Bilim insanları şaşkın: Yakınlaşan kara delikler ışık hızının yüzde 10'una ulaşıyor

"Geri tepme hızı" saatte 102 milyon kilometreyi aşıyor

Yeni bulgular, kara deliklerle ilgili, cevapları bilinmeyen sorulara ışık tutabilir (NASA)
Yeni bulgular, kara deliklerle ilgili, cevapları bilinmeyen sorulara ışık tutabilir (NASA)
TT

Bilim insanları şaşkın: Yakınlaşan kara delikler ışık hızının yüzde 10'una ulaşıyor

Yeni bulgular, kara deliklerle ilgili, cevapları bilinmeyen sorulara ışık tutabilir (NASA)
Yeni bulgular, kara deliklerle ilgili, cevapları bilinmeyen sorulara ışık tutabilir (NASA)

Araştırmacılar evrenin en ekstrem olaylarından biri olan kara delik çarpışmaları için yeni bir hız sınırı belirledi.

Hakemli bilimsel dergi Physical Review Letters'ta yayımlanan araştırmaya göre, çarpışan kara deliklerin "mümkün olan maksimum geri tepme hızı" saatte 102 milyon kilometreyi aşıyor.

Bu da ışık hızının yaklaşık 10'da biri kadar.

İki kara delik birleştiğinde ortaya çıkan nihai cisim, çarpışmanın enerjisine bağlı olarak yeni bir yörünge ve hıza ulaşmasını sağlayan bir geri tepme üretiyor.

Bu geri tepme, birleşme öncesi kara delik çiftinin kütlelerinin ve dönüş hızlarının bir sonucu.

Önceki tahminler, maksimum geri tepme hızının çok daha düşük olduğunu öngörüyordu.

ABD'deki Rochester Teknoloji Enstitüsü'nden araştırmacılarsa bu hızı yeniden hesaplamak için iki kara deliğin yakınlaşmasını defalarca simüle etti.

Toplamda 1381 simülasyon gerçekleştiren araştırmacılar, saatte 100 milyon kilometrenin üzerinde hızlara ulaştı.

İnsanlar tarafından şimdiye kadar yapılmış en hızlı nesne, 2021'de saatte 586 bin kilometreye ulaşan uzay aracı Parker Solar Probe olmuştu.

Yeni keşif, temel fizik yasalarına dair de yeni öngörüler ortaya koyabilir.

Çalışmanın ortak yazarı Carlos Lousto, "Bunun daha evrensel bir tanımı olabilir. Biz sadece yüzeyi görüyoruz" diye konuştu:

Yeni keşfedilen bu hız sınırı evrendeki en küçük nesnelerden en büyüğüne kadar her şeyi etkileyen daha büyük bir dizi fiziksel yasanın parçası olabilir.

Independent Türkçe



Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

TT

Bilim insanları düzenli tüketimle ömrü uzatan besinleri açıkladı

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Her gün çay, kırmızı orman meyveleri, elma, portakal veya üzümlere yer veren bir beslenme biçimi, erken ölüm riskini azaltabilir ve uzun yaşamı destekleyebilir.

Hakemli dergi Nature Food'da yayımlanan yeni bir araştırmada, flavonoid moleküller açısından zengin olan çeşitli gıdalar tüketen kişilerde kronik sağlık sorunları görülme riskinin daha düşük, uzun yaşama potansiyelininse daha yüksek olabileceği sonucuna varıldı.

Queen's Belfast Üniversitesi'nden isimlerin de aralarında olduğu bilim insanları çay, kırmızı orman meyveleri, bitter çikolata ve elma gibi flavonoid içeren gıdaları tüketmenin tip 2 diyabet, kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasını önleyebileceğini söylüyor.

Çalışmanın ortak yazarı Aedín Cassidy, "Birçok yiyecek ve içecekte doğal şekilde yer alan güçlü biyoaktif maddeler olan flavonoidlerin beslenme yoluyla alınmasının kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve Parkinson gibi nörolojik hastalıkların görülme riskini azaltabileceğini uzun zamandır biliyoruz" diye açıklıyor.

Ayrıca laboratuvar verileri ve klinik çalışmalardan farklı flavonoidlerin farklı şekillerde etki ettiğini, bazılarının tansiyonu iyileştirdiğini, diğerlerinin kolesterol seviyelerini düşürdüğünü ve iltihaplanmayı azalttığını da biliyoruz.

Flavonoid molekülleri yaban mersini, çilek, portakal, elma, üzümün yanı sıra çay, kırmızı şarap ve bitter çikolatada dahi bol miktarda bulunuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Benjamin Parmenter, "Günde yaklaşık 500 mg flavonoid alımı, herhangi bir nedenden ölüm riskinde yüzde 16, kardiyovasküler hastalık, tip 2 diyabet ve solunum yolu hastalıkları riskinde yüzde 10 azalmayla ilişkilendirildi" diyor.

Bu, aşağı yukarı iki fincan çay içerek tüketilen flavonoid miktarına eşit.

40 ila 70 yaşındaki en az 120 bin kişiyi 10 yıldan uzun süre boyunca izleyen bu çalışma, sadece yüksek miktarda flavonoid tüketmenin ötesinde, flavonoidlerin çeşitli kaynaklardan alınmasının faydalarını vurgulayan ilk çalışma.

Bulgular, daha fazla flavonoid içeren gıdaları bunları daha da çeşitlendirerek tüketmenin, tek bir kaynaktan tüketmeye kıyasla sağlık sorunlarını azaltmakta daha iyi olabileceğini gösteriyor.

Araştırma, renk çeşitliliğine sahip gıdalar tüketmenin sağlığı korumada paha biçilmez olduğu yönündeki yaygın inanışla da örtüşüyor.

Çalışmanın yazarı Tilman Kuhn, "Flavonoid açısından zengin olanlar da dahil çeşitli renklerde meyve ve sebze tüketmek, sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürmek için ihtiyaç duyulan vitamin ve besinleri alma ihtimalini artırıyor" diyor.

Dr. Cassidy, "Sonuçlar, net bir halk sağlığı mesajı veriyor" ifadelerini kullanıyor. 

Örneğin daha fazla çay içmek ve daha fazla çilek ve elma yemek gibi basit ve uygulanabilir beslenme değişikliklerinin, flavonoid açısından zengin gıdaların çeşitliliğini ve tüketimini artırmaya katkı sağlayarak uzun vadede sağlığı iyileştirme potansiyeli taşıdığını gösteriyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news