Burak Yılmaz futbolu bıraktı

Hollanda ekibi Fortuna Sittard'la yollarını ayırdığını duyuran Burak Yılmaz, futbol kariyerini sonlandırdığını açıkladı.

AA
AA
TT

Burak Yılmaz futbolu bıraktı

AA
AA

Çırağan Sarayı'nda basın toplantısı düzenleyen Burak, "Dün akşam dünyanın en büyük oyuncularından biri el sallayarak futbola veda etti. Ben de isterdim ama kısmet olmadı. İnternette bıraktığımı açıklamak içime sinmedi, 'bana yakışmaz' diye düşündüm. Bugün kariyerimi sonlandırdığımı bütün ülkeme duyurmak istiyorum. Çok mutlu ve gururluyum. Böyle bir futbol yaşantısı her genç kardeşimizin hayalidir diye düşünüyorum." diye konuştu.

Kariyer geçmişine kısaca değinen ve oynadığı kulüplere teşekkür eden Yılmaz, "4 büyük kulüpte oynamak her gencin hayalidir ve bu bana nasip oldu. Hepsine teşekkür ediyorum. Bana kapılarını açmaları çok değerliydi. Türkiye'nin en büyük hocalarıyla ve Avrupa'da önemli hocalarla çalıştım. Futbolculara karşı ne yapmam ve yapmamam gerektiğini öğrendiğim teknik direktörlerle çalıştım. Hakkımda güzel şeyler yazıldı, çizildi, bundan sonrası için ama benim onları hak etmem gerekiyor. Buralarla anılmak kariyerimden ve tecrübemden dolayı. 22 senelik tecrübem var ama belki bir bu kadar daha da ihtiyacım var." değerlendirmesinde bulundu.

"Proje bekleyeceğim"

Burak Yılmaz, kariyerine saha içinde devam etmek istediğini dile getirdi.

Yardımcı antrenörlük ya da teknik direktörlük konusunda henüz karar vermediğini dile getiren Yılmaz, "Benim derdim bunlar değil. Proje diye konuşuyoruz, ben gerçekten öyle olursa başlarım. Ben başlamıyorsam proje yoktur. Türk futbolu için ne gerekiyorsa, elimden ne geliyorsa gecemi gündüzüme katıp çalışacağıma bazı şeyleri değiştirmek için çalışacağıma söz veriyorum. Birinci önceliğim bana yakışacak bir proje olması. Kesinlikle sahada olmak istiyorum." ifadelerini kullandı.

Oynadığı tüm takımların kalbinde ayrı yere sahip olduğunun altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Herkese mavi boncuk dağıtmak istemem. Büyük takımların hepsinde büyük başarılar yakalayamadım ama hepsinin kalbimde yeri farklıdır. Galatasaray'da yaşadıklarım, başardıklarım onların beni Avrupa çapında futbolcu yapması ne benim Beşiktaşlılığımı değiştirir ne orada yaşadıklarımı değiştirir. Fenerbahçe'de yeniden futbol şansı bulmak isterdim. Fenerbahçe içimde ukdedir. Çok yakındım ama olmadı. Fenerbahçe'nin de benim şu anki kariyerimde katkısı vardır. Fenerbahçe'de acı çektiğim için buralara geldiğimi düşünüyorum. Oynayamamak antrenman yapamamak kendine güvendiğin halde oynayamamak... Fenerbahçe'nin kariyerimde etkisi çok büyüktür."

Teknik direktör Şenol Güneş ile görüştüklerini ifade eden Yılmaz, "Buraya Şenol hocamın yanından geldim. Hocamın da benle alakalı düşüncesi vardır ama şu anda bana bunu bildirmedi. Mutlaka benle alakası düşüncesi vardır. Tabi olmasa da hocayla ilişkimizde en ufak bozulma olmaz. Hocamın aklında benimle alakalı bir şey olduğunu biliyorum. Ben projeyle alakalı konuşuyorum, bunun için de sabır olması gerekir." şeklinde görüş belirtti.

