Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Bağdat'taki dini bir etkinlik sırasında Nuri el-Maliki'nin yanında oturdu. (Irak devlet medyası)
Irak seçimlerine aylar kala İran, detaylara fazla müdahale etmiyor gibi görünse de, grupları arasındaki çatışmaları önlemek, Sadr Hareketi’nin geri dönüşüne hazırlıklı olmak ve çıkarlarını korumak için bir ‘B planı’ hazırlıyor. Böylece herkesin görmezden geldiği ama aynı zamanda hesaba kattığı ‘odadaki fil’ olarak ortaya çıkıyor.
Şii Koordinasyon Çerçevesi koalisyonu Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimler için listelere ayrılmaya karar verdiğinden beri, iki ana kutup -mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ve eski Başbakan Nuri el-Maliki- fiilen Şii oyları için savaşıyor gibi görünüyordu.
Şarku’l Avsat'a konuşan Koordinasyon Çerçevesi kaynakları, İran'ın Irak dosyasıyla ilgilendiği farklı çevreler olduğunu söyledi. Kaynaklar, “Kudüs Gücü, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ve istihbarat aygıtının yanı sıra Dini Lider Ali Hamaney'in ofisi ve hatta ailesindeki figürler var. Bunların hepsi Irak seçimleriyle ilgileniyor ve her birinin tercihleri ve çıkarları var” ifadelerini kullandı.
Laik Şiilerle bağlantılı bir siyasi kaynağa göre bu, ‘ABD Başkanı Donald Trump tarafından dayatılan bir an’. Kaynak, “Yaklaşan seçimler bölgedeki değişimlerden etkileniyor, aksi takdirde Irak yeni Ortadoğu tiyatrosunun dışında kalacak” dedi.
Hamas, Trump ve destekçi ülkelerden Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için garantiler istiyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5194954-hamas-trump-ve-destek%C3%A7i-%C3%BClkelerden-gazze-%C5%9Feridindeki-sava%C5%9F%C4%B1-sona-erdirmek-i%C3%A7in
Hamas, Trump ve destekçi ülkelerden Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için garantiler istiyor
İsrail saldırılarının ardından Gazze Şeridi'nden yükselen dumanlar, 7 Ekim 2025 (Reuters)
Hamas'ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye, Mısır'ın ev sahipliğinde İsrail ile yürütülen dolaylı görüşmeler kapsamında dün yaptığı açıklamada, hareketin ‘Başkan Donald Trump ve destekçi ülkelerden savaşın sonsuza kadar sona ereceğine dair garanti istediğini’ duyurdu.
El-Hayye dün Kahire el-İhbariyye televizyonuna verdiği demeçte, “İsrail işgalini yaşadık ve ona bir an bile güvenmiyoruz” dedi.
El-Hayye, “Tarih boyunca İsrail işgali sözlerini tutmadı. Bu yüzden Başkan Trump ve destekçi ülkelerden gerçek garantiler istiyoruz... Savaşı sona erdirmek için tüm olumlu adımları atmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Rehinelerin iadesi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise dün, 7 Ekim saldırısının ikinci yıldönümünde yaptığı konuşmada, Hamas'ın elinde tuttuğu tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamakla başlayarak Gazze Şeridi'ndeki savaşın tüm hedeflerine ulaşma sözü verdi.
Berlin'de Hamas'ın İsrail'e saldırısının ikinci yıldönümünü anmak için düzenlenen gösteri sırasında sandalyelerin üzerine yerleştirilen İsrailli kurbanların ve rehinelerin fotoğrafları (EPA)
Netanyahu, “Kader belirleyici ve kararlı günler yaşıyoruz. Savaşın tüm hedeflerine ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz; kaçırılanların geri getirilmesi, Hamas'ın iktidarının ortadan kaldırılması ve Gazze Şeridi'nin bir daha asla İsrail için tehdit oluşturmamasının sağlanması” şeklinde konuştu.
Mahkûm listeleri
Kahire el-İhbariyye televizyonu dün, Mısır'ın Hamas ve İsrail arasındaki takas anlaşması uyarınca serbest bırakılacak Filistinli mahkûmların listesini görüşmeye başladığını doğruladı. Hamas'ın serbest bırakılmasını talep ettiği mahkûm listesinde Mervan Bergusi, Ahmed Saadat, Hasan Selame ve Abbas es-Seyyid'in yer aldığı belirtildi.
Kahire el-İhbariyye, isimsiz kaynaklara atıfta bulunarak, Hamas'ın tüm rehineleri ve cesetleri teslim etmeye hazır olduğunu doğruladığını, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın planını uygulamak için gerekli mekanizma ve prosedürlerin açıklığa kavuşturulmasını ve İsrail'in yeniden savaşa girmeyeceğine dair garantiler talep ettiğini bildirdi.
Kanal, Katar, Türkiye ve ABD'den heyetlerin planın uygulanmasına ilişkin toplantılara katılmak üzere Şarm eş-Şeyh'e gelmeye devam ettiğini belirtti.
Kanal, Mısır'ın Trump'ın 20 maddelik planını uygulamak için gerekli mekanizma ve prosedürleri belirlemek ve net bir anlaşmaya varmak için çeşitli taraflarla çabalarını yoğunlaştırdığını doğruladı.
Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre İsrail ve Hamas, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek amacıyla Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde düzenlenen müzakerelerin ilk iki gününde ‘ilerleme’ kaydetti.
CNN, bu ilerlemenin sonucunda ABD ve Katar'dan üst düzey yetkililerin bugün Şarm eş-Şeyh'e gelmesinin beklendiğini de belirtti. Kanal, görüşmelerin ‘kalan ayrıntıları’ ele almayı ve tüm tarafların üzerinde anlaşabileceği bir uygulama mekanizması geliştirmeyi amaçladığını bildirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce başka bir ABD ekibinin müzakerelere katılmak üzere yola çıktığını duyurmuş, Şarm eş-Şeyh görüşmelerini ‘ciddi’ olarak nitelendirmiş ve “Ortadoğu'da barışın sağlanması ihtimali var” demişti.
Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, kalıcı bir ateşkes sağlanması için bölgesel ve uluslararası çabaların yoğunlaştığı bir ortamda, Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani'nin de bu sabah müzakerelere katılmak üzere Şarm eş-Şeyh'e gideceğini söyledi.
Diğer yandan Anadolu Ajansı (AA), Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın da müzakerelere katılmak üzere Şarm eş-Şeyh'e gideceğini bildirdi.
Hamas liderlerinden Fevzi Berhum dün erken saatlerde yaptığı açıklamada, hareketin Mısır'daki müzakere heyetinin savaşı sona erdirmek ve ‘adil’ bir esir takası anlaşması imzalamak için tüm engelleri aşmaya çalıştığını söyledi. Berhum, İsrail'in mevcut müzakere turunu engelleme girişimlerine karşı uyarıda bulundu.
Berhum, Hamas'ın ‘kalıcı ve kapsamlı bir ateşkes, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden tamamen çekilmesi, yardımların sınırlama olmaksızın girişi, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünün garanti edilmesi ve kapsamlı bir yeniden inşa sürecinin derhal başlatılmasını’ içeren bir anlaşma aradığını ifade etti.
Mısır medyası, Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati'nin dün yaptığı açıklamada, ABD tarafının bugün, Kızıldeniz'deki Mısır kenti Şarm eş-Şeyh'te Hamas ve İsrail arasında devam eden müzakerelere katılacağını söylediğini aktardı.
Filistinli bir tutuklu, hastaneye kaldırıldıktan sonra İsrail hapishanesinde hayatını kaybettihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5194948-filistinli-bir-tutuklu-hastaneye-kald%C4%B1r%C4%B1ld%C4%B1ktan-sonra-i%CC%87srail-hapishanesinde
Filistinli bir tutuklu, hastaneye kaldırıldıktan sonra İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti
Ekim 2025'in başına kadar İsrail işgal hapishanelerindeki toplam tutuklu ve hükümlü sayısı 11 bin 100'ü aştı (EPA)
Filistinli iki insan hakları örgütü dün yaptığı açıklamada, İsrail tarafından bir buçuk yıl önce tutuklanan bir Filistinlinin İsrail hastanesine kaldırıldıktan sonra hayatını kaybettiğini bildirdi.
Reuters'ın haberine göre Filistin Kurtuluş Örgütü Tutuklu İşleri Komisyonu ve Filistin Mahkumlar Kulübü, "El Halil Valiliği'ne bağlı Zahiriye kasabasından 22 yaşındaki idari tutuklu Ahmed Hatem Muhammed Hudeyrat'nın, Soroka İsrail Hastanesi'nde öldüğü" yönünde bildirim aldıklarını açıkladı.
İki örgüt, ortak açıklamalarında, Hudeyrat'ın "23 Mayıs 2024'te tutuklandığını ve işgalin, kronik diyabet hastası olduğunu ve tutukluluk süresinin büyük bir kısmını Negev Hapishanesi'nde zorlu ve insanlık dışı koşullarda geçirdiğini bilmesine rağmen, onu herhangi bir suçlamada bulunmadan idari olarak tutmaya devam ettiğini" belirtti.
İsrail yetkilileri, tutuklu Hudeyrat'ın ölümüyle ilgili henüz bir açıklama yapmadı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İsrail, tutuklular hakkında gizli güvenlik dosyalarına dayanarak Filistinlileri yargılamadan üç ila altı ay arasında değişen ve yenilenebilir sürelerle tutuklayabilen eski bir İngiliz yasasını kullanıyor.
İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların durumunu izleyen Filistinli örgütler, İsrail'in son iki yılda bin 600'ü çocuk ve 595'i kadın olmak üzere 20 bin Filistinliyi tutukladığını belirtti.
Örgütler dün yaptıkları açıklamada, bu sayıların "işgal tarafından gözaltına alınan ve gözaltında tutulanların yanı sıra daha sonra serbest bırakılanların tutuklamalarını da içerdiğini" ifade etti. Bu, sadece iki yıl içinde tutuklama sayısında tarihi bir dönüm noktası teşkil ediyor.
Örgütler açıklamalarına şöyle devam etti: "Bu rakamın, Gazze'deki binlerce kişi olduğu tahmin edilen tutuklamaları ve 1948'de işgal edilen topraklardaki (İsrail) tutuklama kampanyalarıyla ilgili verileri içermediğini vurguluyoruz."
Filistin resmi istatistiklerine göre, "Ekim 2025 başı itibarıyla İsrail işgal hapishanelerindeki tutuklu ve hükümlülerin toplam sayısı 11 bin 100 kişiyi aşıyor. Ancak bu sayıya işgal ordusuna bağlı kamplarda tutulan tutuklular dahil değil."
Özgürlük Filosu: İsrail ordusunun saldırısı altındayız ve birçok tekneye el konulduhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5194936-%C3%B6zg%C3%BCrl%C3%BCk-filosu-i%CC%87srail-ordusunun-sald%C4%B1r%C4%B1s%C4%B1-alt%C4%B1nday%C4%B1z-ve-bir%C3%A7ok-tekneye-el
Filistin bayrakları taşıyan insanlar, Sicilya'nın Siraküza kentindeki bir limanda Gazze'ye doğru yola çıkmadan önce Özgürlük Filosu gemisi "Hanzala"nın etrafında toplandılar (AFP- Arşiv)
Özgürlük Filosu: İsrail ordusunun saldırısı altındayız ve birçok tekneye el konuldu
Filistin bayrakları taşıyan insanlar, Sicilya'nın Siraküza kentindeki bir limanda Gazze'ye doğru yola çıkmadan önce Özgürlük Filosu gemisi "Hanzala"nın etrafında toplandılar (AFP- Arşiv)
Gazze'ye ulaşmaya çalışan Özgürlük Filosu, gemilerinin İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve kuşatma altındaki Filistin topraklarına doğru seyir halindeyken bugün birkaç geminin durdurulduğunu açıkladı.
Filo Instagram'da yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun sinyalleri bozduğunu ve en az iki gemiye çıktığını belirtti.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة