Twitter'ın mavi tiki, dezenformasyon yapanlar için bir silaha mı dönüştü?

Elon Musk'ın arka planında Twitter logosu bulunan hesabından bir görsel (Reuters)
Elon Musk'ın arka planında Twitter logosu bulunan hesabından bir görsel (Reuters)
TT

Twitter'ın mavi tiki, dezenformasyon yapanlar için bir silaha mı dönüştü?

Elon Musk'ın arka planında Twitter logosu bulunan hesabından bir görsel (Reuters)
Elon Musk'ın arka planında Twitter logosu bulunan hesabından bir görsel (Reuters)

Fransız Haber Ajansı AFP, Twitter’da uzun zamandır orijinal içeriklerin ve birçok durumda güvenilirliğin garantisi olarak görülen hesap doğrulama aracı mavi tikin, yanlış bilgi yaymanın etkili bir yolu haline geldiğini ve dezenformasyon yapanlara ve komplo teorilerini destekleyenlere hiç beklenmedik bir erişim olanağı sağladığını bildirdi.

Haziran ayında, mavi tikle doğrulanan bir hesap, ABD'de çok sayıda insanın ölümüne yola açan fentanil ve ksilazin karışımı ‘zombie drug’ın (zombi ilacı) Fransa’yı ‘istila ettiği’ yönündeki yanlış bir bilgi verdi. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre teyit ekipleri mesajın yüzlerce kez paylaşıldığını aktardı.

Geçmişte mavi tik almak ve ardından platformun algoritmaları sayesinde daha geniş kitlelere erişebilmek için hesap sahibinin tanınmış bir kişi olması ve kimlik kontrolünden geçmesi gibi bazı şartları yerine getirmesi gerekirken, artık (aylık 8 dolardan başlayan fiyatlarla) ‘Twitter Blue’ hizmetine üye olmak yeterli oluyor.

Birçok kullanıcının zihinlerinde mavi tik, halen bu hesaplar tarafından paylaşılan tweetlerin güvenilirliği ve hesap sahibinin kimliğinin gerçek olduğu anlamına geldiğinden kafa karışıklığı yaşanmaya devam ediyor.

Kısa bir süre öncesine ait başka bir örnekte, binlerce kez retweetlenen bir tweet, mavi tik sahibi birden fazla hesap tarafından viral hale geldi. Kuzey Afrika ve Ortadoğu vatandaşlarını Batı ülkelerinden vatandaşlık alma fırsatı karşılığında ‘Ukrayna karşı saldırısına’ katılmaya çağıran sahte bir reklam yer aldı.

Europa: The Last Battle (Avrupa: Son savaş) adlı beyaz üstünlükçülüğü ve anti-Semitizmin savunucuları arasında iyi bilinen İsveç yapımı neo-Nazi propaganda filmi, bu tür paylaşımlar sayesinde yeniden gündem oldu.

Dijital kültürler ve internette radikalizm uzmanı Tristan Mendès France, “İster Ukrayna savaşı, ister Kovid-19 salgını isterse Fransa'daki son olaylarla ilgili olsun dezenformasyonun başlıca eksenleri, algoritmik destekten yararlanan mavi tikli hesaplar aracılığıyla öne sürülüyor” değerlendirmesinde bulundu.

Dijital Nefretle Mücadele Merkezi (CCDH) CEO'su Imran Ahmed, haziran ayı başlarında yaptığı bir değerlendirmede, “Bir zamanlar etkinin ve özgünlüğün göstergesi olan Twitter'daki mavi tik, artık nefret tellallığıyla ve komplo teorileriyle yakından ilişkilendiriliyor” ifadelerini kullandı.

Algoritma

Twitter’daki yeni kimlik doğrulama sistemi, geçtiğimiz kasım ayında belirsizliğin hakim olduğu bir ortamda hayata geçirildi. Twitter'ın şu anki sahibi milyarder Elon Musk'a göre bu sistem Twitter’ı tüm kullanıcılar için eşit şekilde erişilebilir hale getirecek ve sahte hesaplarla mücadele edecekti. Aynı zamanda şirketin gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi de hedeflenmişti.

Musk’ın Twitter’ı devralmasından önce sosyal ağdan uzaklaştırılan ırkçı, anti-Semitizm destekçisi, komplocu ve kışkırtıcı açıklamalar yapan hesaplar bu yeni sistem sayesinde yeniden etkinleştirildi.

Bu hesaplardan bazıları, sadece birkaç hafta içinde, şu anda 500 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olan Twitter'da 15 yıl boyunca sahip olduklarından daha fazla takipçi kazandılar.

