14. Uluslararası Mağrip Film Festivali

14. Uluslararası Mağrip Film Festivali
TT

14. Uluslararası Mağrip Film Festivali

14. Uluslararası Mağrip Film Festivali

Ucda'da düzenlenen 14. Uluslararası Mağrip Film Festivali, 29 Eylül Pazartesi akşamı Kral 6. Muhammed Tiyatrosu'nda başladı. Fas Kralı 6. Muhammed’in himayesinde düzenlenen festival, 5 Ekim'e kadar sürecek.

‘Sinema perdesinden köprüler kurulur ve sorunlar ele alınır’ sloganıyla düzenlenen bu film etkinliği, Cine Maghreb derneğinin bir girişimi olup, sanatsal yaratıcılık, entelektüel alışveriş ve dünyaya açıklık için bir platform olmayı amaçlıyor.

Birçok Faslı ve yabancı film yönetmeni ve sanatçıyı bir araya getiren açılış töreninde, büyük Lübnanlı müzisyen Marcel Khalife, Fas sinemasının ikonlarından Rabie Kati ve uluslararası sahneye adım atan aktris Soumaya Akaaboune gibi ulusal ve uluslararası sanat dünyasının tanınmış isimleri onurlandırıldı.

dfrgty
übnanlı müzisyen Marcel Khalife

Fas resmi haber ajansı MAP’a yaptıkları açıklamalarda, üç sanatçı da bin yıllık şehir Ucda'da kendilerine verilen bu onurdan duydukları mutluluk ve gururu dile getirdiler.

İki resmi yarışma kapsamında (uzun metrajlı filmler ve kısa filmler) 18 film ve çocuklar için bir animasyon bilim kurgu filminin gösterileceği bu yılki festivalin açılış töreninde jüri üyeleri de tanıtıldı.

Faslı akademisyen Omar Hali'nin başkanlık edeceği uzun metrajlı film yarışmasının jürisinde, Burkina Fasolu aktris ve yönetmen Maimouna Ndiaye, sinema ve medya çalışmaları uzmanı Florence Martin, Fransız yapımcı Annabel Thomas ve Fransız aktör ve senarist Olivier Loustau yer alıyor.

Kısa film jürisinin başkanlığını ise Faslı yapımcı ve senarist Mohamed Bouzko üstlenecek. Jüriye Tunuslu yönetmen, yazar ve araştırmacı Sonia Chamkhi, Ürdünlü yönetmen ve senarist Ahmed Mohammed Al-Faleh ve 2018 Cannes Film Festivali'nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü kazanan Kazak aktris Samal Yeslyamova dahil olacak.

Yazar Ahmed Şaban, açılış töreninde yaptığı konuşmada, sanatsal yaratıcılık ve eğlenceyi bir araya getiren festivalin, dünyanın dört bir yanından sinema alanındaki yaratıcılığı kutlamak ve kültürlerarası diyalog değerlerinin pekiştirilmesine ve halklar arası kültürel alışverişin teşvik edilmesine katkıda bulunmak için olağanüstü bir platform olduğunu vurguladı.

Bu bağlamda, sembolik derinliği ve gelişimsel boyutu ile kültürün sadece halkların ruhunu yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın temel direği olduğunu ve yerel ekonomiyi destekleme konusunda hayati bir rol oynadığını belirtti.

Şaban, Uluslararası Mağrip Film Festivali’nin özgün sanatsal ifadenin teşvik edilmesini yaratıcı, turistik ve kültürel endüstrilerin gelişimi ile birleştiren başarılı modellerden biri olduğunu kaydetti.

2025 yılının, tamamen yapay zekâ teknolojileriyle üretilen filmlerin çağının başlangıcıyla dünya sinema tarihinde bir dönüm noktası olduğunu ve bu niteliksel değişimin yaratıcılık için benzeri görülmemiş ufuklar açtığını ifade etti.

Bu bağlamda, Fas'ın bu dönüşümlere yatırım yapmada stratejik bir oyuncu olması gerektiğini, böylece kültürel ve ekonomik etkisini artırarak katma değer yaratabileceğini bildirdi.

Festival Direktörü Khalid Sali ise süreklilik ve yaratıcılığı bir araya getiren bu yılki festivalin sinema sanatı için gerçek bir fırsat olduğunu belirtti. Sali, organizatörlerin amacının bu kültürel etkinliği ‘engel veya tabuların olmadığı açık bir diyalog alanı haline getirmek ve birlikte yaşama için sağlam kanallar oluşturmak’ olduğunu vurguladı.

Sali, MAP’a yaptığı açıklamada, uluslararası film takviminin önemli bir parçası haline gelen festivalin zengin programına dikkat çekti. Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen festivalin, özenle seçilmiş filmlerin gösteriminin yanı sıra diğer paralel etkinliklerle de zenginleştirildiğini kaydetti.

Söz konusu etkinlikler arasında, kitap imza günleri, bu yılın temasına ilişkin bir sempozyum, Fas'taki kültürel ve yaratıcı endüstrilerle ilgili bir yuvarlak masa toplantısı, eğitim atölyeleri ve ustalık sınıfları yer alıyor.

Sali’ye göre bu yılki festivalin tema seçimi, kültür, düşünce ve medyanın halklar arasında yakınlaşma, hoşgörü ve bir arada yaşama için bir köprü görevi gördüğünü defalarca vurgulayan Fas Kralı 6. Muhammed'in kraliyet direktifleriyle uyumlu.

Marcel Khalife onurlandırıldı

Festivalin açılış töreninde büyük Lübnanlı müzisyen Marcel Khalife onurlandırıldı. Khalife, sanat kariyeri ve başta Filistin davası olmak üzere insani yardım çalışmalarına olan bağlılığı nedeniyle bir plaket ile ödüllendirildi.

75 yaşındaki Khalife, bu ödülü Gazze'ye adadı ve şöyle dedi: “Şu anda parıldayan her film, her şiir, her müzik notası, bize sevgiyi, haysiyeti ve özgürlüğü geri kazandıran büyük bir güneştir... ve ölümün üstesinden gelen bir zaferdir.”



Kaygı bozukluğu uzmanı, "hiçbir şey yapmamayı" öneriyor

Genellikle meydan okumaların görüntüleri çekilse de bir psikoterapist etrafta telefon yokken bunun gerçekleştirilmesini öneriyor (Pixabay)
Genellikle meydan okumaların görüntüleri çekilse de bir psikoterapist etrafta telefon yokken bunun gerçekleştirilmesini öneriyor (Pixabay)
TT

Kaygı bozukluğu uzmanı, "hiçbir şey yapmamayı" öneriyor

Genellikle meydan okumaların görüntüleri çekilse de bir psikoterapist etrafta telefon yokken bunun gerçekleştirilmesini öneriyor (Pixabay)
Genellikle meydan okumaların görüntüleri çekilse de bir psikoterapist etrafta telefon yokken bunun gerçekleştirilmesini öneriyor (Pixabay)

Brittany Miller ABD Yaşam Muhabiri 

Hareketsiz oturup kendinizi meşgul edecek hiçbir şey yapmamak bazen zor olabilir ama bazı uzmanlar sıkılmanın fayda sağlayabileceğini öne sürüyor.

Herhangi bir ekrana ve hatta kitaba kasten bakmamayı tercih eden katılımcıların oturup can sıkıntısı yaşarken kendilerini filme aldıkları "hiçbir şey yapmama" meydan okuması son zamanlarda sosyal medyada başladı.

Kaygı bozukluğu konusunda uzmanlaşan psikoterapist Niro Feliciano'ya göre bir ara verip, teknolojinin mevcudiyetiyle insanları sürekli maruz bıraktığı bilgi denizinden ayrılmanın faydaları olabilir.

Feliciano, Today.com'a verdiği röportajda "Zihinlerimiz sürekli çalışıyor" dedi.

Bu yüzden bu meydan okumayı harika buluyorum çünkü insanları zihinlerini sakinleştirecek şekilde eğitmeye zorluyor. Ve o dinginlik noktasını bulduğumuzda beyinde ve vücutta çok şey yaşandığını biliyoruz.

Feliciano, bildirimleri kontrol etmenin sürekli yeni bilgiler getirmesinin beynimize dopamin ya da başka bir deyişle "iyi hissetme" hormonu artışı sağladığını ve bunun her kullanıldığında kendisine yönelik iştahın daha fazla güçlenmesine neden olduğunu açıkladı.

"Sosyal medya, kısa mesaj bildirimleri ya da e-postamızı kontrol ederek sürekli olarak gelen yeni bilgilerden bu yüksek dopamin seviyelerini alıyoruz" diye devam etti.

Her ne olursa olsun bu bize bir doz dopamin veriyor çünkü hareketsizliğe tahammül edemiyoruz. Dopaminin yokluğunda neredeyse yoksunluğa giriyoruz.

