Türkmenistan milyonlarca yıllık dinozor ayak izlerine ev sahipliği yapıyor

AA
AA
TT

Türkmenistan milyonlarca yıllık dinozor ayak izlerine ev sahipliği yapıyor

AA
AA

Türkmenistan'da milyonlarca yıllık dinozor ayak izleri turistlerin ilgisini çekiyor.

Türkmenistan'ın doğusundaki Köytendağ bölgesinde dinozorlara ait olduğu belirlenen fosilleşmiş ve uzunluğu 20 ile 90 santimetre arasında olan yaklaşık 3 bin ayak izi bulunuyor.

Konuyla ilgili AA muhabirine bilgi veren Türkmenistan Bilimler Akademisi, Tarih ve Arkeoloji Enstitüsünün başaraştırmacısı Kakacan Bayramov, Türkmenistan topraklarının kadim ve tarihi değerler açısından zengin olduğunu ifade ederek "Dinozorların kalıntıları Türkmenistan topraklarında bulunuyor." dedi.

Köytendağ’da farklı ölçeklerde binlerce dinozor ayak izinin bulunduğunu kaydeden Bayramov, "Dağdaki dinozor ayak izleri, iki güçlü arka ayak üzerinde yürüyen dinozor türü olmalı. Ayak izlerine bakılırsa, bunlar 100 milyon yıl önce yaşamış Iguanodonlara benzeyen dinozorlar olabilir. Dinozor ayak izlerinin bilimsel olarak incelenmesi gerekiyor." diye konuştu.

AA
AA

Dinozor ayak izlerinin olduğu bölgenin, Türkmenistan'da önemli turizm merkezi olduğunu dile getiren Bayramov, "Türkmenistan turizm açısından çok önemli değerlere ve mirasa sahip. Ülke toprakları içerisinde yer alan tarihi değerlere ve tarihi kalıntılara sahip yerler turizm açısından oldukça önemli." ifadelerini kullandı.

Bölgedeki dinozor ayak izleri, yerel halk tarafından yüzyıllardır bilinmesine rağmen 20. yüzyılın ikinci yarısında jeologlar ve tarihçiler tarafından yapılan keşifler sonrası paleontoloji bilimine kazandırıldı.

Köytendağ dinozor yaylası, yaklaşık 400 metre uzunluğunda ve 300 metre genişliğiyle, uzmanlara göre yüzeyinde yaklaşık 3 bin civarı dinozor ayak izinin bulunmasıyla dünyadaki en fazla dinozor ayak izlerinin bir arada olduğu gerçek bir "paleontoloji mucizesi" olarak dikkati çekiyor.



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news