Yaklaşık bir asır öncesine tarihli bir belge, ülkenin kuruluşunun ilk günlerinde Kral Abdulaziz'in önderliğinde başlayan modernleşme ve kalkınma sürecini resmediyor. Belge, Kral Abdulaziz'in ülkeyi farklı bölgelerini birbirine bağlayarak haber ve gelişmeleri takip etmesini sağlayan ileri teknolojiler ve modern iletişim araçlarının kullanıma sunulmasıyla ülkenin modernleşme yolculuğunun başlangıcına ışık tutuyor.
Bu belge, Hicaz'daki Alman Komisyonu tarafından Almanya Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen ‘Hicaz'daki Kablosuz İletişim İstasyonu’ başlıklı bir makale. ‘Arap Yarımadasında Bilim’ başlıklı bu makale, Hindistan'da yayınlanan bir gazetede yayımlandı.
Suudi Arabistan'ın Riyad, Ha'il, Mekke ve Medine şehirlerini birbirine bağlayan bir kablosuz iletişim istasyonunun Arap Yarımadası'nda kurulmasından bahseden makale, Kral Abdulaziz'in Necd ve Hicaz arasında ilk kablosuz mesajı nasıl gönderdiğini anlatıyor.
Makalede şu ifadeler yer alıyor:
“Arap Yarımadası'nda romantizmin günleri henüz sona ermedi. Aslında, yarımada yüzyıllar boyunca değişmeden kaldıktan sonra, romantizm yeniden başladı. Ancak şimdi, geçici ve yerel kontrol sağlayan ve Batı ile yakın bir bağ kurduğunu hisseden bir lideri var. Bu bağ, geçen hafta bahsettiğimiz gibi, Riyad, Ha'il, Mekke ve Medine arasında kablosuz iletişim kurulmasına yol açtı."
Necd ve Hicaz arasında gönderilen ilk kablosuz mesajdan bahseden makalede, “Birkaç gün önce, bu modern gelişmenin gerçekleşmesini sağlayan Kral İbn Suud, Necd ve Hicaz krallıkları arasında ilk kablosuz mesajı gönderdi” ifadeleri yer alıyor.
O dönemde Arap Yarımadası'nın bazı şehir ve kasabalarındaki kamusal yaşamın ayrıntılarına da ışıl tutam makalede şunlar yazıyor:
“Arabalar artık Mekke ile Kızıldeniz kıyısı arasındaki Hicaz'da ve Riyad ile Arap Körfezi arasındaki Necd'de seyahat ediyor. Kısacası, bu mekanik araçlarla Arap Yarımadası yavaş ama emin adımlarla gelişiyor. Bilimsel ilerlemenin özünü anladığımızda, Arap Yarımadası'na modern ulaşım ve iletişim araçlarının getirilmesinin önündeki tek engelin ülkenin mali durumu olduğuna şüphe yok.”
Kral Abdulaziz'in bölgeyi modernize etme konusundaki istekliliğini göz önünde bulundurarak, Arap Yarımadası'nın kaderinin Kral Abdulaziz döneminde daha iyiye gidebileceğini öne süren makale, şöyle devam ediyor:
“Hicaz ve Orta Arabistan, Avrupalıların keşif arayışında doğal olarak çekildikleri verimli topraklar olan Yemen'den daha fazla Batı medeniyetiyle ilişki kurmaya istekli olabilir, ancak yoğun propagandaya rağmen buradaki ilerleme son derece zor görünüyor. Bunun yanında önümüzdeki on yıl içinde Arap Yarımadası'nda genel olarak önceki yüzyılda elde edilenden daha büyük ilerleme kaydedilme şansı en azından makul düzeyde.”
Kral Abdulaziz, ülkeyi etkin bir şekilde yönetmesini sağlayacak tüm modern araçları edinmek için yatırım yaptı. Telgraf ve telsiz cihazlarına olan güvenini artırmak da buna dahildi. Bu cihazlar, ülkenin dört bir yanına yaptığı sayısız seyahatlerinde ona eşlik etti. Telgraflar, ülkenin haberlerini takip etmek, vatandaşlardan ve yetkililerden mesajlar ve şikayetler almak, kararları duyurmak ve talimatlar vermek için modern ve hayati bir araçtı.
Hicaz'da mevcut olan kablosuz iletişim teknolojisinin kullanım alanını genişleten Kral Abdulaziz’in 1925 (hicri 1344) yılında Hicaz’a girişinden sonra vatandaşlar ve bölgedeki prensleriyle iletişimini kolaylaştırmak için seyahatlerinde kendisine eşlik eden bir mobil kablosuz ünite ile Suudi Arabistan’daki birçok yeri birbirine bağlayan ilk tam kablosuz ağ kuruldu.
Kral Abdulaziz, telgraf kullanımını yaygınlaştırmak ve Suudi Arabistan’ın tüm bölgelerini küçük ve büyük kablosuz istasyonlardan oluşan bir ağ ile birbirine bağlamak için gerekli ekipmanı ithal etmeye çalıştı. Telgrafın kullanımını öğretmek için okullar açtı ve telgraf, Kral Abdulaziz'i vatandaşlarıyla buluşturan ve onu ülkenin gelişmelerinin ve olaylarının merkezine yerleştiren etkili bir iletişim aracı olarak hizmet etti.