Hollanda'ya 5 senelik bir projeyle gittiğini ancak kulüple aynı çizgide olmadıklarını fark ettiğini aktaran futbol insanı, "Hollanda'ya yaptığım hat-trick gecesi çok mutluydum. Avrupa Şampiyonası'nın 2. maçından sonra da odadan bile çıkmadım. Galler maçından sonra çok mutsuzdum. Milli takımdaki en iyi ve en kötü anlarım buydu." diye konuştu.

1 senedir eğitim aldığını anlatan Yılmaz, şunları aktardı:

"Avrupa'da hocalarla görüştüm. Mancini beni İtalya'ya davet etti, oraya da gitmek isterim. Kendimi geliştirmek tabi istiyorum. Derdim hemen başlamak değil, kendimi geliştirmek istiyorum. Hep yönetilen taraftım. Şimdi yöneten tarafa geçeceğim. Bunun da eğitimlerini alıyorum. Ben fizik olarak iyiyim ama pazar maçım bitiyordu, koştur koştur milli takıma gidiyordum, bunlar beni yormuştu. Bu jenerasyonda bana en yakın olan benden 10 yaş küçük. Bana çok 'bırakma' diyen oldu ama bu benim kararımdı ve hiç pişman değilim. İtibarsızlaştırılmadan bırakmak çok önemli. Hem mili takımı hem futbolu böyle bıraktım."

Kariyerinde Şenol Güneş'in çok başka bir yerde olduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle konuştu:

"Şenol hocayla kariyerimde daha erken çalışmayı çok isterdim ama 20 yaşımdaki kafam hocayla buluşsa hocayı delirtirdim. 20 yaşımda benle buluşmayı o da istemezdi. Ben futbolla yaşıyorum başarılı olmak zorundayım. Bana gelecek insanlar da bunu bilmeli. Jübile yapacak olsam 15'er dakika 4 büyük takımda oynamak isterdim."

Yılmaz, "Icardi bence devam etmeli, Galatasaray ile kimyası tuttu. Galatasaray'da her zaman çok iyi santrforlar oynamıştır, iyi kaleciler oynamıştır. Bu, Galatasaray kültüründen geliyor. Kalamazsa da Galatasaray daha iyisini alır çünkü bu Galatasaray'da gelenek." şeklinde sözlerini tamamladı.



Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
TT

Kadınların erkekleri geçmesi beklenen ekstrem sporlar açıklandı

Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)
Kenya'dan Sharon Lokedi, 21 Nisan 2025 tarihinde 129. Boston Maratonu Kadınlar klasmanında bitiş çizgisini geçerek yarışı kazandı (Reuters)

Yeni bir araştırmaya göre kadın sporcular, erkek rakipleriyle aralarındaki performans farkını kapatıyor ve yakında ultra maraton gibi ekstrem spor etkinliklerinde onları geçebilir.

Erkekler tarihsel olarak Olimpik 100 metre müsabakaları gibi atletizm yarışlarında kadınlardan daha iyi performans gösterirken, kadınlar atıcılık ve binicilik gibi sporlarda üstünlük sağlıyor.

Atletizmde cinsiyetler arasındaki performans farkı da 20. yüzyıldan bu yana daraldı ve sonrasında bir durağanlık dönemi yaşandı.

Hakemli dergi Frontiers in Physiology'de yayımlanan yeni bir çalışma, kadın atletlerin ultra maraton ve Arktik keşif gezilerinde erkeklerle aralarındaki performans farkını hızla kapattığını ve bu alanlarda bir gün onları geçebileceklerini ortaya koyuyor.

Bilim insanlarının egzersiz veya spor performansındaki cinsiyete özgü farklılıklar hakkında bildiklerinin çoğu bugüne kadar laboratuvar temelli çalışmalardan elde edildi.

Araştırmacılar bu çalışmaların iyi kontrol edilmesine ve fizyolojik mekanizmalarla ilgili bilgiler ortaya koymasına rağmen "gerçek dünya"yla pratik bir bağlantı eksikliği taşıdığını söylüyor.

Ekstrem sporlarda gerçek dünyadaki atletik performans daha yakından gözlemlendiğinde, erkekler ve kadınlar arasındaki farkın genel olarak kapandığı ortaya çıkıyor.

Örneğin erkekler maraton dünya rekoru halihazırda 2 saat 35 saniyeyle, hayatını kaybeden Kenyalı atlet Kelvin Kiptum'a ait ve bu rekor 2023'teki Chicago Maratonu'nda kırılmıştı.

Buna karşılık, kadınlar rekoru aynı etkinlikte yine Kenyalı Ruth Chepng'etich tarafından 2 saat 9 dakika 56 saniyeyle kırılmuştu. Bu rekor, erkek atletin sadece 10 dakika kadar gerisinde.

Daha önce 2002'de koşu efsanesi Pamela Reed, Kaliforniya'daki Death Valley'de düzenlenen 218 km'lik zorlu bir yarış olan Badwater Ultra Maratonu'nu tüm erkek rakiplerini yenerek kazanmıştı.

Güç, kuvvet ve hız gibi özellikler genellikle erkeklerde daha yüksek olsa da son zamanlarda yapılan çalışmalar, bir etkinliğin mesafesi veya süresi arttıkça cinsiyetler arasındaki atletik performans farkının azaldığını gösteriyor.

Bilim insanları rüzgarı kesmek için geliştirilmiş ayakkabılar ve tavşan atletler gibi gelişmelerin yanı sıra daha iyi beslenmenin, bu türden ekstrem atletizm etkinliklerinde performans açığını kapatabileceğini söylüyor.

Ayrıca ekstrem koşullar altında kadınlar erkeklerden daha fazla metabolik verimlilik sergiliyor gibi görünüyor.

Özellikle aşırı soğuk koşullarda gerçekleştirilen etkinlikler sırasında böyle bir durum olduğu anlaşılıyor.

Son çalışmaya göre uzak bir yerde desteksiz bir şekilde yapılan 200 kilometrelik bir Arktik kış keşif gezisi olan Alaska Mountain Wilderness Ski Classic sırasında, kadınların yük taşımada harcadığı toplam enerji erkeklere kıyasla daha düşüktü.

Kadın sporcularda soğuğa bağlı vücut ısısı üretiminin, erkeklere kıyasla daha düşük bir sıcaklıkta aktive olduğunu fark eden araştırmacılar, bu olguya "Arktik kayma" adını veriyor.

Bilim insanları, bu fizyolojik sürecin soğuk stresi altındaki metabolik taleplerini azaltıyor olabileceğinden şüpheleniyor.

Son 40 yılda, 6, 72, 144 ve 240 saat süren etkinliklerde erkekler ve kadınlar arasındaki yarış süreleri arasındaki fark yaklaşık yüzde 3 oranında azaldı.

Erkekler ve kadınlar benzer sayılarda yarıştığında fark daha da azalıyor ancak elit erkek sporculara kıyasla bu tür ultra etkinliklere daha az sayıda elit kadın sporcu katılıyor.

Bilim insanları, dünyanın en uzun ve en soğuk ultra maratonu olan Yukon Arktik Ultra (YAU) gibi zorlu ekstrem spor etkinliklerine katılanlardan alınan plazma, serum, dışkı, saç, kas ve yağ dokusu örneklerini analiz eden daha ileri çalışmalar yapmayı umuyor.

Araştırmacılar şöyle diyor: 

Ekstrem ortamlarda gerçekleştirilen dayanıklılık etkinliklerinden elde edilen veriler, kadınların fiziksel ve besinsel stres altında metabolik olarak daha fazla olmasa da eşit derecede dirençli olabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe