Riyad'da ikili ilişkiler ve bölgesel konular üzerine Suudi-Mısır görüşmeleri

Mısır Büyükelçisi Şarkul Avsat'a konuştu: Acil ve sıcak dosyalar üst düzey koordinasyon gerektiriyor.

Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)
TT

Riyad'da ikili ilişkiler ve bölgesel konular üzerine Suudi-Mısır görüşmeleri

Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)
Prens Faysal bin Ferhan'ın geçen yıl Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında Mısır-Suudi görüşmelerinden bir bölüm (SPA)

Suudi Arabistan Pazartesi günü Suudi Arabistan ve Mısır arasında iki ülkenin dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirilecek İzleme ve Siyasi İstişare Komitesi'nin yedinci bakanlar toplantısına ev sahipliği yapoyor.

Mısır'ın Riyad Büyükelçisi Hani Ebu Sare, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, masadaki en önemli dosyaların “ikili ilişkiler ve iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel meseleler” olacağını belirterek, ortak çıkar dosyalarının acil ve sıcak hale geldiğini ve iki ülke arasında en üst düzeyde koordinasyon gerektirdiğini söyleyerek birçok detayın daha sonraki bir tarihte netleşeceğini belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı bugün erken saatlerde yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanı Dr. Bedr Abdulati'nin Mısır ve Suudi Arabistan arasında Takip ve Siyasi İstişare Komitesi'nin toplanmasının yanı sıra iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkileri desteklemek, güçlendirmek ve ortak bölgesel sorunlar hakkında istişarelerde bulunmak amacıyla bir dizi üst düzey Suudi yetkiliyle görüşmelerde bulunmasının beklendiği bir ziyaret için Suudi Arabistan'a gittiğini duyurdu.

Geçen yılın başlarında Mısır'ın başkenti Kahire'de iki ülkenin dışişleri bakanları düzeyinde aynı komitenin bir toplantısı düzenlenmiş, toplantıda çeşitli alanlarda ikili işbirliği mekanizmalarının yoğunlaştırılması, iki ülkeyi ilgilendiren ve ortak çıkarlarına hizmet eden konularda ortak koordinasyonun geliştirilmesinin yolları ele alınmış, ayrıca başta Gazze Şeridi'ndeki durum olmak üzere bölgesel ve uluslararası gelişmeler ve bunlar üzerinde sarf edilen çabalar değerlendirilmişti.

Görüşme sırasında Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ülkesinin iki ülke arasındaki ikili ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirme arzusunu vurgulayarak iki ülke liderlerinin direktifleri doğrultusunda ikili ilişkilerin ulaştığı seviyeden övgüyle söz ederken Mısırlı mevkidaşı da Kahire ve Riyad'ın bakanlar düzeyinde siyasi istişare mekanizmasını her yıl düzenlemek istediklerini vurgulayarak bu zor anlarda kardeşler arasında koordinasyonun ve rollerin bütünleştirilmesinin öneminin arttığını ifade etti.

Takip ve Siyasi İstişare Komitesi de Suudi Arabistan ve Mısır dışişleri bakanlıklarının üst düzey yetkilileri düzeyinde gerçekleştiriliyor.

Komite, Riyad ve Kahire'nin, iki ülke liderlerinin direktiflerini uygulayarak ve 26 Haziran 2007 tarihinde Kahire'de imzalanan Takip ve Siyasi İstişare Komitesi'nin kurulmasına ilişkin mutabakat zaptı hükümlerine uygun olarak, tüm alanlarda ikili işbirliği olanaklarını arttırma isteği çerçevesinde düzenlenmektedir.

Geçen yıl Ağustos ayında Prens Faysal bin Ferhan, göreve geldikten sonra Suudi Arabistan'a ilk resmi ziyaretini gerçekleştiren Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati'yi Riyad'da kabul etti.

Geçtiğimiz Eylül ayında Prens Faysal bin Ferhan Kahire'ye resmi bir ziyarette bulunarak Bakan Bedr Abdulati ile bir araya geldi. İki taraf, çeşitli alanlardaki ikili ilişkileri ve bu ilişkileri iki ülke ve halk liderlerinin arzularını gerçekleştirecek şekilde destekleme ve geliştirme yollarını gözden geçirdikleri bir resmi görüşme oturumu gerçekleştirdi.

İki bakan ayrıca başta Gazze Şeridi'ndeki kriz olmak üzere ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda ikili ve çok taraflı eylemlerin yoğunlaştırılması konusunu da ele aldı.

Ziyaret sırasında Prens Faysal bin Ferhan, ülkesi ile Mısır arasındaki işbirliğinin bölgesel güvenlik ve istikrarın korunmasındaki merkezi önemini vurgulayarak bunun her iki ülke için de bir tarih ve inanç meselesi olduğunu belirtti. Bakan Ferhan, ziyareti sırasında yapılan resmi görüşmelerde iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin, özellikle de ekonomik ve ticari dosyaların, kalkınma dosyalarının ve bunların her alanda geliştirilmesinin yollarının ele alındığını sözlerine ekledi.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.