WhatsApp’tan yeni özellik: Daha kolay aktarım yapılabilecek

WhatsApp içeriğinin aynı işletim sistemini kullanan telefonlar arasında daha kolay bir şekilde aktarılmasını sağlayan yeni bir özellik yakında kullanıma sunulacak. META CEO'su Mark Zuckerberg, herhangi bir bulut yedeklemesine dayanmayan yeni bir aktarım ö

Whatsapp logosu
Whatsapp logosu
TT

WhatsApp’tan yeni özellik: Daha kolay aktarım yapılabilecek

Whatsapp logosu
Whatsapp logosu

WhatsApp, aynı işletim sistemini kullanan telefonlar arasında WhatsApp içeriğinin daha kolay bir şekilde aktarılmasını sağlayan yeni bir özelliği yakında duyurmayı planlıyor.

META CEO'su Mark Zuckerberg, tarafından yayınlanan duyuruya göre, buluttaki herhangi bir yedeklemeye bağlı olmayan, QR kodunu yeni telefonla tarayarak, verilerin sadece iki cihaz arasında paylaşıldığı ve transfer sırasında tamamen şifrelendiği yeni bir transfer özelliği bildirildi.

WhatsApp uygulamasında konuşmaları aktarmanın yeni özelliği
WhatsApp uygulamasında konuşmaları aktarmanın yeni özelliği

Yeni süreç, sizi sohbet geçmişinizi iCloud veya Google Drive'a yedeklemeye ve ardından yeni bir cihaza indirmeye zorlayan mevcut bulut tabanlı alternatiften çok daha hızlı ve kolay olacak. Ayrıca, sohbet ve medya yedeklemelerinizin her iCloud hesabında bulunan 5 GB'lık ücretsiz saklama alanından daha fazla olması durumunda karşılaşabileceğiniz bulut saklama alanı sınırlamalarını da ortadan kaldırıyor.

Bu özellik yalnızca Android'den Android'e veya iOS'tan iOS'a gibi aynı işletim sistemini kullanan cihazlar arasında çalışıyor. Farklı cihazlar arasında sohbet geçmişini aktarmak istiyorsanız, verilerinizi hangi cihaza aktardığınıza bağlı olarak işlem biraz daha farklı oluyor.

WhatsApp yeni özelliğin duyurusu için herhangi bir tarih belirtmedi, ancak bu yeni özellik Android ve iOS işletim sistemlerindeki kullanıcılar için pilot olarak uygulamaya başladı bile. Bu durum, bugün yapılan resmi duyuruyla birlikte, özelliğin yakında yaygın olarak kullanıma sunulmasının beklendiğini gösteriyor. Kullanıma sunulduğunda, WhatsApp ayarlarınıza, ardından Konuşmalar'a gidip eski cihazınızdaki Konuşmaları Aktar'ı seçerek ve ardından yeni cihazınızda WhatsApp'ı etkinleştirerek bu özelliğe erişebileceksiniz. Aktarım hızı, dosyalarınızın ve mesajlarınızın boyutuna bağlı olarak değişiyor.



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell