çabalarını sürdürmeye kararlı” dedi.
Açıklama, ABD'nin aralarında Husilerin Müzakere Heyeti Başkanı Muhammed Abdusselam'ın da bulunduğu yedi üst düzey Husi liderine yaptırım uygulayacağını duyurmasına yanıt olarak geldi.
Husilere gönderilen havan topları ve diğer mühimmat (hükümet medyası)
ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, yaptırım uygulanan kişilerin Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelere askeri teçhizat kaçırdıkları ve Rusya'dan silah alımı için pazarlık yaptıkları belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Husiler’in yedi üst düzey üyesine, Yemen'de Husilerin kontrolündeki bölgelere silah kaçakçılığı ve silah anlaşmaları müzakerelerindeki rolleri nedeniyle yaptırım uygulandığını doğruladı. ABD ayrıca, Yemenli sivilleri Ukrayna'da Rusya için savaştıran ve Husilerin silahlı operasyonlarını desteklemek için kaynak yaratan bir Husi ajanına ve şirketine de yaptırım uyguladı.
Yaklaşık iki hafta önce BM Özel Temsilcisi Yemen'deki tüm tarafları daha fazla gerginliğe yol açacak ve ülkeyi yeniden çatışma ortamına sürükleyecek gerilimi artırıcı adımlardan kaçınmaya çağırdı. BM Yemen Özel Temsilcisi, ofisinin taraflarla düzenli temaslarını sürdürdüğünü ve onları Askeri Koordinasyon Komitesi aracılığıyla gerilimi azaltmaya ve güven arttırıcı önlemler almaya teşvik ettiğini kaydetti.
Husiler harekete geçmeye ve özellikle Marib cephesinde ateşkes ihlallerini yoğunlaştırmaya devam ediyor (EPA)
ABD'nin bu adımı, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Husileri ‘yabancı terör örgütü’ olarak tanımladığını açıklamasından bir gün sonra geldi. Rubio yaptığı açıklamada bu tanımlamaya ek olarak, Dışişleri Bakanlığı'nın Adalet için Ödül (Rewards For Justice) programının Husilerin mali kaynaklarının kesilmesine yol açacak bilgiler için 15 milyon dolara kadar ödül açıkladığını söyledi.
Meşru hükümetin Dışişleri Bakanlığı ise ABD'nin kararını memnuniyetle karşılayarak bunun Husilerin yarattığı tehditlere karşı koymak için önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Yemenli gözlemciler bu adımın İran destekli örgütü ekonomik olarak boğmasını beklerken, kararın Husilerin ateşkesi bozmasına, Yemen hükümetine karşı savaşa geri dönmesine ve Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde seyrüsefere karşı eylemlere yeniden başlamasına neden olacağına dair korkular artıyor.
BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in Sana'ya ziyareti sırasında konvoyunda bulunan bir BM aracı (EPA)
Yemenli ekonomist Reşid el-Ansi, Husilerin ekonomik faaliyetlerini ve uluslararası ülkeler ve şirketlerle ilişkilerini içeren geniş finansal ağını gizlemediğini doğrulayarak, örgütün petrol türevleri ve bazı enerji sistemlerinin ithalatını tekelinde tuttuğunu ve liderleri adına kayıtlı yabancı yatırımlara sahip olduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat'a konuşan el-Ansi, “Hiçbir ülke ya da şirket, ABD yaptırımlarına maruz kalma korkusuyla petrol türevlerini, enerji sistemlerini ve hatta gıda maddelerini ihraç etmek için doğrudan Husilerle anlaşma yapmaya cesaret edemez” dedi.
El-Ansi'ye göre Yemen'deki bankacılık ve finans sektörünün yüzde 70 ila 80'i Husilerin kontrolündeki bölgelerde yoğunlaşıyor. Zira bu bölgelerde yoğun bir nüfus ve büyük bir ticari faaliyet söz konusu. El-Ansi, ABD'nin Husileri ‘terör örgütü’ olarak tanımlama kararının bankaların yaptırımlara maruz kalma korkusuyla Husilerle iş yapmaktan kaçınmasına yol açacağını ifade etti.
El-Ansi, bu durumun meşru hükümetin ABD'nin kararının Yemen halkı üzerindeki etkilerini hafifletmek için bir dizi önlem almasını gerektirdiğine inanıyor. Bu önlemler arasında bankaların ve finans kuruluşlarının Husilerin kontrolündeki bölgelerden meşru hükümetin bölgelerine geçişini kolaylaştırmanın yanı sıra meşru hükümetin bölgelerindeki bankaların bölgesel ve uluslararası finans kuruluşlarıyla ilişkilerini güçlendirmek de yer alıyor.