NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu bilinen "en yaşlı süper kütleli kara deliği" görüntüledi

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), James Webb Uzay Teleskobu ile CEERS 1019 galaksisinin merkezinde konumlanan bugüne kadar tespit edilmiş "en yaşlı süper kütleli kara deliğin" keşfedildiğini açıkladı.

AA
AA
TT

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu bilinen "en yaşlı süper kütleli kara deliği" görüntüledi

AA
AA

NASA'nın internet sitesindeki haberinde, CEERS 1019 galaksisinin merkezindeki keşfedilen en yaşlı kara deliğin, büyük patlamadan 570 milyon yıl sonra şekillendiği ve güneşin 9 milyon katı kütleye sahip olduğu aktarıldı.

James Webb Uzay Teleskobu ile edinilen yeni görüntülerde, büyük patlamadan 470 ve 675 milyon yıl sonra oluştuğu tahmin edilen iki galaksi daha tespit edildi.

Araştırmacıların söz konusu iki galaksinin merkezindeki kara delikleri incelemeye devam ettiği ve CEERS 1019 galaksisine konumlanan "en yaşlı süper kütleli kara deliğin" kısa süre içerisinde rekorunu kaybedebileceği ifade edildi.

Araştırmaya liderlik eden Steven Finkelstein, yeni keşfedilen kara deliklerin, James Webb Uzay Teleskobu'ndan önce diğer teleskoplarda sıradan galaksiler gibi göründüğünü söyledi.

James Webb Uzay Teleskobu'nun CEERS araştırması kapsamında teleskopla alınan kızılötesi görüntüler ve spektrum verileri birleştirilerek erken evrenin haritası çıkarılıyor.

Söz konusu keşif öncesinde tespit edilen en yaşlı kara deliklerin, büyük patlamadan 1 milyar yıl sonra oluştuğu saptanmıştı.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space