Suriye medyası: İsrail'in güney Kuneytra kırsalına saldırısı

Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye medyası: İsrail'in güney Kuneytra kırsalına saldırısı

Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'deki İsrail güçleri (Arşiv- Reuters)

Suriye televizyonu, dün akşamı İsrail güçlerinin, helikopterlerin bölge üzerinde uçtuğu sırada güney Kuneytra kırsalına girdiğini bildirdi.

Televizyon, "İsrail işgal ordusunun Kuneytra kırsalındaki Kodna-Breyka yolu boyunca devriye gezdiği, keşif uçaklarının da bölge üzerinde uçtuğu" bilgisini verdi.

Haberde daha fazla ayrıntı verilmedi.



Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması, Filistinliler ve İsrailliler için ne anlama geliyor?

BM’nin New York'taki genel merkez binası (EPA)
BM’nin New York'taki genel merkez binası (EPA)
TT

Filistin devletinin daha fazla ülke tarafından tanınması, Filistinliler ve İsrailliler için ne anlama geliyor?

BM’nin New York'taki genel merkez binası (EPA)
BM’nin New York'taki genel merkez binası (EPA)

İngiltere, Kanada ve Avustralya dün Filistin devletini tanıdı. Şarku'l Avsat'ın Reuters'tan aktardığı habere göre diğer ülkelerin de bu hafta New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul oturumlarında aynı yolu izlemesi bekleniyor.

Peki bu, Filistin devletinin kurulması açısından ne anlama geliyor?

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) 1988 yılında Filistin devletinin bağımsızlığını ilan etti. Bu bağımsızlık, Küresel Güney'deki çoğu ülke tarafından hızla tanındı. Bugün, BM’nin 193 üye devletinden yaklaşık 150'si Filistin devletini tanıyor.

İsrail'in baş müttefiki olan ABD, Filistin devletini nihayetinde tanıyacağını defalarca kez dile getirmiş, ancak bunu Filistinliler ile İsrailler arasında ‘iki devletli çözüm’ konusunda anlaşmaya varıldıktan sonra yapacağını belirtmişti. Avrupa'nın büyük güçleri de birkaç hafta öncesine kadar aynı tutumu sergiliyordu.

Ancak İsrailliler ile Filistinliler arasında 2014 yılından bu yana bu konuda herhangi bir müzakere yapılmadı. Bunun yanında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin devletinin asla kurulmayacağını söylemeye devam ediyor.

Filistin devletini temsil eden bir heyet, BM’de resmi olarak daimî gözlemci statüsüne sahip olsa da oy hakkı bulunmuyor. Filistin devletini tanıyan ülke sayısına bakılmaksızın BM’ye tam üye olmak için Washington'ın veto hakkına sahip olduğu BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) onayı gerekiyor.

Dünya geneline yayılan Filistin diplomatik misyonları, Filistin halkını temsil eden ve uluslararası alanda tanınan Filistin Yönetimi'ne bağlı olarak faaliyet gösteriyor.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Yönetimi, İsrail ile yapılan anlaşmalar kapsamında işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde sınırlı özerklik hakkını kullanıyor. Filistin pasaportlarını düzenliyor ve Filistin sağlık ve eğitim sistemlerini yönetiyor.

Hamas, Gazze Şeridi’nde 2007 yılında iki taraf arasında kısa süreli bir çatışmanın ardından Abbas liderliğindeki Fetih Hareketi’ni sınır dışı ederek bölgenin kontrolünü ele geçirdi.

Dünya güçlerinin çoğunun diplomatik misyonları Tel Aviv'de bulunuyor. Çünkü Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımıyor. ABD’nin Donald Trump'ın ilk başkanlığı döneminde büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması ise bu konuda bir istisna oluşturuyor.

Ancak, yaklaşık 40 ülke Batı Şeria’nın Ramallah kentinde veya İsrail'in ilhak edeceğini açıkladığı ve Filistinlilerin başkent olarak istedikleri Doğu Kudüs'te konsolosluk ofisleri bulunuyor.

Bu ülkeler arasında Çin, Rusya, Japonya, Almanya, Kanada, Danimarka, Mısır, Ürdün, Tunus ve Güney Afrika yer alıyor.

Filistin devletini tanımayı planlayan ülkeler, bunun diplomatik temsilcilikleri üzerinde yaratacağı etkiyi açıklamadı.

Filistin devletini tanımaktaki amaç ne?

İngiltere, Kanada ve Avustralya, bu ay yapılacak BM Genel Kurulu toplantısı öncesinde Filistin devletini tanıdı. Fransa ve Belçika dahil diğer ülkeler de aynı yolu izleyeceklerini açıkladı.

İngiltere gibi ülkeler, bu adımın İsrail’e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi, işgal altındaki Batı Şeria'da yeni Yahudi yerleşimlerinin inşasını durdurması ve Filistinlilerle barış sürecine yeniden bağlılık göstermesi için baskı yapmak amacıyla atıldığını söylüyor.

Filistin devletinin tanınmasını destekleyen ilk Batılı büyük bir ülkenin lideri olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu adımın Filistin Yönetimi'nin, yönetişim ve idari kapasitesini iyileştirecek ve savaş sonrası Gazze'yi yönetmek için daha güvenilir bir ortak haline getirecek reformları hayata geçirme taahhüdüyle birleştirileceğini söyledi.

Tanınma pratikte ne anlama geliyor?

Tanınmayı büyük ölçüde sembolik olarak görenler, Çin, Hindistan, Rusya ve birçok Arap devleti gibi, onlarca yıl önce Filistin devletini tanıyan ülkelerin sınırlı nüfuzuna dikkati çektiler.

BM’de tam üye statüsü veya sınırları üzerinde kontrolü olmayan Filistin Yönetimi, ikili ilişkileri yönetme konusunda sınırlı bir kapasiteye sahip.

İsrail ticaret, yatırım ve eğitim veya kültür alışverişlerini kısıtlamıyor. Filistin'de havaalanı bulunmuyor ve karayla çevrili bir bölge olan Batı Şeria'ya yalnızca İsrail üzerinden veya İsrail'in kontrolündeki Ürdün sınırından ulaşılabiliyor. İsrail şu anda Gazze Şeridi'ne tüm erişim noktalarını kontrol ediyor.

Ancak, Filistin devletini tanımayı planlayan ülkeler ve Filistin Yönetimi, bunun boş bir jestten daha fazlası olacağını söylüyorlar.

Filistin'in İngiltere'deki Misyonunun Başkanı Büyükelçi Hüsam Zomlot, tanınmanın eşit şartlarda kurumlar arası ortaklıklara yol açabileceği değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere’nin eski Kudüs Başkonsolosu Vincent Finn, Filistin devletini tanıyan ülkelerin İsrail ile ilişkilerinin bazı yönlerini gözden geçirmeleri gerekebileceğini söyledi.

İngiltere'nin durumunda bunun, işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimlerinden gelen ürünlerin yasaklanması gibi tedbirlerin alınmasına yol açabileceğini belirten Finn, ancak bunun İsrail ekonomisi üzerindeki pratik etkisinin minimum düzeyde olacağını da sözlerine ekledi.

İsrail ve ABD nasıl tepkisi verdi?

İsrail, Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaştaki davranışları nedeniyle yaygın şekilde kınamalarla karşı karşıya kalırken bu tanımanın, Gazze Şeridi’ndeki savaşı tetikleyen 7 Ekim 2023 saldırıları için Hamas'ı ödüllendireceğini öne sürüyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, yaptığı bir açıklamada “Ürdün Nehri'nin batısında Filistin devleti kurulmayacak” ifadelerini kullandı.

Öte yandan ABD, Avrupalı müttefiklerinin bağımsız bir Filistin devletini tanıma yönündeki her türlü girişimine şiddetle karşı çıkıyor. ABD’nin Filistinli yetkililere yaptırımlar uygulayarak, ABD’ye giriş vizelerini reddetme ve iptal etme gibi adımlar atması, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve diğer Filistin Yönetimi yetkililerinin New York'ta düzenlenen BM Genel Kurulu'na katılmalarını engel oldu.


