Uzay endüstrisi, Suudi ekonomisini çeşitlendirme çabalarında yeni bir adım

Suudi astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşıyan Falcon 9 roketi (Şarku’l Avsat)
Suudi astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşıyan Falcon 9 roketi (Şarku’l Avsat)
TT

Uzay endüstrisi, Suudi ekonomisini çeşitlendirme çabalarında yeni bir adım

Suudi astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşıyan Falcon 9 roketi (Şarku’l Avsat)
Suudi astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşıyan Falcon 9 roketi (Şarku’l Avsat)

AX-2 misyonu kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gidecek olan ilk Suudi astronotlar Reyyane Bernavi ve Ali el-Karni’yi taşıyan Falcon 9 roketi dün Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatıldı.

Bu misyonun başarısının, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu hedefleri kapsamında, yeni bir ekonomik sektör kurma hamlesine doğru bir adım olması bekleniyor.

Son bir yılda yüzde 13 büyüyen, toplam değeri 400 milyar dolar olarak tahmin edilen uzay sektörünün uluslararası alanda büyümesi ve 2040 yılında 2 trilyon dolara ulaşacağı beklentisiyle, Suudi Arabistan bu sektördeki uluslararası katılımcılar arasında yer almayı hedefliyor.

Şarku’l-Avsat’ın görüş aldığı uzmanlara göre, Suudi hükümeti, altyapıyı hazırlamak ve ulusal kadroları uzaya gitmeye hazırlamak için geçtiğimiz yıllarda büyük hamleler yaptı.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz başkanlığında Suudi Arabistan Uzay Kurumu’nun kurulması, sektöre belirlenen hedeflere ve ülkenin tarihi başarısına ulaşmak için güçlü bir ivme kazandırıyor.

Stratejik plan

Şarku’l Avsat’a konuşan Uzay bilimleri uzmanı Mulham Hindi konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;

Suudi Arabistan’ın uzay için stratejik planı uzun vadeli ve bu konudaki ulusal başarılar ile büyük bir ekonomik getiri elde etmeyi amaçlıyor. Gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için yeni bir endüstri inşa etmeye ve onu yerelleştirmeye çalışıyor. Riyad, füze yakıtı olarak artan talepte bulunulacak petrokimyaya ek olarak, madencilik endüstrileri aracılığıyla füze yapılarının imalatından başlayarak uzay alanına girme konusunda birçok araca sahip.

Bölge ekvatora ne kadar yakınsa uzaya çıkma maliyetinin o kadar ucuz olduğuna dikkat çeken Hindi, “Suudi Arabistan, özellikle sektör Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen 232 sürdürülebilirlik hedefinin 169’uyla örtüştüğü için, büyük ölçüde uzay endüstrisine ve teknolojilerine bağlı olacak bir geleceği öngördü” dedi.

Büyüyen bir ekonomi

Hindi uzay ekonomisindeki hızlı büyümeye dikkat çekerek, “Büyümenin hızı, yatırıma aç bir pazar bulan ve tüm dünya ülkelerinden talep gören özel şirketlerin sektöre girmesiyle daha da artacaktır. Toplam değeri 400 milyar dolar olarak tahmin edilen uzay ekonomisinin bu yıl içinde trilyon dolar sınırını aşmasını ve 2040’ta 2 trilyon dolara kadar ulaşması bekleniyor” diye konuştu.

Hindi, Suudi Arabistan’ın uluslararası çatışmalardan etkilenmeden kendi uzay ekonomilerini inşa etme alanında dünyanın en güçlü ülkeleri ile ekonomik akışı sağlamak amacıyla ABD, Rusya, Çin, Hindistan ve Güney Kore ile stratejik planını hazırladığına, anlaşmalara imza attığına ve uzay ittifakları kurduğuna işaret etti.



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news