Suudi Arabistan'ın 95'inci kuruluş yıldönümü… Bir ulusun zaferlerle dolu yolculuğu

Suudi Arabistan'ın 95'inci kuruluş yıldönümü… Bir ulusun zaferlerle dolu yolculuğu
TT

Suudi Arabistan'ın 95'inci kuruluş yıldönümü… Bir ulusun zaferlerle dolu yolculuğu

Suudi Arabistan'ın 95'inci kuruluş yıldönümü… Bir ulusun zaferlerle dolu yolculuğu

Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ateşesi Dr. Faysal b. Abdurrahman Usra

Bu aziz vatan, kurucu lider Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Al Suud -Allah rahmet eylesin- tarafından kurulduğu günden bu yana, Suudi vatandaşlarının gönlünde çok özel ve kıymetli bir gün olan 23 Eylül günü, bu yüce devletin kuruluş yıldönümü olarak kutlanır. İşte bugün, Hicri 1351 / Miladi 1932 yılına denk gelen tarihte, Suudi Arabistan Krallığı’nın doğuşu tarih sayfalarına altın harflerle yazıldı. Bu, kurucu Kral Abdulaziz bin Abdurrahman Al Suud’un öncülük ettiği kahramanca bir destanın sonucuydu. Bu süreç, 5 Şevval 1319 (15 Ocak 1902) tarihinde atalarının başkenti olan Riyad şehrini geri almasının ardından geçen 32 yıllık bir mücadelenin neticesiydi. 17 Cemâziyelevvel 1351 tarihinde yayımlanan bir kraliyet kararnamesiyle, modern Suudi devletinin tüm bölgeleri ‘Suudi Arabistan Krallığı’ adı altında birleştirildi. Kurucu lider Kral Abdulaziz Al Suud bu birliği ilan etmek için 21 Cemâziyelevvel 1351 (23 Eylül 1932) Perşembe gününü seçti. Bu tarih, Suudi Arabistan Krallığı’nın kuruluşunun ilan edildiği gün oldu ve böylece, şan ve şerefle dolu bir vatan hikâyesinin ilk adımları atıldı.

Aziz vatanımızın millî günü, yüce bir hatırayı pekiştirir ve bir millet ile vatanın birliğini simgeleyen bir tabloyu ortaya koyar. Bu nedenle, her yıl bugünü tekrar tekrar kutlamak için bir vesiledir. Bu doğrultuda, hep birlikte -yönetim ve halk olarak- ‘Asaletimiz tabiatımızda gizli’ sloganı altında bu günleri coşkuyla kutlayalım. Çünkü bugün, 95 yıllık kahramanlıkların, şanlı başarıların ve büyük kazanımların yıldönümüdür. Bu başarılar, Suudi vatandaşının gönlünde kök salmış, zihninde ve eyleminde seçkin bir yer edinmiştir. Bu kıymetli vesileyle kutlama yapalım; kurucu Kral’ın bu olağanüstü tarihî başarıyı gerçekleştirmek için yaptığı fedakârlıkları hatırlayalım. Söz konusu başarı, yüce devletimizin kurulmasıyla taçlandırılmıştır. Krallığımız, çeşitli alanlarda dolu dolu bir başarı geçmişine sahiptir ve her gün, büyük ve benzeri görülmemiş kalkınma başarılarına imza atmaktadır. Bu kalkınma bayrağını ileriye taşıyanlar, kurucu kralın sadık evlatları olan krallar, Suud, Faysal, Halid, Fahd ve Abdullah’tır -Allah hepsine rahmet eylesin-. Bu bayrağı daha sonra, kalkınma sürecinin lideri ve bu geminin kaptanı olan İki Kutsal Cami’nin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz devralmıştır. Allah’ın yardımıyla Suudi Arabistan Kralı olduğu günden bu yana, aydınlık ve görkemli döneminde, ülke çok çeşitli ve etkileyici başarılarla dolu atılımlara tanık olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Bu başarılar, yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerde gerçekleşti. Kral’a, destekçisi ve sağ kolu olan Veliaht Prens Muhammed bin Selman yardımcı oldu. Vizyon 2030’un mimarı olan Muhammed bin Selman, öncülük ettiği kalkınma planlarıyla gelişmiş bir toplum, güçlü bir ekonomi ve iddialı bir vatan hedeflemektedir.

Bu günlerde yaşadığımız millî günümüzün yıldönümü, bu yüce, kalıcı ve şanlı günü kutlamamız, birçok anlamı beraberinde getirir ve derin mesajlar taşır. Aynı zamanda bugün, kıymetli, değerli ve sevinç dolu bir vesiledir. Bu vesileyle, Allah’ın bize bahşettiği sayısız nimeti düşünmeye ve şükretmeye davet ediliriz. Bu nimetlerden biri de ümmeti birleştiren yüce ve büyük bir devlette yaşamaktır. Korkunun yerini güvenliğin, çatışmanın yerini kardeşliğin aldığı bir ortamda yaşamak… Bu da, bu özel ülkenin akıllı ve basiretli liderliğine olan sadakatimizi ve bağlılığımızı yenilemek ve daha da güçlendirmek anlamına gelir. Aynı zamanda, ulusal birliği, sosyal dayanışmayı ve toplumsal uyumu pekiştirme çağrısıdır; bu değerlere vurgu yapılmalı ve güçlendirilmelidir. Bugün, aynı zamanda bir durup düşünme ve tefekkür günüdür. Bu vesileyle, aziz vatanımızın köklü geçmişi, şanlı tarihi ve parlak bugünüyle gurur duymalıyız. Aynı zamanda bu kıymetli yıldönümü, bugünümüzün ve geleceğimizin neslini; elde edilen ve edilmekte olan büyük kazanımları ve dev başarıları korumaya yönlendirir; vatandaşların bu aziz vatana olan aidiyetlerinden duyduğu gurur duygularını artırır. Zira bu vatanın akıllı ve dirayetli liderliği, ülkenin yüceliği, ilerlemesi ve geleceğinin inşası için her türlü gayreti göstermektedir. Halkın tüm kesimlerinin, vatanımızın birçok alanda yaşadığı büyük kalkınma sürecine katkı vermesi ve bu süreci sürdürmesi amaçlanmaktadır. Çünkü aziz ülkemiz, çok kısa bir sürede -Allah’a hamd olsun- birçok alanda örnek alınan, parmakla gösterilen gelişmiş ülkeler arasında yerini almıştır. Böylece bölgesel liderliğini ispatlamış, dünya ülkeleri arasında öncü ve lider konumunu sağlamlaştırmıştır.

Son birkaç yıl içerisinde, Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından 2016 yılında başlatılan Vizyon 2030 ile birlikte ve İki Kutsal Cami’nin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz’in doğrudan yönlendirmesiyle, Suudi Arabistan, parlak ve umut dolu bir geleceğe doğru büyük ve dikkat çekici bir dönüşüm yolculuğuna çıktı. Bu süreçte pek çok devasa ve tarihî başarı gözle görülür şekilde ortaya çıkarken, çeşitli alanlarda birçok sıçrama ve medeniyet başarısı hayata geçirildi. Tüm bunlar, Vizyon 2030’un hedefleri ve millî programları doğrultusunda gerçekleşti. Bu iddialı vizyon; vatandaşların güçlendirilmesini, ekonominin çeşitlendirilmesini ve Suudi Arabistan’ın küresel liderliğinin pekiştirilmesini amaçlıyor. 2030 Vizyonu, ‘canlı bir toplum’, ‘gelişen bir ekonomi’ ve ‘iddialı bir vatan’ olmak üzere üç ana eksene dayanıyor ve böylece medeniyet ve kalkınma açısından refah dolu bir dönemin karakteristik özelliklerini gözler önüne seriyor. Bu dönem, ülkenin dört bir yanında kapsayıcı ve dengeli bir kalkınmanın gerçekleşmesini sağlamış; genç insan kaynağı verimli bir şekilde değerlendirilmiş, tüm maddi ve teknolojik imkânlar seferber edilmiştir. Aynı zamanda, Suudi kadınının toplum içindeki rolünü güçlendirmek adına özel adımlar atılmış, Ulusal Dönüşüm Programı ile kadınların üst düzey yönetim, denetim ve çeşitli görevlerde etkin roller üstlenmesi sağlanmıştır. Tüm bu çabalar, toplumun her kesiminin ülkenin parlak geleceğine katkı sağlamasını amaçlamaktadır. Bu kapsamda, birçok büyük, stratejik ve hayati proje başarıyla tamamlanmış; bu projeler, sahada somut biçimde görülen birer gelişim kanıtı ve büyümenin gerçek göstergesi olmuştur. Aynı zamanda, Suudi Arabistan’ın bereketli, güçlü ve gelişmiş bir krallık olarak şekillenme vizyonunu canlı biçimde temsil etmektedir.

Bu kıymetli ve değerli vesileyle, yani 95'inci kuruluş yıldönümü münasebetiyle; İki Kutsal Cami’nin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a en içten tebrik ve kutlama dileklerimi sunmak benim için bir şereftir. Yüce Allah’tan niyaz ederim ki, onları bizlere daima birer lider, güç, onur ve iftihar kaynağı olarak var etsin, onları korusun ve gözetip esirgesin. İzzet ve şanla dolu bu ülkeye ise; güvenlik, emniyet, kalkınma, refah, gelişim ve istikrar nimetlerini daim kılsın.

Başarı ve hidayet Allah'tandır.



Suudi Arabistan, bölgedeki deniz yollarını koruma taahhüdünü teyit etti

Prens Faysal bin Ferhan, New York'taki diyalog oturumunun açılışında konuşuyor (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, New York'taki diyalog oturumunun açılışında konuşuyor (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan, bölgedeki deniz yollarını koruma taahhüdünü teyit etti

Prens Faysal bin Ferhan, New York'taki diyalog oturumunun açılışında konuşuyor (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan, New York'taki diyalog oturumunun açılışında konuşuyor (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin bölgedeki kıyı ve deniz yollarını koruma, su diplomasisini destekleme ve inovasyonu teşvik etme, böylece küresel iş birliğine ve sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunma konusundaki önemli rolüne olan bağlılığını teyit etti.

Bu gelişme, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 80. oturumu sırasında geniş bir uluslararası izleyici kitlesine ulaşan "Su Diplomasisi: Kalkınma ve İş Birliğine Bir Köprü" başlıklı bakanlar düzeyindeki diyalog oturumunun açılışında gerçekleşti.

Prens Faysal bin Ferhan konuşmasında, bu tür toplantıların, güvenlik, kalkınma ve küresel dayanıklılığın temel bir unsuru olan su konularında uluslararası iş birliği için pratik bir yol çizmeyi amaçladığını açıkladı. Ferhan, Birleşmiş Milletler'deki ortaklara teşekkür etti.

vbg
New York'ta düzenlenen "Su Diplomasisi: Kalkınma ve İşbirliğine Giden Bir Köprü" konulu diyalog oturumundan (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Enerji, gıda ve ticaretin taşınmasında küresel ekonominin atardamarları olan deniz yollarının önemini vurgulayan Bakan, tedarik zincirlerini ve çevresel ve ekonomik istikrarı etkileyen artan zorluklar ve tehditlerle karşı karşıya olduklarını belirtti.

Su ile ilgili zorlukların küresel olarak arttığını, bu nedenle uluslararası iş birliği ve su diplomasisinin güven inşa etmek ve ortak zorlukları kolektif ilerleme fırsatlarına dönüştürmek için elzem hale geldiğini ifade etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, su kaynaklarını ve deniz yollarını korumanın, sürdürülebilir ticareti sağlamak ve kıyı ekosistemlerini korumak için ortak uluslararası eylem gerektiren kolektif bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Ferhan, bunun yalnızca bir çevre sorunu değil, aynı zamanda küresel kalkınma, güvenlik ve istikrarın temel bir unsuru olduğunu belirtti.

df
"Su Diplomasisi" konulu bakanlar düzeyindeki diyalog oturumuna uluslararası düzeyde büyük katılım oldu (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Dışişleri Bakanı, ülkesinin tuzdan arındırma, su verimliliğini artırma, geri dönüşümü yaygınlaştırma ve bu alanda küresel iş birliğini geliştirme alanındaki liderliği ile su kıtlığıyla mücadele deneyimini ele aldı.