Yeni trend, sosyal medyayı elimine ederek FOMO'yu yani "kaçırma korkusunu" ve böylece kaygı bozukluğunu azaltmayı sağlıyor.

Bu meydan okumadan sağlanacak faydaları en üst düzeye çıkarmak için Feliciano, telefonunuzdan tamamen uzak kalarak kendinizi meydan okumaya katılırken videoya almamanızı ve görüntüleri paylaşmamanızı öneriyor.

Oturup hiçbir şey yapmamak konseptiyle zorlanabilecek olanlara, pencereden dışarı bakmak için birkaç dakika ayırarak veya normalden daha uzun süre duş alarak başlamaları öneriliyor.

Feliciano, "insanları hayal kurma" ve "zihinlerinin gezinmesine izin verme" konusunda "cesaretlendirmek" istediğini de sözlerine ekledi.

İster okul ister iş için olsun telefonunuzu yanınızda bulundurmanız kesinlikle gerekliyse telefon bildirimlerini susturarak, renkli ekran tarafından cezbedilmemek için gri tonlama modunu açıp ekranı siyah beyaz yaparak ve uyurken telefonunuzu yatağınızdan uzak tutarak "hiçbir şey yapmama" meydan okumasının avantajlarından yararlanabilirsiniz.

Independent Türkçe, independent.co.uk/life-style


Santorini depremlerinin sırrı çözüldü

Atina yönetimi, adada marta kadar olağanüstü hal ilan etmişti (Reuters)
Atina yönetimi, adada marta kadar olağanüstü hal ilan etmişti (Reuters)
TT

Santorini depremlerinin sırrı çözüldü

Atina yönetimi, adada marta kadar olağanüstü hal ilan etmişti (Reuters)
Atina yönetimi, adada marta kadar olağanüstü hal ilan etmişti (Reuters)

Bilim insanları, Yunanistan'ın Santorini Adası'nı sarsan depremlerin nedenini belirledi. 

Birleşik Krallık, Fransa ve Yunanistan'dan bilim insanlarının yaptığı incelemelerin sonuçları hakemli dergi Science'ta dün yayımlandı. 

Araştırmacılar Santorini, Yamurgi (Amorgos) ve Anafiye (Anafi) adalarının altında şubatta başlayan ve yaklaşık üç ay süren sismik aktiviteyi inceledi. 

Bilim insanları, yapay zekadan da faydalanarak bölgenin zemininin üç boyutlu bir modelini geliştirdi. 

İncelemelerde, yerkabuğunda yatay olarak yaklaşık 20 kilometre yol alan 25 binden fazla depremin, yeraltı kanallarından akan erimiş kayaçların etkisiyle tetiklendiği belirlendi. 

Depremlerin, Santorini'nin yaklaşık 8 kilometre açığında yer alan aktif denizaltı yanardağı Kolumbo'nun altından, Santorini ve Anydros adaları arasındaki 30 kilometrelik bir kanal boyunca magmanın yatay hareketiyle oluştuğu tespit edildi. Bu magma hareketinin deniz tabanının yaklaşık 10 kilometre altında gerçekleştiği belirtildi. 

Araştırmacılar, kabuktan geçen magma hacminin 200 bin olimpik yüzme havuzunu doldurabilecek büyüklükte olduğunu söylüyor. "Magma intrüzyonları" diye de bilinen bu olayın, kaya katmanlarını parçalayarak binlerce sarsıntıya yol açtığı ifade ediliyor. 

Araştırmanın başyazarı jeofizikçi Anthony Lomax, her bir sarsıntıyı sanal sensör olarak kullanıp bunları yapay zekayla modellediklerini söylüyor. Sonuçların, magmanın hareketiyle eşleştiğini belirtiyor. 

Baş araştırmacılardan Stephen Hicks de magmanın mevcut durumuna dair şunları söylüyor: 

Magmanın birkaç saat ila birkaç gün içinde yüzeye çıkıp patlayabileceğini biliyoruz. Ancak sismik hareketlilik şu anda durulduğu için eriyik maddenin nihayetinde kabuğun derinliklerinde sıkışıp soğuduğundan neredeyse eminiz.

Art arda meydana gelen depremler nedeniyle turistik adadan en az 11 bin kişi tahliye edilmişti. 

Santorini Yanardağı'nın 3 bin küsur yıl önce patlamasıyla bugün sadece bir kısmı su üstünde kalan adada yaklaşık 15 bin kişi yaşıyor. En son 1956'daki büyük depremle sarsılan ada yılda 3,4 milyon turisti ağırlıyor. 

Independent Türkçe, BBC, Phys.org, Reuters


Oscarlı yıldız: Beni aramaları için 20 yıl bekledim

Mumya, Amerikalı macera düşkünü Rick ve Ölüler Şehri'nde rehberlik ettiği Britanyalı kardeşlerin yanlışlıkla 3 bin yıllık bir laneti uyandırmasını anlatıyordu (Universal)
Mumya, Amerikalı macera düşkünü Rick ve Ölüler Şehri'nde rehberlik ettiği Britanyalı kardeşlerin yanlışlıkla 3 bin yıllık bir laneti uyandırmasını anlatıyordu (Universal)
TT

Oscarlı yıldız: Beni aramaları için 20 yıl bekledim

Mumya, Amerikalı macera düşkünü Rick ve Ölüler Şehri'nde rehberlik ettiği Britanyalı kardeşlerin yanlışlıkla 3 bin yıllık bir laneti uyandırmasını anlatıyordu (Universal)
Mumya, Amerikalı macera düşkünü Rick ve Ölüler Şehri'nde rehberlik ettiği Britanyalı kardeşlerin yanlışlıkla 3 bin yıllık bir laneti uyandırmasını anlatıyordu (Universal)

Brendan Fraser kendisine dünya çapında ün kazandıran Mumya (The Mummy) serisinin geri dönüş haberi üzerine Associated Press'e röportaj verdi.

56 yaşındaki aktör, serinin 2008'deki üçüncü ve son filminin ardından rafa kaldırıldığını hatırlattı. 

Fraser, halihazırda hazırlanan 4. filmin geçmişte Mumya: Ejder İmparatoru'nun Mezarı'nın (The Mummy: Tomb of the Dragon Emperor) yerine düşünüldüğünü açıkladı. Ancak o yaz Pekin'de Yaz Olimpiyatları düzenlendiği için yapımcılar Çin'de geçen projeyi öne almış:

Yapmak istediğim film hiçbir zaman yapılmadı. O yıl Olimpiyatlar'ın yayın hakkı NBC'deydi. İkisini bir araya getirdiler ve Çin'e gittik. Şanghay'da çalışmak inanılmaz bir deneyimdi. Üçüncü filmden gurur duyuyorum çünkü tek başına düşünüldüğünde iyi bir filmdi. Gittik ve farklı bir ekiple elimizden gelenin en iyisini yaptık.

Fraser sözlerine şöyle devam etti:

Ama asıl yapmak istediğim film henüz çıkmadı. Beni aramaları için 20 yıl bekledim. Artık hayranlara istediği şeyi vermenin zamanı geldi.

Matt Bettinelli-Olpin ve Tyler Gillett'ten oluşan "Radio Silence" ikilisi, serinin 4. filminin yönetmen koltuğunda olacak. Bettinelli-Olpin ve Gillett, 2019 yapımı korku komedi Saklambaç (Ready or Not) ve 2022 tarihli Çığlık 5'le (Scream) tanınıyor.

4. filmde Brendan Fraser ve Rachel Weisz yeniden bir araya geliyor. Fraser ve Weisz, ilk olarak 1999'da vizyona giren Mumya'da başrolleri paylaşmış ve film büyük bir gişe başarısı yakalamıştı. 

Hikaye, bir hazine avcısının doğaüstü güçlere sahip lanetli bir Mısır rahibini yanlışlıkla uyandırmasını konu alıyordu ve Fraser'ı aksiyon sinemasının yıldızları arasına sokmuştu. 

Ünlü oyuncu, 2001'de Mumya Geri Dönüyor (The Mummy Returns) ve 2008'de Mumya: Ejder İmparatoru'nun Mezarı'yla seriye devam etmişti. Weisz ise üçüncü filmde yer almamıştı.

Universal, 2017'de Tom Cruise başrollü yeni bir Mumya filmiyle seriyi yeniden başlatmayı denemiş ancak yapım gişede başarısız olmuştu. 

Hollywood'dan bir süre uzak kalan Fraser, 2022'de Balina'yla (The Whale) büyük bir dönüş yapmış ve En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ını kazanmıştı. O dönemde Variety'ye konuşan oyuncu, Mumya'da hayat verdiği popüler karakter Rick O'Connell'ı yeniden canlandırmaya sıcak baktığını söylemişti:

Nasıl olur bilmiyorum. Ama biri doğru fikri getirirse buna açığım.
 

Independent Türkçe, Deadline, Variety