Trump'la tekrar görüşmek isteyen Şara dünyaya yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
TT

Trump'la tekrar görüşmek isteyen Şara dünyaya yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara (DPA)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, CBS News'e verdiği röportajda, ABD Başkanı Donald Trump ile tekrar görüşme isteğini dile getirerek, iki ülke arasında "doğrudan ve iyi" ilişkilerin yeniden kurulması çağrısında bulundu.

Dün Amerikan televizyon kanalının yayınladığı ve Esed rejiminin önceki yıllarda bombalamasıyla tamamen yerle bir olan Şam'ın Jobar semtinde günler önce çekilen röportaja göre Şara, Trump'ın "hızlı ve cesur kararlarla yaptırımları kaldırarak Suriye'ye doğru çok büyük bir adım attığını" söyledi. Trump'ın "Suriye'nin güvenli, istikrarlı ve birleşik olması gerektiğinin farkına olduğunu ve bunun sadece Suriye için değil, tüm dünya ülkeleri için büyük önem taşıdığını" belirten Şara şöyle devam etti: "Kimyasal silahlarla bombalanan halkımızın yanında durduk, DEAŞ ile mücadele ettik ve İranlı milisleri ve Hizbullah'ı bölgeden kovduk."

Suriye Devlet Başkanı, yeni yönetimin mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere vatanlarına dönebilmeleri için umut verdiğini vurguladı. Şarku’l Avsat’ın , CBS News'ten aktardığına göre "Dünya, yaptırımların kaldırılmasını engelleyerek bir kez daha halka karşı iş birliği yapmamalı" ifadelerini kullandı.

Şara, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun yıllık toplantısına katılmak üzere dün New York'a geldi. Bu, bir Suriye devlet başkanının onlarca yıl aradan sonra ilk kez böyle bir toplantıya katılması anlamına geliyor.


Gazze İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın tanıma kararını memnuniyetle karşılarken İsrail sert tepki gösterdi

İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)
İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)
TT

Gazze İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın tanıma kararını memnuniyetle karşılarken İsrail sert tepki gösterdi

İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)
İsrail’in Gazze kentinde hava saldırısı düzenlediği bir bölgeden yerinden edilen Filistinliler (EPA)

İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın dün Filistin devletini tanıması karışık tepkilere yol açtı. Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler bu adımı bir umut ışığı olarak görüp memnuniyetle karşılarken İsrailliler, öfkelerini ve endişelerini dışa vurdular.

Gazze'de birçok kişi, Filistin devletini tanıma kararını 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas Hareketi’nin İsrail’e saldırmasının ardından patlak veren ve yaklaşık iki yıldır devam eden İsrail ile Hamas arasındaki yıkıcı savaşın ardından, kendi varlıklarının kabulü olarak gördü.

Gazze Şeridi’nde güneydeki Refah'tan yine güneyde bulunan ve İsrail ordusu tarafından ‘insani yardım bölgesi’ olarak sınıflandırılan el-Mevasi'ye yerinden edilen Selva Mansur (35), “Haberlerde sadece birer rakam olmamalıyız. Bu itiraf, dünyanın sesimizi duymaya başladığını gösteriyor. Bu da başlı başına ahlaki bir zafer ve daha büyük umutların başlangıcı olabilir” ifadelerini kullandı.

Mansur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşadığımız tüm acı, ölüm ve yıkıma rağmen, en ufak bir umut ışığı bile sunan ne varsa ona tutunuyoruz.”

İngiltere ve Kanada, İsrail'e Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için baskı yapmak amacıyla Filistin'i tanıyan ilk iki G7 üyesi oldu.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Gazze kentini kontrol altına almaya çalışan İsrail ordusu, son günlerde hava saldırılarını yoğunlaştırdı ve bölgeye büyük bir askeri operasyon başlattı.

İsrail ordusunun dün yaptığı açıklamaya göre bugüne kadar 550 binden fazla kişi Gazze Şeridi'nin en büyük şehri olan Gazze’den güneye doğru kaçtı.

Öte yandan Gazze Şeridi’ndeki sivil savunma yetkilileri dün, İsrail’in Gazze kentinde düzenlediği saldırılar sonucunda en az 32 kişinin öldüğünü bildirdi.

Gazze'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah’tan Muhammed Ebu Husa (23), diğer ülkelerin de Filistin devletini tanımasını umduğunu belirterek “İngiltere ve Kanada gibi ülkeler artık bizi tanıyor. Bu, İsrail'in meşruiyetini zayıflatıyor ve davamıza yeni bir umut veriyor” dedi.

Ebu Husa, bu gelişmenin, tüm dünyanın Filistin devletini tanımasına yol açabileceğini ve savaşın sona ermesi için umut olabileceğini düşündüğünü ifade etti.

“Yeterli değil”

Ancak, tüm Filistinliler bu sembolik adıma olumlu tepki göstermedi. Bazıları bunun yol açabileceklerine yönelik şüphelerini dile getirdi.

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde yaşayan Muhammed Azzam, Filistin devletini tanımanın tek başına yeterli olmadığını, çünkü Filistin'i yıllardır tanıyan ülkeler olduğunu, ancak bunun hiçbir sonuca yol açmadığını söyledi.

Azzam, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aksine, her gün yerleşimcilerin saldırıları artıyor, cinayetler artıyor, tutuklamalar artıyor, baskınlar ve hırsızlıklar artıyor ve kontrol noktaları tüm Batı Şeria'yı dolduruyor. Batı Şeria'yı, şehirlerini ve köylerini izole ettiler. Avrupa ülkeleri (Filistin devletini) tanısalar bile, bu bize hiçbir fayda sağlamayacak.”

İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin devletini tanıdıklarını açıklamalarının ardından, İsrailli aşırı sağcı bakanlar Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir, İsrail'in 1967 yılından bu yana işgal ettiği Batı Şeria'nın ilhak edilmesini talep etti.

Gazze Şeridi’nde savaşın başlamasından bu yana, Batı Şeria'da şiddet artarken, İsrail, buradaki yerleşim birimlerini genişletti.

“Acı”

Öte yandan Kudüs'teki İsrailliler bu hamleyi tehlikeli ve zamansız olarak değerlendirdi. Beyt Şimeş sakini Tamar Lomonosov “Kendi halkının bile ihtiyaçlarını karşılayamadığı Gazze gibi terörist bir yerin devlet olması gerektiğini düşünmüyorum. Onlar sadece İsraillileri öldürmek ve İsrail’le savaşmak için bir çözüm bulmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Fransa vatandaşı İsrailli Muriel Amar (62) ise Filistin devletini tanımakla, Gazze'de hala alıkonulan rehinelerin kaderi gibi önemli gerçeklerin göz ardı edileceği uyarısında bulundu.

İsrail ordusuna göre 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail’e düzenlediği saldırı sırasında kaçırılan 251 kişiden 47'si Gazze'de esir tutulmaya devam ediyor. Bu kişilerin 25'i artık hayatta değil.

Amar, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rehineler evlerine dönmedikçe, bu sayfayı nasıl kapatabileceğimizi bilmiyorum. Bu adım, Hamas gibi terörist gruplara haklı olduklarını teyit edecek ve İsrail tarafında acı bir his yaratacak.”

Öte yandan Fransa ve diğer ülkelerin bugün New York'ta başlayacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında Filistin devletini tanıdıklarını açıklamaları bekleniyor.

AFP’nin İsrail'in resmi rakamlarına dayandırdığı haber göre Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırıda bin 219 kişi öldürüldü.

BM’nin güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Hamas’a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre saldırın ardından İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülmeye başlanan savaşta çoğu sivil olmak üzere en az 65 bin 283 Filistinli öldürüldü.