Çin, Afrika'daki facianın mağdurlarını susturmaya çalışıyor

Kitwe yakınlarındaki madenin duvarındaki delik 19 Şubat'ta böyle görüntülenmişti (AP)
Kitwe yakınlarındaki madenin duvarındaki delik 19 Şubat'ta böyle görüntülenmişti (AP)
TT

Çin, Afrika'daki facianın mağdurlarını susturmaya çalışıyor

Kitwe yakınlarındaki madenin duvarındaki delik 19 Şubat'ta böyle görüntülenmişti (AP)
Kitwe yakınlarındaki madenin duvarındaki delik 19 Şubat'ta böyle görüntülenmişti (AP)

Zambiya'nın kuzeyindeki bir bakır madeninin atık barajının 18 Şubat'ta çökmesinin yankıları sürüyor. 

Çinli Sino Metals Leach'in işlettiği madende meydana gelen kaza bölge halkını uzun süre boyunca etkileyecek gibi. 

Bathsheba Musole de kaza tarihini "hayatının en kötü günü" olarak görenlerden. 

Zehirli atık havuzunun yaklaşık 9 metrelik duvarının çökmesiyle birlikte köyündeki evlerin ve tarlaların kötü kokan sarı bir sıvıyla kaplandığını anlatan Musole, siyanür ve arsenikli sel sularının göğüs hizasına geldiğini vurguluyor.

48 yaşındaki kadın, "Boğulacağımı düşündüm" diyor. 

Çin devlet şirketi China Nonferrous Mining Corp.'a bağlı Sino Metals'in yetkililerinin köye gelmesi ağustosu bulmuş. 

Zambiya yönetimi en az üç yıl boyunca tarım yapamazsınız derken kendilerine 150 dolar tazminat önermiş. 

Kendilerine iletilen teklifi Wall Street Journal'a (WSJ) gösteren köylüler, bu para karşılığında kaza ya da şirketle yapacakları anlaşma hakkında asla konuşmamalarının ve Sino Metals'e dava açmamalarının istendiğini vurguladı. 

Her ay 5 kilo mısır ununu da içeren anlaşmayı bölgedeki çoğu kişi gibi Musole de kabul etmek zorunda kalmış:

En azından yiyecek bir şeyimiz oldu. Buradakilerin çoğu Çinlilerle mücadele etmekten yoruldu.

Mağdur avukatlarından Brigadier Siachitema şirket yetkililerinin yaklaşımını "insanlık dışı" diye niteleyip ekliyor:

Belgeyi imzalayana kadar mağdurlara ne kadar para verileceğini bile göstermediler.

Çin Dışişleri Bakanlığı, WSJ'ye yaptığı açıklamada şirketin üstüne düşen sorumluluğu alıp gerekli adımları attığını savundu. 

China Nonferrous Mining ise bölge halkının maden atıklarının tutulduğu havuza zarar vererek sert yağışlarla birlikte kazaya zemin hazırladığını öne sürdü.

WSJ'ye konuşan uzmanlar, Zambiya ekonomisi ve hükümeti Çin'e bel bağlamak zorunda kaldığı için bu kazanın boyutunun gerçekte olduğundan çok daha önemsiz gösterildiğini ve mağdurların daha fazla kazanım elde edemediğini bildiriyor. 

Son 25 yılda Çin devletine ait şirketler Afrika'ya on milyonlarca dolar harcayarak liman, tren yolu, otoban, hava limanı, stadyum ve hastane inşa etti. 

Washington merkezli Amerikan Girişimcilik Enstitüsü'nün (American Enterprise Institute/AEI) tahminlerine göre Çin yalnızca 2023'te Afrika'da madencilik için 8,7 milyar dolar civarında bir yatırım yaptı. ABD içinse bu rakam 300 milyon dolarda kaldı. 

Bu yatırımlar Çin'in kıtada ekonomik hegemonya kurmasını sağlarken diplomaside de Pekin'in işine yarıyor. 

Independent Türkçe, WSJ, AP



Erdoğan'dan 29 Ekim mesajı: Bölgesinde lider, dünyada muteber, büyük ve müreffeh Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Arşiv-Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Arşiv-Reuters)
TT

Erdoğan'dan 29 Ekim mesajı: Bölgesinde lider, dünyada muteber, büyük ve müreffeh Türkiye'yi hep birlikte inşa edeceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Arşiv-Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Arşiv-Reuters)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında yaşayan vatandaşların 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

Zaferlerle dolu tarihimizin doruk noktalarından biri olan bu önemli günde; sınırlarımız içindeki 86 milyon vatandaşımızın, Kıbrıs Türk halkının ve yurt dışındaki kardeşlerimizin her birinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Aynı şekilde, medeniyet bahçemizi birlikte ekip biçtiğimiz; müşterek bir mazi ve kültür mirasını tevarüs ettiğimiz, sevincimize ortak olan tüm dostlarımıza da şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

“Asırlardır kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları bizlere vatan kılan kahramanları rahmetle yâd ediyorum”

Bugün, Cumhuriyetimizin 102’nci kuruluş yıl dönümünü milletçe iftiharla idrak ediyoruz. İstiklal ve istikbal mefkuremizin, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğinde tecessüm ettiği bu önemli günün; ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Millî Mücadele’yi sevk ve idare ederek Cumhuriyete giden yolu açan Gazi Meclisimizin tüm mensuplarını, bugün bir kez daha şükranla anıyorum. Ahlat ve Malazgirt’teki ilk akınlardan Çanakkale Destanı’na, Kurtuluş Savaşı’ndan 15 Temmuz Direnişine kadar asırlardır kanlarıyla, canlarıyla bu toprakları bizlere vatan kılan kahramanları rahmetle yâd ediyorum.

Tüm dünyanın bildiği şu hakikati bugün bir kez daha ilan etmek isterim: Biz hem güçlü bir millet hem de köklü bir devletiz. Cumhurbaşkanlığı forsumuzdaki güneş ve etrafındaki 16 yıldız, bizim binlerce yıllık devlet geleneğimizi temsil ediyor. ‘Ebet-müddet’ ülküsüyle kurduğumuz bu devletlerin her biri, millî kimliğimizin şan ve şeref payesi; cihana yön veren aziz milletimizin kudret ve merhamet nişanesidir.

“Türkiye yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda her alanda ezber bozan atılımlar içindeyiz”

Türkiye Cumhuriyeti ise, tarihinin en sancılı günlerinde, onca zorluğa, yokluğa, sıkıntıya rağmen hürriyet ve istiklaline dört elle sarılan fedakâr milletimizin son çatısı; devletler zincirimizin son halkasıdır. Bu yüksek şuurla şehit ve gazilerimizin emanetine sahip çıkmak; cesur ve cefakâr ellerde yükselen Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet payidar kılmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Asra mührümüzü vuracağımız Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda; savunma sanayiinden ekonomiye, eğitimden tarıma, turizme, enerjiye ve dış politikaya kadar her alanda ezber bozan atılımlar içindeyiz.

6 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını sarıyor, afetzede kardeşlerimizi hızla güvenli yuvalarına kavuşturuyoruz. İnşallah yıl sonuna kadar, söz verdiğimiz şekilde, 453 bin konutun anahtar teslimini gerçekleştirmiş olacağız.

“86 milyon insanımızın barış içinde yaşayacağı Terörsüz Türkiye menziline emin adımlarla ilerliyoruz”

Aynı zamanda 86 milyon insanımızın huzur, güven, barış ve refah içinde yaşayacağı terörsüz Türkiye menziline doğru da emin adımlarla ilerliyoruz. Millî birlik ve dayanışmamızı hedef alan kaos tüccarlarına prim vermeden; engelleri aşmaya, oyunları bozmaya, yayılmacı emeller peşinde koşanların heveslerini kursaklarında bırakmaya inşallah devam edeceğiz.

Diğer taraftan, savaş, çatışma ve krizlerin evrensel değerleri aşındırdığı bir dönemde Türkiye olarak, hak ve hakikatin savunucusu kimliğimizle ‘daha adil bir dünya’ için var gücümüzle çalışıyoruz. Gazze ve Filistin başta olmak üzere, pek çok kriz bölgesinde; arabuluculuk faaliyetlerimizle, diplomatik girişimlerimizle, insanî yardımlarımızla akan kanı durdurmanın, yaraları sarmanın, kalıcı barışa giden yolu ardına kadar açmanın gayretindeyiz.

İlhamını çift başlı Selçuklu Kartalı’ndan alan 360 derecelik dış politika vizyonumuzla, tarihimize ve kimliğimize yaraşır şekilde, üzerimize düşen her türlü sorumluluğu büyük bir titizlikle yerine getirmeyi sürdüreceğiz.

Bölgesinde lider, dünyada muteber; büyük, güçlü ve müreffeh Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyor, aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, gazilerimizi ise şükranla yad ediyorum. Tüm vatandaşlarımızın, sevincimize ortak olan tüm dost ve misafirlerimizin Cumhuriyet Bayramı’nı gönülden tebrik ediyorum. Cumhuriyetimizin 102’nci yıl dönümü kutlu olsun!


ABD Savunma Bakanı: Japonya ile ittifakımız "Çin'in askeri saldırganlığını caydırmak için elzemdir"

Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi (sağda) ve ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Tokyo'daki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen ortak basın toplantısının ardından el sıkışıyor (AP)
Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi (sağda) ve ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Tokyo'daki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen ortak basın toplantısının ardından el sıkışıyor (AP)
TT

ABD Savunma Bakanı: Japonya ile ittifakımız "Çin'in askeri saldırganlığını caydırmak için elzemdir"

Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi (sağda) ve ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Tokyo'daki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen ortak basın toplantısının ardından el sıkışıyor (AP)
Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi (sağda) ve ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Tokyo'daki Savunma Bakanlığı'nda düzenlenen ortak basın toplantısının ardından el sıkışıyor (AP)

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, bugün yaptığı açıklamada, ABD-Japonya ittifakının "Çin'in askeri saldırganlığını caydırmak için elzem" olduğunu belirtti.

Japon mevkidaşı Shinjiro Koizumi ile Tokyo'da yaptığı görüşmede Hegseth, "Bölgesel acil durumlara müdahale etmek ve ülkemizin güvenliğini sağlamak için Japonya ile birlikte ittifakımızı daha da güçlendirmeyi dört gözle bekliyoruz" dedi.

Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ise ülkesinin askeri bütçesini mart ayı sonuna kadar GSYİH'sinin yüzde 2'sine çıkarmayı hedeflediğini doğruladı; bu, planlanandan iki yıl önce gerçekleşti.

Tokyo'da Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'e hitap eden Japon bakan, "Bölgedeki balistik füze kabiliyetlerinin önemli ölçüde artması göz önüne alındığında, füze savunmamızı güçlendirmeye devam etmemiz önemlidir" diyerek, Japonya Başbakanı Sanae Takaichi'nin geçen hafta belirlediği hedefi bir kez daha teyit etti.


BM soruşturmacısı, İsrail ihlallerine ilişkin soruşturmasını engelleyen ABD yaptırımları etrafındaki sessizliği eleştirdi

BM Filistin topraklarındaki insan hakları durumu özel raportörü Francesca Albanese, Cenevre'de Gazze'deki insan hakları durumu hakkında konuşuyor (AFP)
BM Filistin topraklarındaki insan hakları durumu özel raportörü Francesca Albanese, Cenevre'de Gazze'deki insan hakları durumu hakkında konuşuyor (AFP)
TT

BM soruşturmacısı, İsrail ihlallerine ilişkin soruşturmasını engelleyen ABD yaptırımları etrafındaki sessizliği eleştirdi

BM Filistin topraklarındaki insan hakları durumu özel raportörü Francesca Albanese, Cenevre'de Gazze'deki insan hakları durumu hakkında konuşuyor (AFP)
BM Filistin topraklarındaki insan hakları durumu özel raportörü Francesca Albanese, Cenevre'de Gazze'deki insan hakları durumu hakkında konuşuyor (AFP)

BM'den bağımsız bir araştırmacı, uluslararası toplumu, kendisine uygulanan yaptırımlar nedeniyle ABD'ye karşı tavır almadığı için bir kez daha eleştirdi.

Bu yaptırımlar, İsrail'in Filistin topraklarındaki insan hakları ihlallerine ilişkin son değerlendirmesini yapmasını engelledi.

Francesca Albanese, Güney Afrika'dan BM Genel Kurulu'na yaptığı video konuşmasında, yaptırımları "yasadışı ve kötü niyetli" olarak nitelendirdi. Albanese, kuruluşun "bu tehlikeli emsalle zaten yüzleşmesi gerektiğini" söyledi.

Gazze ve Batı Şeria hakkındaki raporunu sunmadan önce, "Bu önlemler Birleşmiş Milletler'in kendisine... bağımsızlığına, bütünlüğüne ve özüne bir saldırıdır" ifadelerini kullandı.

Bir kadın, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'tan Netzarim geçiş noktası üzerinden Gazze Şehri'ne doğru kız çocuğuyla birlikte yürüyor (AFP)Bir kadın, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat'tan Netzarim geçiş noktası üzerinden Gazze Şehri'ne doğru kız çocuğuyla birlikte yürüyor (AFP)

Daha sonra gazetecilere, BM soruşturmacısı olarak karşılaştığı "eşi benzeri görülmemiş saldırılara" rağmen, güçlü ülkelerin bu yaz ABD'nin aldığı karardan bu yana "açıklamalar ve kınamalar dışında somut bir adım atmadığını" söyledi.

BM ve Genel Sekreter António Guterres de dahil olmak üzere yetkililerin bu dönemde kendisini destekleyip desteklemediği sorulduğunda, Albanese yorum yapmayı reddetti ve "yorum yapmamayı tercih ettiğini" söyledi.

İtalyan insan hakları avukatı Albanese'nin, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından belirli bir bölge veya davadaki insan hakları durumlarını değerlendirmek üzere atanan bağımsız bir uzman olan "Özel Raportör" olarak görev yaptığı belirtilmelidir. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Özel Raportörlerin resmi yetkileri yoktur, ancak görüşleri küresel kamuoyunu ve Uluslararası Ceza Mahkemesi ve diğer kurumlardaki savcıları etkileyebilir.