Merdivenlerden çıkabilen ilk robot süpürge tasarlandı

Merdivenlerden çıkabilen ilk robot süpürge tasarlandı
TT

Merdivenlerden çıkabilen ilk robot süpürge tasarlandı

Merdivenlerden çıkabilen ilk robot süpürge tasarlandı

Google, Boston Dynamics, Dyson ve Ecovacs gibi büyük firmalarda çalışmış seçkin bir ekibe sahip olduğunu söyleyen bir şirket, merdiven çıkabilen ve hatta merdivenleri de temizleyebilen bir robot süpürge tasarladı.

Migo Robotics adlı bir şirketin ürettiği cihaz, yerleri süpürürken merdivene denk geldiğinde geri dönmek yerine robotik bacaklarını uzatarak basamağa tırmanıyor.

Bu bacaklar robot süpürgeye manevra olanağı tanıdığı için, tekerlekleri üzerinde hareket etmeyi sürdüren cihaz basamakları da temizleyebiliyor.

Bu süreç, süpürge tüm merdivenleri tırmanıp bir üst kata çıkana kadar tekrarlanıyor.

İcat edilen ilk robot süpürgeler, sınırlı batarya ömürleri ve emiş güçlerinin az olması nedeniyle yaygınlaşamamıştı.

Ancak son dönemde robot süpürgeler de gelişti ve engellerden başarıyla kaçınabilen, kendi kendilerine şarj yuvalarına dönebilen cihazlar haline geldi.

Yine de mevcut robot süpürgelerin halen yapamadığı şeyler var. Bunların başında tümsek ve merdivenleri tırmanabilmek veya düşmeden inebilmek geliyor.

Migo Robotics ise Ascender adını verdiği cihazın katlar arasında gezinebileceğini vurguluyor.

Ascender'ın diğer yeteneklerine dair çok fazla ayrıntı verilmedi. Ancak evdeki odaların ve merdivenlerin haritasını çıkarmak için LiDAR tarayıcılarını kullanacağı düşünülüyor.

Batarya ömrü veya çalışma süresiyle ilgili ayrıntılar paylaşılmazken, şirket bu cihazı ticari üretime geçirmek için gerekli finansmanı toplamaya çalışıyor.

Migo Robotics'in internet sitesine göre 5 dolar depozito verenler, daha sonra robot süpürgeyi 400 dolar indirimli edinebilecek.

Depoziyo vermeyenlerse süpürgeye 1399 dolar karşılığında sahip olacak.

Independent Türkçe, Gizmodo, Migo Robotics



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging