Cezayir ile Paris arasındaki ilişkilerde gerilim yeniden arttı

Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)
Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)
TT

Cezayir ile Paris arasındaki ilişkilerde gerilim yeniden arttı

Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)
Cezayirli influencer Amir Boukhras (sosyal medya hesabı)

Cezayir, gerçek adı Amir Boukhras olan ve ‘Amir DZ’ olarak bilinen Cezayirli bir muhalifin kaçırılıp gözaltına alınmasıyla ilgili sansasyonel bir davada, Fransa'da görev yapan diplomatlarından birinin suçlanmasını ve hapse atılmasını şiddetle protesto etti.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Genel Sekreter Lounas Mokermane'nin Fransa'nın Cezayir Büyükelçisi Stephane Romatet'i bakanlık merkezinde kabul ettiğini bildirdi. Söz konusu görüşmede, diplomatik dokunulmazlığa sahip bir konsolosluk görevlisini hedef alan Fransız yargı makamlarının kararına Cezayir’in karşı çıktığı vurgulandı ve Romatet’e ‘güçlü bir protesto notası’ verildiği bildirildi.

Cezayir, diplomatik misyonu aracılığıyla, ‘Fransız terörle mücadele savcılığının konsolosluk görevlisini tutuklu yargılama kararını haklı göstermek için sunduğu gerekçeleri şekil ve içerik bakımından kategorik olarak reddettiğini’ vurguladı.

Aynı açıklamaya göre konsolosluk görevlisi, önceden diplomatik kanallar aracılığıyla herhangi bir bildirim yapılmaksızın kamuya açık bir alanda gözaltına alındı. Soruşturmalar sırasında Fransa İçişleri Bakanlığı güvenlik birimleri tarafından sunulan argümanların kırılganlığının ve zayıflığının vurgulandığı açıklamada, “Bu kabul edilemez yargı kampanyası, sanık konsolosluk memurunun telefonunun Amir Boukhras'ın ev adresinin yakınında tespit edilmiş olabileceği gerçeğine dayanmaktadır” denildi.

Cezayir, ‘tutuklu konsolosluk memurunun derhal serbest bırakılmasını ve uluslararası ve ikili sözleşmeler çerçevesinde öngörülen, kendisini yeterli şekilde ve temel elverişli koşullarda savunmasına olanak tanıyan, işiyle bağlantılı haklarına tam olarak saygı gösterilmesini’ talep etti.

Açıklamada Cezayirli diplomatla ilgili gelişmeler, ‘Cezayir-Fransa ilişkileri tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir adli dönemeç’ olarak nitelendirilirken, bu gelişmenin iki devlet başkanının son telefon görüşmesinde mutabık kaldıkları ikili ilişkilerin yeniden başlatılması sürecini sekteye uğratmak amacıyla ve belirli bir bağlamda gerçekleşmesinin tesadüfi olmadığı vurgulandı.

Açıklamanın devamında, “Olayların bu talihsiz ve uygunsuz dönüşü, bazı Fransız tarafların ikili ilişkileri yeniden canlandırma konusunda aynı iradeyi paylaşmadıklarını ve ikili ilişkilerin normal ve sorunsuz bir şekilde yeniden başlaması için doğru koşulları yaratacak iyi niyet ve samimiyete sahip olmadıklarını göstermektedir” denildi.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama şu ifadelerle noktalandı: “Cezayir, ikili ilişkilerin yeniden canlandırılmasını engelleyenlerin, bu kasıtlı eylem için bir araç olarak kullanılan suçluyla ilgili olarak yaptıkları alaycı seçim karşısında şaşkındır. Bu suçluyu Cezayir karşıtı söylemin yeni bir cephesi olarak kullanma konusundaki bariz acelecilik, Fransız makamlarının Cezayir makamlarının terör örgütleriyle bağlantılı bu sabotajcının iadesine ilişkin taleplerini ele alma konusundaki ertelemeleriyle eşleşmektedir. Bu yeni, kabul edilemez ve haksız gelişme, Cezayir-Fransa ilişkilerine ciddi zarar verecek ve barışın sağlanmasına katkıda bulunmayacaktır.”

Davayla ilgili bilgi sahibi kaynakların AFP'ye verdiği bilgiye göre, biri Fransa'daki Cezayir konsolosluğunda çalışan üç kişi hakkında, siyasi mülteci Amir Boukhras'ın Nisan 2024 sonunda Fransa topraklarında kaçırılması olayına karıştıkları şüphesiyle cuma günü Paris'te suç duyurusunda bulunuldu. Söz konusu kişiler Cezayirli Amir Boukhras'ın kaçırılmasıyla bağlantılı olarak aranıyor. Terörle mücadele davalarından sorumlu ulusal savcılık, üç kişinin aynı zamanda ‘terörist bir komployla bağlantılı olarak tutuklama, adam kaçırma ve keyfi gözaltı’ suçlarından da arandığını doğruladı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot'un geçtiğimiz pazar günü Cezayir'i ziyaret etmesinin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde bir ilerleme kaydedildi ve bazıları göçle ilgili olmak üzere birçok sorunun üstesinden gelinmesi konusunda anlaşmaya varıldı. Cezayir ve Fransa cumhurbaşkanları 31 Mart'ta yaptıkları telefon görüşmesinde, Cezayir'in Sahra anlaşmazlığında Paris'in Fas'ın yanında yer almasını protesto etmesinin ardından geçen yaz patlak veren gerginliğin çözümünü ele aldılar.



Yetkililer: ABD ordusu Suriye'deki güçlerini azaltmaya hazırlanıyor

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ABD ordusunun 8 Şubat 2024'te Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı kırsalında gerçekleştirdiği ortak devriye (Arşiv- Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ABD ordusunun 8 Şubat 2024'te Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı kırsalında gerçekleştirdiği ortak devriye (Arşiv- Reuters)
TT

Yetkililer: ABD ordusu Suriye'deki güçlerini azaltmaya hazırlanıyor

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ABD ordusunun 8 Şubat 2024'te Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı kırsalında gerçekleştirdiği ortak devriye (Arşiv- Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ABD ordusunun 8 Şubat 2024'te Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı kırsalında gerçekleştirdiği ortak devriye (Arşiv- Reuters)

İki ABD'li yetkili dün Reuters'a yaptıkları açıklamada, ABD ordusunun önümüzdeki haftalarda ve aylarda Suriye'deki güçlerini birleştirmeye hazırlandığını, bu adımın güçlerin sayısını yarı yarıya azaltabileceğini söyledi.

ABD ordusunun Suriye'de çoğunluğu kuzeydoğuda olmak üzere bir dizi üsse yayılmış yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor. ABD güçleri, 2014 yılında Irak ve Suriye'nin büyük bölümünü ele geçiren ve daha sonra geri püskürtülen DEAŞ'ın yeniden canlanmasını önlemek için yerel güçlerle birlikte çalışıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, birleşmeyle birlikte Suriye'deki asker sayısının yaklaşık bin askere düşebileceğini söyledi. Bir başka ABD'li yetkili de azaltma planını doğruladı ancak sayılar konusunda kesinlik olmadığını ve Trump yönetiminin İran'la pazarlık yaptığı ve bölgeye güç yığdığı bir dönemde bu büyüklükte bir azaltmanın şüpheli olduğunu ifade etti.