300 bin yıllık "dev" baltalar keşfedildi

"Bu baltalar o kadar büyük ki kolayca tutulup kullanıldığını hayal edemiyorum"

Arkeologlar, baltanın bulunduğu bölgede kızıl geyik, at, aslan ve artık soyu tükenmiş düz dişli fil gibi hayvanların yaşadığını söyledi (College London Üniversitesi)
Arkeologlar, baltanın bulunduğu bölgede kızıl geyik, at, aslan ve artık soyu tükenmiş düz dişli fil gibi hayvanların yaşadığını söyledi (College London Üniversitesi)
TT

300 bin yıllık "dev" baltalar keşfedildi

Arkeologlar, baltanın bulunduğu bölgede kızıl geyik, at, aslan ve artık soyu tükenmiş düz dişli fil gibi hayvanların yaşadığını söyledi (College London Üniversitesi)
Arkeologlar, baltanın bulunduğu bölgede kızıl geyik, at, aslan ve artık soyu tükenmiş düz dişli fil gibi hayvanların yaşadığını söyledi (College London Üniversitesi)

Arkeologlar, Birleşik Krallık'ın Kent bölgesinde Buz Devri'nden kalma iki "dev" el baltası buldu.

300 bin yıllık aletler, Medway Vadisi'ndeki yamaçta sürdürülen kazı çalışmalarında çıkarıldı. Bölgede şimdiye kadar toplam 800 eser keşfedilirken Roma döneminden kalma mezarlık da tespit edildi.

Arkeologlar araştırmalarını sürdürüyor (College London Üniversitesi)
Arkeologlar araştırmalarını sürdürüyor (College London Üniversitesi)

Uzmanlar, koleksiyon üzerindeki ve bölgedeki incelemelerin devam ettiğini, diğer eserler hakkında daha sonra açıklama yapılacağını bildirdi.

Arkeolog Letty Ingrey, 22 santimetreyi geçen baltaları "dev" diye tanımladıklarını açıkladı ve şöyle konuştu:

Bu boyutu geçen iki balta var. Büyük olanı 29,5 santimetreyle devasa bir uzunluğa sahip. Bu, Britanya'da şimdiye kadar bulunan en uzun baltalardan biri. Bu baltalar o kadar büyük ki kolayca tutulup kullanıldığını hayal edemiyorum.

Arkeologlar, bu tür aletlerin genellikle hayvanları kesmek ya da deri yüzmek için kullanıldığını düşünüyor.

College London Üniversitesi'nde görev yapan Ingrey, baltaların sembolik anlam taşıma ihtimaline de dikkat çekti. Ingrey şöyle konuştu:

Belki de diğer aletlerden daha kullanışsız ya da daha sembolik bir işlevi yerine getiriyorlardı. Bunlar, güç ve becerinin açık bir göstergesi olabilir. Şu anda, neden bu kadar büyük aletlerin yapıldığından ve bunları hangi erken insan türünün yaptığından emin değiliz. Bölge, bu heyecan verici soruları yanıtlama şansı tanıyor.

 

Independent Türkçe, Insider, BBC



Çay içenler neden uzun yaşıyor?

Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)
TT

Çay içenler neden uzun yaşıyor?

Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar günde 5 bardaktan fazla çayın zararlı sonuçlar doğurabileceğini söylüyor (Unsplash)

Dünyanın ve Türkiye'nin en sevilen içeceklerinden biri olan çayın sağlığa pek çok faydası var.

2022'de yapılan bir araştırmada günde iki veya daha fazla fincan çay içmenin, herhangi bir sebepten ölme riskini yüzde 9 ila 13 oranında düşürebileceği bulunmuştu.

Britanya Kalp Vakfı, bu çalışmanın çay içmekle uzun ömür arasında neden-sonuç ilişkisi kurmadığını belirtse de uzmanlar çayın çeşitli faydaları olduğunu ifade ediyor.

Hastalıkları önlüyor

Bilim insanları, siyah çayın antioksidan maddeler içermesi sayesinde çeşitli hastalıkların önüne geçebileceğini söylüyor.

Özellikle flavonoid grubundaki antioksidanlar, kalp hastalıkları, kanser ve tip 2 diyabet riskini düşürebiliyor.

Bilim insanları siyah çayın kolesterole ve tansiyona iyi geldiğini söyleyerek kalp sağlığına fayda sağladığını ifade ediyor.

Her gün çay içenlerin, son 12 ayda içmeyenlere kıyasla kalp hastalığı riskinin yüzde 8, kalp krizi gibi sorunlar yaşama riskininse yüzde 10 azaldığı 2017 tarihli bir araştırmada saptanmıştı.

Uzmanlar ayrıca yeşil çayın iltihaplanma ve kanser riskini düşürebilecek antioksidanlar içerdiğini belirtiyor.

Avustralya'daki Newcastle Üniversitesi'nden beslenme uzmanı Quan Vuong, kateşin adlı antioksidanın en çok yeşil çayda bulunduğunu ancak siyah çayın kateşin seviyesini azaltan süreçlerden geçmesine rağmen antioksidan özelliklerini koruduğunu söylüyor. 

Bağırsaklara iyi geliyor

Siyah çaydaki polifenol adlı bileşiklerin, iyi bakterilerin çoğalmasını ve zararlı olanların azalmasını sağlayarak bağırsağın sağlıklı kalmasına katkı sunduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca pek çok araştırma yeşil çayın kilo vermeye yardımcı olduğuna işaret ediyor.

Bununla beraber, 2017'de siyah çayın da bağırsaklara iyi gelerek zayıflamaya katkı sağladığı bulunmuştu.

Hidrasyona katkı sağlıyor

Vücutta yeterli su bulunmasını ifade eden hidrasyon, kalbin düzgün çalışmasından sindirime kadar pek çok sürecin işlemesinde kritik önem taşıyor.

Uzmanlar bunun için genellikle su içilmesini tavsiye ediyor fakat çay gibi içeceklerin de yardımcı olacağını belirtiyorlar.

Diyetisyen Caroline Thomason "Çaydaki kafein ve diğer bileşikler idrar söktürücü işlevi görebilir, yani idrara çıkmamıza neden olabilir" diyerek ekliyor:

Fakat bunların dehidrasyona yol açan içecekler olmadığını unutmayın.

Newcastle Üniversitesi'nden Emma Beckett da "Hidrasyon sadece vücudunuzda ne kaldığıyla ilgili değil" diye açıklıyor: 

Hidrasyon vücudunuzda hareket eden suyla ilgili ve vücudunuzda gezinirken toksinleri atma ve tuzları dengeleme fırsatı veriyor.

Uzmanlar bu nedenle günlük su ihtiyacının tamamen su içerek karşılanmak zorunda olmadığını ifade ediyor. Çayın yanı sıra sebze-meyvelerden gelen su da hidrasyona fayda sağlıyor.

Odaklanmayı artırıyor ve stresi azaltıyor

Diyetisyen Jennie Norton, siyah ve yeşil çaydaki L-theanine adlı amino asit ve kafeinin, dikkati toplamaya yardım ettiğini söylüyor. 

Kahveden farklı olarak çaydaki kafein, daha yavaş emildiği için daha uzun süre enerji sağlıyor.

Bilim insanları L-theanine'in odaklanmayı artırdığını, rahatlamayı sağladığını, hafızayı geliştirdiğini ve stresi azalttığını da belirtiyor.

Çalışmalar ayrıca çeşitli çayların sadece kimyasal bileşenleriyle değil aromasıyla da insanları rahatlattığını gösteriyor. Çay içerken yaşanan duyusal deneyimlerin, stres hormunu kortizol seviyelerini düşürme ve kaygıyı azaltma gibi etkiler yaratabileceği öne sürülüyor.

2018 tarihli bir çalışmada, siyah çay aromasını solumanın bilişsel görevler sırasında stresi azalttığı görülmüştü. 

Papatya çayı özellikle rahatlama için etkiliyken, nane çayının ferahlatıcı kokusu dikkati artırabiliyor.

Kalpten bağırsaklara kadar pek çok organa iyi gelen çayın, uzun ömürle arasındaki ilişkinin bu sebeplerden kaynaklandığı tahmin ediliyor. 

Ancak burada bir neden-sonuç ilişkisi olmadığını ve uzun bir yaşam için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma ve yeterli gece uykusunu alma gibi faktörlerin kritik rol oynadığını belirtmek gerekiyor.

Independent Türkçe, National Geographic, Healthline, USA Today, Britanya Kalp Vakfı, UCLA, National Library of Medicine, Journal of Physiological Anthropology