Musk'ın Starship'i yeniden gökyüzüne çıkıyor: Hedef 2026'da Mars

SpaceX'in 2026'da Mars'a göndermek istediği Starship roketinin illüstrasyonu (SpaceX)
SpaceX'in 2026'da Mars'a göndermek istediği Starship roketinin illüstrasyonu (SpaceX)
TT

Musk'ın Starship'i yeniden gökyüzüne çıkıyor: Hedef 2026'da Mars

SpaceX'in 2026'da Mars'a göndermek istediği Starship roketinin illüstrasyonu (SpaceX)
SpaceX'in 2026'da Mars'a göndermek istediği Starship roketinin illüstrasyonu (SpaceX)

SpaceX salı günü mega roketi Starship'i fırlatmaya hazırlanıyor. Bu, 2025'te düzenlenen önceki iki uçuşun patlamayla sonuçlanmasından bu yana Elon Musk'ın Mars'a gitmesi planlanan roketinin ilk büyük testi olacak.

Musk'ın 2026 sonuna kadar Starship'i Mars'a gönderme hedefine ulaşmak için SpaceX testleri hızlandırmaya çalışırken, dünyanın en büyük roketinin 9. büyük uçuşunu gerçekleştirecek.

SpaceX'in patronu martta X'te "Starship, [Tesla'nın insansı robotu] Optimus'u taşıyarak önümüzdeki yılın sonunda Mars'a doğru yola çıkıyor" diye yazmıştı.

Bu inişler iyi giderse insanların gezegene inmesi 2029 gibi kısa bir sürede başlayabilir ancak 2031 daha muhtemel bir tarih.

Starship'in martta yapılan en son testinde 123 metre uzunluğundaki roket görevin henüz 10. dakikasında patlamış ve Florida ile Karayipler'deki adalar üzerindeki uçuşların aksamasına neden olmuştu.

Federal Havacılık İdaresi (FAA) uçuşların durmasından "düşen uzay enkazını" sorumlu tutmuş ve olayın kapsamlı bir güvenlik incelemesine tabi tutulmasına yol açmıştı.

Düzenleyici kurum, geçen hafta soruşturmasını tamamlayarak SpaceX'e Starship'in geliştirilmiş bir versiyonunu fırlatma izni vermişti.

FAA sözcüsü The Independent'a "Starship aracının uçuşa dönme kararıyla Starship'in 9. uçuşunu yapmasına izin verildi" demişti.

FAA, SpaceX'in tüm sıkı güvenlik, çevre ve diğer lisans gerekliliklerini karşıladığını tespit etti.

Kararda SpaceX'e, Teksas'taki Starbase tesisinden yılda en fazla 25 Starship uçuşu yapmasına izin verildi.

Starship ve Super Heavy, 9. uçuş testimizi gerçekleştirmek üzere Starbase'deki fırlatma rampasına taşındı

SpaceX, güvenilirliği artırmak ve başka bir felaketle sonuçlanacak arızaları önlemek amacıyla en son Starship roketinde birkaç güncelleme yaptı.

SpaceX, son fırlatma denemesinden önceki blog yazısında "Gelişim testleri, tanımı gereği öngörülemez" diye yazmıştı.

Ancak donanımı mümkün olduğunca sık uçuş ortamına sokarak Starship'i tamamen ve hızlı bir şekilde yeniden kullanılabilir bir araç olarak hizmete almak için tasarım değişikliklerini çabucak öğrenip uygulayabiliyoruz.

Starship'in salı günü yerel saatle 18.30'da (çarşamba günü TSİ 02.30) SpaceX'in Starbase tesisinden fırlatılması planlanıyor.

Fırlatma ve uçuş SpaceX'in internet sitesinden canlı yayımlanacak.
Independent Türkçe



Yunusların ortak bir dil kullandığını gösteren yeni kanıtlar bulundu

Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
TT

Yunusların ortak bir dil kullandığını gösteren yeni kanıtlar bulundu

Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)
Yunusların kelime benzeri ıslıklarla iletişim kurduğu düşünülüyor (Unsplash)

Bilim insanları yunusların dil benzeri bir sistemle iletişim kurduğuna dair güçlü kanıtlar buldu.

Yunusların klik ve ıslık gibi sesler çıkararak iletişim kurduğu biliniyor. Hatta daha önceki çalışmalarda isimleri bile olduğu tespit edilmişti. "İmza ıslıkları" denen bu sesler sayesinde hayvanların birbirlerine seslendiği düşünülüyor.

Uzmanlar yunusların insanlarınki gibi bir dil kullanabileceği ihtimalini uzun süredir araştırıyor. Ancak bu hayvanların yaşadığı deniz ortamı nedeniyle çıkardıkları sesleri takip etmek epey zorlu bir iş.

Bu sorunun üstesinden gelmek adına ABD'nin Florida eyaletinde Sarasota Yunus Araştırma Programı başlatılmıştı. 40 yıldan uzun süredir devam eden proje kapsamında doğada yaşayan, 6 nesile yayılan yaklaşık 170 afalina yunus (Tursiops truncatus) takip ediliyor. Araştırmacılar 2012'den beri her bir hayvana takılan su altı mikrofonlarıyla ses kaydı alıyor.

Woods Hole Oşinografi Enstitüsü'nden Laela Sayigh ve ekip arkadaşları bu programın verilerini kullanarak çıkardıkları sesleri anlamaya çalıştı. 

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen ve ön baskı sunucusu bioRxiv'de yayımlanan çalışmada 22 adet "imza olmayan ıslık" saptandı. 

Sayigh "Belirli anlamlar taşıyabilecek ve bir tür kelime işlevi görme potansiyeli taşıyan bu imza olmayan ıslıklar var" diyor. Ancak uzmanlar bu ıslıkların kelimelere karşılık gelip gelmediğini söylemek için henüz erken olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar sözkonusu 22 ıslıktan en çok kullanılanının 35 farklı hayvan tarafından çıkarıldığını tespit etti. Onu takip eden ses ise 25 yunustan duyuldu. 

Ekip, ilk sesin yunusların beklenmedik veya yabancı bir şey görünce veya duyınca kullandığı bir sorgulama sesi olduğunu tahmin ediyor. Sayigh "Bu ıslık sesini çıkararak 'O neydi?' gibi bir şey soruyor olabilirler" diyor.

İkinci ıslığınsa bir alarm sesi olduğundan şüpheleniliyor. Yapılan testlerde bu ıslığın, yunusların genellikle ses kaynağından uzaklaşmasına neden olduğu görüldü. Sayigh şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu kesinlikle alarm çağrısı olduğu anlamına gelmiyor ancak hipotez için makul bir başlangıç noktası gibi görünüyor.

Bilim insanları bu ıslıkların, yunusların bağlama özgü ve ortak bir şekilde kullandığı sinyallerden oluşan geniş bir repertuarın ilk kanıtını sunduğunu söylüyor. Sayigh bunun dil benzeri bir iletişim olduğunu ancak henüz dil olarak adlandırılamayacağını belirtiyor.

Çalışmada yer almayan biyolog Sara Torres Ortiz de bunun, dilin nasıl tanımlandığına bağlı olduğunu ifade ediyor. Örneğin belirli seslerin belirli nesne veya durumlara işaret ettiği referans iletişimi esas alınırsa bu tür bir dil vervet maymunu ve çayır köpeği gibi türlerde görülmüştü. 

Ortiz "Bu örnekler göz önüne alındığında, yunusların da bir tür referans iletişimine sahip olması şaşırtıcı olmaz" diyor.

Independent Türkçe, New Scientist, National Geographic, bioRxiv