Hindistan'ın uzay aracı Ay'da gizemli bir hareketlilik tespit etti

Araç, Ay'ın güney kutbundaki ilk elementleri de bulmuştu

Hindistan bu görevle Ay'a giden 4. ülke olmuştu (ISRO)
Hindistan bu görevle Ay'a giden 4. ülke olmuştu (ISRO)
TT

Hindistan'ın uzay aracı Ay'da gizemli bir hareketlilik tespit etti

Hindistan bu görevle Ay'a giden 4. ülke olmuştu (ISRO)
Hindistan bu görevle Ay'a giden 4. ülke olmuştu (ISRO)

Hindistan'ın Chandrayaan-3 uzay aracı, Ay'da hareketlilik tespit etti.

Ağustosta Ay'ın güneyine iniş yapan ilk ülke unvanını alan Hindistan, şimdi de 1970'lerden bu yana gök cismindeki ilk sismik verileri kaydetmiş olabilir.

Hareketlilik, Vikram iniş aracına monte edilmiş Ay Sismik Aktivite Cihazı (ILSA) tarafından kaydedildi.

Bu hareketliliğin doğal sismik veriler olduğu doğrulanırsa, Ay'ın iç kısımlarına dair önemli ve yeni bilgiler elde edilebilir.

Öte yandan bilim insanları, kaydedilen hareketliliğin göktaşı çarpmasından kaynaklanma ihtimalini de henüz elemedi.

Hindistan Uzay Araştırma Organizasyonu'ndan (ISRO) gelen açıklamada, "ILSA'nın temel amacı, doğal depremler, darbeler ve yapay olaylar sonucu ortaya çıkan yer titreşimlerini ölçmektir" ifadeleri yer aldı:

Yer aracının 25 Ağustos 2023'teki navigasyon işlemi sırasında titreşimler kaydedildi. Ayrıca 26 Ağustos 2023'te kaydedilen ve doğal görünen bir hareketlilik de var. Bu olayın kaynağı halihazırda araştırılıyor.

Bugüne kadar Ay'da yakaladığımız en iyi sismik veriler, 1960'ların sonlarında ve 1970'lerde Apollo programı tarafından toplananlardı.

Hindistan'ın uzay aracı, Ay'a inişinin üzerinden yalnızca birkaç hafta geçmiş olmasına rağmen, şimdiden bir dizi bilimsel gözlem gerçekleştirdi.

Kısa süre önce aracın, Ay'ın güney kutbundaki ilk elementleri tespit ettiği açıklanmıştı.

Uzay aracı bugünlerde uyku moduna alındı. Zira Ay'a iniş yaptığı bölge karanlığa girdi. Bu "gece", yaklaşık 14 gün sürecek.

Hindistan'ın misyonu da kendisinden önceki uzay araçları gibi Güneş enerjisiyle çalışıyor. Bu da bataryaların yeterince şarj edilemediği durumlarda uyku moduna geçişin gerekli olduğu anlamına geliyor.

Misyonun cihazları, 22 Eylül'de uyanacak ve Ay'ın gizemli güney kutbundaki keşiflerine yeniden başlayacak.

Independent Türkçe



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy