Güneş paneli teknolojisinde yeni atılım: Uzayda enerji tarlası kurulabilecek

Araştırmacılar, "iki boyutlu" malzemenin verimliliğinin iki katına çıkarılmasının, Güneş'in enerjisinin uzayda toplanmasını ekonomik olarak uygulanabilir hale getirdiğini söylüyor

Uzaydaki bir güneş paneli dizisinin gösterimi (Artemis İnovasyon Yönetimi Çözümleri)
Uzaydaki bir güneş paneli dizisinin gösterimi (Artemis İnovasyon Yönetimi Çözümleri)
TT

Güneş paneli teknolojisinde yeni atılım: Uzayda enerji tarlası kurulabilecek

Uzaydaki bir güneş paneli dizisinin gösterimi (Artemis İnovasyon Yönetimi Çözümleri)
Uzaydaki bir güneş paneli dizisinin gösterimi (Artemis İnovasyon Yönetimi Çözümleri)

Bilim insanları, ultra hafif bir güneş hücresinin verimliliğini iki katına çıkarmanın yolunu buldu ve bunun Güneş'in enerjisini uzayda daha önce görülmemiş ölçekte elde etmek için kullanılabileceğini öne sürüyorlar.

Pensilvanya Üniversitesi'nden bir ekip tarafından inşa edilen yeni nesil güneş panelleri, insan saçından bin kat daha ince katmanlar kullanmasına rağmen, piyasada bulunan güneş pilleriyle karşılaştırılabilir miktarda güneş ışığını emebiliyor. Aşırı incelik, sadece birkaç atom kalınlığında oldukları için onlara iki boyutlu veya 2D TMDC etiketini kazandırdı.

Araştırmacılara göre, geleneksel silikon güneş hücrelerine kıyasla ağırlık başına daha fazla elektrik üretme kabiliyeti, onları Güneş'in enerjisini toplamak için uzaya göndermeye son derece uygun hale getiriyor.

Pensilvanya Üniversitesi'nden Deep Jariwala, "Yüksek özgül güç aslında herhangi bir uzay tabanlı ışık toplamanın veya enerji depolama teknolojisinin en büyük hedeflerinden biri" diyor.

Bu sadece uydular ya da uzay istasyonları için değil, uzayda gerçekten şebeke ölçeğinde güneş enerjisi istiyorsanız da önemli. Uzaya göndermeniz gereken [silikon] güneş pillerinin sayısı o kadar fazla ki, şu anda hiçbir uzay aracı bu tür malzemeleri ekonomik olarak uygun bir şekilde oraya götüremez.

The Independent'ın haberine göre, Profesör Jariwala ve ekibi, yenilikçi güneş pilini bilgisayarda modelleyerek, daha önce gösterilenlere kıyasla iki kat daha fazla verimliliğe sahip bir tasarım ortaya koymayı başardı.

Araştırmayı detaylandıran "How good can 2D excitonic solar cells be?" (2D eksitonik güneş pilleri ne kadar iyi olabilir?) başlıklı bir makale, salı günü Device adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Araştırmacılar şimdi tasarım için büyük ölçekli üretimin nasıl gerçekleştirileceğini bulmayı umuyor.

Profesör Jariwala, "Sanırım insanlar yavaş yavaş 2D TMDC'lerin mükemmel fotovoltaik malzemeler olduğunun farkına varıyor ancak karasal uygulamalar için değil, uzay tabanlı uygulamalar gibi mobil, daha esnek uygulamalar için" diyor.

2D TMDC güneş pillerinin ağırlığı silikon veya galyum arsenit güneş pillerinden 100 kat daha az, dolayısıyla bu piller aniden çok cazip bir teknoloji haline geliyor.

Avrupa Uzay Ajansı, uzay tabanlı güneş enerjisini Solaris programı aracılığıyla keşfetmeyi planlıyor (ESA)
Avrupa Uzay Ajansı, uzay tabanlı güneş enerjisini Solaris programı aracılığıyla keşfetmeyi planlıyor (ESA)

Uzay tabanlı güneş dizileri konsepti ilk kez 50 yıldan uzun süre önce teorik olarak ortaya atılmış ve bilim insanları, Güneş'in enerjisinin mikrodalgalara dönüştürülebileceğini ve bunları elektriğe çeviren yer tabanlı alıcı istasyonlarına ışınlanabileceğini belirtmişti.

Bulut örtüsü ya da Güneş'in tipik döngüsüyle sınırlandırılmayacakları için karasal kurulumlara göre çeşitli avantajları bulunuyor.

SpaceX gibi uzaya yük gönderme maliyetini önemli ölçüde düşüren özel uzay şirketlerinin ortaya çıkması da dahil, güneş enerjisi elde etme ve yörüngesel roket fırlatmalarıyla ilgili birkaç büyük atılım ve gelişmenin ardından araştırmalar son yıllarda önemli ölçüde hız kazandı.

Geçen ay Japon uzay ajansı JAXA, 2025'e kadar uzayda ticari ölçekli bir güneş enerjisi tarlası için ilk uydu vericilerini kurmayı hedeflediğini açıkladı.

Avrupa Uzay Ajansı da Solaris programı aracılığıyla bu kullanılmayan yenilenebilir enerji kaynağı için bir geliştirme programı oluşturmayı planlıyor.



İnternetin kuralları değişiyor: Yapay zekanın sızamayacağı altyapı geliştirildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İnternetin kuralları değişiyor: Yapay zekanın sızamayacağı altyapı geliştirildi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

İnternetin büyük bölümüne güç sağlayan internet altyapısı şirketi Cloudflare, "internetin kurallarını değiştirdiğini" söylüyor. 

Şirket, yapay zeka firmalarının internetten veri toplamasını engellemek amacıyla yapay zeka tarayıcılarını doğrudan engelleyecek.

ChatGPT gibi büyük dil modelleri, performanslarını artırmak için muazzam miktarda eğitim verisine ihtiyaç duyuyor. Bu şirketlerin çoğu, sistemleri eğitmek adına farklı internet sayfalarına erişip içeriklerini depolayan  tarayıcılar kullanıyor.

Artık Cloudflare, bu yapay zeka tarayıcılarının doğrudan engelleneceğini söylüyor. Bu, sözkonusu otomatik sistemlerin "izin veya ücret" olmaksızın sayfalara erişemeyeceği anlamına geliyor.

Bu internet sitelerinin yayıncıları, yapay zeka tarayıcılarına sitelerine erişim izni verebilecek. Cloudflare, yapay zeka şirketlerinin ödeme yapıp yapmamayı seçebileceği bir "taramaya göre ödeme" ücreti seçeneği ekleyeceğini söylüyor.

Yapay zeka sistemlerini eğitmek için çevrimiçi yazıların kullanılması, süregelen yapay zeka çağının en bölücü konularından biri haline geldi. Birçok yayıncı, içeriklerinin sistemleri eğitmek amacıyla izinsiz kullanıldığını öne sürerek yapay zeka şirketlerine karşı hukuki yollara başvurdu.

Bu çatışma 2023'te artarken Cloudflare, ilk başta internet sayfalarına özel bir etiket ekleyerek yapay zeka sitelerinden erişmemesini istemesine izin vereceğini söylemişti ancak bu uygulanamazdı. Geçen yıl, bu tür yapay zeka botlarını tespit eden bir teknoloji geliştirerek internet sitelerinin bunları otomatik olarak engellemesine imkan tanımaya başladı.

Artık ikinci araç varsayılan olarak açık hale gelecek.

Cloudflare CEO'su Matthew Prince, New York Times'a, "Cloudflare'ın internetin kurallarını tamamen değiştirdiğini" söyledi. Prince bu hamlenin, yapay zeka şirketlerinin interneti kazıyarak içeriğe serbestçe erişmesinin, insanların yeni yazılar ya da diğer içerik türlerini yayımlamaya teşvik edilmesini engelleyeceği endişesinden kaynaklandığını söyledi.

Independent Türkçe