ABD: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın silahsızlandırılmasında ilerleme kaydedildi
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ‘güvenlik reformlarının tek başına yeterli olmayacağını’ söyledi
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, pazartesi günü ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
ABD: Güney Lübnan'da Hizbullah'ın silahsızlandırılmasında ilerleme kaydedildi
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, pazartesi günü ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın ABD belgesine verdiği yanıttan son derece memnun olduğunu doğruladı ve Washington'un Lübnan'dan Hizbullah'ın silahsızlandırılması için resmi bir taahhütte bulunmasını istediğini belirtti.
Barrack'ın bu hafta Lübnan'a yaptığı ziyareti yorumlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, iki ülke arasındaki özel diplomatik görüşmeleri açıklamayı reddetti. Ancak Barrack'ın kamuoyuna açıkladığı gibi Lübnan hükümetinin ilk tepkisinden büyük ölçüde memnun olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, ‘artık ayrıntılara girme ihtiyacı olduğunu’ da kaydetti.
Sözcü, güvenlik konusunda Lübnan ordusunun güneyde Hizbullah'ı silahsızlandırma konusunda ilerleme kaydettiğini, ancak daha yapılması gereken çok şey olduğunu belirtti. Sözcü, “Lübnan devletinin ülke genelinde Hizbullah ve devlet dışı aktörlere ait tüm altyapıyı silahsızlandırmak için daha fazlasını yapması gerekiyor. Güvenlik reformları tek başına yeterli olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan, mali istikrarını sağlamak ve uluslararası toplumun güvenini yeniden tesis etmek için temel ekonomik ve adli reformları acilen hayata geçirmeli. Ayrıca parlamento, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması yasası ile yargı bağımsızlığı yasasını geçirmek üzere harekete geçmeli. Lübnan ilerleme kaydetmek için bu anı değerlendirmeli. Çünkü ABD, Hizbullah'ın ya da Lübnan'daki başka herhangi bir terörist grubun şiddet eylemlerinde bulunma ve Lübnan ya da İsrail'in güvenliğini tehdit etme kabiliyetini yeniden kazanmasını görmek istemiyor.”
Vatikan'da önde gelen bir savunucuyla görüşen Papa XIV. Leo, Katolik Kilisesi'nin LGBTQ+ bireyleri kapsayıcılığı konusunda selefinin mirasını benimsemiş gibi görünüyor.
Leo, pazartesi günü Cizvit rahibi ve America Magazine editörü Rahip James Martin'le bir araya geldi. Bu görüşme, ABD'li Papa'nın nisanda ölen Papa Francis'in Kilise'yi LGBTQ+ toplumuna açma çalışmalarını sürdüreceğinin işareti olabilir.
Katolik Kilisesi'nin LGBTQ+ bireyleri daha fazla kapsamasının önde gelen savunucularından Martin, görevi nedeniyle muhafazakar Hristiyanlar tarafından defalarca eleştirilse de Francis tarafından desteklendi. Rahip, Leo'nun Francis'in politikasını desteklemeyi planladığını ve onu savunuculuğunu sürdürmeye teşvik ettiğini söyledi.
Martin, görüşme sonrası Associated Press'e, "Papa Leo'dan da Papa Francis'ten duyduğum mesajın aynısını duydum: LGBTQ bireyler de dahil tüm insanları kucaklama arzusu" diye konuştu.
Harikaydı. Çok teselli edici, cesaretlendirici ve açıkçası çok eğlenceliydi.
Papa Leo, Katolik Kilisesi'nde LGBT'lerin dahil edilmesini savunan Cizvit Rahip James Martin'le yakın zamanda bir araya geldi (Vatican News)
Pazartesi günü X'te yaptığı başka bir paylaşımda Martin, "Leo'yu neşeli, rahat ve dingin bulduğunu" söyledi ve ikilinin iki fotoğrafını paylaştı.
"Onunla birlikte olmak çok keyifli!" diye ekledi.
Papalık sarayında yaklaşık yarım saat süren görüşme, Vatikan tarafından resmen duyuruldu ve Leo'nun görüşmenin kamuoyuna açıklanmasını istediğini gösteriyordu. Bu, LGBTQ+ Katoliklerin bir başka kucaklama işareti olarak Vatikan'da Kutsal Yıl hac ziyaretine katılmalarından sadece birkaç gün önce gerçekleşti.
Katolik Kilisesi, LGBTQ+ bireylerin saygı ve onuru hak ettiğini söylüyor. Eşcinsel çekimin kendi başına günah olmadığını söylerken, heteroseksüel evlilik dışındaki cinsel ilişkilerin günah olduğunu belirtiyor.
Francis, Katolik Kilisesi'ni LGBTQ+ Katolikler için daha misafirperver bir yer haline getirmek adına çalışarak ve rahiplerin eşcinsel çiftleri kutsamasına izin vererek seleflerinden farklılaşmıştı.
