Suudi Arabistanlı vatandaşlar, astronotların uzaya gidişini ‘tarihi an’ olarak nitelendirdi

Suudi vatandaş Suudi astronotların posterlerinin önünde bebeğini havaya kaldırırken (Reuters)
Suudi vatandaş Suudi astronotların posterlerinin önünde bebeğini havaya kaldırırken (Reuters)
TT

Suudi Arabistanlı vatandaşlar, astronotların uzaya gidişini ‘tarihi an’ olarak nitelendirdi

Suudi vatandaş Suudi astronotların posterlerinin önünde bebeğini havaya kaldırırken (Reuters)
Suudi vatandaş Suudi astronotların posterlerinin önünde bebeğini havaya kaldırırken (Reuters)

Çok sayıda Suudi dün gece yarısında sonra aralarında bir kadının da bulunduğu Suudilerin Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) doğru yola çıkmasını ‘tarihi an’ olarak nitelendirdi. AX-2 misyonu kapsamında ISS’ye gidecek olan ilk Suudi astronotlar Reyyane Bernavi ve Ali el-Karni’yi taşıyan Falcon 9 roketi dün Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatıldı.

Beş çocuğuyla birlikte bu tarihi anları izleyen Suudi Cevher es Sebhan, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Genel olarak uzayı ve keşfi seviyorum. Çocuklarımın uzayı, seyahatlerinin ayrıntılarını ve keşif avantajlarını bilmesini çok isterim” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.

34 yaşındaki Sebhan, “Çocuklarımın içlerinde vatanseverlik duyguları yeşersin diye bu tarihi anı izlemelerini çok sevdim” dedi. Bu esnada Sebhan’ın çocuklarından Muaz (11 yaşında) ve Afnan (9 yaşında) ise ellerinde ülkelerinin bayraklarını taşıyorlardı.

Suudi vatandaş ayrıca, “Gururlu ve onurluyum. Tarif edilemez hisler yaşıyorum” dedi.

Suudiler, Amerikan şirketi SpaceX tarafından düzenlenen fırlatma töreninin canlı yayınının gösterildiği büyük bir ekranın önünde tarihi anları izledi. Fırlatma törenine katılanlar arasında çok sayıda çocuk vardı.

Görsel kaldırıldı.

Fırlatma için geri sayım sona erdiği sırada sunucu, “Suudi Arabistan uzaya çıkıyor” ifadelerini kullandı. O esnada birçok kişi alkışlar ve tezahüratlarla anı ölümsüzleştirdi.

Seyredenler arasında, bunu büyük bir rüya olarak tanımlayan pazarlamacı Müsaid Muhammed (32), “İmkansızı başarmak için ulusun geleceğini yansıtan bir an” dedi.

Suudi Arabistan, 2018'de Suudi Arabistan Uzay Kurumu kurdu ve geçtiğimiz yıl uzaya astronot göndermek için bir program başlattı.

Dün gece Prens Sultan, Suudi Arabistan Uzay Kurumu tarafından düzenlenen toplantıya katıldı.

AFP’ye konuşan Prens Sultan, “Tarihi bir ana tanıklık ediyoruz. Yıllar önce uzaydaki deneyimimi düşünüyorum ve Suudi Arabistan'ın tekrar uzaya dönmesinden mutluyum. Allah’ın izniyle bu daha başlangıç” dedi.

Suudi astronotların fotoğrafı Riyad’daki reklam panolarını süsledi.

Görsel kaldırıldı.

Uzay görevinin mürettebatında daha önce 3 kez uzaya gitmiş AX-2 misyonu eski NASA astronotu Peggy Whitson ve astronot John Shoffner da yer alıyor.

10 günlük görev için astronotların ISS’ye yolculuğu 16 saat sürecek. Suudi Arabistan Uzay Otoritesi CEO’su Muhammed bin Saud et-Tamimi, ülkesinin 3 astronot göndererek, uzay keşfi yapan ilk Arap ülkesi olduğuna dikkati çekti.

Bernavi bu hafta düzenlediği basın toplantısında, “İlk Suudi kadın astronot olmak benim için büyük bir onur. Ülkemi temsil etmek, onun hayallerini temsil etmek benim için büyük bir fırsat” dedi.

Suudi genç Abdullah Uteybi ise, “Bir sonraki adım Allah’ın izniyle aya yükselmek” dedi.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging