Tom Cruise, 4 Oscarlı ikonik filmdeki rolünü kız kardeşine borçluymuş

"Hadi yanına git ve 'Merhaba' de"

Tom Cruise'un (solda) bencil otomobil satıcısı Charlie'yi oynadığı Yağmur Adam'da Dustin Hoffman (sağda), Savant sendromlu otistik dahi Raymond rolünde (Metro-Goldwyn-Mayer)
Tom Cruise'un (solda) bencil otomobil satıcısı Charlie'yi oynadığı Yağmur Adam'da Dustin Hoffman (sağda), Savant sendromlu otistik dahi Raymond rolünde (Metro-Goldwyn-Mayer)
TT

Tom Cruise, 4 Oscarlı ikonik filmdeki rolünü kız kardeşine borçluymuş

Tom Cruise'un (solda) bencil otomobil satıcısı Charlie'yi oynadığı Yağmur Adam'da Dustin Hoffman (sağda), Savant sendromlu otistik dahi Raymond rolünde (Metro-Goldwyn-Mayer)
Tom Cruise'un (solda) bencil otomobil satıcısı Charlie'yi oynadığı Yağmur Adam'da Dustin Hoffman (sağda), Savant sendromlu otistik dahi Raymond rolünde (Metro-Goldwyn-Mayer)

Hollywood'un ünlü isimlerinden Tom Cruise, 1988 yapımı yol komedisi Yağmur Adam'daki (Rain Man) rolünü kız kardeşine borçlu olduğunu açıkladı.

Pazar günü Londra'daki BFI'da (Britanya Film Enstitüsü) düzenlenen geniş kapsamlı bir söyleşide kariyerine yön veren filmleri anlatan Cruise, Dustin Hoffman'la New York'taki bir restoranda yaşadığı tesadüfi karşılaşmayı paylaştı. 

Yıl 1984'tü ve Cruise, Ridley Scott'ın Efsane (Legend) filmini yeni tamamlamış ve kız kardeşi Cass'i ziyarete gitmişti. O sırada restoranda Hoffman'ı fark eden Cass, Cruise'a seslenerek "Bak, Dustin Hoffman!" dedi.

"Sen gitmezsen ben giderim"

"Başımı kaldırdım, gerçekten de oradaydı. Şapka takmıştı ve sipariş veriyordu" diyen Cruise, o anı şöyle anlattı: 

Cass, 'Hadi yanına git ve merhaba de' dedi. Ben de, 'Hayatta gitmem' dedim. Normalde birinin yanına gitmem ama o, o kadar ısrarcıydı ki...

Sonunda, Cruise'un ifadesiyle, salondaki izleyiciler arasında oturan Cass, ona bir ültimatom verdi: 

Eğer sen gitmezsen, ben gidip seni ona tanıtacağım.

Cruise, "O beni tanımaz ki, bu çok utanç verici olur" diyerek karşılık verdiğini anlattı. Ancak Cass o kadar ısrar etmiş ki Cruise pes edip Hoffman'ın yanına gitmiş.

"Affedersiniz Bay Hoffman, kusura bakmayın..." demiş ve Hoffman hemen, "Cruise!" diye karşılık vermiş.

"Bir yıl sonra senaryoyu gönderdi"

Hoffman, Cruise ve kız kardeşine Satıcının Ölümü (Death of a Salesman) oyunu için bilet ayarlayıp, ardından kulise davet etmiş. Cruise o anı şöyle hatırlıyor: 

Oyundan çıkarken bana, 'Seninle film yapmak istiyorum' dedi. Ben de, 'Ne güzel olur efendim' dedim ve güldüm. Sonrasında gerçekten öyle oldu; yaklaşık bir yıl sonra Yağmur Adam'ın senaryosunu gönderdi.

Barry Levinson'ın yönettiği ve birbirinden çok farklı iki kardeşin hikayesini anlatan Yağmur Adam, En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Özgün Senaryo dallarında Oscar kazanmıştı.

Önce Londra sonra Cannes

62 yaşındaki Cruise, şu sıralar Britanya'da BFI Fellowship ödülünü almak üzere bulunuyor. Ödül töreninin ardından Cannes Film Festivali'ne geçerek Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'nın (Mission: Impossible - The Final Reckoning) dünya prömiyerine katılacak.

Daha önce bu ödüle layık görülen isimler arasında Spike Lee, Christopher Nolan, Martin Scorsese, Tilda Swinton, Steve McQueen, Orson Welles ve Ridley Scott gibi isimler yer alıyor.

Independent Türkçe, Variety, Express



Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
TT

Efsanevi yönetmen hakkında dikkat çeken iddia: "Hitler ölünce ağladı"

Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)
Stellan Skarsgard, yönetmen Ingmar Bergman'ın "Hitler öldüğünde ağlayan" bir "Nazi" olduğunu iddia etti (AP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Stellan Skarsgård, yönetmen Ingmar Bergman hakkında bir iddiada bulunarak "Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum" dedi.

74 yaşındaki Dune yıldızı, çığır açan yönetmenle İsveç tiyatrosu ve televizyonunda defalarca birlikte çalışmıştı.

2007'de 89 yaşında hayatını kaybeden Bergman, 1957 yapımı Yedinci Mühür (Det sjunde inseglet) ve 1966 yapımı Persona gibi klasikler sayesinde tüm zamanların en etkili sinemacılarından biri kabul ediliyor. Yönetmenin 1972 yapımı Çığlıklar ve Fısıltılar'ı (Viskningar och rop), Akademi Ödülleri'nde En İyi Film dalında aday gösterilmişti.

Çek Cumhuriyeti'nde düzenlenen Karlovy Vary Film Festivali'nde konuşan Skarsgård, Bergman'ın çalışmalarının büyüklüğüyle Nazi inançlarını birbirinden ayırmanın mümkün olduğunu savundu.

Variety'nin haberine göre Skarsgård, "Bergman'la aramdaki karmaşık ilişki, onun pek de iyi bir adam olmamasıyla ilgili" dedi.

İyi bir yönetmendi ama yine de bir insanı pislik olduğu için kınayabilirsiniz. Caravaggio da muhtemelen pisliğin tekiydi ama harika resimler yaptı.

Skarsgård, Bergman'ın 1983 yapımı İsveç TV filmi Hustruskolan'da (Eşler Okulu) ve August Strindberg'in Rüya Oyunu (Ett drömspel) adlı eserinin 1986 yapımı sahne prodüksiyonunda rol aldı.

Skarsgård, "Bergman manipülatif biriydi" diye devam etti. 

Savaş döneminde Nazi'ydi ve Hitler ölünce ağlayan bir tek onu tanıyorum.

Biz onu mazur görmeye devam ettik ama onun başkalarına karşı çok tuhaf bir bakış açısı olduğunu hissediyorum. Bazı insanların değersiz olduğunu [düşünüyordu]. Başkalarını manipüle ederken bu hissediliyordu. İyi biri değildi.

Bergman geçmişte Nazilerle aynı inançları paylaştığını yaşamının ilerleyen dönemlerinde kabul etmiş ancak Holokost'un gerçeklerini öğrendikten sonra bunları onaylamadığını söylemişti.

Yönetmen, 1936'da Almanya'ya yaptığı bir öğrenci değişim gezisinde Hitler'i konuşurken görmüş. İsveç'in II. Dünya Savaşı'nda iddia ettiği kadar tarafsız olup olmadığını inceleyen bir kitap yazan yazar Maria-Pia Boethius'a konuşan Bergman şöyle demişti:

Hitler inanılmaz derecede karizmatikti. Kalabalığı heyecanlandırdı.

Bergman "Benim gördüğüm Nazizm eğlenceli ve genç duruyordu" diye eklemişti.

En büyük tehdit, nefret edilen Bolşeviklerdi.

Yönetmen, Nazi inançlarından ancak toplama kamplarının görüntülerini gördükten sonra vazgeçtiğini söylemişti. "Toplama kamplarının kapıları açıldığında ilk başta gözlerime inanmak istemedim" demişti. 

Gerçek ortaya çıktığında korkunç bir şok yaşadım. Acımasız ve vahşi bir şekilde aniden masumiyetimden koparıldım.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment