Bilim insanları uyardı: "Uzaylılarla ilk karşılaşma katliamla sonuçlanabilir"

"2023'ün sadece yarısındayız ama şimdiden uzaylılarla temas yılıymış gibi geliyor"

Yönetmenliğini Steven Spielberg'ün üstlendiği Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of The Third Kind) filminde insanların uzaylılara ait bir uzay aracıyla karşılaşmasının ardından yaşananlar konu alınıyor (Columbia Pictures)
Yönetmenliğini Steven Spielberg'ün üstlendiği Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of The Third Kind) filminde insanların uzaylılara ait bir uzay aracıyla karşılaşmasının ardından yaşananlar konu alınıyor (Columbia Pictures)
TT

Bilim insanları uyardı: "Uzaylılarla ilk karşılaşma katliamla sonuçlanabilir"

Yönetmenliğini Steven Spielberg'ün üstlendiği Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of The Third Kind) filminde insanların uzaylılara ait bir uzay aracıyla karşılaşmasının ardından yaşananlar konu alınıyor (Columbia Pictures)
Yönetmenliğini Steven Spielberg'ün üstlendiği Üçüncü Türden Yakınlaşmalar (Close Encounters of The Third Kind) filminde insanların uzaylılara ait bir uzay aracıyla karşılaşmasının ardından yaşananlar konu alınıyor (Columbia Pictures)

ABD'deki farklı üniversitelerden üç bilim insanı, uzaylılarla insanların karşılaşmasının felaketle sonuçlanabileceğine dair uyardı.

Kaliforniya Üniversitesi'nden David Delgado Shorter, Alberta Üniversitesi'nden Kim TallBear ve Bowdoin College'dan William Lempert, konuyla ilgili kaleme aldıkları ortak yazıda "katliam" ve "kolonizasyon" riskine dikkat çekti.

The Conversation'da yayımlanan yazıda, "2023'ün sadece yarısındayız ama şimdiden uzaylılarla temas yılıymış gibi geliyor" ifadeleri yer aldı.

ABD'nin şubatta düşürdüğü tanımlanamayan uçan cisimleri (UFO) hatırlatan üç akademisyen, insanlık ve Dünya dışı yaşam arasında kurulacak ilk teması "bir olaydan ziyade, çoktan başlamış uzun bir süreç olarak değerlendirdiklerini" söylüyor.

Akademisyenler, Dünya tarihinden yola çıkarak, kendini insanlardan daha gelişmiş gören bir uygarlığın, gezegenimizi kolonileştirebileceğine dikkat çekiyor.

Yazıda, "Hiç kimse Dünya dışı varlıklarla kurulacak ilişkinin nasıl gideceğini bilemez" ifadelerine yer veriliyor.

Söz konusu üç akademisyen aslında NASA'nın SETI projesinin faaliyetlerini değerlendirmek üzere kurulan bir çalışma grubunun üyeleri.

Açılımı Dünya Dışı Akıllı Yaşam Araştırması (Search for Extra-Terrestrial Intelligence) olan SETI, Dünya-dışı bir uygarlıktan gelebilecek mesajların saptanması halinde incelenmesi amacıyla ön çalışmaları 1960'larda ABD tarafından yapılan, daha sonra geliştirilerek 1971'de NASA eliyle başlatılan bir proje.

Akademisyenlerin aktarımına göre, SETI yöneticileri olası risklerin farkında olduğunu ve bu yüzden şimdilik uzayı sadece dinlemekle yetindiklerini ifade ediyor.

Ancak akademisyenler, bu dinleme faaliyetinin de kendi risklerini barındırdığı görüşünde:

SETI'ye bağlı araştırmacılar, 'Sadece dinlemekten ne zarar gelebilir?' diyor. Ancak herhangi bir uygarlık, dinleme tekniklerimize bakarak henüz ilkel bir medeniyet olduğumuzu düşünebilir.

Üç akademisyene göre uzaylı uygarlıkların, insanlığın ilkel olduğunu düşünmesi çok tehlikeli olabilir. Söz konusu yazıda Kristof Kolomb'un Amerika'ya gidişi, buna örnek olarak veriliyor.

16. yüzyıldan kalma bu gravür, Kristof Kolomb'un Amerika'ya inişini ve ilkel gördükleri yerli halkla karşılaşmalarını gösteriyor (Wikimedia Commons)
16. yüzyıldan kalma bu gravür, Kristof Kolomb'un Amerika'ya inişini ve ilkel gördükleri yerli halkla karşılaşmalarını gösteriyor (Wikimedia Commons)

"Kristof Kolomb ve diğer Avrupalı kaşifler Amerika'ya geldiklerinde yerlileri yazı yazmadıkları için gelişmemiş diye niteledi" ifadelerini kullanan akademisyenler, şöyle devam ediyor:

Önyargılı düşündüler. Bu da Amerika'da yerlilerin onlarca yıl boyunca köleleştirilmesine yol açtı.

Yazı şu cümleyle noktalanıyor:

Dünya'nın kendi tarihinden uyarı niteliğindeki hikayeleri daha sonra değil, şimdi düşünmek gerek.

 

Independent Türkçe, The Conversation



Microsoft mavi ekrana veda ediyor

Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)
Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)
TT

Microsoft mavi ekrana veda ediyor

Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)
Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)

Microsoft, yaklaşık 40 yılın ardından kötü şöhretli Windows mavi ekranından kurtuluyor.

Çoğu Windows kullanıcısı bu ekranla ve "Kurtarma" mesajıyla büyük ihtimalle en beklenmedik anlarda karşılaşmıştır.

Yazılım şirketi perşembe günü yaptığı açıklamayla bu ekranın yerine, basitleştirilmiş bir kullanıcı arayüzünü kullanıma sunduğunu duyurdu: siyah ekran.

Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor.

Dünyanın dört bir yanında Windows kullanan havayolları, hastaneler, acil servisler ve bankalar etkilenmiş ve milyonlarca Microsoft kullanıcısı çevrimdışı kalmıştı.

Yaklaşık 8,5 milyon Windows sisteminin çökmesine, verimlilik kaybı ve diğer sorunlar nedeniyle şirketlerin milyarlarca dolar kaybetmesine neden olmuştu.

Bunun sonucunda Microsoft siber dayanıklılığını güçlendirme sözü vermişti.

Microsoft'un kurumsal ve işletim sistemi güvenliğinden sorumlu başkan yardımcısı David Weston bir blog yazısında "Beklenmedik yeniden başlatma deneyimini kolaylaştırıyoruz" dedi.

Ayrıca başarılı bir şekilde yeniden başlatılamayan bilgisayarlar için bir kurtarma mekanizması olan hızlı makine kurtarma özelliğini de ekliyoruz. Bu değişiklik, beklenmedik bir yeniden başlatma durumunda aksaklıkları azaltmaya yönelik süregelen daha büyük bir çabanın parçası.

Şirket, yeni kurtarma sisteminin bu yazın ilerleyen dönemlerinde tüm Windows 11 24H2 cihazlarında kullanıma sunulacağını belirtti.

Microsoft'a göre bu yenilik, yeniden başlatma sırasında bekleme süresini çoğu kullanıcı için iki saniyeye indirecek.

Weston, The Verge'e verdiği bir röportajda, "Bu gerçekten netlik, daha iyi bilgi sağlama ve bizim ve müşterilerin sorunun özünün ne olduğunu gerçekten anlamamıza izin verme girişimi, böylece sorunu daha hızlı düzeltebiliriz" diye ekledi.

Bunun bir parçası da tam olarak neyin yanlış gittiğine, sorunun Windows'tan mı yoksa bir bileşenden mi kaynaklandığına dair daha temiz bilgi sağlamak.

Microsoft geliştiricisi Raymond Chen bir blog yazısında mavi ekranın 90'lı yılların başında geliştirildiğini yazmıştı.

Independent Türkçe