Bu çabaların, inovasyon ve teknoloji alışverişini teşvik etmek amacıyla merkezi Riyad'da bulunan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açtığını belirtti ve BM üye ülkelerini katılıma çağırdı.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın 2027'de 11. Dünya Su Forumu'na ev sahipliği yapacağını belirterek, küresel su sorunlarının ilerlemesindeki rolünü ve kararlılığını vurguladı.

dfvg
Prenses Rima bint Bender ve Bakan Adil el- Cubeyr, New York'taki diyalog oturumunda (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi tarafında ise oturuma, ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bender bin Sultan, Dış İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı, Kabine Üyesi ve İklim İşleri Elçisi Adil el- Cubeyr, Çok Taraflı Uluslararası İlişkiler Müsteşarı Dr. Abdulrahman el-Rasi ve Birleşmiş Milletler New York Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl katıldı.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile Türk mevkidaşı bölgesel ve uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan New York'ta bir araya geldi (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan New York'ta bir araya geldi (SPA)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile Türk mevkidaşı bölgesel ve uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan New York'ta bir araya geldi (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan New York'ta bir araya geldi (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, bugün Hakan Fidan ile bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmeleri ve bunları ele almak için yapılan çalışmaları görüştü.

New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 80. oturumu kapsamında düzenlenen görüşmede, iki bakan iki ülke arasındaki ikili ilişkileri ve bu ilişkileri çeşitli alanlarda geliştirme yollarını ele aldı.


Kral Abdulaziz tarafından Necd ve Hicaz arasında gönderilen ilk kablosuz mesaj

Kral Abdulaziz, ülkeyi etkin bir şekilde yönetmesini sağlayacak tüm modern araçları edinmek için yatırım yaptı (SPA)
Kral Abdulaziz, ülkeyi etkin bir şekilde yönetmesini sağlayacak tüm modern araçları edinmek için yatırım yaptı (SPA)
TT

Kral Abdulaziz tarafından Necd ve Hicaz arasında gönderilen ilk kablosuz mesaj

Kral Abdulaziz, ülkeyi etkin bir şekilde yönetmesini sağlayacak tüm modern araçları edinmek için yatırım yaptı (SPA)
Kral Abdulaziz, ülkeyi etkin bir şekilde yönetmesini sağlayacak tüm modern araçları edinmek için yatırım yaptı (SPA)

Yaklaşık bir asır öncesine tarihli bir belge, ülkenin kuruluşunun ilk günlerinde Kral Abdulaziz'in önderliğinde başlayan modernleşme ve kalkınma sürecini resmediyor. Belge, Kral Abdulaziz'in ülkeyi farklı bölgelerini birbirine bağlayarak haber ve gelişmeleri takip etmesini sağlayan ileri teknolojiler ve modern iletişim araçlarının kullanıma sunulmasıyla ülkenin modernleşme yolculuğunun başlangıcına ışık tutuyor.

Bu belge, Hicaz'daki Alman Komisyonu tarafından Almanya Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen ‘Hicaz'daki Kablosuz İletişim İstasyonu’ başlıklı bir makale. ‘Arap Yarımadasında Bilim’ başlıklı bu makale, Hindistan'da yayınlanan bir gazetede yayımlandı.

Suudi Arabistan'ın Riyad, Ha'il, Mekke ve Medine şehirlerini birbirine bağlayan bir kablosuz iletişim istasyonunun Arap Yarımadası'nda kurulmasından bahseden makale, Kral Abdulaziz'in Necd ve Hicaz arasında ilk kablosuz mesajı nasıl gönderdiğini anlatıyor.

Makalede şu ifadeler yer alıyor:

“Arap Yarımadası'nda romantizmin günleri henüz sona ermedi. Aslında, yarımada yüzyıllar boyunca değişmeden kaldıktan sonra, romantizm yeniden başladı. Ancak şimdi, geçici ve yerel kontrol sağlayan ve Batı ile yakın bir bağ kurduğunu hisseden bir lideri var. Bu bağ, geçen hafta bahsettiğimiz gibi, Riyad, Ha'il, Mekke ve Medine arasında kablosuz iletişim kurulmasına yol açtı."

Necd ve Hicaz arasında gönderilen ilk kablosuz mesajdan bahseden makalede, “Birkaç gün önce, bu modern gelişmenin gerçekleşmesini sağlayan Kral İbn Suud, Necd ve Hicaz krallıkları arasında ilk kablosuz mesajı gönderdi” ifadeleri yer alıyor.

cd
Hicaz'daki Alman Komisyonu tarafından Almanya Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen makale (Kral Abdulaziz Vakfı)

O dönemde Arap Yarımadası'nın bazı şehir ve kasabalarındaki kamusal yaşamın ayrıntılarına da ışıl tutam makalede şunlar yazıyor:

“Arabalar artık Mekke ile Kızıldeniz kıyısı arasındaki Hicaz'da ve Riyad ile Arap Körfezi arasındaki Necd'de seyahat ediyor. Kısacası, bu mekanik araçlarla Arap Yarımadası yavaş ama emin adımlarla gelişiyor. Bilimsel ilerlemenin özünü anladığımızda, Arap Yarımadası'na modern ulaşım ve iletişim araçlarının getirilmesinin önündeki tek engelin ülkenin mali durumu olduğuna şüphe yok.”

Kral Abdulaziz'in bölgeyi modernize etme konusundaki istekliliğini göz önünde bulundurarak, Arap Yarımadası'nın kaderinin Kral Abdulaziz döneminde daha iyiye gidebileceğini öne süren makale, şöyle devam ediyor:

“Hicaz ve Orta Arabistan, Avrupalıların keşif arayışında doğal olarak çekildikleri verimli topraklar olan Yemen'den daha fazla Batı medeniyetiyle ilişki kurmaya istekli olabilir, ancak yoğun propagandaya rağmen buradaki ilerleme son derece zor görünüyor. Bunun yanında önümüzdeki on yıl içinde Arap Yarımadası'nda genel olarak önceki yüzyılda elde edilenden daha büyük ilerleme kaydedilme şansı en azından makul düzeyde.”

cdfvgt
Kral Abdulaziz (Ebu Hindal), 1924 yılında yanında eski bir metal telefon ile (SPA)

Kral Abdulaziz, ülkeyi etkin bir şekilde yönetmesini sağlayacak tüm modern araçları edinmek için yatırım yaptı. Telgraf ve telsiz cihazlarına olan güvenini artırmak da buna dahildi. Bu cihazlar, ülkenin dört bir yanına yaptığı sayısız seyahatlerinde ona eşlik etti. Telgraflar, ülkenin haberlerini takip etmek, vatandaşlardan ve yetkililerden mesajlar ve şikayetler almak, kararları duyurmak ve talimatlar vermek için modern ve hayati bir araçtı.

Hicaz'da mevcut olan kablosuz iletişim teknolojisinin kullanım alanını genişleten Kral Abdulaziz’in 1925 (hicri 1344) yılında Hicaz’a girişinden sonra vatandaşlar ve bölgedeki prensleriyle iletişimini kolaylaştırmak için seyahatlerinde kendisine eşlik eden bir mobil kablosuz ünite ile Suudi Arabistan’daki birçok yeri birbirine bağlayan ilk tam kablosuz ağ kuruldu.

Kral Abdulaziz, telgraf kullanımını yaygınlaştırmak ve Suudi Arabistan’ın tüm bölgelerini küçük ve büyük kablosuz istasyonlardan oluşan bir ağ ile birbirine bağlamak için gerekli ekipmanı ithal etmeye çalıştı. Telgrafın kullanımını öğretmek için okullar açtı ve telgraf, Kral Abdulaziz'i vatandaşlarıyla buluşturan ve onu ülkenin gelişmelerinin ve olaylarının merkezine yerleştiren etkili bir iletişim aracı olarak hizmet etti.