Ofis bitkileri üzerine bilimsel çalışma: Sadece 8 saatte kirli havayı temizliyorlar

"Bitkilerin petrolle ilişkili bileşikleri ortadan kaldırma becerisi ilk kez test edildi"

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Ofis bitkileri üzerine bilimsel çalışma: Sadece 8 saatte kirli havayı temizliyorlar

(Unsplash)
(Unsplash)

Çeşitli iç mekan bitkilerinin yer aldığı küçük bir yeşil duvarın, zehirli hava kirleticilerini ortamdaki havadan sadece 8 saat içinde etkili bir şekilde çıkarabildiği yeni bir araştırmada belirtildi.

Dünya Sağlık Örgütü, dünya çapında 6,7 milyon kişinin hava kirliliği nedeniyle erken öldüğünü tahmin ediyor.

Dünya genelinde insanlar zamanının yaklaşık yüzde 90'ını ofis, ev veya okul gibi kapalı mekanlarda geçirdiğinden, uzmanlar kapalı mekanlardaki hava kalitesini iyileştirecek yeni stratejiler benimsenmesi çağrısında bulunuyor.

Önceki çalışmalar bitkilerin kapalı mekanlardaki çok çeşitli hava kirleticilerini temizleyebildiğini gösterse de henüz hakem denetiminden geçmeyen bu son araştırma bitkilerin, dünya çapındaki binalarda bulunan en büyük zehirli bileşik kaynaklarından biri olan petrol buharını temizleyebildiğini ortaya koyan ilk çalışma.

Ofisler genellikle kapı veya asansör boşluklarıyla doğrudan otoparklara bağlandığından, petrolle ilişkili zararlı bileşiklerin çalışma ve yerleşim alanlarına sızmasını önlemek zor.

Araştırmalar birçok binanın, yakındaki yollar ve otoyollardan gelen zehirli benzin dumanlarına da maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Avustralya'daki Sidney Teknoloji Üniversitesi'nden (UTS) çalışmanın ortak yazarı Fraser Torpy yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Bitkilerin petrolle ilişkili bileşikleri ortadan kaldırma becerisi ilk kez test edildi ve sonuçlar hayret verici.

İç mekan bitkilerini düzenlemede çözümler sağlayan bir şirket olan Ambius'la ortaklaşa yürütülen yeni araştırma, iç mekan bitkilerinin bir birleşimini içeren küçük bir yeşil duvarın zararlı, kansere yol açan kirleticileri etkili bir şekilde ortadan kaldırabileceğini ortaya koydu.

Bilim insanları, içinde düşük miktarda petrol buharı bulunan odalara yerleştirilen Ambius bitki duvarı sisteminin becerisini test etti ve bunu içinde bitki bulunmayan odalarda gözlemlenen etkiyle karşılaştırdı.

Her ne kadar odaların ikisinde de sızıntı olduğu göz ardı edilemese de araştırmacılar, bitkilerin 8 saatlik test süresinde uçucu organik bileşiklerin tamamının yüzde 40'ından fazlasını temizlediğinden emin olduklarını ifade etti.

Bilim insanları alkanlar, benzen türevleri ve siklopentanlar gibi neredeyse tüm zararlı kimyasalların uzaklaştırıldığını belirtti.

Daha önce yapılan çalışmalar bitkilerin havadaki zehirli kimyasalları uzaklaştırabildiğini gösterse de bu çalışmalarda genellikle tekil kimyasal türler incelenmiş ve bitkilerin, karmaşık karışımları filtreleme becerisine bakılmamıştı.

Araştırmacılar, Ambius'un yeşil duvarının sadece 8 saat içinde çevredeki havadan en zehirli bileşiklerin yüzde 97'sini uzaklaştırabildiğini söylüyor.

Yeşil duvar; Salon Sarmaşığı, Ok Başı Sarmaşığı ve Kurdele Çiçeği gibi bitkileri içeriyordu ve bilim insanları bitkilerin sıradan bir iş günü boyunca, kansere yol açan bazı zararlı bileşiklerin seviyelerini başlangıçtaki yoğunluğun yüzde 20'sinin altına düşürebildiğini tespit etti.

Dr. Torpy şöyle diyor: 

Bitkiler sadece kirleticilerin çoğunu birkaç saat içinde havadan uzaklaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda petrolle ilişkili en zararlı kirleticileri de en etkili şekilde ortamdan temizliyor.

Ambius'un genel müdürü Johan Hodgson, "İç mekanlardaki hava kalitesinin genellikle dış mekandaki havadan çok daha kirli olduğunu ve bunun da ruhsal ve fiziksel sağlığı etkilediğini biliyoruz. Fakat iyi haber şu ki bu çalışma, iç mekanlara bitki koymak kadar basit bir şeyin muazzam bir fark yaratabileceğini gösterdi" diye belirtiyor.



Bilim insanlarına göre Ay'da yaşamak sanılandan daha kolay olabilir

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Bilim insanlarına göre Ay'da yaşamak sanılandan daha kolay olabilir

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Bilim insanları, Ay'ı keşfedip orada yaşamamızın daha önce düşündüğümüzden daha kolay olabileceğini söylüyor.

Yeni bir araştırmaya göre, Ay yüzeyinin hemen altındaki buzlar kutup bölgelerinde sandığımızdan daha fazla alana yayılmış olabilir.

Bu buzu kullanıp suya dönüştürmek, Ay'ı keşfetmemizin, hatta oraya yerleşmemizin merkezinde yer alabilir. Ancak tam olarak ne kadar buz olabileceği belirsizliğini koruyor.

Buz bulma ihtimali, Ay'daki yüzey sıcaklığıyla ilişkili.

Ancak Ay'ın yüzey sıcaklığına dair ölçümlerimiz 1970'lerdeki Apollo görevleri sırasında yapılmış ve bu araçlar, Ay'a geri dönünce inmeyi planladığımız yerden çok uzakta, ekvatora yakın yerlere inmişti. Dahası, Ay'ın o bölgelerinde yüzeyin eğimi, sıcaklığı pek etkilemiyor.

Araştırmacılar, Chandrayaan-3'ün Vikram iniş aracının sıcaklık sondası deneyi ChaSTE kapsamında yapılan ölçümleri kullandı. Bu iniş aracı 2023'te Ay'ın güney kutup bölgesinin kenarına ulaşmıştı.

Yüzeyin hem eğimli hem de düz kısımlarını incelemeyi başardılar ve Güneş'ten uzağa bakan eğimli kısımların, yüzeye yakın yerlerde buz biriktirecek kadar soğuk olabileceğini saptadılar. Ay'da bulunabilecek bu tür yerler arasında, NASA'nın yaklaşan mürettebatlı Artemis görevlerinin Ay yüzeyinde inmeyi planladığı bölgeler de var.

Bulgular, Communications Earth & Environment adlı hakemli dergide yayımlanan "Higher surface temperatures near south polar region of the Moon measured by ChaSTE experiment on-board Chandrayaan-3" (Chandrayaan-3'ün ChaSTE deneyinde ölçülen, Ay'ın güney kutup bölgesi yakınlarındaki daha yüksek yüzey sıcaklıkları) başlıklı yeni bir çalışmada aktarılıyor.

Independent Türkçe