Japon origami sanatı İsviçre'deki robotik geliştiricilere ilham veriyor

Mori 3: bir uzay aracı robotu

Japon origami sanatı, araştırmacılara Mori 3 (EPFL) robotlarını geliştirmeleri için ilham verdi.
Japon origami sanatı, araştırmacılara Mori 3 (EPFL) robotlarını geliştirmeleri için ilham verdi.
TT

Japon origami sanatı İsviçre'deki robotik geliştiricilere ilham veriyor

Japon origami sanatı, araştırmacılara Mori 3 (EPFL) robotlarını geliştirmeleri için ilham verdi.
Japon origami sanatı, araştırmacılara Mori 3 (EPFL) robotlarını geliştirmeleri için ilham verdi.

Japon kültürüyle uzun zamandır ilişkilendirilen kağıt katlama sanatı origamiyi hepimiz biliyoruz.

Söz konusu sanat dalı, İsviçre'nin Lozan kentindeki EPFL Üniversitesi'ndeki araştırmacılara, “origami” kağıtlarının hareketi gibi şeklini değiştirebilen ve çevresiyle etkileşime girebilen bir robot yaratmaları için ilham kaynağı oldu.

xscd
Mori 3 robotları ihtiyaca, ortama ve göreve göre monte ve demonte edilebiliyor (EPFL)

EPFL Üniversitesi Yeniden Yapılandırılabilir Robotik Laboratuvarı Direktörü Jamie Pike, Mori 3 adı verilen robotun ihtiyaca, ortama ve göreve göre monte ve demonte edilebildiğini söylüyor.

Robotun münferit birimleri bir üçgen şeklini alıyor ve poligon ağ olarak bilinen bir süreçte farklı boyutlarda ve konfigürasyonlarda poligonlar oluşturmak için kolayca birlikte şekillendirilebiliyor.

Robotik alanında araştırmacı olan Dr. Jamie Pike, “Mori 3 robotunun tasarımı, poligonal ağların uygulanabilir bir robotik strateji olma potansiyelini gösteriyor” dedi.

Bu hedefe ulaşmak için İsviçreli üniversite ekibi, mekanik ve elektronik tasarım, bilgisayar sistemleri ve mühendislik de dahil olmak üzere robotların farklı yönlerini ve özelliklerini baştan sona yeniden düşünmek zorunda kaldı.

sadwef
Robotun bireysel birimleri üçgen şeklindedir ve farklı boyutlarda ve konfigürasyonlarda çokgenler oluşturmak için kolayca birlikte şekillendirilebilir (EPFL).

Aynı prensiple çalışan robotlar şekil değiştirebilir, birbirleriyle bağlantı ve iletişim kurabilir ve tekrar şekil alabilir.

Dr. Jamie Pike, Mori 3 robotlarının robotik dünyasının en önemli 3 özelliği olan hareket etme, nesneleri taşıma ve hareket ettirme ve kullanıcılarla etkileşime girme yetenekleri göz önüne alındığında, bu konseptin kanıtlanmasının büyük bir başarı olduğunu düşünüyor.

scdef
Mori 3 robotlarının tasarım hedeflerinden biri de uzay araçlarının içinde kullanılmak. (EPFL)

Modüler ve çok işlevli robotlar yaratmanın avantajı nedir?

Pike, çok çeşitli görevleri yerine getirmek için robotların şekillerini veya konfigürasyonlarını değiştirebilmeleri gerektiğini, çeşitli uygulamalar için etkili bir şekilde mafsallı yapılar oluşturmak üzere birbirine bağlanan poligonal ve polimorfik robotlar kullandıklarını açıklıyor.

Mori 3 gibi çok amaçlı robotlar belirli alanlarda uzmanlaşmış robotlardan daha az etkili olsalar da Mori 3 robotlarının en önemli özelliği, kendi tanımlamalarıyla, esneklikleri.

Mori 3 robotları kısmen gerçekleştirilmesi gereken her bir görev için farklı robotları depolayacak alana sahip olmayan uzay araçlarının içinde kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Araştırmacılar Mori 3 robotlarının iletişim amaçlı ve dış mekan onarımları için de kullanılabileceğini umuyorlar.



Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)
TT

Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)

Andrew Griffin 

Bilim insanları, Dünya'daki yaşamın tohumlarının uzaydan gelmiş ve evrenin geri kalanına yayılmış olabileceğini söylüyor.

Büyük bir atılıma imza atan araştırmacılar, bir "protostar"ın (önyıldız) etrafındaki diskte karmaşık organik moleküller buldu. Bu moleküller, yaşamın yapıtaşlarının öncüleri olarak görülüyor. Sonrasında bunlar şekerler ve aminoasitler haline gelip birleşerek bizi çevreleyen karmaşık flora ve faunaya dönüşüyor.

Araştırmacılar daha önce başka yerlerde de bu tür karmaşık organik moleküller bulmuştu. Ancak yeni bulgular gizemli bir eksik bağlantıyı tamamlıyor ki bu da yaşamın bilinenden daha bereketli olduğunu öne sürebilir.

Soğuk protostar, bir toz ve gaz diskiyle çevrili genç bir yıldız haline gelirken yoğun radyasyon ve gazın dışarı fırlamasını içeren şiddetli bir süreç yaşanır. Araştırmacılar, bu sürecin yoğun doğasının bir yıldızın etrafında bulunan kimyasal bileşikleri "sıfırlamasından" endişe ediyordu zira bu da bu bileşiklerin aynı zamanda gezegenleri oluşturan disklerde oluşmaları gerektiği anlamına gelir.

Ancak yeni bulgular, karmaşık moleküllerin bu süreç boyunca etrafta kalabileceğini, yani sonrasında oluşacak disklere miras bırakılabileceğini gösteriyor.

Bulgular, The Astrophysical Journal Letters adlı bilimsel dergide yayımlanan "V883 Ori'nin ön gezegen diskinde derin Kompleks Organik Molekül arayışı" başlıklı yeni bir makalede bildirildi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space