Dışkının hiç iz bırakmadığı klozet tasarlandı

3D yazıcı teknolojisinden faydalanıldı

Bilim insanları, klozetin gerçek boyutlu şekilde tasarlanması durumunda su tasarrufu sağlayabileeğine işaret etti (Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)
Bilim insanları, klozetin gerçek boyutlu şekilde tasarlanması durumunda su tasarrufu sağlayabileeğine işaret etti (Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)
TT

Dışkının hiç iz bırakmadığı klozet tasarlandı

Bilim insanları, klozetin gerçek boyutlu şekilde tasarlanması durumunda su tasarrufu sağlayabileeğine işaret etti (Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)
Bilim insanları, klozetin gerçek boyutlu şekilde tasarlanması durumunda su tasarrufu sağlayabileeğine işaret etti (Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi)

Çinli bilim insanları, dışkının yapışmamasını sağlayan son derece kaygan bir klozet tasarladı. 

Hubei eyaletindeki Wuhan şehrinde yer alan Huazhong Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden araştırmacılar 3D yazıcı teknolojisiyle yeni bir klozet prototipi geliştridi.

"Aşınmaya dayanıklı süper kaygan sifonlu klozet" (abrasion-resistant super-slippery flush toilet -ARSFT) adı verilen model tasarım, gerçek bir klozetten 10 kat daha küçük.

Bilim insanları çalışmada maya, yerfıstığı yağı, su ve Japon yemeği misoyu karıştırarak ürettikleri yapay dışkılarla klozeti test etti. 

Testlerde, yapay dışkının klozetin yüzeyinden hiç iz bırakmadan kayıp gittiği görüldü.

Araştırmacılar deneyde çamurlu su, süt, bal, pirinç lapası ve nişastalı jelleri de kullandı. 

Çalışmayı yöneyen Yike Li, klozetin aşınmaya dayanıklı özelliğini çok uzun süre koruyabildiğine de dikkat çekti. Li, zımpara ve bıçakla hasar vermeye çalıştıklarında bile klozetin yüzeyindeki kayganlığın sağlam kaldığını belirtti.  

Bilim insanı, bu sağlamlığın sudan kaçınan moleküllerin bulunduğu hidrofobik kum ve plastik parçaların yer aldığı bir karışımla elde edildiğini söyledi. Bu maddeler, 3D yazıcının da yardımıyla işlenerek klozeti dayanıklı hale getirdi. Kayganlaştırıcı jeller sayesinde de dışkının klozete yapışması engellendi.

Independent Türkçe



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news