WhatsApp’a sohbet sırasında videolu mesaj gönderme özelliği geliyor

Meta’nın sahibi olduğu WhatsApp yeni bir özelliği test ediyor
Meta’nın sahibi olduğu WhatsApp yeni bir özelliği test ediyor
TT

WhatsApp’a sohbet sırasında videolu mesaj gönderme özelliği geliyor

Meta’nın sahibi olduğu WhatsApp yeni bir özelliği test ediyor
Meta’nın sahibi olduğu WhatsApp yeni bir özelliği test ediyor

Meta Şirketi’nin sahibi olduğu WhatsApp uygulaması sohbet sırasında kullanıcının anlık videolu mesaj göndermesine olanak tanıyan yeni bir özelliği test etmeye başladı.

Şarku’l Avsat Alman Haber Ajansı’ndan (DPA) aktardığına göre sohbet sırasında anlık videolu mesaj gönderme özelliği önümüzdeki haftalarda tüm WhatsApp kullanıcılarının hizmetine sunulacak.

WhatsApp tarafından yapılan açıklamaya göre anlık videolu mesajlaşma özelliği, kullanıcının 60 saniye içinde istediğini kaydedip göndermesini sağlıyor. Açıklamada, “Doğum günü dileklerini kaydetmek, bir espriye gülmek ya da iyi bir haber vermek gibi video çekip göndermek istenebilecek tüm duyguları anlık görüntülü olarak paylaşmanın iyi bir yol olacağını düşünüyoruz” denildi.

Sosyal medya platformları Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın sahibi olan Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, Facebook platformunda videolu mesajların nasıl kaydedileceğini ve gönderileceğini gösteren bir video yayınladı.

Zuckerberg, özellikle ilgili şunları söyledi:

“İster sesli mesaj özelliğini kullanabilir ister anlık videolu mesaj kaydetmek için bu düğmeye tıklayabilirsiniz. Kamera düğmesine basılı tutup, videolu mesajı kaydedebilirsiniz. Aynı zamanda kullanıcı, kamera simgesine basmadan da kayıt özelliğini açabilir.”

WhatsApp tarafından yapılan açıklamaya göre anlık videolu mesajlaşma özelliğinin güvenliği uçtan uca şifreleme teknolojisiyle sağlanıyor.

Bu özellikte herhangi bir sohbet sırasında mesajlar otomatik olarak oynatılabilir, ancak ön tanımlı olarak kapalı olacaktır. Oynat düğmesine tıkladığınızda videoyu sesli olarak oynatabilirsiniz. Bunun yanında videolu mesajlar, kullanıcı tarafından silinene kadar sohbet geçmişinde saklanacak.

Teknoloji haberleri sitesi CNET.com, Meta’nın, geçtiğimiz aylarda WhatsApp'a ünlü isimleri ve tanınmış markaları takip etmek için kanallar ekleme ve mesajları gönderdikten kısa bir süre sonra değiştirme gibi yeni özellikler getirdiğine dikkati çekti.

WhatsApp artık akıllı saat işletim sistemi Wear OS’ta da kullanılabilecek. Birden fazla cihazda kullanılabilir hale getirilen WhatsApp’ın bu özelliği sayesinde kullanıcılar mesajlarını yeni bir telefona aktarabilecekler.



"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
TT

"Asya tek boynuzlu atı"nın genom haritası ilk kez çıkarıldı: Yok olmalarını engelleyebilir mi?

Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)
Laos'ta 1999'da kameralara yakalanan saolanın en iyi tahminlere göre 100'den az üyesi kaldı (Ban Vangban Village/Wildlife Conservation Society)

Son derece nadir rastlanan "Asya tek boynuzlu atı" saolanın ilk defa genom haritası çıkarıldı. Yeni çalışma nesli kritik tehlike altındaki türün yaşamasını sağlayabilir. 

İlk kez 1992'de tanımlanan saola (Pseudoryx nghetinhensis), en yakın zamanda keşfedilen büyük memeli türü. Vietnam ve Laos'un dağlık ormanlarında yaşayan bu sığır türü, boynuzlarının yanı sıra çok nadir görülmesi nedeniyle "Asya tek boynuzlu atı" diye biliniyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne (IUCN) göre nesli kritik tehlike altındaki bu türün 100'den daha az üyesi kaldığı tahmin ediliyor. Üstelik en son 2013'te görülmesi, soyunun çoktan tükenmiş olabileceği ihtimalini de gündeme getiriyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, avcıların evlerinden toplanan saola kalıntılarından alınan parçaları analiz ederek 26 saolanın tam genomunu çıkardı. Türünün ilk örneği olan bu çalışma, saolanın geçmişini anlama ve geleceğini güvence altına alma yolunda kritik bilgiler sundu. 

Bulguları hakemli dergi Cell'de 5 Mayıs Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre saolalar 5 bin ila 20 bin yıl önce iki ayrı popülasyona ayrılmış. 

Makalenin başyazarı Genís Garcia Erill "Saolanın önemli genetik farklılıklara sahip iki popülasyona ayrıldığını görmek bizi epey şaşırttı" diyerek ekliyor: 

Bu daha önce hiç bilinmiyordu ve genetik veriler olmadan bilmemizin yolu yoktu. Bu önemli bir sonuç çünkü türün genetik varyasyonunun nasıl dağıldığını etkiliyor.

Bilim insanları ayrıca iki popülasyonun da Son Buzul Çağı'ndan itibaren azaldığını saptadı. Ekip, toplam saola nüfusunun 10 bin yıldır hiçbir zaman 5 binin üstüne çıkmadığını tahmin ediyor.

Bu durum, iki grubun da genetik çeşitliliğini kaybettiği anlamına geliyor. Ancak her biri genetik kodlarının farklı kısımlarını kaybetmiş. Araştırmacılara göre bu, nesillerinin tükenmesini önlemede kritik bir rol oynayabilir. 

Garcia Erill "Bir popülasyonda kaybolan genetik varyasyon diğerini tamamlıyor. Yani eğer bunları karıştırırsak, diğerindeki eksiklik giderilebilir" diye açıklıyor.

Bilim insanları saolaların hayatta kalması için esaret altında çiftleşmelerini sağlayacak bir program geliştirmeye çalışıyor. Yeni çalışmayı yürüten ekibin hesaplamalarına göre böyle bir program, tükenme riski karşısında en etkili çözümü sunuyor. 

Çalışmanın bir diğer yazarı Rasmus Heller şöyle diyor:

Gelecekteki bir popülasyonun temelini oluşturmak için en az bir düzine saolayı (ideal olarak her iki popülasyonun karışımı) bir araya getirebilirsek, modellerimiz türlerin uzun vadede hayatta kalma şansının yüksek olacağını gösteriyor.

En son 2013'te görülen bir türün 12 üyesini bulmak zorlu bir iş. Ancak araştırmacılar, yeni çalışmanın bu sorunu çözebileceğine inanıyor. Saolanın genetik haritasının çıkarılması, daha kapsamlı arama çalışmalarının önünü açabilir. 

Makalenin yazarlarından Minh Duc Le, "Birçok araştırmacı, suda ve hatta aynı habitatta yaşayan kan emiciler olan sülüklerde, saola DNA'sının izlerini bulmayı deneyip başaramadı" diyerek ekliyor:

Bu tekniklerin hepsi küçük DNA parçalarını tespit etmeye dayanıyor ama artık saola genomunun tamamını bildiğimize göre, bu parçaları bulmak için çok daha geniş bir el kitabımız var.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, Cell