Francis ve Martin, 2013'ten 2025'e kadar süren 12 yıllık papalık dönemi boyunca birkaç kez bir araya geldi. Papa, Martin'i Vatikan'ın iletişim departmanına danışman olarak belirlemiş ve kilisenin geleceği üzerine düzenlenen büyük, çok yıllık toplantıya üye olarak atamıştı.
Francis gibi bir Cizvit olan Martin, 2017'de Katolik liderlerin eşcinsel topluluğuyla nasıl etkileşim kurması gerektiği üzerine bir kitap yazdı ve LGBTQ+ Katoliklere yönelik bir çevrimiçi haber sitesini yönetiyor.
Associated Press'ten de yararlanılmıştır.
Independent Türkçe
ICE ve İsrailli casus yazılım firması arasında 2 milyon dolarlık anlaşmahttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5182472-ice-ve-i%CC%87srailli-casus-yaz%C4%B1l%C4%B1m-firmas%C4%B1-aras%C4%B1nda-2-milyon-dolarl%C4%B1k-anla%C5%9Fma
ICE ve İsrailli casus yazılım firması arasında 2 milyon dolarlık anlaşma
Fotoğraf: Reuters
Trump yönetimi, ürünleri gazeteci ve aktivistlerin gözetlenmesini kolaylaştırmakla suçlanan, İsrail merkezli casus yazılım şirketi Paragon Solutions (US) Inc.'le Biden döneminde askıya alınan 2 milyon dolarlık sözleşmeyi yeniden yürürlüğe koymuş gibi görünüyor.
Cumartesi günü yayımlanan kamu alımları veritabanında, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza'yla (ICE) Eylül 2024'te yapılan anlaşmaya konan iş durdurma emrinin kaldırıldığı görüldü. Teknoloji gazetecisi Jack Poulson bu bilgiyi All-Source Intelligence adlı Substack sayfasında paylaştı.
Anlaşma, ICE'ın sözleşme kapsamında ne elde edeceğini belirtmiyor. Bunun dışında, "lisans, donanım, garanti, bakım ve eğitim dahil tamamen yapılandırılmış özel bir çözüm" mutabakatı tanımlanıyor.
Sözleşmede Paragon adına verilen telefon arandığında açan kişi yorum yapmayı reddetti.
The Independent, cevap hakkı için ICE'la iletişime geçti.
WIRED'ın haberine göre ilk anlaşma, ABD için karşı istihbarat riskleri oluşturabilecek veya yabancı bir hükümet tarafından usulsüzce kullanılabilecek ticari casus yazılımların kullanımını sınırlayan Mart 2023 tarihli Biden yönetimi kararnamesine uyup uymadığının incelenmesi için ekimde askıya alınmıştı.
Paragon ürünlerinin yabancı ülkelerde kullanımını araştıran Toronto Üniversitesi Citizen Lab'den kıdemli araştırmacı John Scott-Railton, The Guardian'a "İstilacı ve gizli bilgisayar korsanlığı gücü yozlaştırıcıdır" diye konuştu.
Bu yüzden demokrasilerde, Paragon'un Graphite'ı da dahil giderek artan sayıda casus yazılım skandalı yaşanıyor.
New York Times'ın 2022 tarihli haberine göre, ABD Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi daha önce ABD dışındaki uyuşturucu kaçakçılarına karşı Graphite kullanmıştı.
Biden yönetimi, ABD'ye yönelik karşı istihbarat veya yabancı kuruluşlar tarafından kötüye kullanım riski taşıması durumunda ABD'nin ticari casus yazılım kullanımını sınırlamaya çalışmıştı (AP)
Paragon, İsrail'in siber casusluk birimi 8200'ün eski komutanı Ehud Schneorson tarafından kuruldu. İsrail gazetesi Haaretz'in haberine göre, Florida merkezli yatırım grubu AE Industrial Partners, 2024'ün sonlarında şirketi 500 milyon dolara satın aldı.
Paragon, kendisini yalnızca ABD ve diğer müttefik ülkelere satış yapan etik bir siber firma diye tanımlıyor.
WhatsApp, 2025 başlarında Paragon'la bağlantılı yaklaşık 90 kişiyi hedef alan bir bilgisayar korsanlığı kampanyasını engellediğini açıklamış, bir İtalyan gazeteciyle birkaç göçmen yanlısı aktivist, kurbanlar arasında kendilerinin de olduğunu söylemişti. Citizen Lab adlı düşünce kuruluşunun analizi, iki gazetecinin daha hedef alındığını gösteriyor.
Paragon, haziranda, İtalyan hükümetinin saldırıda ürünlerinin usulsüz kullanılıp kullanılmadığını araştırmada kendisine yardım etmeyi reddettiğini öne sürerek İtalya'daki sözleşmelerini feshettiğini açıklamıştı.
