İran Dışişleri Bakanı bugün Pekin'i ziyaret ediyor

Arakçi, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile geçen hafta Moskova'da bir toplantıya katıldı (EPA)
Arakçi, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile geçen hafta Moskova'da bir toplantıya katıldı (EPA)
TT

İran Dışişleri Bakanı bugün Pekin'i ziyaret ediyor

Arakçi, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile geçen hafta Moskova'da bir toplantıya katıldı (EPA)
Arakçi, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile geçen hafta Moskova'da bir toplantıya katıldı (EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, cumartesi günü Umman'da yapılması planlanan Tahran ve Washington arasındaki üçüncü tur nükleer görüşmeler öncesinde bugün Çin'i ziyaret edecek.

Geçtiğimiz hafta Moskova'ya yaptığı ziyarette devlet televizyonuna yaptığı açıklamada Arakçi, Tahran'ın nükleer konuda Rusya ve Çin ile her zaman yakın istişarelerde bulunduğunu söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, düzenlediği basın toplantısında, "İran ile ABD arasında dolaylı görüşmelerdeki son gelişmeler hakkında Çin'e danışmamız ve onu bilgilendirmemiz doğaldır" diyerek, Pekin'in bu süreçte yapıcı rol oynayabileceğini söyledi.

İran ve ABD, Batılı güçlerin nükleer silah geliştirmeyi amaçladığını söylediği Tahran'ın nükleer programına kısıtlamalar getirilmesini amaçlayan görüşmelere bu ayın başlarında başlamıştı.

Tahran bu suçlamaları reddediyor, ancak İranlı yetkililerin İsrail ve Amerikan baskısı altında nükleer programlarının seyrini değiştirebilecekleri yönündeki uyarıları uluslararası alanda endişelere yol açtı.

Tahran, Başkan Donald Trump'ın 2015 yılında İran ile dünya güçleri arasında imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından 2017-2021 yılları arasında yeniden uygulamaya koyduğu ABD yaptırımlarının etkisini hafifletmek için çabalıyor.

Trump, ocak ayında göreve geldiğinden bu yana İran'a yönelik baskılarını artırıyor.

İlk olarak İran ham petrolünü işleyen ve Tahran'ın zor durumdaki ekonomisine can simidi sağlayan küçük, özel Çin rafinerilerine yaptırım uyguladı.

Bekayi şunları söyledi: “Maksimum baskı politikası sadece İran'ı değil diğer ülkeleri de hedef alıyor ve serbest ticarete aykırı. Çin örneğinde olduğu gibi yaptırımlar Güney-Güney iş birliğini de sekteye uğratmayı amaçlıyor.”

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Guo Jiakun, Arakçi'nin yaklaşan ziyaretiyle ilgili olarak dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Çin ve İran her düzeyde ve çeşitli alanlarda değişim ve temaslarını sürdürmektedir. Söz konusu ziyaretle ilgili olarak şu anda verebileceğim bir bilgi yok.”

Çin, BM Güvenlik Konseyi'nin diğer dört daimî üyesi Fransa, İngiltere ve Rusya'nın yanı sıra Almanya ile birlikte nükleer anlaşmaya taraf.

Çin, İran'ın en büyük ticaret ortağı ve yaptırımlar altındaki petrolünün önemli bir ithalatçısı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı İran devlet medyası kaynaklı habere göre, İran petrolünün yaklaşık %92'si Çin'e gönderiliyor ve genellikle önemli indirimlerle satılıyor.

Çin 2021 yılında İran ile enerji, güvenlik, altyapı ve telekomünikasyon gibi çeşitli alanları kapsayan 25 yıllık geniş kapsamlı bir stratejik anlaşma imzaladı.



ABD'nin en zengin ikinci seçilmişi, başkan olmak istiyor

Hyatt otel zincirinin varisi Pritzker, 60 yaşında (Reuters)
Hyatt otel zincirinin varisi Pritzker, 60 yaşında (Reuters)
TT

ABD'nin en zengin ikinci seçilmişi, başkan olmak istiyor

Hyatt otel zincirinin varisi Pritzker, 60 yaşında (Reuters)
Hyatt otel zincirinin varisi Pritzker, 60 yaşında (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’a eleştirileriyle gündeme oturan milyarder Illinois Valisi JB Pritzker, başkanlığa aday olabilir. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, ABD'nin en zengin ikinci seçilmişi olan Demokrat Pritzker’ın, Trump karşıtı söylemlerini son dönemde artırdığına dikkat çekiliyor. 

Dünyaca ünlü Hyatt otel zincirinin varisi olan Pritzker, iki gün önce Politico’da yayımlanan söyleşisinde şu ifadeleri kullanmıştı: 

Demokratlar, Cumhuriyetçilerin her şeyi çarpıtarak ürettiği söylemlere yanıt vermekte 2024’te düştüğü tuzağa düşmemeli.

Demokratların kendi söylemlerini oluşturmakta yetersiz kaldığını savunan Pritzker, Cumhuriyetçilerin “temel değerlere” saldırılarının yanıtsız bırakılmaması gerektiğini de vurgulamıştı.

Eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın ticaret bakanı ve Başkan Barack Obama'nın özel kalem müdürü olarak görev yapan Bill Daley, WSJ’ye açıklamasında Pritzker’ın adaylığına kesin gözüyle baktığını söylüyor. 

ABD’de ara seçimlerin Mart 2026’da yapılması öngörülüyor. Pritzker’ın üçüncü dönem Illinois Valisi olmak için yarışa katılıp katılmayacağı henüz belli değil. 

2019’da Illinois Valisi olarak göreve başlayan siyasetçi, kürtaja erişimin sağlanması, işçiler için ücretli izin zorunluluğu, 18 yaş ve üstü işçiler için günlük asgari ücretin 15 dolara çıkarılması ve silah kısıtlamalarının sıkılaştırılması gibi adımları destekledi. 

Diğer yandan eyalette özel sektörde istihdam sıkıntısı ve bütçe sorunları devam ediyor. WSJ’nin analizinde Pritzker’ın 2028 başkanlık seçimlerinde aday olması durumunda, Cumhuriyetçilerin bu sorunlar üzerinden Demokrat siyasetçiye yüklenebileceğine dikkat çekiliyor. 

Pritzker'ın servetinin, bağış toplama konusunda endişelenmesine gerek kalmadan bağımsız hareket etmesine olanak sağladığına da işaret ediliyor. Kürtajı, göçmenleri ve LGBT’leri savunan açıklamalarıyla dikkat çeken siyasetçi yaklaşık 3,7 milyar dolarlık şahsi servete sahip. Pritzker, valilik seçimlerindeki iki kampanyasını da 300 milyon dolar harcayarak kendisi finanse etmişti.

ABD Anayasası’nın 22. maddesi uyarınca başkanlık görevi iki dönemle sınırlı. Ancak Trump, üçüncü dönem başkanlık için “yöntemler” olduğunu iddia etmesiyle tartışma yaratmıştı. 

Trump, Başkan Yardımcısı JD Vance'in aday olup ardından görevi kendisine devretmesinin bu yöntemlerden biri olabileceğini söylemiş, “alternatif yollar bulunduğunu” da savunmuştu. Cumhuriyetçi lider, "Bu konuda şaka yapmıyorum ama bunu düşünmek için henüz çok erken" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Politico