Irak'ın su rezervleri son 80 yılın en düşük seviyesinde

Yıllardır süren kuraklık bölgenin flora ve faunasını olumsuz etkilerken, 24 Mayıs 2025 tarihinde Irak'ın Necef vilayetindeki Meşhab tarlaları arasında yarı kurak bir dere akıyor. (AFP)
Yıllardır süren kuraklık bölgenin flora ve faunasını olumsuz etkilerken, 24 Mayıs 2025 tarihinde Irak'ın Necef vilayetindeki Meşhab tarlaları arasında yarı kurak bir dere akıyor. (AFP)
TT

Irak'ın su rezervleri son 80 yılın en düşük seviyesinde

Yıllardır süren kuraklık bölgenin flora ve faunasını olumsuz etkilerken, 24 Mayıs 2025 tarihinde Irak'ın Necef vilayetindeki Meşhab tarlaları arasında yarı kurak bir dere akıyor. (AFP)
Yıllardır süren kuraklık bölgenin flora ve faunasını olumsuz etkilerken, 24 Mayıs 2025 tarihinde Irak'ın Necef vilayetindeki Meşhab tarlaları arasında yarı kurak bir dere akıyor. (AFP)

Irak Su Kaynakları Bakanlığı'ndan bir yetkili dün AFP'ye yaptığı açıklamada, çok zayıf geçen yağmur mevsimi ve Dicle ile Fırat nehirlerindeki düşük akış nedeniyle Irak'ın su rezervlerinin son 80 yılın en düşük seviyesinde olduğunu söyledi.

Bakanlık Sözcüsü Halid Şimal, su sıkıntısının 2024 yılından daha kötü olduğunu ve yetkilileri bu yaz ekilen tarım arazilerinin miktarını azaltmaya zorlayacağını belirtti.

Yükselen sıcaklıklar ve en az beş yıldır süren kuraklığın ortasında Bağdat, Irak'ın ana su kaynağı olan iki nehrin seviyesini önemli ölçüde düşüren Türkiye ve İran'da inşa edilen barajları düzenli olarak eleştiriyor.

df
Irak'ın Necef vilayetindeki Meşhab'da bulunan yarı kuru bir derede serinleyen mandalar (AFP)

Şimal, beşinci Bağdat Uluslararası Su Konferansı'nın oturum aralarında yaptığı açıklamada, “Irak hakkının yüzde 40'ından daha azını alıyor... Hem Dicle hem de Fırat'taki su seviyesini gözlemleyebiliyoruz. Stratejik depolama geçen yıl daha iyiydi, zira şimdikinden iki kat daha fazlaydı” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda bakanlığın Sulama ve Islah Projeleri Genel Müdürlüğü'nün de yöneticisi olan Şimal şunları söyledi: “Yaz sezonunun başında en az 18 milyar metre küp olması gerekiyordu, ancak şu anda yaklaşık 10 milyar metre küp suyumuz var.”

fergthyuj
Irak'ın Necef vilayetindeki Meşhab tarlaları arasında yarı kuru bir dere (AFP)

“80 yıldır böyle düşük depolamamız olmamıştı” diyen Şimal, ‘bu yıl yağmurların az olduğunu ve eriyen karlardan elde edilen suyun bile çok düşük olduğunu, tüm bunların depolamayı etkilediğini’ belirtti.

Yetkililer, 46 milyon Iraklının içme suyuna erişimini sağlamak için son yıllarda tarım alanlarını azaltmak zorunda kaldı.

Şimal sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaz tarım planını genişletmeyeceğiz. Tarım planının göstergeleri su depolamaya dayanıyor. Depolama düşük olduğu için tarım planı bitki ve mahsul varlıklarını korumak için yapısal olacak. Sadece bir buçuk milyon dönümden fazla olan yeşil veya verimli alanları koruyacağız.”

sdfrgty
Irak'ın Necef vilayetindeki Meşhab tarlaları arasında yarı kuru bir dere (AFP)

Geçtiğimiz yaz yetkililer çiftçilerin iki buçuk milyon dönüm alanda mısır, pirinç ve meyve yetiştirmesine izin verdi.

Irak hükümeti son yıllarda çiftçileri su tüketimini en aza indirmek için modern sulama tekniklerini kullanmaya teşvik etti. Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, Bağdat Su Konferansı'nda Dicle ve Fırat nehirlerini korumak için bölgesel bir girişim başlatıldığını duyurdu

Şimal'a göre girişim uluslararası desteği harekete geçirmeyi, komşu ülkeler üzerindeki diplomatik baskıyı arttırmayı ve Irak'ın haklarını güvence altına almak için Türkiye, Suriye ve İran ile ikili anlaşmaları teşvik etmeyi amaçlıyor.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.