Husilerin küçük satıcılara yönelik saldırıları Sana'da öfkeye yol açtı

Keyfi tedbirler ve gaspın yeni kampanyası 45 gün sürecek

Sana'da bir sokak satıcısına ait seyyar arabaya el koyan bir Husi üyesi, (X)
Sana'da bir sokak satıcısına ait seyyar arabaya el koyan bir Husi üyesi, (X)
TT

Husilerin küçük satıcılara yönelik saldırıları Sana'da öfkeye yol açtı

Sana'da bir sokak satıcısına ait seyyar arabaya el koyan bir Husi üyesi, (X)
Sana'da bir sokak satıcısına ait seyyar arabaya el koyan bir Husi üyesi, (X)

Husi örgütünün Yemen başkenti Sana'nın pazar ve sokaklarında esnaf ve seyyar satıcılara yönelik saldırılarını artırması, bölge sakinleri ve örgütün destekçileri de dahil olmak üzere insan hakları aktivistleri arasında yaygın bir öfkeye yol açtı. Bu keyfi yaklaşımın yoksulların acılarını derinleştirdiği ve binlerce aileyi daha fazla ekonomik çöküşe sürüklediği uyarıları yapılıyor.

Grup, son iki haftadır Sana ve çevresinde silahlı adamlarını, yaygın ve satıcılara yönelik baskınlar düzenlemek ve çeşitli bahanelerle koruma parası ödemeye zorlamak için harekete geçirdi.

Sana'daki bilgili kaynaklar, askeri araçlar, buldozerler ve kamyonların da kullanıldığı operasyonda, sadece iki gün içinde el-Tahrir ve el-Sabien bölgelerinde 13 küçük dükkânın yıkıldığını ve 25 seyyar satıcının mallarına el konulduğunu bildirdi. Operasyon, "gayri resmi yerleşimleri" ortadan kaldırma ve "kamu düzenini" iyileştirme bahanesiyle gerçekleştirildi. Ancak vatandaşlar, bunu, halihazırda zor durumda olan ticari sektörden geriye kalanları yok etme ve yasadışı yollarla daha fazla para toplama girişimi olarak görüyor.

Husi buldozeri Sana'da dükkanların yakınındaki işportacılara saldırdı (Husi medyası)Husi buldozeri Sana'da dükkanların yakınındaki işportacılara saldırdı (Husi medyası)

Bilgiler, kampanyanın, kamu hizmetleri, trafik, temizlik ve güvenlik idaresi ofislerinden Husi liderlerinin katıldığı ve başkentin on ilçesindeki küçük esnaf ve işportacıları hedef alan 45 günlük bir kampanyanın başlatılmasını da içeren bir toplantının sonuçlarının uygulanması sonucunda gerçekleştiğini gösteriyor.

Şiddete maruz kalan sokak satıcılarının birçoğu, Şarku'l Avsat'a, Husi amirlerinin kendilerine "örgütlenme ücreti" veya "ihlal para cezası" adı altında vergi ödeterek, bunu reddedenleri cezalandırmak, tutuklamak ve dükkanlarını zorla kapatmakla tehdit ederek, yaşadıkları ihlallerin ve geçim kaynaklarının ellerinden alınmasının ayrıntılarını anlattı.

Devam eden takip

Satıcılar, Husi yetkililerinin, uygulanan düzenlemelere uymalarına rağmen, geçmiş veya yeni ihlaller bahanesiyle kendilerinden haraç almaya devam ettiğini söyledi. Bu vergileri ödeyemeyen herkes artık zulüm görüyor ve bu durum, geçimini işportadan sağlayan binlerce ailenin zaten kötü olan durumunu daha da kötüleştiriyor.

Beyr Ubeyd mahallesinde küçük bir dükkân sahibi olan Alaa, Husi militanlarının bölgedeki pazara baskın düzenleyerek tezgahları ve küçük dükkânları yıktığını, satıcıların arabalarına el koyduğunu ve eşyalarını teslim etmeyi veya talep edilen meblağı ödemeyi reddeden onlarca kişiyi gözaltına aldığını vurguladı.

İşletmesini ayakta tutmak için aylık 30 bin Yemen riyali (yaklaşık 56 dolar) tutarındaki gasp ücretini ödeyemediği için bir buldozerin meyve ve sebze dükkanını yıkmasından önce doğrudan saldırıya uğradığını belirtiyor.

Grup içinden eleştiriler

Halkın öfkesi etkilenen bölge sakinleriyle sınırlı kalmadı; gazeteci Hasan el-Varis gibi Husilere sadık bazı aktivistler ve medya mensuplarını da etkiledi. Hasan el-Varis, Sana'nın el-Tahrir semtinde tanık olduğu manzara karşısında şaşkınlığını dile getirdi. Orada, Bayındırlık İşleri Ofisi'ne ait kamyonlar, "haydutlar" olarak tanımladığı kişiler eşliğinde, küçük dükkanları vahşice yıkıyor ve satıcıların eşyalarına el koyuyordu.

El-Varis, bir Facebook paylaşımında, satıcılara yönelik muamelenin "vatandaşların mallarına acımasızca el koyan çetelerin ve yol kesicilerin varlığını düşündüren uygulamaları" ortaya koyduğunu belirtti. Bu kampanyaların düzenleyici alternatifler sunulmadan veya belirlenmiş pazarlar oluşturulmadan sürdürülmesinin "toplumsal yapının bozulmasına katkıda bulunduğunu ve yoksulların acılarını daha da kötüleştirdiğini ifade etti.

 Yemenli sokak satıcıları Husi militanları tarafından gasp ediliyor (Facebook)Yemenli sokak satıcıları Husi militanları tarafından gasp ediliyor (Facebook)

Bu kampanya, Husi grubunun bu yılın başlarında Sana ve banliyölerinde uyguladığı, keyfilik, gasp ve seyyar satıcılara vergi koyma gibi benzer önlemleri hatırlatıyor. Bu önlemler, ülkenin eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik çöküş yaşadığı dönemde düzinelerce küçük dükkânın yıkılması, arabalara el konulması ve malların imha edilmesiyle sonuçlandı.

Sana'da ve örgütün kontrolündeki diğer bazı kentlerde sokak satıcıları, faaliyetlerini düzenlemek ve tekrarlanan eylemlerden korunmak için alternatif pazarlar sağlanmasını defalarca talep ettiklerini doğruladılar; ancak darbe yetkilileri, mümkün olduğunca çok para toplamak amacıyla, çoğunlukla mezhepsel etkinliklerle çakışan keyfi kampanyalarla karşılık veriyor.



BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)

 


Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
TT

Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını görüştü.

Libya İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, başkent Trablus'ta düzenlenen ve çok sayıda güvenlik yetkilisinin katıldığı toplantıda ‘karşılıklı çıkar alanlarında ortak koordinasyonun yönlerinin’ ele alındığını belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantı sırasında ‘hedefli eğitim ve yeterlilik programları ile Libya İçişleri Bakanlığı personelinin yeteneklerinin geliştirilmesinin’ yanı sıra ‘düzensiz göçle mücadele, sınırların güvenliği ve Türkiye'nin uzmanlığından yararlanma ile ilgili konulara’ değinildiği belirtildi.

fvg
Dün başkent Trablus'ta Libya ve Türkiye heyetleri arasında yapılan toplantı (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Trablus ziyareti, General Halife Hafter'in oğlu ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter’in geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin başkenti Ankara'da siyasi ve askeri düzeyde gerçekleştirdiği toplantıların ardından geldi.

Libya İçişleri Bakanı Trablusi, bakanlığının ‘ülkenin son yıllarda karşılaştığı zorluklara ve bunların güvenlik durumuna etkisine rağmen büyük çaba sarf ettiğini’ söyledi.

Gidişatı iyileştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve bir dizi olumlu sonucun elde edildiğini vurgulayan Trablusi, bakanlığın, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkeleriyle doğrudan iletişim kanalları aracılığıyla yasadışı göç konusuna ‘özel önem’ verdiğini kaydetti.

Trablusi, Libya İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik planının, sınırların güvenliğini sağlamaktan başlayarak, ardından çöl ve şehirlerin, son olarak da kıyıların güvenliğini sağlamayı içeren aşamalı bir yaklaşım benimsediğini, ayrıca göçmenler için gönüllü geri dönüş programını uyguladığını ve insan kaçakçılığına karışan organize suç çetelerini takip ettiğini de sözlerine ekledi.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bakan Yerlikaya’nın Libya İçişleri Bakanlığı’nın çabalarını övdüğünü ve Türkiye’nin düzensiz göçle mücadeledeki deneyimini ve son yıllarda elde ettiği olumlu sonuçları paylaştığını aktardı. İçişleri Bakanlığı, bu toplantının, istikrarı artırmak ve güvenlik alanındaki kurumsal çalışmaların konsolidasyonunu desteklemek amacıyla dost ülkelerle etkili iş birliği olanakları oluşturma yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Saddam Hafter, birkaç gün önce Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi.

LUO Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ankara’daki görüşmelerde uluslararası sahnedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, “Savunma Bakanı Güler ile iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirerek bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyecek yollar tartışıldı” denildi.

Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile İngiltere'nin Libya’daki yeni Büyükelçisi Martin Reynolds arasında yapılan toplantıda düzensiz göç konusu başlıca gündem maddesi oldu.

İngiltere’nin Libya (Trablus) Büyükelçiliği tarafından sosyal medya platformu X üzerinden görüşmeye ilişkin yapılan kısa açıklamada, Büyükelçi Reynolds'un Libya'daki diplomatik görevinde ilk kez görüşmesini Dibeybe ile gerçekleştirdiği ve ‘yapıcı bir toplantı’ olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantıda düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik büyüme alanlarında ortak önceliklerin ele alındığı belirtildi.