Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda gerginliğin tırmanması durumu daha da belirsiz hale getiriyor

Geçtiğimiz nisan ayında Halep'in doğu kırsalındaki Deyr Hafir'de SDG ve milis grupları arasında yaşanan çatışmalardan bir kare (Arşiv – Sosyal medya)
Geçtiğimiz nisan ayında Halep'in doğu kırsalındaki Deyr Hafir'de SDG ve milis grupları arasında yaşanan çatışmalardan bir kare (Arşiv – Sosyal medya)
TT

Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda gerginliğin tırmanması durumu daha da belirsiz hale getiriyor

Geçtiğimiz nisan ayında Halep'in doğu kırsalındaki Deyr Hafir'de SDG ve milis grupları arasında yaşanan çatışmalardan bir kare (Arşiv – Sosyal medya)
Geçtiğimiz nisan ayında Halep'in doğu kırsalındaki Deyr Hafir'de SDG ve milis grupları arasında yaşanan çatışmalardan bir kare (Arşiv – Sosyal medya)

Suriye'nin kuzeydoğusu ve doğusunda puslu hava yoğunlaştı. Yerel kaynaklar, Şam'ın Halep kırsalındaki Tişrin Barajı'na askeri takviye gönderdiğini ve başka takviyelerin de Rakka vilayetine doğru yola çıktığını doğruladı.

Suriye hükümeti doğu bölgelerine yönelik askeri hareketlerin olduğu iddialarını yalanlarken, Rakka'daki aşiret kaynakları hükümet yanlısı kesimlerde alarm durumunun yaşandığını bildirdi. Ancak konuyu takip eden Kürt kaynaklar, Şam'ın bu tırmanışını Haseke’de düzenlenen konferansa bir misilleme olarak yorumlarken askeri operasyonun ‘büyük bir macera’ olarak değerlendirilerek gerçekleştirilme olasılığının düşük olduğunu vurguladılar.

Basında yer alan haberlere göre Suriye Savunma Bakanlığı, Halep'in doğu kırsalındaki Tişrin Barajı ve Deyr Hafir bölgesine büyük askeri takviye gönderirken Bakanlığa bağlı 60. ve 76. Tümenlerden başka askeri takviyeler de Rakka'nın güney kırsalındaki Zalma bölgesine ulaştı. Alman Haber Ajansı DPA, kaynaklardan, askeri takviyelerin ‘SDG'nin Savunma Bakanlığı’na bağlı güçlere yönelik saldırıları ve tekrar tekrar hedef almasının ardından’ yapıldığını aktardı.

Basında yer alan video görüntülerinde büyük bir askeri konvoyun Suriye'nin kuzeydoğusuna doğru ilerlediği görüldü. Ancak Suriye Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Departmanı, bu görüntülerin Halep'in güneyinde Suriye ordusunun yaptığı bir tatbikatın görüntüleri olduğunu ve bazı sosyal medya platformlarında yeni bir askeri hareket olarak paylaşıldığını açıkladı. Haberin doğru olmadığını ve gerçeği yansıtmadığını belirten Bakanlık, ‘resmi makamlarla ilgili herhangi bir bilgi veya açıklama yayınlanmadan önce en üst düzeyde araştırma ve inceleme yapılmasını’ istedi.

gthyu7
SDG, Suriye ordusu güçleriyle çatışmaların ardından Halep vilayetindeki Deyr Hafir'e takviye gönderdi (Türk basını)

Şam’daki bilgi sahibi kaynaklar ise Suriye ordusunun Halep'ten Suriye adasına doğru askeri harekat başlattığına dair haberlerin ‘kesin olmadığını’ belirterek, ‘şimdiye kadar her şeyin normal seyrinde olduğunu’ açıkladılar.

Suriye'nin en büyük Arap aşiretlerinden biri olan el-Buşaban aşiretinin şeyhlerinden Şeyh Ferec el-Hamud es-Selame, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, (Halep'in kuzeydoğusundaki) Tişrin Barajı bölgesine askeri takviyelerin ulaştığını doğrulayarak diğer takviye güçlerin de Rakka'ya doğru yola çıktığını söyledi.

Selame, SDG'nin kontrolündeki bölgelerdeki aşiretler arasında huzursuzluk olduğunu ve ‘gerginliğin tehlikeli’ olduğunu belirtti.

gthyju
Şeyh Hikmet el-Hicri, Haseke’deki konferansa telekonferans yöntemiyle katıldı (Sosyal medya)

Öte yandan, Kürt meseleleri uzmanı araştırmacı Hurşit Dali, Suriye Savunma Bakanlığı'nın Halep'in doğu kırsalına ve Rakka'ya askeri takviye göndermesini, Haseke’deki konferansı ve Paris müzakerelerinden çekilme açıklamasının ardından Şam'dan gelen bir mesaj olarak değerlendirdi ve bunun ‘güç gösterisi’ kapsamında bir adım olduğunu belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan Hurşit Dali, ülkenin kuzeydoğusu ve doğusunda yaşanacak olası bir çatışmanın ‘yıkıcı’ olacağını ve özellikle Suveyda olaylarından sonra ‘Şam için bir maceraya dönüşeceğini’ değerlendirdi.

Şam, geçtiğimiz cumartesi günü, SDG'nin kontrolündeki Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke kentinde cuma günü düzenlenen konferansın ardından, Fransa’nın başkenti Paris'te hükümet heyeti ile SDG güçleri arasında yapılması planlanan toplantıyı iptal ettiğini duyurdu. Bu gelişmeler, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın geçtiğimiz perşembe günü Şam'a yaptığı ziyaretin ardından yaşandı. Fidan’ın ziyareti, iki taraf arasında güvenlik ve askeri koordinasyon olduğuna dair işaretler içeriyordu. Türkiye, Fırat'ın doğusunu bir güvenlik tehdidi olarak görürken, Şam ise Türkiye ile anlaşmanın Suriye'yi kendi kontrolü altında birleştirmek için yürüttüğü projeyi desteklediğini düşünüyor.

Suriye’nin doğusundaki gerginlik, pazar günü Brüksel'de Suriyeli bileşenlerin katıldığı bir danışma toplantısının düzenlenmesi ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın, Ürdün'ün başkenti Amman'da düzenlenen Suriye-ABD-Ürdün üçlü görüşmeleriyle Suveyda'daki krizi kontrol altına alma çabalarıyla aynı döneme denk geldi.



El-Burhan, Mısır Dışişleri Bakanı ile Sudan'daki savaşı sona erdirme çabalarını görüştü

El-Burhan ve Abdulati arasındaki görüşmeden (Egemenlik Konseyi)
El-Burhan ve Abdulati arasındaki görüşmeden (Egemenlik Konseyi)
TT

El-Burhan, Mısır Dışişleri Bakanı ile Sudan'daki savaşı sona erdirme çabalarını görüştü

El-Burhan ve Abdulati arasındaki görüşmeden (Egemenlik Konseyi)
El-Burhan ve Abdulati arasındaki görüşmeden (Egemenlik Konseyi)

Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Abdülfettah el-Burhan, dün Port Sudan'da Mısır Dışişleri ve Göçmenlik Bakanı Bedr Abdulati ile bir araya gelerek Sudan'daki savaşı sona erdirmeye yönelik uluslararası çabaları görüştü.

Egemenlik Konseyi medyasına göre, Mısır Dışişleri Bakanı, Egemenlik Konseyi Başkanı'na "kardeşi Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi'nin destek ve yardım mesajını" iletti.

Sudan Dışişleri Bakanı Muhiddin Salim, Mısırlı mevkidaşının ziyaretinin "iki ülke liderleri arasında ortak iş birliği alanlarını geliştirmek ve ikili ilişkileri güçlendirmek amacıyla devam eden istişareler çerçevesinde gerçekleştiğini" söyledi.

Görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "Mısır'ın Sudan'ı ve halkını destekleme ve bu krizde yanlarında olma rolünü" vurgulayarak, iki ülkenin "dış çevrelerin desteğiyle Sudan halkına dayatılan savaşın yarattığı tüm sorunları çözmek için birlikte çalışacağı" belirtildi.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ise ülkesinin Sudan'a ve "en başta ordu olmak üzere ulusal kurumlarına" desteğini yineledi.

Egemenlik Konseyi Başkanı ile yaptığı görüşmede, "Mısır'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme çabalarını ele aldıklarını, bunun için Dörtlü Mekanizma da dahil olmak üzere, tüm uluslararası çerçevelerde insani bir ateşkes sağlanması ve Sudan-Sudan uzlaşısına yol açacak siyasi bir sürecin başlatılması için çaba sarf ettiklerini" ifade etti.

Bakan, "İki ülkenin iş birliği alanlarını geliştirme konusunda güçlü bir iradeye sahip olduğunu" belirterek, ülkesinin "Sudan'a her türlü desteği sağlamaya ve savaşta yıkılanları kardeş Sudan halkının yeteneklerini koruyacak şekilde yeniden inşa etmeye" hazır olduğunu vurguladı.

Ülkesinin "Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Burhan'ı ekim ayı sonunda ikinci vatanı Mısır'da, Mısır Müzesi'nin açılış törenine katılmak üzere ağırlamayı dört gözle beklediğini" belirtti.

 Egemenlik Konseyi Başkanı, kendisinden, Mısır hükümetinin ikinci vatanları Mısır'da yaşayan Sudanlılara sağladığı destek için Cumhurbaşkanı Sisi'ye teşekkür ve takdir mesajını iletmesini istedi.


Wall Street Journal: Hamas'ın Trump'ın planı hakkında çekinceleri var ama kabul etmeye hazır

 İsrail güçlerinin, İsrail askeri operasyonu sırasında sakinlerin güneye tahliye edilmesini emretmesinin ardından, yerlerinden edilen Filistinliler Kuzey Gazze'den kaçıyor (Reuters)
İsrail güçlerinin, İsrail askeri operasyonu sırasında sakinlerin güneye tahliye edilmesini emretmesinin ardından, yerlerinden edilen Filistinliler Kuzey Gazze'den kaçıyor (Reuters)
TT

Wall Street Journal: Hamas'ın Trump'ın planı hakkında çekinceleri var ama kabul etmeye hazır

 İsrail güçlerinin, İsrail askeri operasyonu sırasında sakinlerin güneye tahliye edilmesini emretmesinin ardından, yerlerinden edilen Filistinliler Kuzey Gazze'den kaçıyor (Reuters)
İsrail güçlerinin, İsrail askeri operasyonu sırasında sakinlerin güneye tahliye edilmesini emretmesinin ardından, yerlerinden edilen Filistinliler Kuzey Gazze'den kaçıyor (Reuters)

Wall Street Journal’ın haberine göre Arap arabulucular, Mısır, Katar ve Türkiye'nin Hamas liderliğini Trump planının Gazze savaşını durdurmak için son şans olduğu konusunda uyardığını ve hareketin planı kabul etmeye istekli olduğunu, ancak incelemek için daha fazla zaman istediğini belirtti.

Hamas, arabuluculara, hareketin Trump planının silahsızlanmayla ilgili olanlar da dahil olmak üzere bazı hükümleri konusunda çekinceleri olduğunu ve son haftalarda bazı gruplarla iletişimin kesilmesi nedeniyle, tüm rehinelerin 72 saat içinde serbest bırakılmasının zor olacağını bildirdi.

Gazete, arabulucuların Hamas'ın kendilerine ABD planının Filistinliler için devletleşme yolunda güvenilir bir yol sağlamadığını ve İsrail'in savaşı yeniden başlatmasına olanak sağlayacak boşluklar içerdiğini bildirdiğini aktardı.

WSJ, bir Hamas yetkilisinin, hareketin "Filistin halkının kendini savunma hakkını savunurken" savaşı durduracak her türlü öneriye açık olduğunu söylediğini belirtti.Şarku’l Avsat’ın WSJ’den aktardığına göre hareket, İsrail'in Philadelphia Koridoru'ndan ve Gazze ile İsrail arasındaki tampon bölgelerden çekilmesi yönündeki önceki taleplerinden vazgeçtiğini ifade etti.

Arabulucular, Wall Street Journal'a, Yahya ve Muhammed Sinvar'ın ardından Gazze'deki hareketin liderliğini devralan İzzeddin el-Haddad'ın bir anlaşmayı kabul etmede daha esnek olduğuna inandıklarını söyledi.


Hamas liderliği ile Katar-Mısır-Türkiye heyetinin görüşmelerinde neler yaşandı?

İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısının ardından oluşan duman bulutu, 1 Ekim 2025 (EPA)
İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısının ardından oluşan duman bulutu, 1 Ekim 2025 (EPA)
TT

Hamas liderliği ile Katar-Mısır-Türkiye heyetinin görüşmelerinde neler yaşandı?

İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısının ardından oluşan duman bulutu, 1 Ekim 2025 (EPA)
İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği hava saldırısının ardından oluşan duman bulutu, 1 Ekim 2025 (EPA)

Hamas ile çeşitli taraflar arasında Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek için ABD'nin planını görüşmek üzere toplantılar ve istişareler devam ederken, planın ayrıntıları pazartesi akşamı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından açıklanıp onaylandı. Hamas kaynakları, bazı noktalara ilişkin çekinceler olduğunu ve değişiklik yapılmasını istediklerini belirttiler.

ABD Başkanı Donald Trump, Hamas'a plana yanıt vermesi için salı günü üç ila dört gün süre verdi.

Hamas liderliği ile Katar, Mısır ve Türkiye yetkilileri arasında salı günü Katar'ın başkenti Doha'da uzun bir toplantı düzenlendi ve önerilen plan ile planda değişiklik yapma olasılığı tartışıldı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas kaynaklarına göre, Hamas heyeti planın bazı noktalarına, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesi ve bunun uygulanması için net garantiler veya belirli bir zaman çizelgesinin olmaması ile İsrailli rehinelerin teslim edilmesi için belirlenen 72 saatlik süreye itiraz etti. Heyet ayrıca, silahlar ve yönetim konularında net ayrıntılar talep etti.

Kaynaklar, üç ülkenin temsilcileriyle yapılan toplantıda Hamas liderliğinin, Birleşik Krallık eski Başbakanı Tony Blair'i planın başarısını sağlayabilecek ‘tarafsız bir figür’ olarak görmediğini vurguladığını belirtti.

Planın 20 maddesinden biri, Trump'ın başkanlık ettiği ve Blair gibi isimlerin katıldığı uluslararası bir ‘barış konseyinin’ denetimi altında Filistinli teknokratlardan oluşan bir geçiş yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

 Gazze şehrinden yerinden edilen insanlar, Nuseyrat Mülteci Kampı’nın kuzeybatısındaki sahil yolunda eşyalarıyla birlikte güneye doğru ilerliyor, 1 Eylül 2025. (AFP)Gazze şehrinden yerinden edilen insanlar, Nuseyrat Mülteci Kampı’nın kuzeybatısındaki sahil yolunda eşyalarıyla birlikte güneye doğru ilerliyor, 1 Ekim 2025. (AFP)

Kaynaklar, Gazze Şeridi'nin akademisyenler ve diğer teknokratlardan oluşan bir Filistinli ekip tarafından yönetilmesi gerektiğini vurguladı. Arabulucuların, Blair ve barış konseyinin planda tanımlanan rolünün Gazze Şeridi'nin yönetimini doğrudan değil uzaktan izlemek olacağını belirttiğini ve bunun sorumluluğunun Filistinlilere ait olacağını vurguladığını söylediler.

‘Ortak yanıt’

Kaynaklara göre, üç ülkenin temsilcileri, önerilen planın ‘birçok ayrıntısında değişiklik yapılabileceğini, ancak savaşı sona erdirmek için ilerleme kaydetmek açısından önemli olduğunu’ ve ABD'nin plana ilişkin görüşmelere katılan Arap ve İslam ülkelerine, savaşın sona ermesini ve İsrail'in geri çekilme konusu da dahil olmak üzere planın şartlarına bağlı kalacağını teyit eden açık garantiler verdiğini bildirdi.

Hamas liderliğiyle bir araya gelen Arap ve İslam ülkeleri temsilcileri, Filistinlilerin taleplerini ve haklarını desteklediklerini ve planı ‘savaşı sona erdirmek için gerçek bir fırsat’ olarak gördüklerini ifade ettiler. Ayrıca, bazı konularda taviz verilmeden bir çözümün mümkün olmayacağını ve bu nedenle bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini belirttiler.

Bu durum Hamas liderliğini, herhangi bir anlaşma için ortak zemin oluşturmak amacıyla planı ‘ciddi, sorumlu ve olumlu’ bir şekilde inceleyeceğini yinelemeye sevk etti.

İsrail'in hava saldırısının ardından Gazze şehrinde boş bir caddede yürüyen Filistinli bir kadın, 1 Eylül 2025 (EPA)İsrail'in hava saldırısının ardından Gazze şehrinde boş bir caddede yürüyen Filistinli bir kadın, 1 Ekim 2025 (EPA)

Hamas ve diğer Filistinli gruplardan kaynaklar Şarku’l Avsat'a, plana ‘ortak bir Filistin yanıtı’ vermek amacıyla salı akşamı itibarıyla istişarelerin sürdüğünü bildirdi.

Kaynaklar, Doha'da Hamas liderlerine yönelik son suikast girişiminin ardından karmaşık güvenlik durumu nedeniyle hareketin liderliği ile gruplar arasında doğrudan görüşmelerin yapılmayacağını belirtti. Zira bu durum, bazı grup liderlerinin belirli Arap ve İslam ülkelerindeki mevcut konumlarında kalmayı tercih etmelerine neden oldu.

Diğer kaynaklar, İslami Cihad Hareketi liderliğinden bir veya iki kişinin, önerilen planı görüşmek üzere Hamas liderliği ve Katarlı ve Mısırlı yetkililerle görüşmek üzere Doha'ya gideceğini öne sürdü.

Değişiklik olasılığı var mı?

Şu ana kadar yapılan tahminler, Hamas'ın plana olumlu yanıt vereceğini ve planı kabul edeceğini, ancak bazı değişiklikler yapılması için yorumlarda bulunacağını gösteriyor.

ABD ve İsrail'in Hamas'ın beklenen yanıtına nasıl tepki vereceği bilinmiyor. Ancak Arap ve İslam ülkeleri, tarafları birbirine yaklaştırmak, savaşı sona erdirmek ve tüm bölgedeki olayların gidişatını değiştirmek için mevcut olan nadir fırsatı değerlendirmek amacıyla, hareketin yorumlarını kabul ettirmek için baskı uygulayacak gibi görünüyor.

İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar, 1 Eylül 2025 (AP)İsrail'in Gazze şehrine düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar, 1 Ekim 2025 (AP)

ABD kaynakları, uluslararası medya kuruluşlarına, Trump yönetiminin Hamas'ın talep edebileceği bazı değişiklikleri kabul etmeye açık olduğunu, ancak tüm noktaları kabul etmeyeceğini doğruladı.

Hamas kaynakları salı günü Şarku’l Avsat'a Amerikan planını ‘adaletsiz ve haksız’ olarak nitelendirerek, planın İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğini, Filistinlilerin taleplerinin sadece küçük bir kısmını karşıladığını ve birçok noktayı ele almadığını belirtti.

Ancak kaynaklar, hareketin yine de plana kesinlikle olumlu bir şekilde yaklaşacağını doğruladı. Kaynaklar, planın koşullarının uygulanması için gerçek taahhütler veya garantiler içermeyen birçok ‘belirsiz’ nokta olduğunu ve bu durumun İsrail'e, özellikle kademeli çekilmenin uygulanması konusunda, bölgede serbestçe hareket etme imkânı tanıdığını ifade etti.

Kaynaklar, hareketin rehinelerin serbest bırakılması ve cenazelerinin iadesi konusunda bazı küçük değişiklikler önerebileceğini belirtti. Bunun nedeni, cesetlerin aranmasıyla ilgili pratik nedenler. Buna ek olarak, sahadaki fraksiyon üyeleri, rehinelerin toplanması ve bir yerden başka bir yere nakledilmesi konusunda birçok ayrıntıya ihtiyaç duyuyor.

Kaynaklar, bu koşullar altında 72 saatlik sürenin ‘mantıksız’ olduğunu ve daha fazla gün gerektiğini belirtti.

Öte yandan kaynaklar, Hamas’ın ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış 250 Filistinli mahkûmun serbest bırakılmasını kabul ettiğini ve bunu makul bulduğunu bildirdi.