Paragon o dönemde yaptığı açıklamada, "Şirket, hem İtalyan hükümetine hem de parlamentoya, sisteminin gazeteciye karşı İtalyan yasaları ve sözleşme hükümlerini ihlal ederek kullanılıp kullanılmadığını belirleme olanağı sundu" demişti.
İtalyan yetkililer bu çözümü uygulamamayı tercih edince, Paragon İtalya'daki sözleşmelerini feshetti.
Trump yönetimi, göçmenlik operasyonlarında başka agresif istihbarat yöntemlerine de başvuruyor. Bunlar arasında sosyal medyada "Amerikan karşıtı" faaliyetlerin izlenmesi ve normalde erişime kapalı devlet konut verilerinin göçmenleri bulmak için taranması yer alıyor.
Independent Türkçe
Trump'ın sağlığı tartışma konusu: Amerikalılar ikiye bölündühttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5182467-trump%C4%B1n-sa%C4%9Fl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-tart%C4%B1%C5%9Fma-konusu-amerikal%C4%B1lar-ikiye-b%C3%B6l%C3%BCnd%C3%BC
Trump'ın sağlığı tartışma konusu: Amerikalılar ikiye bölündü
Fotoğraf: Reuters
Amerika, Donald Trump'ın sağlığı ve yaşının başkanlık görevini yerine getirme kabiliyetini etkileyip etkilemediği konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Trump'ın ikinci dönemindeki fiziksel sağlığı hakkındaki spekülasyonlar, şişmiş ayak bilekleri ve bazen makyajla kapatılan morarmış ellerinin fotoğrafları internette dolaşmaya başladığından beri arttı.
79 yaşındaki Trump'ın cumartesi günü Virginia'daki golf sahasında kısa süre görülmesi dışında İşçi Bayramı hafta sonunda kamuoyu karşısına çıkmamasıyla internetteki söylentiler doruğa ulaştı.
Salı günü yapılan YouGov anketinde Amerikalıların yüzde 38'i Trump'ın sağlığı ve yaşının başkanlık görevini yerine getirme kabiliyetini "ciddi şekilde kısıtladığını", yüzde 21'i ise "çok az etkisi" olduğunu söyledi.
Ayrıca Amerikalıların önemli kısmı, Trump'ın sağlığı ve yaşının başkanlık görevine uygunluğu üzerinde hiçbir etkisi bulunmadığını (yüzde 26) veya emin olmadığını (yüzde 15) belirtti.
Bir hafta aradan sonra ilk kez kamuoyu önüne çıkan Trump'a, öldüğü veya ciddi bir sağlık sorunu yaşadığı yönündeki söylentileri duyup duymadığı soruldu. Duymadığını söyleyen Başkan, söylentileri "yalan haber" diye niteledi ve "Bu İşçi Bayramı hafta sonu çok faaldim" dedi.
Trump ayrıca pazar akşama doğru Truth Social'a "HAYATIMDA HİÇ BU KADAR İYİ HİSSETMEMİŞTİM" diye yazdı.
The Independent, yorum için Beyaz Saray'la iletişime geçti.
Fiziksel sağlık ve zihinsel keskinlikle ilgili sorular, 2024 başkanlık kampanyası ve seçiminde önemli bir tartışma konusuydu.
En çok eleştirilen, şu anda 82 yaşında olan eski Başkan Joe Biden'dı. Biden, seçimden aylar önce tutarsız yanıtlar verdiği kötü bir tartışma performansının ardından yarıştan çekilmişti.
Mayısta Biden'a agresif türden prostat kanseri teşhisi kondu. Bu teşhis, Biden yönetiminin eski başkanın sağlığı konusunda her zaman şeffaf olup olmadığı sorularını gündeme getirdi.
Pazartesi günü Biden yönetiminin eski çalışanlarından Meghan Hays, Trump yönetimini başkanın boş İşçi Bayramı hafta sonu programı konusunda şeffaf olmamakla suçladı.
Hays, pazartesi günü The Hill'e, "Sanırım ağustosta 26 gün boyunca halka açık etkinliklere katıldı veya basına konuştu. Dolayısıyla 6 gün boyunca ortadan kaybolup Truth Social'da bir sürü kaotik paylaşım yapması ve insanların bunu takip edememesi çok endişe verici" diye konuştu.
Hays şöyle devam etti:
Ve bence insanların aklına şu soru geldi. Başkan, ağustosta sadece birkaç gün izin alabilir ki bu, başkanların yapması gereken normal bir şey. Ya da gerçekten bir sorun olabilir. Sorun şu ki bilmiyoruz ve onlar da bu konuda şeffaf davranmıyor.
Independent Türkçe
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة