Laboratuvarda ilk "tam insan embriyoları" geliştirildi

"İnsana ait saf embriyonik kök hücrelerini kullandık"

İki haftada hücre topluluklarının yaklaşık yarım milimetre genişliğe ulaştığı bildirildi (Weizmann Bilim Enstitüsü)
İki haftada hücre topluluklarının yaklaşık yarım milimetre genişliğe ulaştığı bildirildi (Weizmann Bilim Enstitüsü)
TT

Laboratuvarda ilk "tam insan embriyoları" geliştirildi

İki haftada hücre topluluklarının yaklaşık yarım milimetre genişliğe ulaştığı bildirildi (Weizmann Bilim Enstitüsü)
İki haftada hücre topluluklarının yaklaşık yarım milimetre genişliğe ulaştığı bildirildi (Weizmann Bilim Enstitüsü)

Bilim insanları, laboratuvarda yetiştirilen kök hücrelerden insan embriyo modelleri geliştirdi.

Modeller, doğal bir embriyonun rahim duvarına tutunduktan sonraki kritik ilk haftasına dair benzersiz bir inceleme şansı sunuyor.

Doğurganlık, gebeliğin erkenden sonlanması ve gelişimsel doğum kusurlarının önemli bir kısmı, hamileliğin başlangıcında döllenmiş yumurtanın rahim duvarına yerleşmesinden hemen sonra ortaya çıkıyor.

Bu yüzden embriyo oluşumunun erken aşamalarını incelemek bu sorunların önüne geçmek için elzem olabilir. Ancak etik ve teknik zorluklar, insan embriyosunun gelişiminin bu kritik aşamalarını inceleme olanağını engelliyordu.

Bunun üstesinden gelmek isteyen bilim insanları, laboratuvarda kök hücrelerden yapay embriyolar üretmeye başladı.

İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü'nden moleküler genetikçi Jacob Hanna, "Olumsuz sonuçlar ilk ayda ortaya çıkıyor. Hamileliğin geri kalan 8 ayında çoğunlukla büyüme yaşanıyor" dedi:

Fakat o ilk ay hâlâ büyük ölçüde kara bir kutu. Kök hücreden türetilmiş insan embriyo modelimiz, bu kutuya bakmanın etik ve erişilebilir bir yolunu sunuyor.

Hakemli bilimsel dergi Nature'da yayımlanan yeni çalışmada insanlardan alınan kök hücreler, yine insanın embriyonik gelişimini taklit eden karmaşık yapılara dönüştürüldü.

Modeller; epiblast, hipoblast, ekstraembriyonik mezoderm, trofoblast ve yolk kesesi de dahil olmak üzere erken evre insan embriyolarının bilinen tüm bileşenlerini bir araya getirdi.

Hanna ve meslektaşları araştırma makalesinde, "Burada, genetiği değiştirilmemiş, insana ait saf embriyonik kök hücrelerini kullandık" ifadelerine yer verdi:

İnsanın rahimdeki gelişiminin farklı aşamalarını taklit edebilecek embriyo benzeri doğal yapılar oluşturma kapasitemizi test etmeye başladık.

Hanna, "Gebelikteki birçok başarısızlık ilk birkaç haftada, çoğu zaman kadın hamile olduğunu bile bilmeden meydana gelir. Çoğu doğum kusuru da bu dönemde ortaya çıkar ancak bunlar çok daha sonra keşfedilir" diye konuştu:

Modellerimiz, bu erken aşamada doğru gelişimi sağlayan biyokimyasal ve mekanik sinyalleri ve bu gelişimin nasıl yanlış gidebileceğini ortaya çıkarmak için kullanılabilir.

Öte yandan, laboratuvarda yetiştirilen canlılar birçok ülkede mevzuatın dışında kalıyor. Bu yüzden çalışma aynı zamanda ciddi etik ve yasal sorunları gündeme getiriyor.

Laboratuvarda embriyo geliştirmek isteyen ekipler, bu yapıları genellikle yalnızca 14 gün boyunca büyütebiliyor. Daha fazla büyütmelerine yasalar izin vermiyor.

Bilim insanları arasında bu tür embriyo modelleri oluşturmak için adeta yarış var.

Önceki aylarda da iki ayrı araştırma grubu kök hücrelerden embriyo geliştirmişti. Ancak o araştırmalarda embriyonun tüm bileşenleri oluşturulmamıştı.

Hanna, "Bu, yapısal bölmelere ve 14. gündeki insan embriyosuyla morfolojik benzerliğe sahip olan ilk embriyo modeli" diye ekledi.

Öte yandan, Babraham Enstitüsü'nde embriyo gelişimi üzerine çalışan Dr. Peter Rugg-Gunn, çalışmanın "etkileyici" ve "önemli" olduğunu söyledi ama erken insan embriyolarının tüm özelliklerinin mükemmel şekilde kopyalanmadığını kaydetti.

Örneğin plasentanın öncüsü olan trofoblast mevcuttu ancak düzgün bir şekilde organize edilmemişti.

Rugg-Gunn, "Bu embriyo modeli, rahme aktarılırsa gelişemez çünkü rahmin iç kısmına bağlanmak için gereken aşamayı atlamış" diye konuştu.

Independent Türkçe



Dünya'nın bir uydusu daha oluyor

Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
TT

Dünya'nın bir uydusu daha oluyor

Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)

Dünya, uzaydaki bir göktaşını yakalayarak iki ay boyunca uydusu yapmaya hazırlanıyor. 

Gezegene yaklaşan asteroitler bazen atmosfere girmeden uzaklaşıp gidiyor, bazen de Dünya'ya çarparak yanıyor.

Fakat bazen de gezegenin yörüngesine takılıp kısa süreliğine Ay'a eşlik ediyorlar. 

NASA'nın fonladığı Asteroit Karasal Etkili Son Uyarı Sistemi (ATLAS) teleskoplarını kullanan gökbilimciler son sınıfta yer alan bir asteroit keşfetti. 

7 Ağustos'ta gözlemlenen gökcismine 2024 PT5 adı verildi. 

Madrid Complutense Üniversitesi'nden Carlos de la Fuente Marcos ve Raúl de la Fuente Marcos, 2024 PT5'in 29 Eylül'den 25 Kasım'a kadar Dünya'nın yörüngesinde döneceğini tespit etti. 

Research Notes of the American Astronomical Society adlı hakemli dergide yayımladıkları çalışmada, yaklaşık 10 metre çapındaki asteroidin 56,6 günün ardından tekrar Güneş'in yörüngesine girerek yolculuğuna devam edeceğini aktardılar. 

Dünya'nın yörüngesine bu şekilde giren asteroitlere mini uydu adı veriliyor. Ancak zaman zaman uzay çöpleri gibi yapay cisimler de mini uydu sanılabiliyor.

Raúl de la Fuente Marcos "Ne zaman yörüngesi Dünya'ya bu kadar benzeyen bir cisim keşfedilse, onun aslında bir uzay enkazı olma ihtimali var" diyor. 

Fakat yapılan gözlemlerin 2024 PT5'in doğallığına "şüphe bırakmadığını" ekliyor. 

Diğer yandan bazı bilim insanları, bu küçük asteroidin aslında mini uydu olmadığını savunuyor. Mini uyduların Dünya'nın çevresinde en az bir tam tur atması gerekiyor ve 2024 PT5, tam bir daire çizmeden yörüngeden ayrılacak.

İlginç bir şekilde Ay'ın kısa süreli yoldaşının kendisinden kopmuş olma ihtimali de var. 

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'ndan Paul Chodas, asteroidin geçmiş hareketlerinin, Ay'ın geçirdiği bir çarpışmadan kopmuş bir parça olabileceğine işaret ettiğini söylüyor. Fakat bu kesin bir şekilde doğrulanmadı.

Kasımda Dünya'nın yörüngesini terk edecek 2024 PT5'in Ocak 2025'te geri dönmesi bekleniyor. Bu ziyaretini daha kısa tutacak asteroit, muhtemelen 2055'te tekrar gelecek.

2024 PT5, küçüklüğü ve pek ışık yaymaması nedeniyle muhtemelen amatör teleskoplarla gözlemlenemeyecek. 

Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, Research Notes of the American Astronomical Society