Meta, onlarca dildeki konuşmaları tercüme etmek için bir yapay zeka modeli çıkardı

Akıllı telefonda Meta logosu (Reuters)
Akıllı telefonda Meta logosu (Reuters)
TT

Meta, onlarca dildeki konuşmaları tercüme etmek için bir yapay zeka modeli çıkardı

Akıllı telefonda Meta logosu (Reuters)
Akıllı telefonda Meta logosu (Reuters)

Facebook platformunun sahibi olan Meta Platforms şirketi salı günü, onlarca dildeki konuşmaları tercüme etme ve sesli olarak aktarma yeteneğine sahip, gerçek zamanlı iletişimi mümkün kılan ve diller arasındaki engelleri ortadan kaldıran araçlar için potansiyel bir yapı taşını teşkil eden bir yapay zeka modeli çıkardı.

Reuters haber ajansına göre, şirket bir açıklamasında, SeamlessM4T modelinin, daha önce ayrı modellerde mevcut olan teknolojileri birleştirerek, yaklaşık 100 dilde metinden sesli çevirinin yanı sıra 35’ten fazla dilde konuşmadan konuşmaya çeviriyi destekleyebildiğini söyledi.

Meta CEO’su Mark Zuckerberg, bu araçların, şirketin geleceği üzerine bahse girdiği bir dizi bağlantılı sanal dünya olan Metaverse’de dünyanın dört bir yanından kullanıcılar arasındaki etkileşimi kolaylaştırmasını hayal ettiğini söyledi.

Açıklamada, Meta’nın modeli ticari olmayan amaçlarla kamuya açık hale getireceği ve Facebook, Instagram, WhatsApp ve Threads uygulamalarına entegre edileceği duyuruldu.

Reuters’a göre, sosyal medya devi, bu yıl bazı ücretsiz AI modellerini yayınladı. Bunların arasında, Microsoft’un sahibi olduğu OpenAI ile Alphabet’in sahibi olduğu Google tarafından satılan ve tescillenen modeller için ciddi bir zorluk teşkil eden LLaMA adlı dev bir dil modeli de bulunuyor.

Zuckerberg, kamuya açık bir yapay zeka sisteminin Meta’nın çıkarına olduğunu zira şirketin, modeli görüntüleme ve kullanma hakkı için ücret almak yerine, sosyal platformlarında doğrudan tüketiciye yönelik araçların oluşturulması gibi büyük kaynaklar toplayarak daha fazla kazanç elde edeceğini söylüyor.

Sektörün geri kalanı gibi Meta da modellerini beslemek için kullandığı eğitim verileriyle ilgili hukuki sorularla yüzleşiyor.

Temmuz ayında Sarah Silverman ile diğer iki yazar, Meta ve OpenAI’ye karşı telif hakkı ihlali davaları açarken, iki şirketi, kitaplarını izinsiz yapay zeka eğitim verisinde kullanmakla suçladı.

Meta araştırmacıları bir makalede, SeamlessM4T modeli için herhangi bir depo tanımlamaksızın, 4 milyon saatlik ‘kamuya açık bir web veri deposundan alınan ham sesten’ eğitim verileri topladıklarını söyledi.

Bir Meta sözcüsü ise ses verilerinin kaynağı hakkındaki sorulara yanıt vermedi.

Makalede, metinsel verilerin geçen yıl oluşturulan ve Wikipedia ve ilgili sitelerdeki içerikte kullanılan veri tabanlarından geldiğini belirtti.



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news