Tristan Mendès France, 2017 yılında Charlottesville'da ırkçılık karşıtı bir aktivistin bir neo-Nazi sempatizanı tarafından linç edilerek öldürülmesinin ardından kendilerini sansürleyen büyük sosyal medya platformları tarafından dışlanmış hisseden aşırı sağcı kullanıcılar olduğunu söyledi.

Mendès France’a göre Twitter'daki mavi tik alma kurallarındaki değişiklik, mavi tik satın alarak platformda yeniden varlık kazanmayı başaran aşırı sağcı kullanıcılar için adeta bir nimet oldu.

Bu değişiklik, Elon Musk’ın tam bir ifade özgürlüğü çağrısı yapan konuşmalarıyla baştan çıkan komplo teorisyenlerini de cezbetti.

Bildirmek yararsız

İnternet sitelerinin güvenilirliğini değerlendiren NewsGuard şirketi, nisan ayında yanlış bilgi yayan bazı hesaplara verilen yeni meşruiyet konusunda bir uyarıda bulundu.

Uyarının yapılmasının üzerinden üç ay geçerken bu eğilim daha da genişliyor gibi görünüyor CCDH’ye göre mavi tik ile doğrulanan hesaplardaki ‘çeşitlilik beyaz soykırımı için bir bahanedir’ ya da ‘Hitler haklıydı’ gibi iddialarla ilgili çok sayıda ihbar olmasına rağmen bu hesapların sahiplerine herhangi bir ceza uygulanmadı.

Newsguard’ın Avrupa'dan Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Chine Labbe, bu ‘tehlikeli kombinasyonun’ özellikle önemli olduğunu, çünkü birçok ‘kaliteli kaynağın’ aylık olarak Twitter Blue aboneliği ödemeyi reddettiğini ve bu durumun Twitter’daki etkileşimlerini azalttığını söyledi.

Labbe, sözlerini şöyle sürdürdü:

Twitter'a rakip olacak Meta şirketi tarafından geliştirilen Threads'in yükselişiyle ne olacağını tahmin etmek zor, ancak tüm güvenilir kaynakların platformdan ayrılması riski söz konusu.

Öte yandan Twitter, AFP’nin konuyla ilgili yorum talebine, çöp yığını şeklindeki emojiler dizisiyle otomatik yanıt vermekle yetindi.



ChatGPT neden "Bilmiyorum" demiyor?

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

ChatGPT neden "Bilmiyorum" demiyor?

(Unsplash)
(Unsplash)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırma ChatGPT gibi yapay zeka modellerinin "halüsinasyon görmesi", yani gerçekleri uydurmasının asıl nedeninin, bilgi eksikliğini kabul etmek yerine tahmin yürütmek üzere eğitilmelerinden kaynaklandığını saptadı.

Halüsinasyon, üretken yapay zeka modellerinde önemli bir endişe kaynağı çünkü konuşma becerileri sayesinde yanlış bilgileri kendilerinden çok emin bir şekilde sunabiliyorlar.

Yapay zeka teknolojisindeki hızlı gelişmelere rağmen, halüsinasyon en yeni modellerde bile sorun yaratmaya devam ediyor.

Özellikle bu teknolojinin tıp ve hukuk alanlarında giderek daha fazla kullanılması nedeniyle sektördeki uzmanlar, yapay zeka halüsinasyonuyla mücadele etmek için daha derin araştırma ve eylemlere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'dan araştırmacılar yeni bir çalışmada, yapay zeka halüsinasyonuna hatalı eğitim verileri ve model karmaşıklığı gibi çeşitli faktörler katkıda bulunsa da asıl nedenin, algoritmaların "yanlış teşviklerle" çalışması olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, "Çoğu değerlendirme model performansını, belirsizlik karşısında dürüst davranmaktan ziyade tahmin yürütmeyi teşvik eden bir şekilde ölçüyor" diye açıklıyor.

Bu, bir öğrencinin çoktan seçmeli bir testte boş bırakmak puan getirmediği için kafadan atmasına benziyor.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Aynı şekilde modeller yalnızca doğruluk, yani tam olarak doğru cevapladıkları soru yüzdesi üzerinden puanlandığında, 'Bilmiyorum' demek yerine tahminde bulunmaya teşvik ediliyorlar.

Yapay zeka modelleri, büyük metin bloklarında bir sonraki kelimeyi tahmin etme süreciyle öğreniyor.

Bazen tutarlı kalıplar olsa da çoğu durumda eğitim verileri rasgele olabiliyor.

Halüsinasyon, yapay zeka modellerine özellikle bilgi eksikliği veya belirsizlik gibi nedenlerle cevabı kesin olmayan sorular sorulduğunda yaygın görülüyor.

Yapay zeka modelleri, belirsizliklerle dolu bu tür sorularda stratejik tahminler yürütüyor. Bu, zamanla daha fazla veri elde ettikçe doğruluklarını artırabilir ancak aynı zamanda hata ve halüsinasyon oranlarını da artırır.

Araştırmacılar, "Daha çok gelişseler de modellerin belirsizliği kabul etmektense kendilerinden emin bir şekilde yanlış cevaplar vererek halüsinasyon görmeyi sürdürmelerinin bir nedeni de bu" diyor.

Ancak bu sorunun basit bir çözümü olabilir. Araştırmacılar, yapay zeka modellerinin belirsizlikten ziyade "kendinden emin hatalarını" cezalandırmanın ve belirsizlik uygun bir şekilde ifade edildiğinde biraz puan vermenin bir dereceye kadar yardımcı olabileceğini söylüyor.

Bu, bilmeden yapılan tahminleri caydırmak için yanlış cevaplara eksi puan, boş bırakılan sorularaysa az da olsa puan verilen standart testlere benziyor.

Araştırmacılar üretken yapay zeka için "yaygın olarak kullanılan, doğruluk temelli değerlendirmelerin güncellenmesi ve puanlamanın tahmin yürütmekten caydıracak hale gelmesi gerektiğini" söylüyor. 

Bu, halüsinasyonların bastırılmasının önündeki engelleri kaldırabilir ve nüanslı dil modelleri üzerine gelecekteki çalışmalara kapı açabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech


Çin ve ABD uzayda nadir görülen bir işbirliğine imza attı

Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
TT

Çin ve ABD uzayda nadir görülen bir işbirliğine imza attı

Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Uzay trafiğini yönetmek için nadir görülen bir işbirliği yaparak yakın zamanda birlikte çalışan Çin ve Amerikan uzay ajansları, birbirleriyle çarpışmasınlar diye uydularını hareket ettirdi.

NASA'nın uzay sürdürülebilirliği programı direktörü Alvin Drew, Sidney'deki Uluslararası Uzay Kongresi'nde, "Biraz kutlama yaptık çünkü Çin Ulusal Uzay Ajansı ilk kez bize ulaşarak 'Uydularımız arasında bir kavuşum görüyoruz. Hareketsiz kalmanızı öneririz. Manevrayı biz yapacağız' dedi. Ve bu ilk kez gerçekleşti" diye konuştu.

Çin ve ABD, Dünya yörüngesine mega takım uydular halinde son derece yüksek sayıda uydu yerleştiriyor ve bu da çarpışma olasılığını artırıyor.

Uyduların işgalindeki alçak Dünya yörüngesinde, 1 cm ila 10 cm boyutunda 200 bin, 10 cm'den büyük de onbinlerce cisim olduğu tahmin ediliyor.

Alçak Dünya yörüngesindeki 12 bin 955 aktif uydunun 8 bin 500'ü, yani yüzde 66'sından biraz fazlası, SpaceX'in Starlink takım uydusunu oluşturuyor.

SpaceX patronu Elon Musk, Starlink'teki uydu sayısını 42 binin üstüne çıkarmayı umduğunu söylerken, şirketin halihazırda 12 bin uydu fırlatma izni var.

Çin de 2030'lara gelindiğinde Dünya yörüngesinde 10 binden fazla uydu bulundurma planını yakın zamanda duyurmuştu.

Artan uzay trafiğine ve bunun acilen yönetilmesine ihtiyaç duyulmasına rağmen, Çin ve Amerikan uzay ajansları arasında nadiren işbirliği kuruluyor.

2011 tarihli Wolf Yasa Değişikliği, NASA'nın ABD Kongresi tarafından özel olarak onaylanmadığı sürece Çin veya herhangi bir Çinli şirketle iki taraflı işbirliği yapmak için federal fon kullanmasını kısıtlıyor.

Diğer yandan devlete ait çeşitli sondaların birbirleriyle ve önceki fırlatmalardan kalan uzay çöpleriyle çarpışma riski her geçen gün artıyor ve astronotları bile tehdit ediyor.

Bu hafta üç astronot, dönüş kapsüllerine uzay çöpü olduğundan şüphelenilen bir şey çarptığı için Çin'in Tiangong Uzay İstasyonu'nda mahsur kalmıştı.

Araştırmacılar alçak yörüngedeki uydular nedeniyle astronominin de artan bir tehditle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.

Hukuk uzmanı David Koplow, "Uydular gözlemevlerinin üzerinden uçarken, uzak cisimlerin ve olayların görüntüsünü engelliyor, toplanan görüntülerde tahrip edici beyaz çizgiler bırakıyor ve uzak kozmik ışık ve radyo dalgalarından gelen hayati verilere erişimi engelliyor" diyor.

Bilimsel dergi Vanderbilt Journal of Transnational Law'da yazan Koplow, onbinlerce yeni uydu ve ilgili görev enkazının Dünya yörüngesine fırlatılmasıyla birlikte, "sıkışıklık, çarpışma ve parazit tehlikelerinin de buna bağlı olarak artacağını" belirtiyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space


ABD Kongresi Bütçe Ofisi hacklendi

ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"
ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"
TT

ABD Kongresi Bütçe Ofisi hacklendi

ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"
ABD Kongresi Bütçe Ofisi, saldırıyı kontrol altına almak için "derhal harekete geçti"

ABD Kongresi Bütçe Ofisi (Congressional Budget Office / CBO), yabancı olduğundan şüphelenilen aktörler tarafından hacklendi. Bu ofis, yasa tasarılarının ulusal maliyeye etkilerini değerlendiren önemli bir yasama organı.

CBO sözcüsü Caitlin Emma, ​​The Washington Post'a yaptığı açıklamada "Kongre Bütçe Ofisi güvenlik olayını tespit etti, durumu kontrol altına almak için derhal harekete geçti ve kurumun sistemlerini daha iyi korumak için ek izleme ve yeni güvenlik kontrolleri başlattı" dedi.

Olay araştırılıyor ve Kongre için yapılan çalışmalar devam ediyor. Diğer hükümet kurumları ve özel sektör kuruluşları gibi CBO da zaman zaman ağına yönelik tehditlerle karşılaşıyor ve bu tehditleri ortadan kaldırmak için sürekli gözlem halinde.

WP'nin haberine göre bu güvenlik ihlali, hassas devlet verilerini ve ABD Temsilciler Meclisi ve Senato ofisleriyle kurulan iletişimleri açığa çıkarabilir. Ayrıca bazı parlamenterlerin ofisleri güvenlik endişeleri nedeniyle CBO'yla iletişimi kesti.

Temmuzda Çinli hackerlar, Microsoft SharePoint yazılımındaki bir güvenlik açığını kullanarak, nükleer silahları denetleyen bir ABD devlet kurumuna erişmeyi başarmıştı.

Güvenlik açığından, İç Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık ve Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndaki güvenlik riskleri de sorumlu tutulmuştu.

Hackerler önceki aylarda Trump yönetiminin DOGE maliyet azaltma programının internet sitesini ele geçirmişti.

Federal yetkililerin, Çin'le ilgili ulusal güvenlik endişeleri nedeniyle çok satan bir ev tipi internet dağıtıcısının yasaklanmasını düşündüğü bildiriliyor.

The Washington Post'un aktardığı iddiaya göre Ticaret Bakanlığı, Kaliforniya merkezli TP-Link Systems'ın cihaz satışlarının yasaklanmasını öneriyor. Şirketin ürünleri ev tipi internet dağıtıcısı pazarının üçte birinden fazlasını oluşturuyor.

Yetkililer, yakın zamanda Çinli firma TP-Link Technologies'den ayrılan şirketin, Pekin'in etkisine tabi olmaya devam etmesinden ve Amerikalıların verilerini riske atmasından endişe duyuyor. Gazeteye göre şirket, eski ana şirketinin Çin'deki varlıklarının bir kısmına sahip olmayı sürdürüyor.

yju
Microsoft SharePoint'teki bir güvenlik açığı önceki aylarda bazı ABD kurumlarını etkiledi​​​ (AP)​​​​

TP-Link Systems ise ABD merkezli bir şirket olduğu ve tüketiciler için tehdit teşkil etmediğinde ısrarcı.

TP-Link Systems'ın bir sözcüsü The Independent'a, "Bu iddialarla ilgili herhangi bir kurum veya Beyaz Saray tarafından resmi bir işlem veya doğrulama yapılmadı" dedi.

Özel şirketler de son aylarda büyük saldırılara maruz kaldı.

Geçen ay popüler mesajlaşma uygulaması Discord'da çok sayıda kullanıcının bilgilerini ele geçiren hackerlar, onbinlerce kişinin resim, resmi kimlik, isim ve iletişim bilgileri gibi hassas verilerini riske atmıştı.

Independent Türkçe