200 bin çalıntı ChatGPT hesabı dark web'de satışa çıktı

Güvenlik araştırmacıları yasadışı piyasalarda 200 bin OpenAI kullanıcısının oturum açma bilgisini buldu

(Dado Ruvic/Reuters)
(Dado Ruvic/Reuters)
TT

200 bin çalıntı ChatGPT hesabı dark web'de satışa çıktı

(Dado Ruvic/Reuters)
(Dado Ruvic/Reuters)

Güvenlik araştırmacıları, yüzbinlerce ChatGPT kullanıcısının çalınan oturum açma bilgisinin dark web piyasalarında satışa sunulduğu uyarısında bulundu.

Siber güvenlik şirketi Flare internetin geleneksel tarayıcılarla erişilemeyen bölümü olan dark web'de, suçlulara kullanıcıların hesaplarına erişme veya yapay zeka aracının premium sürümünü ücretsiz kullanma yolu sağlayan, OpenAI'ın 200 bin kullanıcısının oturum açma bilgisini buldu.

The Independent daha fazla bilgi ve yorum için OpenAI'yla temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı. Daha önce yapay zeka firması, daha az sayıda üye bilgisininin internete düşmesinin ardından güvenlik uygulamalarını savunmuştu.

Geçen ay bir sözcü, "OpenAI, ChatGPT'nin de aralarında bulunduğu hizmetlerde kullanıcıları doğrulama ve yetkilendirmede sektörün en iyi uygulamalarını sunuyor" demişti.

Kullanıcılarımızı güçlü şifreler kullanmaya ve kişisel bilgisayarlarına yalnızca doğrulanmış ve güvenilir yazılımları yüklemeye teşvik ediyoruz.

Bilgilerin satışa çıkarılması, kötü niyetli aktörlerin üretken yapay zekaya ilgisinin fırladığı ve suç forumlarının ChatGPT ve diğer yapay zeka sohbet botları hakkındaki tartışmalarla dolup taştığı bir dönemde gerçekleşti.

Martta yayımlanan bir araştırma, dark web'de ChatGPT'yle ilgili yeni paylaşımların sayısının bu yıl ocak ve şubat arasında 7 kat arttığını ortaya koymuştu.

Güvenlik firması NordVPN, ChatGPT'nin suiistimal edilmesini "dark web'in en popüler konusu" diye nitelendirirken siber suçluların, teknolojiyi "silah haline getirmeye" çalıştığını belirtmişti.

Tartışılan konular arasında ChatGPT'yle kötü amaçlı yazılımların nasıl üretileceği ve yapay zeka aracını siber saldırılar gerçekleştirecek şekilde hacklemenin yolları yer alıyordu.

Önceki haftalarda araştırmacılar WormGPT adlı "etik sınırları ve kısıtlamaları olmayan" ChatGPT tarzı bir yapay zeka aracı keşfetmişti.

Hackerların daha önce hiç görülmemiş bir ölçekte saldırılar gerçekleştirmesine imkan tanıyan bu uygulama, ChatGPT'nin "kötü ikizi" diye tanımlanmıştı.

Siber güvenlik firması ESET'in danışmanlarından Jake Moore, The Independent'a "ChatGPT, uygulamasının kötü amaçlı kullanımını sınırlamak adına belirli önlemler alsa da rakip bir platformun yakında teknolojiyi yasadışı kazanç için kullanması kaçınılmazdı" dedi.

Yapay zeka sohbet uygulamaları güçlü bir araç yaratıyor ama bir bütün olarak teknoloji üzerinde karabulutların dolaştığı bir sonraki aşamaya geçiyoruz.

Independent Türkçe



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell