Google, çalışanlarını kendi programına karşı uyardı

Yapay zeka sohbet botları tartışma yarattı

Google, Bard'ı Mart 2023'te piyasaya sürdü (Reuters)
Google, Bard'ı Mart 2023'te piyasaya sürdü (Reuters)
TT

Google, çalışanlarını kendi programına karşı uyardı

Google, Bard'ı Mart 2023'te piyasaya sürdü (Reuters)
Google, Bard'ı Mart 2023'te piyasaya sürdü (Reuters)

Google'ın çatı şirketi Alphabet, kendi programı Bard da dahil olmak üzere yapay zeka sohbet botlarına karşı çalışanlarını uyardı.

Reuters'ın 4 farklı kaynağa dayandırdığı habere göre, teknoloji devi gizli bilgileri ve materyalleri sohbet botlarına göndermemeleri için çalışanlarına komut verdi. 

Adı açıklanmayan kaynaklar, Alphabet'in mühendislerine sohbet botunun oluşturduğu kodları direkt kullanmamalarını söylediğini de aktardı. 

Bu uyarıyı Reuters'a doğrulayan Google, sebep olarak gizlilik endişelerini ve bilgileri koruma politikasını gösterdi. 

Zira şirketler, bu tür sohbet botlarındaki konuşmaların içeriğini yapay zekayı eğitmek için depoluyor. Ayrıca çalışanlar, konuşmaları görüntüleyebiliyor.

Reuters, Google'ın uyarısının şirketlerin yapay zeka sohbet botlarına karşı endişelerini gösterdiğini ifade etti. Samsung, Amazon ve Deutsche Bank gibi firmalar sohbet botlarına karşı güvenlik çemberleri kurduklarını haber ajansına bildirdi. 

Güney Kore merkezli Samsung, ChatGPT kullanan çalışanlarının şirket verilerini farkında olmadan sızdırdığını geçen ay duyurmuştu.

Fishbowl adlı sosyal medya platformunun anketine katılan yaklaşık 12 bin çalışanın yüzde 43'ü, patronlarına haber vermeden yapay zeka programları kullandığını söylemişti.

Microsoft'un tüketici pazarlamasından sorumlu yöneticisi Yusuf Mehdi şirketlerin, çalışanlarının iş için sohbet botlarını kullanmasını istememesinin "mantıklı" olduğunu savundu.

 

Independent Türkçe, Reuters, Gizmodo



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging