CERN fizikçileri, Higgs Bozonu'ndaki nadir bir bozunmaya dair ilk kanıtı elde etti

Saniyede 1,7 milyar kez parçacık çarpıştıran Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, dünyanın en büyük makinesi diye biliniyor (AFP)
Saniyede 1,7 milyar kez parçacık çarpıştıran Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, dünyanın en büyük makinesi diye biliniyor (AFP)
TT

CERN fizikçileri, Higgs Bozonu'ndaki nadir bir bozunmaya dair ilk kanıtı elde etti

Saniyede 1,7 milyar kez parçacık çarpıştıran Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, dünyanın en büyük makinesi diye biliniyor (AFP)
Saniyede 1,7 milyar kez parçacık çarpıştıran Büyük Hadron Çarpıştırıcısı, dünyanın en büyük makinesi diye biliniyor (AFP)

Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) fizikçileri, Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da düzenlenen Büyük Hadron Çarpıştırıcısı Fiziği Konferansı'nda Higgs Bozonu'ndaki nadir bir bozulmanın ilk kanıtını duyurdu.

Büyük Hadron Çapıştırıcısı'nda 2008'de kurulan ATLAS ve CMS adlı parçacık dedektörlerinden gelen veriler ışığında Higgs Bozonu'nun bozunarak bir Z bozonuna ve bir fotona dönüştüğünün ilk heyecan verici kanıtı elde edildi.

Araştırmacılar, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nın ikinci kez çalıştırıldığı 2015-2018 döneminde toplanan bu verileri incelediklerinde enerjinin tepe noktasına ulaştığı bir olay keşfetti.

Ekip bu olayın, Higgs bozunmasını temsil ettiğini düşünüyor.

Keşif henüz hakemli bir bilimsel dergide detaylandırılmadı ve bozunma süreciyle ilgili cevaplanmamış birçok soru gizemini koruyor. Ancak duyuru yine de gözlemlenmesi zor parçacıkları anlama çabasında büyük bir ilerlemeyi temsil ediyor.

"Higgs Parçacığı" diye de bilinen Higgs Bozonu, parçacık fiziğinin temelini oluşturan Standart Model kapsamındaki temel parçacıklardan biri.

Var olduğu ilk kez 1960'larda öne sürülen bu parçacığın gerçekten var olup olmadığı parçacık fiziğinin en temel sorusuydu. 2010'ların başında CERN'de yapılan deneyler sırasında özellikleri Higgs bozonuna benzeyen bir parçacığın gözlemlenmesinin ardından parçacığın varlığı geniş çapta kabul edilmişti.

O zamandan beri Higgs Bozonu'nun varlığı, temel parçacıkların neden kütleye sahip olduğunu açıklamak için kullanılıyor. Buna göre, bugün Higgs alanı diye adlandırılan bir alan tüm uzayı kaplıyor ve elektronlar ya da kuarklar gibi çeşitli temel parçacıkların kütle kazanmasını sağlıyor.

Bu yüzden zaman zaman "Tanrı Parçacığı" diye de anılan Higgs Bozonu'nun özelliklerini ve bozunarak diğer parçacıkları nasıl ortaya çıkardığını anlamak çok önemli.

Dolayısıyla fizikçiler yıllardır Higgs'in çok kısa bir süre var olduktan sonra bozunarak dönüştüğü parçacıkları arıyor.

CERN'in ATLAS deneyinin fizik koordinatörü Pamela Ferrari, "Her parçacığın Higgs Bozonu'yla özel bir ilişkisi vardır" diye konuştu:

Bu da nadir Higgs bozunmalarını araştırmayı önemli bir öncelik haline getiriyor.

Uzmanlara göre bir parçacığın bozunması, bir güvercinin gökdelenlerin arasında ölmesine benzetilebilir. Bu her zaman yaşanan bir şey olsa da kanıt olarak genellikle birkaç uçuşan tüy görülür.

Yeni araştırmanın ardındaki fizikçiler de çarpıştırıcıdaki bu "tüyleri" sayarak, parçacıkların farklı yollardan nasıl bozunduğunun ve kısa sürede yeni parçacıklara nasıl dönüştüğünün bir resmini çizdi.

CERN'in diğer dedektörü CMS'nin fizik koordinatörü Florencia Canelli, "Bu çalışma, Standart Model'in güçlü bir şekilde sınanması" ifadelerini kullandı:

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda devam eden üçüncü faz deneylerle bu sınavın kesinliğini artırabileceğiz ve çok daha nadir görülen Higgs bozunmalarını arayabileceğiz.

 

Independent Türkçe, IFL Science, Interesting Engineering, Science Alert



Çay içenler neden uzun yaşıyor?

Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)
TT

Çay içenler neden uzun yaşıyor?

Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)

Dünyanın ve Türkiye'nin en sevilen içeceklerinden biri olan çayın sağlığa pek çok faydası var.

2022'de yapılan bir araştırmada günde iki veya daha fazla fincan çay içmenin, herhangi bir sebepten ölme riskini yüzde 9 ila 13 oranında düşürebileceği bulunmuştu.

Britanya Kalp Vakfı, bu çalışmanın çay içmekle uzun ömür arasında neden-sonuç ilişkisi kurmadığını belirtse de uzmanlar çayın çeşitli faydaları olduğunu ifade ediyor.

Hastalıkları önlüyor

Bilim insanları, siyah çayın antioksidan maddeler içermesi sayesinde çeşitli hastalıkların önüne geçebileceğini söylüyor.

Özellikle flavonoid grubundaki antioksidanlar, kalp hastalıkları, kanser ve tip 2 diyabet riskini düşürebiliyor.

Bilim insanları siyah çayın kolesterole ve tansiyona iyi geldiğini söyleyerek kalp sağlığına fayda sağladığını ifade ediyor.

Her gün çay içenlerin, son 12 ayda içmeyenlere kıyasla kalp hastalığı riskinin yüzde 8, kalp krizi gibi sorunlar yaşama riskininse yüzde 10 azaldığı 2017 tarihli bir araştırmada saptanmıştı.

Uzmanlar ayrıca yeşil çayın iltihaplanma ve kanser riskini düşürebilecek antioksidanlar içerdiğini belirtiyor.

Avustralya'daki Newcastle Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Quan Vuong, kateşin adlı antioksidanın en çok yeşil çayda bulunduğunu ancak siyah çayın kateşin seviyesini azaltan süreçlerden geçmesine rağmen antioksidan özelliklerini koruduğunu söylüyor. 

Bağırsaklara iyi geliyor

Siyah çaydaki polifenol adlı bileşiklerin, iyi bakterilerin çoğalmasını ve zararlı olanların azalmasını sağlayarak bağırsağın sağlıklı kalmasına katkı sunduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca pek çok araştırma yeşil çayın kilo vermeye yardımcı olduğuna işaret ediyor.

Bununla beraber, 2017'de siyah çayın da bağırsaklara iyi gelerek zayıflamaya katkı sağladığı bulunmuştu.

Hidrasyona katkı sağlıyor

Vücutta yeterli su bulunmasını ifade eden hidrasyon, kalbin düzgün çalışmasından sindirime kadar pek çok sürecin işlemesinde kritik önem taşıyor.

Uzmanlar bunun için genellikle su içilmesini tavsiye ediyor fakat çay gibi içeceklerin de yardımcı olacağını belirtiyorlar.

Diyetisyen Caroline Thomason "Çaydaki kafein ve diğer bileşikler idrar söktürücü işlevi görebilir, yani idrara çıkmamıza neden olabilir" diyerek ekliyor:

Fakat bunların dehidrasyona yol açan içecekler olmadığını unutmayın.

Newcastle Üniversitesi'nden Emma Beckett da "Hidrasyon sadece vücudunuzda ne kaldığıyla ilgili değil" diye açıklıyor: 

Hidrasyon vücudunuzda hareket eden suyla ilgili ve vücudunuzda gezinirken toksinleri atma ve tuzları dengeleme fırsatı veriyor.

Uzmanlar bu nedenle günlük su ihtiyacının tamamen su içerek karşılanmak zorunda olmadığını ifade ediyor. Çayın yanı sıra sebze-meyvelerden gelen su da hidrasyona fayda sağlıyor.

Odaklanmayı artırıyor ve stresi azaltıyor

Diyetisyen Jennie Norton, siyah ve yeşil çaydaki L-theanine adlı amino asit ve kafeinin, dikkati toplamaya yardım ettiğini söylüyor. 

Kahveden farklı olarak çaydaki kafein, daha yavaş emildiği için daha uzun süre enerji sağlıyor.

Bilim insanları L-theanine'in odaklanmayı artırdığını, rahatlamayı sağladığını, hafızayı geliştirdiğini ve stresi azalttığını da belirtiyor.

Çalışmalar ayrıca çeşitli çayların sadece kimyasal bileşenleriyle değil aromasıyla da insanları rahatlattığını gösteriyor. Çay içerken yaşanan duyusal deneyimlerin, stres hormunu kortizol seviyelerini düşürme ve kaygıyı azaltma gibi etkiler yaratabileceği öne sürülüyor.

2018 tarihli bir çalışmada, siyah çay aromasını solumanın bilişsel görevler sırasında stresi azalttığı görülmüştü. 

Papatya çayı özellikle rahatlama için etkiliyken, nane çayının ferahlatıcı kokusu dikkati artırabiliyor.

Kalpten bağırsaklara kadar pek çok organa iyi gelen çayın, uzun ömürle arasındaki ilişkinin bu sebeplerden kaynaklandığı tahmin ediliyor. 

Ancak burada bir neden-sonuç ilişkisi olmadığını ve uzun bir yaşam için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma ve yeterli gece uykusunu alma gibi faktörlerin kritik rol oynadığını belirtmek gerekiyor.

Independent Türkçe, National Geographic, Healthline, USA Today, Britanya Kalp Vakfı, UCLA, National Library of Medicine, Journal of Physiological Anthropology